TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Komisyon üyesi arkadaşlarımızın ve onların temsil ettiği partilerin yerine kendilerini koyarak ’şu parti bunu der, şu parti de şunu der, o zaman bu işten bir netice çıkmaz’ tarzında oturdukları yerden fikir üreten, karamsarlık üreten çevreler de var. Onların da bu huylardan vazgeçmelerini diliyorum" dedi.
Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri ile Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’yu ziyaret etti. Çiçek, yaptığı konuşmada, anayasa sorununun Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır tartışıldığını, yeni bir anayasa konusunda siyasi partilerin millete verdiği taahhüt çerçevesinde, kısmi bir değişiklik yerine konuyu bütünlük içinde ele alacak bir çalışmanın 19 Ekim’den beri sürdürüldüğünü kaydetti. Çiçek, 4 siyasi partinin de katkısıyla Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturulduğunu ve yeni anayasa hazırlanması
için sürecin başlatıldığını anlattı. "Bu süreçte yeni anayasayı birlikte yapalım istiyoruz" diyen Çiçek, geçmiştekilerden farklı olarak halkın ne düşündüğünü, ne istediğini sorarak katılımcı bir anlayışla, bu sürecin mutlu bir şekilde sonlandırılması istediklerini söyledi.
"BİZİM KURULUŞLARDAN BEKLENTİMİZ, BİZATİHİ KENDİLERİNİN NE DÜŞÜNDÜKLERİDİR"
"2012’nin sonuna geldiğimizde inşallah iyi bir noktaya gelmiş olacağız" diyen Çiçek, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu maksatla bu kuruluşları ziyaret ediyoruz, katkılarını bekliyoruz, katkılarını verenler var, verecek olanlar var, vermesi gerekenler var. Bu süreci biraz daha hareketlendirmek, gündemde tutmak ve bu sürece örgütlerimizin, siyasi partilerimizin, anayasal kuruluşlarımızın ve sade vatandaşlarımızın da katılımını arzu ediyoruz. Ama benim gördüğüm, bu katılım demek, teker teker örgütlerimizin kendi özgün düşüncelerini ortaya koymalarıdır. Yoksa birkaç tane anayasa teknisyenine rapor hazırlattırıp, bu bizim
görüşümüzdür denildiği takdirde bu bizim arzu ettiğimiz bir husus olmadığımız gibi, doğru da bulmadığımız bir husustur. Bu zaman kaybıdır. Raporları yazan, çizen akademisyenlerin görüşleri zaten bilinmektedir. Bu katılım olmaz. Onun için bizim kuruluşlardan beklentilerimiz bizatihi kendilerinin ne düşündükleridir. Bu manada Türkiye’nin muhtelif yerlerinde yapılan toplantılar oluyor. Bunların Türkiye’nin her tarafında yapılmasında fayda var, bu sürecin canlı tutulabilmesi açısından. Katılımın, burada ifade
edilen görüşmelerin tüm milletimizin görüşü veya o teşkilatın görüşü olarak ortaya konulabilmesi açısından usulen değil, esastan vatandaşa sorulması gerekmektedir. Biz, bunu arzu ediyoruz, önemsiyoruz."
Çiçek, yeni anayasayı için bir takvim hazırladıklarını ve kuruluşların bu zaman dilimi içerisinde görüşlerini geciktirmeden hazırlaması gerektiğine dikkat çekerek, "Komisyon üyesi arkadaşlarımız uyum içinde canla başla çalışıyorlar. Hatta bazen arkadaşlarımızın ve onların temsil ettiği partilerin yerine kendilerini koyarak şu parti bunu der, şu parti de şunu der, o zaman bu işten bir netice çıkmaz tarzında oturdukları yerden fikir üreten, karamsarlık üreten çevreler de var. Onların da bu huylardan
vazgeçmelerini diliyorum. Olumsuz bakacaklarına, bu işi olumlu neticelendirmek noktasında bir çabanın içerisinde olsunlar. Baştan bu işler olmayacak diyorsak bu toplantılara da gerek yok, bu çağrılara da gerek yok, bu kadar mesaiye de gerek yok. Tahminler üzerinden bir anayasa çalışması yapılamaz. Herkes de tahmin yapmak yerine tespit yaparak, destek vererek bu sürece katkı versin" diye konuştu.
"HERKES, BU SÜRECE OLUMLU KATKI VERMENİN GAYRETİNDE OLMALI"
Çiçek, 19 Ekim’den bugüne kadar önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, yeni anayasa yapmanın ne kadar zor olduğunun herkesin fark etmesi gerektiğini vurguladı. Her kuruluşun farklı görüşleri olduğunu söyleyen Çiçek, bu görüşlerden yola çıkarak yeni bir anayasa hazırlamak istediklerini ifade etti. Çiçek, hazırlanan taslak metnin milletle paylaşılacağını ve sonrasında yasa teklifinin TBMM’ye gönderileceğini kaydetti. Çiçek, "Türkiye ilk defa bu yöntemle anayasa yaptığı için bunun getirdiği eksiklikler,
aksaklıklar olabilir. Onun için herkes karamsar bir tablo çizerek değil, bu sürece olumlu katkı vermenin çabası, gayreti içerisinde olursa, inşallah Türkiye bu manada bir anayasayı 2012’de idrak etmiş olur. 2012’nin sonuna geldiğimizde de ortaya bir sonucu çıkarmak için bir çaba sarf ediyoruz. Sizlerin desteği, katkısı da önemli" şeklinde konuştu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da, konfederasyon olarak yeni anayasa yapımı çalışmalarına her zaman destek verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini belirtti. Gündoğdu, yeni anayasanın hazırlanmasında katılımcılığın esas alınması ve insanı merkeze alması gerektiğini kaydetti. Gündoğdu, "Yeni anayasa, eğitim dilinin resmi ve özel bütün eğitim kurumlarında Türkçe olmasına, ancak anadil öğretimine ilişkin seçeneklere eğitim sisteminde yer verilmesine yönelik bir hükmü de içermelidir. Memurlara
siyaset hakkı verilmelidir. Ayrıca kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşme hakkı da tanınmalıdır" diye konuştu.