GENEL - 05 Ocak 2012 Perşembe 15:42

HABUR SINIR KAPISI`NDA ARAÇ KUYRUKLARI OLUŞTU

A
A
A
HABUR SINIR KAPISI`NDA ARAÇ KUYRUKLARI OLUŞTU

Şırnak’ın Silopi ilçesi yakınlarında bulunan Habur Sınır Kapısı üzerinden Kuzey Irak’a yük taşıyan kamyonlar uzun kuyruklar oluşturdu. Sırada bekleyen kamyon şoförleri sınır kapısına giriş yaptıklarında gün başına 106 lira ceza vermek zorunda kalırken, ceza vermek istemeyen şoförler sınırda kontak kapatma eylemi yaptı.
Mersin’den 8 gün önce kuşyemi besi yüklediklerini ifaden kamyon şoförlerinden Cumali Karakaş yükledikleri malların beyanname gereği 3 gün içinde Habur Sınır Kapısı’nda olması gerektiğini söyledi. Şoför Cumali Karakaş, "Cizre’ye geldiğimde sıraya girdik. Yaklaşık 7 gün sıra beklemek zorunda kaldık. Silopi’de bir gün sıra bekledikten sonra Habur Sınır Kapısı’na vardık. Ancak sınır kapısına girdiğimizde bize yüklerin geç geldiği ve bu yüzden ceza vereceklerini söylendi. Gün başına 106 lira ceza vermek
zorunda kalıyoruz. Bu duruma tepki olarak sınır kapısında bizde kontak kapatma eylemi yaptık. Yetkiler ile görüştüğümüz zaman bize sorunların çözümü için çalışma başladıklarını ifade ettiler. Biz de sorunlar çözülünceye kadar Habur Sınır Kapısı’nda kontak kapatma eylemine devam edeceğiz" diye konuştu.
Bir başka şoför İsa Çalışkan, Habur Sınır Kapısı’nın yavaş çalıştığını ve bu yüzden uzun araç kuyruklarının meydana geldiğini söyledi. İsa Çalışkan, kuyruklar yüzünden Habur’a giremediğini ve bu yüzden kendilerine ceza verildiğini ifade ederek, "Hem Habur Sınır Kapısı yavaş işliyor hem de bu yüzden bize ceza kesiyorlar dünyanın hiçbir yerinde böyle uygulama yoktur. Sorunların bir an çözülmesi için yetkilileri göreve çağırıyorum" dedi.
Abuzer Yanar adlı şoför ise sorunlar çözülmeden Habur Sınır Kapısı’nda çıkmayacağını belirtti. Kuyruklarda bekledikleri için kendilerine ceza verildiğini dile getiren Abuzer Yanar, bu duruma tepki olarak Habur sahası içinde kontak kapatma eylemi başlattıklarını ve sorunlar çözülünceye kadar beklemeye devam edeceklerini kaydetti. Mehmet Masum adlı şoför de uzun araç kuyrukları nedeniyle büyük sıkıntılar çektiklerini ve nakliye ücretlerini kuyruklarda harcadıklarını aktardı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) üyesi Erkan Yurter, sorunun Habur Sınır Kapısı’nın yeni bir sisteme geçmesini ve bu yüzden araç kuyruklarının oluştuğunu söyledi. Yurter, "Kuyruklarda bekleyen araçlara en fazla 48 saat süre veriliyor bu süre içerisinde Aracın sınır kapısına ulaşması gerekiyor. Sınır kapılarında oluşan kuyruklar nedeni ile aracın Habur Sınır Kapısı’na varması imkansızdır. Araç sınır kapısına geç vardığı için gün başına 106 lira ceza vermek zorunda
kalıyorlar" şeklinde konuştu.
Sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını aktaran Erkan Yurter, "Sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını Mülki İdare Amirliği’nin talimatı doğrultusunda geç gelen araçlara cezai işlem uyguladıklarını, Mülki İdare Amirliği ile yaptıkları görüşmeler neticesinde süre muafiyetinin 24 saatten 48 saate çıkarıldığını dile getirdi. Sorunun çözümü ile ilgili olarak da Irak’a yapılacak taşımalarda çıkış gümrük idarelerinin yol sürelerinin uzatılması gerektiği görüşünü belirttiler. Ayrıca yeni uygulamaya giren NCTS
sisteminden dolayı da Habur’da yapılan günlük çıkışların bin 800’lerden bin 500’lere düştü. Habur Gümrük Müdüründen sonra Mülki İdare Amiri Özel Kalem yetkilisi ile görüştüm. Kendileri de geçici olarak hizmet veren tır parkında sürücülerin araçlarını bırakıp evlerine gitmelerinden dolayı sahanın tıkandığını, bunun önüne geçmek için bu uygulamayı getirdiklerini belirtti" diye konuştu.
Öte yandan Habur Sınır Kapısı, eylem nedeniyle araç girişlerine kapatıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”