POLİTİKA - 20 Aralık 2011 Salı 21:46

BAKAN ÇELİK`TEN "YENİ ANAYASA" AÇIKLAMASI

A
A
A
BAKAN ÇELİK`TEN "YENİ ANAYASA" AÇIKLAMASI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "İhtilal ruhu içine sinmiş yama anayasadan kurtulmamız gerekiyor" dedi.
AK Parti Adıyaman Gençlik Kolları tarafından yürütülen Siyaset Akademisi programına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmasında anayasa konusunu ele aldı. Mevcut anayasaya 12 Eylül ruhunun sindiğini söyleyen Bakan Çelik, "Bu yama anayasadan kurtulmamız gerekiyor" dedi.
Milletin derdine derman olan bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Çelik, "Biz milletle ittifak yaptık. Millet de bizi iktidar yaptı. AK Parti, her türlü antidemokratik söylem ve eylemlere karşı millet iradesine daima sahip çıkmıştır. Milletimiz ileri gitmek istediğini 12 Eylül referandumu ile bir kez daha gösterdi. Türkiye’yi nerede görmek istediğini bir kez daha gösterdi. Bizim bu yama anayasadan kurtulmamız gerekiyor. Gerçekten yama bir anayasa. Neresini değiştirirseniz değiştirin 12
Eylül ruhu, ihtilal ruhu içine sinmiş. Bir fıkrasında mutlaka bir şey vardır. Onu tümden ortadan kaldırmak gerekiyor. 17 defa değişikliğe uğramış ama kimsede bu tablodan memnun değil. 2012 ve geleceğe dönük bir anayasayı mutlak suretle gerçekleştirmek gerekiyor. Niye önemli bu? Geriye bir daha dönülmesin Türkiye’de. O karanlık günler bir daha yaşanmasın diye buna şiddetle ihtiyacımız var. Milletin değerlerini sahiplenen, milletle çatışmayan bir anayasa olmalı. Dert değil derman olan bir anayasa olmalıdır"
ifadelerini kullandı.
"MİLLETİMİZE DEMOKRASİ ÇOK PAHALI BİR ELBİSE OLDU"
Türkiye’nin AK Parti iktidarıyla normalleşme sürecine girdiğini savunan Çelik, "İnsan hakları ve demokrasi eksenli çözüm arayışlarının çoğu zaman faili meçhullerle karşılık bulduğu dönemleri yaşadık. Kimi zaman irtica paranoyalarıyla milletin değerleri adete bir tehdit unsuru olarak görülmeye başlandı. Kimi zaman bu milletin çocukları okul kapılarının önünde süründürüldü, kimi zaman bankalar hortumlanarak bu milletin birikimi milletin cebinden alındı. Bütün bunlara rağmen milletimiz bıkmadan uzanmadan
demokrasiye bağlılığını her defasında gösterdi. Sandık önüne konulduğu zaman bu dayatmalara karşı tepkisini gösterdi. 1960 darbesinden sonra beklenen Cumhuriyet Halk Partisi idi. 1971 muhtırasıyla o gün Adalet Partisi uzaklaştırılmaya çalışıldı, muvaffak olunamadı. 1980 ihtilali ile -Adalet Partisi’ni uzaklaştırdık- dediler, onun müsteşarı olan rahmetli Özal’ı seçildi. 28 Şubat’ta -Erbakan Hocayı uzaklaştıralım- derken onun yetiştirdiği siyasetçiyi milletimiz iş başına getirdi. Milletimizin aldığı en pahalı
şey demokrasi oldu. Milletimize demokrasi çok pahalı bir elbise oldu. Ama milletimiz her defasında bu zamlı elbiseyi giymeyi tercih etti. Onun için milletimize müteşekkiriz. Milletimiz büyük bir millet" dedi.
Türkiye’nin geçmişte birçok konuda gereksiz zaman kaybı yaşadığını ifade eden Çelik, "5 yıl önce Türkiye’de darbeye karşı bir şey söylemek sıkıntılıydı. Bu süreçle ilgili konuşmak problem de doğurabilirdi. İnsan hakları bağlamındaki haklarımızı konuşmak dahi suçtu. Haksızlığı sanki met etmek marifetmiş gibi takdim ediliyordu. Ama 5 senede çok şey değişti. Şuanda her şey ters düz oldu. Ters düz olanlar, az bir kesim süreçten menfaat sağlayanlardı. Onlar şuan huzursuz. Ama geniş kitlelerde bu huzursuzluk
söz konusu değil. Geniş kitlelerde mutluluk var. Çünkü olması gereken normalleşme sürecini yaşıyor Türkiye. 10-15 yıl önce Kürtçe konuşmak sorundu. Şimdi Kürtçe televizyon var. Bir insan anadilini kendisi seçmiyor ki. Bu hakkı tartışmaya ne gerek var? Anadilini okumak istiyorsa buyursun, okusun. Bu insanın tabii hakkı. Geriye dönüp baktığımız zaman bu konuyu tartışmak bile ne kadar yanlışmış. Tartıştığımız birçok konunun ne kadar gereksiz zaman kaybına sebebiyet verdiğini şimdi daha rahat görüyorum" diye
konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler’de tartıştığı sürücüyü tornavidayla öldüren kurye yakalandı Esenler’de maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tartıştığı araç sürücüsünü tornavidayla öldüren motokurye yakalanırken, yaşanan kavga anları güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, dün saat 21.00 sıralarında Esenler Menderes Mahallesi 301. Sokak üzerinde meydana gelmişti. Dönerci dükkanında çalışan kurye ile cadde üzerindeki araç sürücüsü arasında yol verme nedeniyle tartışma çıkmıştı. Tartışma esnasında kurye, araca tornavida ile zarar vererek olay yerinden uzaklaşmıştı. Araç sürücüsü, sepetteki firma isminden kuryenin nerede çalıştığını görmüş bir süre sonra adam, döner dükkanına giderek kurye ile tartışmaya başlamıştı. Araç sürücüsü ile kurye arasındaki tartışma büyüyerek kavgaya dönüşmüş kavga sırasında kurye, elindeki tornavida ile vurup adamı ağır yaralayarak dükkandan kaçmıştı. Ağır yaralanan adam, ambulansla hastaneye kaldırılırken yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlattı. Polis ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucunda A.A. isimli motor kurye yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin sorgulamasında “kasten yaralama”, “taksirle yaralama” ve “motosiklet hırsızlığı” gibi çeşitli suçlardan çok sayıda kaydı olduğu belirlendi. Emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından şüpheli adli makamlara sevk edildi. Öte yandan, araç sürücüsü ile kurye arasındaki kavga anları güvenlik kamerasına yansıdı.
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”