POLİTİKA - 02 Ocak 2012 Pazartesi 17:09

AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ CANİKLİ`NİN BASIN TOPLANTISI

A
A
A
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ CANİKLİ`NİN BASIN TOPLANTISI

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, cumhurbaşkanlığı seçim usullerine ilişkin yasa tasarının bu hafta ya da önümüzdeki hafta görüşülmeye başlanacağını ve mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin de bu yasa tasarısı ile belirleneceğini söyledi.
Canikli, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iç tüzük değişikliklerine ilişkin muhalefetin kendilerine yönelttiği eleştirilere yanıt verdi. Muhalefetin konuşma sürelerini hedef alan eleştirilerini anımsatan Canikli, "Hiçbir şekilde böyle bir şey söz konusu değil" dedi. Meclis’in daha verimli ve etkin çalışması için böyle bir teklif verdiklerini anlatan Canikli, teklifle hükümetin aleyhine konuşmaların kısaltılmasının söz konusu olduğunu ifade etti. Muhalefetin iç tüzük kurallarını suistimal ederek
Meclis çalışmalarını bloke ettiğini, bazı günler gündeme bile geçilemediğini belirten Canikli, bu nedenle böyle bir düzenleme yapıldığını söyledi. Bununla ilgili TBMM Genel Kurulu’ndan örnekler veren Canikli, "Meclis’i çalıştırmak iktidarın, yani bizim görevimizdir" dedi.
Vekillerin çok uzun saatler çalışmaktan şikayet ettiğini de anımsatan Canikli, "Hükümetimizin hedefleri var. Yasalar çıkarmak zorundayız. Bu nedenle sabaha kadar Genel Kurul çalışıyor" diye konuştu.
CHP’nin konuşma sürelerinin kısaltılmasını anayasa görüşmeleri ile bağdaştırmasını eleştiren Canikli, CHP’nin her itilaflı konuda bunu gündeme getirdiğini söyledi. Yeni düzenlemenin anayasa ile bağlantı kurulmasının samimiyetle bağdaşmadığını ifade eden Canikli, Meclis şu anda verimli çalışmadığı için bu düzenlemeyi yapmak istediklerini söyledi. Canikli, yeni düzenlemeyle önergelerin okunmasını kaldıracaklarını, karar yeter sayısı için 15 milletvekili şartı getirileceğini, Genel Kurul’da tansiyonun
yükselmesine neden olan materyallerin salona alınmamasının sağlanacağını anımsattı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Canikli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen emekli milletvekillerinin maaşlarına ilişkin düzenlemenin ne zaman ele alınacağına ilişkin soru üzerine, henüz bu konuyu değerlendirmediklerini söyledi. Gül’ün geri gönderme gerekçelerini değerlendireceklerini, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını dikkate alacaklarını ifade eden Canikli, CHP’nin bu konudaki tavrını eleştirdi.CHP’yi bu konuda samimiyetsizlikle
suçlayan Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda yaptığı açıklamaları ise içler acısı olarak nitelendirdi. CHP’nin bu önergeden başından beri haberi olduğunu söyleyen Canikli, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun ’Haberim yoktu’ gibi açıklamalar yapması çok büyük talihsizliktir" dedi. Canikli, Kılıçdaroğlu’nu her konuda olduğu gibi bu konuda da çark etmekle suçladı.
Milletvekillerinin maaş artışına ilişkin vatandaşlardan gelen tepkileri anımsatan Canikli, vatandaşların bu konudaki kanaatlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade etti. Canikli, bu konuda hafta sonuna kadar karar vereceklerini bildirdi.
Canikli, Şırnak’ta yaşanan olayın ardından BDP’nin tavrına ilişkin soru üzerine, bunun BDP’nin genel tarzı olduğunu söyledi. BDP’nin bu gibi durumları suistimal ettiğini ve rant sağladığını belirten Canikli, olayda hayatını kaybedenlere tazminat ödenmesi veya özür dileneceğine ilişkin haberlere ilişkin olarak, "Onların acılarını hafifletecek adımlar atacağız" dedi.
Bir soru üzerine cumhurbaşkanının seçim usullerine ilişkin yasa tasarının bu hafta ya da önümüzdeki hafta görüşülmeye başlanacağını bildiren Canikli, mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin de bu yasayla netleşeceğini ve tartışmaların ortadan kaldırılacağını söyledi. Cumhurbaşkanının görev süresinin mutlaka belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Canikli, bunu ya yasaya geçici bir madde ekleyerek 12. Cumhurbaşkanının görev süresinin başlangıcına işaret ederek ya da seçim tarihine ilişkin bir madde koyarak
yapacaklarını ifade etti. Mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olduğu yönündeki kanaatlerinin değişmediğini söyleyen Canikli, "Her ikisi sorunu çözer. Ne tür formülasyon olacağı da bir iki gün içinde netleşir" diye konuştu.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan’ın ’Bakanların bana can borcu var’ yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Canikli, "Ortada açıklamalar var, görüntüler var. Görüntüler ve olayın taraflarının yaptığı açıklamalar Hasip Kaplan’ı doğrulamıyor. Oradaki tarafsız gözlemci diyebileceğimiz kişilerin açıklamalarından yola çıkarsak, orada provokasyon olduğu anlaşılıyor. Soruşturma devam ediyor ama ilk izlenimler bu şekilde. Bizim de gelen bilgiler çerçevesinde en azından şahsi kanaatim bu doğrultuda.
Soruşturma yapılmadan, her şey tam olarak açıklığa kavuşturmadan bir şey söylemek doğru olmayabilir. Bir defa gelen görüntüler ve bulgular Hasip Kaplan’ın dediği gibi kendileri tarafından kurtarıldığı şeklinde gözükmüyor, tam tersine orada bir provokasyon olduğu ağır basan bir kanaat. Bu konuda sayısız örnekleri var BDP’nin ve PKK her olayı öyle provoke etmeyi alışkanlık haline getirdiler" dedi.
Tutukluların hasta yakınları ile ilgili görüşmesini düzenleyen yasa teklifine ilişkin soru üzerine ise Canikli, konuya kişisel olarak bakılmaması gerektiğini, bunun insani bir düzenleme olduğunu söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 5 kişiyi ölüme götüren 17 kişinin yaralanmasına sebep olan şoförün tahliyesi talep edildi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir kadın ve 4 öğrencinin hayatını kaybettiği, 17 öğrencinin yaralandığı servis kazasına ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık şoför Mehmet Ö’nün avukatı, müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıok Caddesi’nde 9 Kasım 2021’de meydana gelen kazada, Emlak Konutları Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P 0860 plakalı servis midibüsü önce Birsen Giriş (51) isimli yayaya çarpıp, ardından takla atarak dere yatağına uçmuştu. Kazanın ardından Mehmet Ö., serviste bulunan 20 kişi ve Birsen Giriş yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Birsen Giriş, öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14), Rabia Üst (14), Esma Nur Avcı (13) ve Ege Yılmaz (15) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Şoförün kanında 3 çeşit uyuşturucu madde çıkmıştı Sürücü Mehmet Ö., hastanede yapılan tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece, "taksirle birden fazla kişinin ölüme ve yaralanmasına sebep olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve sürücü Mehmet Ö.’nün öğrenci servisi kullanabilmesi için belgelerinin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Sanığın kanında ise metamfetamin, amfetamin isimli uyuşturucu maddelere ve narkotik benzeri bir ağrı kesiciye rastlanmıştı. Mahkeme için oluşturulan heyet tarafından, uyarıcı madde etkisi altındaki sürücü Mehmet Ö.’nün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği kanaatine varılmıştı. Kazaya karışan midibüsün ikiz plaka olduğu tespit edilmişti. Servis sürücüsü Mehmet Ö. ile araç sahiplerinden İ.A. ve C.A., okul servis firması sahiplerinden C.Ö. ve H.Ö. ile firmanın servis sorumlusu S.D. ve okul müdürü Z.A.Y. hakkında dava açılmıştı. Davanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise servis aracında emniyet kemeri olmadığı bilgisine yer verilmişti. Yargılamaya devam edildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Salonda müştekiler, yakınları ve taraf avukatları ile lisede servis denetimi için oluşturulan kuruldan sorumlu 2 öğretmen hazır bulundu; şoförü tutuklu sanık Mehmet Ö. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. “İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum” 11 servis aracını 3 öğretmenin 3’er araç şeklinde pay ederek denetlediklerini ifade eden tanık öğretmen Şenol B. mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Aracı kim denetlediyse ilk imzayı o öğretmenimiz atıyordu. Bu aracın denetimini Soner hocamız yaptı. Bir aracı aynı anda 3 öğretmen denetleyemiyorduk. Biz sadece araçlarda gördüğümüz detayları formda işaretleyip okul müdürümüze teslim ediyorduk. Bu yüzden bana sorup göstermiş olduğunuz denetim formundaki imza bana aittir. İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla da araçları denetledikten sonra bizim işlem yapma hükümlülüğümüz yoktur" dedi. “Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti” Servis şoförlerinin ve araç plakalarını Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı personeli astsubaya attığını ifade eden tanık Müdür Yardımcısı İbrahim Ali Ç., "Okul Müdürü benden astsubaya servis araçlarının plakalarını, şoförlerini ve kimlik bilgilerini öğrenmemi ardından da astsubaya göndermemi istedi. Bende servis firmasının okuldaki temsilcisi Seyfettin beyden listeleri aldım. Astsubaya gönderdim. Ancak gönderdikten sonra jandarmanın herhangi bir denetim yaptığını görmedim. Olay günü başka bir şoförün aracı kullandığından da haberimiz yoktu. Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti. Ayrıca idarecilikte ikinci yılımdı. İlk yıl pandemiyle geçildiği için okullar kapalıydı. Denetimlerle ilgili çok fazla bilgim yoktu. Denetimleri biz 1 ay arayla yapmayı planlamıştık. İlk denetimin ardından kaza oldu. Şu anda okulda müdür yardımcısı değilim ayrıldım” diye konuştu. Sanığın avukatı tahliye talep etti Sadece sanık Mehmet Ö’nün suçlu olmadığını dile getiren Mehmet Ö’nün avukatı Beste Aslan ise müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Gözyaşlarını tutamayan sanık Mehmet Ö’de çocuklar için üzgün olduğunu ve avukatının söylediklerine katıldığını ifade etti. Mahkeme heyeti, gerekli bilgilerin mesaj atılarak iletildiği astsubayın tanık sıfatıyla dinlenmesi için gerekli makamlara yazı yazılmasına, Okul Müdürü Z.A.Y.’nin avukatının gösterdiği mesajların mahkeme zaptına eklenmesi, Ali Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda sadece sürücünün kusurlu olduğu, hayatını kaybeden yayanının kendi ölümü neticesinde kusurlu belirtildiği, olaya sebep olan diğer kusurlar için kimlerin sorumlu olduğunun belirtilmediği, sanığın uyuşturucunun etkisinde olduğu fakat sanık avukatının söylediği araçta oluşan problemin kusuru böldüğü kanında uyuşturucu olmasa bile aracı durduramayacağını savunduğu, aracın bakımıyla ilgilenen kişiler ve aracın kullanılmasına müsaade eden denetim yetkisindeki kişilerin yetki mekanizmasını çalıştırmadığı, diğer kusurluların kimler olduğu, hangi nedenlerle kusurlu olduğu rapor haline getirilerek dosyaya sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün duruşmaya getirilmesiyle ilgili talebin değerlendirmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul ’Mukaddes Emanetler’ ona emanet: Peygamber Efendimiz’in Sakal-ı Şerifi İstanbul’da restore ediliyor Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep, 15 yıldır Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetlerinin bakım ve onarımını gerçekleştirerek gelecek nesillere ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca restorasyon işlemlerini gerçekleştirdiği yerde Celep, "Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı, mübarek kokusunun sindiği hurma ağacının lifinden olan yatağa, ayak izlerine, Sakal-ı ve Saç-ı Şerifi’nden, Ravza-i Şerifi’nin örtüsüne kadar birçok kutsal emanet sergileniyor." Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetlerinin bakım ve onarımını gerçekleştiriyor. Özer Celep, 15 yıl önce Kadir Gecesi’nde gittiği bir camideki Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Sakal-ı Şerifi’nin muhafaza edildiği sandığın yıprandığını görünce hayatı değişti. O tarihten itibaren Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetleri nesilden nesle bugüne kadar aktarılarak gelenleri, gelecek nesillere ulaştırmak için çalışmaya başladı. Bin 400 yıldan fazladır var olan emanetlerin birçoğu günümüze kadar sağ salim ulaştı. Emanetlerin gelecek nesillere aktarılması için çalışan Özer Celep, büyük bir titizlikle kendisine getirilen emanetleri restore ediyor. Kutsal emaneti eski muhafazasından çıkaran Celep, bakımlarını ve temizliğini yaptıktan sonra bal mumunu değiştiriyor. Ardından da emanet yeni muhafaza içerisine yerleştirilerek gelecek nesillere ulaşması için hazırlıyor. Öte yandan, Celep restorasyonunu yaptığı Kutsal emanetleri dairesinde sergiliyor. Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem)yattığı, mübarek kokusunun sindiği hurma ağacının lifinden olan yatağa, ayak izlerine, Sakal-ı ve Saç-ı Şerifi’nden, Ravza-i Şerifi’nin örtüsüne kadar birçok kutsal emanet yer alıyor. Ayrıca Peygamber Efendimiz’in, Saç-ı Şerifi’nin de sergilendiği alanı ziyaret edenler gözyaşlarını tutamıyor. Kutsal emaneti restore ettirmek isteyen kurumlar ve şahıslar, mukaddesemanetler.com.tr ve kutsalemanetler.com.tr web siteleri üzerinden Özer Celep ile iletişime geçebiliyor. “Kadir Gecesi’nde gittiğim bir camide Sakal-ı Şerif’i gördüğümde yıpranmış hali beni çok hüzünlendirmişti” Mukaddes Emanetlerin bakım ve onarımı yapan Özer Celep, "Burası Peygamber Efendimiz’in mukaddes emanetlerinin restorasyon yapıldığı bir yer. Özel bir yerdeyiz. Takribi 15 yılı aşkındır Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) emanetlerinin restorasyonunu yapıyorum. Nasıl başladık? Aslında bu gönlümüzde var olan bir şeyin vakti, zamanı geldiğinde vuku bulmuş hali. 15 sene öncesinde, Kadir Gecesi’nde gittiğim bir camide Sakal-ı Şerif’i gördüğümde o günün şartlarında belki en iyisi oydu ama zaman içerisinde deforme olmuş bohçaları, sandığını, muhafazasını görmek beni çok hüzünlendirmişti. Sonrasında hocamız bize, ’Bu tarz sanatsal çalışmalarınız var. Efendimizin Sakal-ı Şerif’i içinde çalışma yapar mısınız’ dedi. Bunun üzerine fiziki olarak başlayan bir çalışma bugün dünyaya yayıldı. Bize artık alıştıkları için kolay ulaşılıyor. Benimsenmiş olan bir yer. Kutsal emanetlerin restorasyonunun yapıldığı bir yer olarak biliniyor. Resmi kurumlardan veya şahıslardan olsun, elinde Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait veya diğer mübarek büyüklerimize ait bir emanet varsa onların bizden sonraki nesillere ulaşmasıyla alakalı olarak muhafaza çalışmalarını yapıyoruz. Bunlar çok fazla bilindiği ve insanlar tarafından vakıf olunduğu için vesilelerle bize ulaşıyorlar" dedi. “Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı mübarek kokusunun sindiği yatak” Restorasyonun yapıldığı dairede Mukaddes Emanetleri’nde bulunduğunu belirten Celep, “Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait bereketler mevcut. Ümmetin ortak bereketleridir. Şu an bizde, bizden sonra da başkalarında olacak. Biz bir köprüyüz. El yazısı, Kuran-ı Kerim mezura gibi deriye yazılmış. Bu şekilde saklanmış. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ayak izleri, ahşaba yapılmış Kadem-i Şerif örneği. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı mübarek kokusunun sindiği yatak. Bu hurma ağacının lifi. Bu koku dünyada başka hiçbir şeye benzemiyor. Ağaçtaki parçada böyle kokunun olması akılla anlaşılabilir bir şey değil. Benim anlayabildiğim bir şey değil. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Ravza-ı Şerifi’nin örtüsü. Ziyaret ettiğinizde duvarda asılı olan mübarek örtü. Hacerül Esved taşından bir parça. Şahitlik yapıyor ya bizlere de şahitlik etsin. Kabe-i Muazzama’nın kapısının örtüsü. Eski zamanlara ait ve çok kıymetli. Peygamber Efendimiz’in Saç-ı Şerifleri. Mucizelerini anlatmakla bitiremeyiz. İnan ki, biz bundan eminiz. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizzat huzurundayız” ifadelerini kullandı. “Bizden sonra ümmetlere ulaşabilmesi için bazı sorumluluklarımız var” Kutsal emanetlerin gelecek nesillere aktarılması için sorumlulukları olduğunu ifade eden Celep, “Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) mübarek Sakal-ı Şerifleri. Böyle bir muhafaza içerisinde. Bizden sonra ümmetlere ulaşabilmesi için bazı sorumluluklarımız var. Sorumluluklar neticesinde bizim bu emaneti daha sağlıklı, konforlu ve daha güvenli bir muhafaza içerisine almamız gerekiyor. Göstermiş olduğumuz aşkı, muhabbeti kendisine sunmamız gerekir. Buradaki muhafaza, eski muhafaza. Örneklendirecek olursak, o emaneti buradan çıkarıp bakımlarını ve temizliğini yapıp, bal mumunu değiştirdikten sonra yeni muhafaza içerisine koyuyoruz. Bu muhafaza içerisinde yenilenmiş oluyor” şeklinde konuştu.