YEREL HABERLER - 26 Aralık 2011 Pazartesi 13:29

NARENCİYE ÜRETİCİLERİ ‘ENTEGRE ÜRÜN’ LOGOSUNA KAVUŞTU

A
A
A
NARENCİYE ÜRETİCİLERİ ‘ENTEGRE ÜRÜN’ LOGOSUNA KAVUŞTU

Nazilli İlçe Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından turunçgillerde entegre ve kontrollü ürün yönetimi sağlayan üreticilere sertifika dağıtıldı.
Kuyucak’ın Hamzallı köyünde düzenlenen törene AK Parti Aydın Milletvekili Ali Gültekin Kılınç, Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Aydın İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürü Salih Köksal, İlçe Tarım Müdürü Sunay Güler, Kuyucak İlçe Tarım Müdürü Taner Bozbek, İl Genel Meclisi Üyesi Ahmet Eker, Nazilli Ticaret Odası Başkanı Tacettin Pirinç ve genç girişimci Mer-Tar Tarım İşletmesi sahibi Muharrem Ertan ile çok sayıda üretici katıldı. AK Parti Aydın Milletvekili Ali Gültekin Kılınç, bölgemizde tarımın ileriye gitmesi, müşterinin talebine uygun üretim yapılması ve bölgemizdeki tarımsal sanayinin gelişmesi için çok çalışıyoruz. 3 yıl önce başlattığımız çalışmalar sonunda bölgemizdeki bazı köylerimiz markalaşarak ürününü en iyi ücretle satmaya başladı. İyi tarım ve iyi ürün için yapılan çalışmalara örnek olan bu 30 üreticimiz sertifika ve logoları ile gururumuz olacak” dedi.
“EN AZ GİRDİYLE YÜKSEK VERİM ALINACAK”
Aydın İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürü Salih Köksal yaptığı konuşmada “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından ülkemizde, tarladan sofraya güvenli gıda arzının sağlanması adına, uçakla kimyasalların kullanımının yasaklanması, kimyasalların kayıt altına alınması ve izlenebilirliğin sağlanması, zirai mücadele ilaçlarının reçete ile satışı ve kimyasal mücadele ilaç uygulayıcılarına sertifika alma zorunluluğunun getirilmesi gibi, bir dizi yasal düzenlemeler yapılmıştır. Son olarak da geçen yıl 16 ildeki çeşitli ürünlerde “Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi” projesi (EKÜY) uygulamaya konulmuştur. Bu proje ile İl ve İlçe Müdürlüğündeki teknik elemanlar ile proje dahilindeki üreticilerin koordineli çalışmaları sağlanarak, en az girdi ile yüksek verimli, kaliteli ve kalıntısız ürün üretiminin sağlanması, ayrıca üreticilerin tarımsal faaliyetlerde bulunurken, yeni teknikleri kullanmalarını, hastalık ve zararlıları tanımalarını bunlara karşı uygun mücadele zamanını ve yöntemlerini öğrenerek kendi arazilerinin danışmanları haline gelmelerini sağlamak amaçlanmıştır. Bunların sonucunda da kalıntı sorununun arazi şartlarında çözülmesi sağlanarak, gerek iç piyasada kalıntılı ürün satılmasının önüne geçmek, gerekse yurt dışına giden ürünlerdeki kalıntı problemlerini çözmek ve bu sayede tarımsal ürünlerimize karşı olan güveni arttırmak hedeflenmiştir. Bu bağlamda İlimizde turunçgiller ve incir bahçeleri proje kapsamına alınmıştır.”
“ENTEGRE VE KONTROLLÜ ÜRÜN SERTİFİKASI’
Aydın’ın turunçgiller üretiminde hızla gelişmeye başladığını ifade eden Köksal “İlimizde turunçgiller bahçeleri 1.707.818 ağaç varlığı ile 53.494 dekar alanı kaplamaktadır. Üretimimiz 75.603 ton olup, bunun 2.465 tonu ihraç edilmektedir. Turunçgiller ilimizin yaş meyve ihracatında gelişme potansiyeline sahip bir yerde bulunmaktadır. Kuyucak, Nazilli, Sultanhisar, Söke ve Kuşadası’nda olmak üzere toplam 5 ilçede 173 üreticiye ait olan 352 bahçede, 5.282 dekar alanda yürütülen proje çalışmaları sonucunda 12.113 ton ürün elde edileceği tahmin edilmektedir. Nazilli’de, 30 üretici bahçesinde 1.119 dekar portakal sahasında yürütülen proje çalışmaları ile 1.227 ton ürün elde edileceği tahmin edilmektedir.
Bu proje kapsamında arazilerin bulunduğu köylerde bulunan tarım danışmanları ile İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü teknik elemanları planlanan iş akışına göre gerekli zamanlarda bahçe kontrollerini yaparak, gerek yetiştiricilik gerekse mücadele konularında üreticilere yapmaları gereken uygulamalar konusunda teknik bilgileri birebir vermektedirler. Ayrıca “mavi bayrak” asılı, proje çalışmalarının yürütüldüğü bahçelerden, hasattan önce İl Tarım Müdürlüğü elemanlarınca ilaç kalıntısının olup olmadığı araştırılmak üzere alınan meyve örnekleri laboratuarlara gönderilerek pestisit analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda ilaç kalıntısı yönünden temiz çıkmış ürünlere “Entegre ve Kontrollü Ürün Sertifikası’ ‘,üreticilere de “Entegre Mücadele Üretici Sertifikası” verilmektedir. Proje bahçelerinden pazara sunulmak üzere hazırlanan ürünlere de entegre ürün logoları yerleştirilmektedir. Bu sayede logolu ürünler tüketicilerde güven uyandıracağı için taleplerin artacağı, proje kapsamındaki üreticilerinde bu sayede yüksek kazanç sağlayacakları hedeflenmiş olup, tarladan sofraya sağlıklı ürünün ulaşması gerçekleştirilmiş olacaktır” dedi.
“KALINTISIZ VE GÜVENLİ GIDA SUNULUYOR”
Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Hamzallı, Sevindikli Köyleri ile Pirlibey Beldesinden 30 narenciye üreticisinin 1.109 dekar alandaki 30 bahçesinde söz konusu projenin uygulanmakta olduğunu ifade ederek “Bu bahçelerden 2011 yılı üretim sezonunda 1.225 ton ürün alınacağı tahmin edilmiştir. Proje kapsamında ilgili üreticiler, İl ve İlçe müdürlüğümüz teknik elemanlarının kontrolünde uygun zamanda, uygun dozda ve uygun ilaçla mücadele etmişlerdir. Bu mücadele sonunda üretilen ürünlerden alman numuneler, İzmir İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğüne gönderilmiş ve yapılan tahlil sonucunda bu ürünlerde zirai ilaç kalıntısına rastlanmamıştır. Böylelikle ihracatta büyük sıkıntıların yaşanmasına neden olan zirai ilaç kalıntısının önüne geçilmekte, iç piyasaya da kalıntısız, güvenli gıda arzı sağlanmış olmaktadır” dedi.
“MARKALI KÖYLERİMİZ OLUŞTU”
AK Parti Aydın Milletvekili Ali Gültekin Kılınç ise; “Bölgemizde tarımın ileriye gitmesi, müşterinin talebine uygun üretim yapılması ve bölgemizdeki tarımsal sanayinin gelişmesi için çok çalışıyoruz. 3 yıl önce başlattığımız çalışmalar sonunda bölgemizdeki bazı köylerimiz markalaşarak ürününü en iyi ücretle satmaya başladı. İyi tarım ve iyi ürün için yapılan çalışmalara örnek olan bu 30 üreticimiz sertifika ve logoları ile gururumuz olacak. Dünyanın tercih ettiği ürünleri yetiştirmek için yapılan çalışmalarla geniş üretim çeşitliliği ile değil sınırlı oranda tutulan ürün çeşidi ile tarım bakanlığımızın ürün planlaması doğrultusunda dünya pazarına girmeliyiz. Uzun ömürlülerin yaşadığı bölgemizde biz 70-80 yaşı normal görüyoruz. Ama bu Türkiye genelinde böyle değil. Sosyal Politikalar Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar sonunda önümüzdeki 2012 yılı Türkiye Dünya yaşlılar yılı ilan edilecek. Bunda da Nazilli öncülük yaparak uzun yaşayanların başkenti olacak. Biz bu avantajı iyi değerlendirerek uzun yaşamın sırrını ürettiğimiz ve tükettiğimiz ürünlere bağlayacağız. Bu da bizim markamız olarak ürettiğimizin daha kolay pazar bularak para etmesini sağlayacak. Nazilli Ticaret Odası, Nazilli Ziraat Odası, Nazilli Ticaret Borsası ve sivil toplum kuruluşlarının desteği ile bölgemizin kalkınması için tesisleşme ve pazar oluşturmalıyız” dedi.
Konuşmaların ardından sertifika almaya hak kazanan 30 üreticiye logo ve sertifikaları protokol üyeleri tarafından verildi. Programın sonunda köylüler tarafından davetlilere ve protokol üyelerine taze sıkılmış portakal suyu ve gözleme ikramında bulunuldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Valerie Garnier: "Hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor" Sezonu 4 kupa ile tamamlayan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nda Başantrenör Valerie Garnier, "Çok fazla hayalimiz vardı sezona başlarken, bu hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor. Mükemmel bir sezon diyebiliriz. Aslında çok kısa bir süre vardı önümüzde hem birbirimizi tanıma hem de takımı olabildiğince yüksek noktaya getirmek için. Adım adım gittik. Bu noktada hep beraber hareket ettik" dedi. 2023-2024 sezonunda Avrupa’da üst üste ikinci kez Euroleague kupasını kazanarak bir ilke imza atan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, sezon başında müzesine götürdüğü FIBA Süper Kupa ile birlikte Türkiye Kupası ve Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde de mutlu sona ulaştı. Sarı-lacivertli sporcular ve teknik heyet, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda yer alan Fenerbahçe Basketbol Müzesi’nde medya mensuplarıyla bir araya geldi. Sezon başında şampiyon bir takıma geldiğini ve hedefler doğrultusunda birlikte çalıştıklarını belirten Başantrenör Valerie Garnier, “Çok fazla hayalimiz vardı sezona başlarken, bu hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor. Mükemmel bir sezon diyebiliriz. Aslında çok kısa bir süre vardı önümüzde hem birbirimizi tanıma hem de takımı olabildiğince yüksek noktaya getirmek için. Adım adım gittik. Bu noktada hep beraber hareket ettik. Burada bir takım vardı ve bu takımı ben kurmamıştım. Dolayısıyla hedefler doğrultusunda hep beraber çalıştık. Çok iyi bir takımımız vardı. Hedeflere ulaşmak için takım halinde hareket etmemiz gerektiğini söyledik. Takıma da hakkını vermek lazım. Hiçbir zaman onları ekstra motive etmeme gerek kalmadı” ifadelerini kullandı. “Fenerbahçe’ye sadece kazanmak için gelirsiniz" 2018-2019 sezonunda Fenerbahçe’de başantrenörlük görevi yapmasının bu sezon kendisine yardımcı olduğunu vurgulayan Varnier, "Bu durum biraz yardımcı oldu. Yeri geldiğinde tanıdık yüzlerle karşılaştım. Fenerbahçe dokusunu biliyordum. Buraya gelirken nereye geldiğinizin farkında olmanız gerekiyor. Buraya sadece kazanmak için gelirsiniz. Fenerbahçe çok büyük bir aile, buraya tekrardan geldiğimde kimse beni unutmamıştı. Aslında ben aileme geri katılmış gibi oldum” diye konuştu. "Kariyerimdeki en özel sezonum" Fransız antrenör, kazanılan şampiyonlukların ardından kariyerinde çok önemli bir sezonu geride bıraktığını belirterek, "Gerçekten çok nadir olur tüm kupaları kazanmak. Bir antrenör sezona başlarken bütün alanlarda şampiyonluk hedefler. Bu şampiyonluklar gerçekleştiğinde de uyandığımızda gerçek mi diye kontrol ederiz. Hala o anın akışındayız. Belki biraz daha vakte ihtiyacımız var her şeyi tam anlamıyla idrak etmek için” değerlendirmesinde bulundu. Varnier, Fenerbahçe’deyken her sezon şampiyonlukları tekrarlamaları gerektiğinin de altını çizerek, "Gelecek sezon bizim adımıza zor geçecek. Fenerbahçe’deyseniz bu başarıları tekrardan kazanmanın bilincindesinizdir. Zor bir sezon olacak. Tek başımıza değiliz, ciddi rakiplerimiz var” dedi. "Türk basketbolu Avrupa’nın en iyi liglerden biri" Avrupa’nın önemli organizasyonlarında Türk takımlarının final oynaması üzerine ise Varnier, "Türk basketbolunun var olduğunu ve gerçekten Avrupa’nın en iyi liglerden biri olduğunu gösterir. Böyle bir sezon geçirdikten sonra devamlılığı tercih etmek gerekir tabii ki bazı değişiklikler yaparak" diyerek sözlerini noktaladı. Medya günü, ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ pankartı ile çekilen fotoğraf ile sona erdi.
Kocaeli Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi Bursa’nın İznik ilçesinde mağarada kaçak define kazısı yaptıkları esnada jeneratörden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden baba ve oğlu Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinden yola çıkan Tevfik Özdemir (68), oğlu Okan Özdemir (42) ve arkadaşları İbrahim Ergün (38), define aramak için 2 gün önce Bursa’nın İznik ilçesine gitti. Gürmüzlü Mahallesi’nde kahvehanede çay içip etraftakilerle sohbet eden Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün gecenin ilerleyen saatlerinde Karadere mevkiinde giderek mağarada kaçak kazı çalışması gerçekleştirdi. Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’den uzun süre haber alamayan yakınları endişe içinde durumu Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin’e iletti. Çetin ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bunun üzerine İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma ve sağlık ekipleri harekete geçti. Daha önce bölgede kaçak kazı yapılan bölgelere yoğunlaşan ekipler, mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeniyle karşılaştı. Jandarma iz sürme -arama köpekleri ‘Meftun’ ve ‘Damga’ ile mağara içerisinde yapılan aramada Okan Özdemirile İbrahim Ergün’ün cansız bedenlerine de ulaşıldı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından cenazeler mağaradan çıkarıldı. Baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’ün cansız bedenleri savcı ve ekiplerin incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Baba, oğul ve arkadaşları jeneratörden mağara içine sızan karbondioksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlendi. Otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edilen baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi. Baba ve oğlunun Kavaklı Mahallesi Kavaklı Sanayi Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Özdemir’in yakınları, sevenleri ve Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer katıldı. Cenaze namazının ardından baba ve oğlun cenazeleri İhsaniye Mezarlığına defnedildi. Öte yandan, Tevfik Özdemir’in emekli olduğu, Okan Özdemir’in ise bir dönerci dükkanında kurye olarak çalıştığı öğrenildi. Gürmüzlü Mahallesi’ne 6 kilometre uzaklıktaki Elbeyli Mahallesi’nde, 5 yıl önce aynı tarihte yapılan kaçak kazı sırasında 1 kişi hayatını kaybettiği 6 kişi de kurtarıldığı ortaya çıkmıştı.
Adana Adana’da açık saha tesislerinin toplu açılışı düzenlendi Adana’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde Adana, Adıyaman, Batman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa olmak üzere 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Bu kapsamda Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri ile AB Türkiye Delegasyonu ve Alman Kalkınma Bankası üst düzey yetkililerinin katılımıyla Çukurova ilçesindeki 100. Yıl Mahallesi’ne inşa edilen açık saha tesislerinin açılış töreni düzenlendi. “Tüm gençlere hizmet verecek” Törende konuşan Vali Köşger, "Adana’nın en güzel noktasında, gençlerimiz, geleceğimiz, istikbalimiz, evlatlarımıza yönelik çok güzel bir faaliyet için bir aradayız. Çukurova hızla gelişen bir bölge. Ancak şuana kadar burada bir spor stadyumu, bir futbol sahası mevcut değildi. Avrupa Birliği’nin, Alman Kalkınma Bankası’nın katkılarıyla, bakanlığımız ve hükümetimizin çalışmalarıyla burada bu hizmet gerçekleştirildi. Bölgemizde bir türlü istikrar gerçekleşmiyor ve ülkemizin etrafında, her tarafta sıkıntılı durumlar var. Kendi ülkesinde can güvenliği kalmayan çok sayıda komşumuzu da misafir ediyoruz. Burası ülkemiz gençlerine hizmet ettiği gibi onların da hizmetinde olacak. Türkiye kendi gençliğine yetişmeye çalışırken, onların ihtiyaç duyduğu spor alt yapısını gerçekleştirmeye çalışırken bir taraftan da ülkemize dışarıdan gelen gençlerimiz var. Buna yetişmekte zorlanıyoruz. AB bu anlamda devreye girdi ve bu tesislerin yapılmasında imkan sağladı. Onlara teşekkür ediyoruz, gençlerimize de hayırlı, uğurlu olsun diyoruz" dedi. Konuşmaların ardından, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi folklor ekibi halk oyunları gösterisi sundu. Daha sonra protokol üyeleri hazırlanan platformda butona basıp açık saha tesislerinin açılışını gerçekleştirdi. Gençler, çok sayıda spor dalına yönelik etkinlik alanlarının oluşturulduğu tesiste gönüllerince spor yapıp, sosyalleşme imkanı buldu.
Bitlis Bitlis’te ‘yayla muzu’ uçkunun fiyatı, ‘Anamur muzunu’ üçe katladı Bitlis’in Tatvan ilçesinde doğal olarak yetişen ve ‘yayla muzu’ olarak da adlandırılan uçkun, 150 TL’lik fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından ışkın veya yayla muzu adıyla bilinen ve sevilerek tüketilen ekşimsi uçkun bitkisi, Tatvan’da satışa sunulmaya başlandı. Dağların yüksek zirveleri ve eteklerinden büyük zorluklarla toplanarak tezgâhlarda kilosu 150 TL’den satılan bitki, kent merkezinde çoğu insanın da başlıca geçim kaynağı oldu. Vatandaşlar binbir zorlukla topladıkları uçkunları torbalarla getirdikleri şehir merkezindeki ana caddelerde satışa sunarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Bölge insanı tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen bitkinin, özellikle sarılık, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği iddia ediliyor. Vatandaşlar, binbir zorlukla toplayarak kilosunu 150 TL’den satışa sundukları yayla muzu, fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Hizan yaylalarında topladıkları yayla muzunun şeker, tansiyon gibi hastalıklara ilaç olduğunu iddia eden Ercan Sepet isimli satıcı, “Yayla muzunu nisan ayında toplamaya başlıyoruz. Bu bitkinin yaklaşık 1 ay gibi bir ömrü var. Yılda bir kez çıkıyor, bizler de ekmeğimizi yayla muzunu satarak kazanıyoruz” dedi. Bir kış boyunca yayla muzunun çıkmasını beklediklerini söyleyen Oğuz Uçak da, “Her derde deva olan yayla muzunu herkese tavsiye ediyorum. Bir kış bu bitkinin çıkmasını bekledim. Ekşimsi bir tadı olduğu için de ayrı bir aroma veriyor” ifadelerini kullandı.