POLİTİKA - 05 Ocak 2012 Perşembe 12:32

BİRLİK VE HUZUR PARTİSİ GENEL BAŞKANI GÜNDÜZ ŞIRNAK`TA

A
A
A
BİRLİK VE HUZUR PARTİSİ GENEL BAŞKANI GÜNDÜZ ŞIRNAK`TA

Parti çalışmaları kapsamında Şırnak’ın Silopi ilçesine gelen Birlik ve Huzur Partisi Genel Başkanı Seyyid Emanullah Gündüz, bölgedeki belediyecilik çalışmaları hakkında birtakım açıklamalarda bulunarak BDP’li belediyeleri topa tuttu.
2012 yılının Kürt yılı olması ve Kürt sorunu çözümü hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a rapor sunmaya hazırladıklarını belirten Gündüz, belediyeciliğe ayrılan kaynağın Kandil’e gönderildiği yönünde çarpıcı iddialarda bulundu. Birlik ve Huzur Partisi Genel Başkanı Seyyid Emanullah Gündüz, parti çalışmaları kapsamında Şırnak’ın Silopi ilçesine gelerek, Diyanet Vakıf Emekçileri Sendikası (Dives) Silopi temsilciliğini ziyaret etti. Burada bir açıklamada bulunan Gündüz, "Parti çalışmalarımız kapsamında
bugün Silopi’deyiz. Partimizin tanıtımını yapmak için geldik. 81 ilimize ve yetişebildiğimiz kadar bütün ilçelerimize en kısa sürede ulaşıp partimizin çalışmalarını ve tanıtımını oralarda yapacağız. Ocak ayı içerisinde Başbakana sunulmak üzere bir rapor hazırlayacağız. Bu 2012 yılının Kürt yılı olarak ilan edilmesini ve Kürt yılı içerisinde Kürt kardeşlerimizin bütün sorunlarının ortadan kaldırılacağı bir yıl olmasına talep ederek, ne şekilde bu sorunun bitirileceğini somut olarak kendilerine sunacağız. Bu
bölge ne yazık ki belediyecilik anlamında çok geride kalmış bir bölgedir. Biz burada belediyeciliğin asla ve asla olmadığına inanıyoruz. Burada içi boş sloganik laflar üzerinde ideolojik kavramlar üzerine burada belediyecilik yapılıyor izlenimi verilmektedir. Burada belediye başkanlarına söyleyeceğimiz bir şey vardır. Gitsinler belediyeciliği öğrenmek istiyorlarsa Konya Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar. Bu şekilde belediyeciliğin insan hayatı üzerinde ne kadar
etkili, şehirleri ne kadar imar ettiği, ne kadar güzelleştirdiği apaçık ortaya çıkacaktır. Buradaki masum insanlarımız, saf insanlarımız aldatılarak, kandırılarak oy devşirilmekte rant elde edilmekte ve hiçbir şekilde belediyecilik anlamında burada bu bölgede insanlarımızın hayatı güzelleştirilmektedir" dedi.
"BDP ZİHNİYETİ İLE BELEDİYECİLİK YAPILMAZ"
Gündüz, BDP zihniyeti ile belediyecilik yapılamayacağını belirterek, "Bugün bu BDP zihniyetinin en açık ve en basit örneği şudur ki belediyecilikte asla bir başarı sağlayamazlar. Bu şekilde hiçbirşey ortaya koyamazlar. Çünkü burada bu siyasetin kendisine başkent olarak seçtiği Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanının, Diyarbakır Büyükşehir belediyesi bünyesinde bir temizlik işçisi olarak çalışan birisi tarafından sorgulanması ve denetlenmesi ortaya belediyeciliğin asla ve asla olamayacağını
göstermektedir. Bu zihniyet ile çalışan bir siyasetin insanlara hiçbir şekilde somut olarak hizmet etmek anlamında bir faydası olmayacaktır. İnsanlarımızın belediyeden ve belediyecilikten bir haber olması belediyenin sorumluluklarını bilmemesi tabiki ki bu insanların istediği gibi keyfi hareket etmelerini getirmektedir. Buradaki belediyeler gerçekten son derece başarısızlar. Zaten belediye çalışması asla ve asla görülmemektedir. Bugün belediyelerden beklediğimiz bu çamurlu yolları, bu tozlu, topraklı
yolları kaldırmalarıdır. İnsanlarımızın sosyal hayatını sürdürebileceği bir alanlar yaratmaları, şehir planlamaları yapmaları, şehirlerimize temiz su getirmeleri, şehirlerimize kanalizasyon yapmalarıdır" diye konuştu.
"BELEDİYEYE AYRILAN KAYNAK KANDİL’E GÖNDERİLMEYECEKTİR"
"BDP zihniyetinde Kandil ve İmralı var" diyen Emanullah Gündüz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak gördüğümüz kadarıyla hiçbir şekilde belediyecilik yapılmamaktadır. Bu anlamda çalışmalar yapılsa belediyecilik hizmeti yapılsa buraya ayrılan kaynak, belediyecilik için kullanılacak, kaynak bu sefer Kandil’e gönderilmeyecektir. Bunu çok iyi bilmekteyiz ki BDP zihniyetinin, BDP siyasetinin merkezinde Kandil ve İmralı vardır. Bu ikisi bu işin içerisinden çıkarılmadığı sürece bu siyasetin asla ve asla Kürtlere faydası olmayacaktır. Bunu ben aslen seyit olan bir Kürt olarak çok rahat bir şekilde
söyleyebilirim. Bu örgüt kurulduğu günden bugüne hiçbir şekilde hiçbir vatandaşımıza faydası olmamıştır. Özellikle ve özellikle en çok bizim Kürt vatandaşlarımızın canlarını yakmıştır, canına ve malına zarar vermiştir. Bizim Kürt kardeşlerimizden beklediğimiz artık bunun farkına varmaları, artık bu kirli oyunlara alet olmamalarıdır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat: "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran ve İsrail krizinin daha da tırmanarak bir savaş çıkmasının kısa vadede mümkün olmadığını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarı. İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında ise net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyeti yok. Bu aşamada her iki devletin de karşılık geri adım atarak krizi sonlandırmasını bekliyoruz" dedi. Orta Doğu’da yaşananları değerlendiren Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "Orta Doğu son dönemlerde yine ciddi krizlerle karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz, kronikleşmiş bir hal almaya başladı. Bu tür rekabetlerde aktörlerin karşısına üç farklı seçenek çıkar. Birincisi aktörlerden biri karşı tarafa blöf yapar, karşı taraf ise geri adım atarak bir saygınlık veya stratejik kayıp yaşamakla birlikte krizin son bulmasına imkan tanır. İkinci seçenekte ise, aktörler karşılıklı olarak bir geri adım atma durumu tercih ederler, bu durumda da kriz kendiliğinden son bulur. Son olarak üçüncüsünde ise, aktörler mevcut pozisyonlarından taviz vermezler. Daha sert adımlar atmaya başlarlar. Bu da kaçınılmaz olarak aktörler arasında bir savaşa yola açarlar" dedi. "İran ve İsrail krizi, daha da tırmanarak bir savaşa yol açması kısa vadede mümkün değil" Bu 3 senaryo üzerinden İran-İsrail ilişkisini değerlendiren Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İran ve İsrail arasındaki ilişkilerde ilk senaryonun gerçekleşmeyeceğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Her iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. Bunu hem İsrail’in Şam’daki büyükelçilik saldırısında gördük. Hem de İran’ın İsrail’e misilleme olarak insansız hava araçları ve balistik füzelerini kullanarak yaptığı saldırıda net bir biçimde gördük. Dolayısıyla iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. İkinci seçeneği bir tarafa bırakacak olursak, üçüncü seçenekteki gibi tarafların krizi daha da tırmandırarak bir savaşa yol açması ise kısa vadede mümkün olmayacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında İran’ın net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını belirten Polat, "Diğer taraftan İsrail ise İran ile savaşma konusunda o kadar isteksiz değil. Ancak bunun da bazı şartları var. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarıdır. Ancak ABD cephesine bakıldığında ise hem bu yıl içerisinde yapılması planlanan seçimlerin başkan üzerindeki baskısı, hem de Amerika’nın uzun yıllardır yaklaşık 15 yıldır Orta Doğu’ya doğrudan angaje olmamak gibi bir stratejik yaklaşımı söz konusudur. Bu opsiyonu da kısa vadede pek mümkün kılmıyor. Dolayısıyla önümüzde tek bir seçenek kalıyor. Bu aşamada aktörlerin krizi yavaş yavaş iki tarafın da geri adım atarak sonlandırmasını bekliyoruz. Mevcut durumda bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini yüksek görüyorum. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz kronikleşmeye başladı diyebiliriz" dedi. "Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor" Türkiye’nin, 7 Ekim’den beri bölgesel krizlerin artık bir noktada durması gerektiği yönünde bir politika benimsemiş durumda olduğunu ifade eden Polat, "Malum, son 15 yıldır Orta Doğu’da yoğun bir rekabet söz konusu bölgesel aktörler arasında. Buna bir de devlet dışı silahlı aktörler ve başarısız devletler eklenmiş durumdadır. Dolayısıyla Orta Doğu, 2000 yıllarının başından 2010 yıllarına kadar olan kısmen istikrarlı dönemini özlemiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye, ne İran-İsrail arasında, ne de İsrail-Hamas arasında böyle bir çatışmanın devamlılığı yönünde bir politika arzulamıyor. Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor. Bu çerçevede de girişimlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kendi çıkarları açısından da bu oldukça önemli. Aksi takdirde, çeşitli insani krizler, terör örgütlerinin yeniden palazlanması gibi veya başarısız devletlerin ortaya çıkması gibi Türkiye’nin güvenliğini yanından ilgilendiren başka kriz alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu tür krizlerin daha barışçıl yollarla çözümü için mücadele ediyor" şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray kara yolunda çalışmalar devam ediyor Van’da çığ riski nedeniyle 119 gün önce kapalı tutulan Van-Bahçesaray kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yapılan çalışmalar sonucu yol 29 Aralık 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. Ulaşıma açılan yol araç trafiğine açılmadan önce Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çığ Tehlikesini Belirleme ve İzleme Komisyonu` üyelerinin bölgede yaptığı inceleme sonucu çığ riski devam ettiği için yol araç trafiğine açılmadı. İlerleyen günlerde etkili olan kar yağışı ve birçok noktaya düşen çığlardan dolayı yol yeniden ulaşıma kapandı. “Van-Bahçesaray yolu 119 gündür kapalı” Yaklaşık 119 gündür çığ tehlikesinde dolayı kapalı tutulan Van-Bahçesaray karayolu, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Görentaş Şantiye ekipleri, Ramazan bayramı sonra bölgede çalışma başlattı. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, ekipler çığ riskine karşı büyük titizlikle çalışmalarını yürütülüyor. Çalışmalar 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat’ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi hayatını kaybettiği bölgede yürütülüyor. Yolun kapalı olmasından dolayı aynı bölgeye yine büyük bir çığ düştü. Yolun kapalı olmasından dolayı olumsuz bir durum yaşanmadı. Ekipler yoğun bir mesai harcayarak yola düşen çığları açarak çalışmalarını sürdürüyor.