GENEL - 02 Ocak 2012 Pazartesi 12:11

`DEPRESYON`LA VE `YAS SÜRECİ` İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?

A
A
A
`DEPRESYON`LA VE `YAS SÜRECİ` İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?

Ölümle ya da başka bir önemli kayıpla yüzleşen hastamızı veya yakınlarımızı rahatlatmak, acılarını hafifletmek isteriz. Fakat ne diyeceğimizi, ne yapacağımızı bilemeyiz ve endişelenmeye başlarız. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, işte bu noktada hasta ve ailelerine ihtiyaç duydukları desteği vermek için yapılması gerekenleri açıkladı.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, günlük yaşamda çok sık karşılaşılan ve insanların ne yapıp yapmaması gerektiği konusunda büyük çelişkiler yaşadıkları bir konuda önemli bilgiler verdi. Mehmet Yavuz, bir yakınını kaybeden ya da önemli bir kayıpla yüzleşen insanlara nasıl yardımcı olunacağını açıkladı.
İNSANLAR NEDEN YAS TUTARLAR?
Dr. Mehmet Yavuz öncelikle insanların neden yas tuttuklarına değinerek, "Önemli bir kayıp yaşayan kişi, hayatını yeniden organize edip kurmadan önce, daha düne kadar hayatında çok önemli yer tutan ama şimdi kaybolan kişiyle vedalaşmak, hayatın ağırlığı karşısında yeniden soluklanmak ve kimi zaman çok zor olan gerçekleri sindirmek için yas tutmaya ihtiyaç duyar. Kaybın acısı insanın her yanını sarar, insanın içini ’Artık hayat bir daha hiç eskisi gibi eğlenceli bir yer olmayacak’ hissi kaplar. Yas,
içimizden bir parça kopması hissinin iyileştirilmesi sürecidir. Yaşamımıza devam etmemizi, yine başkalarını sevebilmemizi ve kaybımızı kabullenebilmemizi sağlar. Tabii ki yas süreci sonrasında kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü hala vardır ama bu artık hayatımızı sürdürmeye engel olacak boyutlarda olmayacaktır. Ancak kaybın sadece sevilen birinin ölümü olmadığı, kişinin sağlık, güç, ya da fonksiyon kaybından da kaynaklanabileceği unutulmamalıdır" dedi.
YAS SÜRECİNİ HERKES AYNI ŞEKİLDE Mİ YAŞAR?
Yas sürecinin herkeste aynı sürede ve aynı şekillerde yaşanmayacağını belirten Dr. Yavuz, "Kaybın doğası genellikle kişinin tecrübe ettiği yasın niteliğini belirler. Örneğin çok yaşlı ya da uzun zamandır hastalık çeken sevilen birinin ölümünü kurtuluş olarak gören biri, çocuğunu aniden kaybeden birinin hissettiği endişe ve kederi aynı şekilde hissetmeyebilir. Çocuğunu kaybeden anne bu durumla hiçbir hazırlık ya da uyarı olmaksızın karşı karşıya kalmıştır. Doğal ölümlerde yaşanan yas ile travmatik
ölümlerde yaşanan yas farklıdır. Travmatik ölüm diye tanımlayabileceğimiz ölümler; ani, beklenmedik, başka birisinin neden olduğu bir kaza, saldırı, ya da doğal afetler ve amansız hastalıklar sonucunda yaşanan kayıplardır. Kişinin ailesi yakınları yoğun bir haksızlık hissi yaşar. "Hayat adil değil, iyi insanların başına böyle şeyler geliyorsa artık dünya güvenli bir yer değil." gibi düşünceler insanın aklından çıkmaz. Travmatik ölümlerde yaşanan yas çok daha uzun süreli ve yoğun olur. Olağan yas
sürecinin basamakları vardır ancak travmatik yasta, bu süreç benzeri bir şekilde fakat süre olarak daha uzun bir zamana yayılmış olarak işler" diye konuştu.
YAS SÜRECİ HANGİ AŞAMALARDAN GEÇEREK GELİŞİR?
Yas sürecinin aşamaları hakkında da bilgi veren Dr. Mehmet Yavuz, bu süreci inkar ve şok, pazarlık, kızgınlık, suçluluk, adalet arama, depresyon, yalnızlık, kabullenme ve umut aşamalarıyla açıkladı. Yavuz, "İnkar ve şok; Başlangıçta, sevdiğimiz birinin ölümünü kabul etmek zordur, ölümün gerçekliğini inkar edebiliriz. Yakınınızın ölümüyle ve genel olarak ölümle ilgili duygularınızı yakınlarınızla paylaştıkça, kabullenmek kolaylaşır.
Pazarlık; Kayıp gerçeğinden kaçınma amacıyla yapılan bu son girişimde kişi Tanrı’yla pazarlık etme girişiminde bulunur. Bu aşamada temel düşünce "evet, başıma gelenleri kabul edeceğim ama bazı şartlarım olacak" şeklindedir; artık kayıp kabul edilmeye ve kayıp sonrası yeni hayatın koşulları gözden geçirilmeye başlamıştır."
Kızgınlık; Sizi geride bırakıp gittiği, yaşamdayken yaptığı ya da yapmadığı şeyler için ölen kişiye kızgınlık duyabilir, bu kızgınlığınızı başkalarına yöneltebilirsiniz. Ölen birine kızgınlık duymak sizi dehşete düşürebilir, oysa olanları kabul ederek ve paylaşarak zaman içinde daha az kızgın olursunuz."
Suçluluk; Bir yakınınızı kaybettiğinizde, onunla yaptığınız ya da yapmadığınız şeylerden ötürü pişmanlık ve suçluluk hissedebilirsiniz. Yaşananları değiştiremezsiniz, hata yapmış olsanız da insani yanınızı kabul edin, kendinizi affedin."
Adalet arama; Bu aşamada en çok sorulan soru şudur: "Neden ben?" Ölümün adaletsizliğine karşı çıkar ve yaşadığınız kaybın bir şeyin bedeli olup olmadığını anlamaya çalışır, bulamayınca isyan edebilirsiniz. Ölümü hak edilecek bir ceza değil, yaşamın akışının bir parçası olarak görmeye çalışın."
Depresyon; Başlangıçta büyük bir kayıp ya da boşluk hissi yaşayabilirsiniz. Ruh halinde düzensizlikler, yalnızlık duygusu ve sosyal çevreden uzaklaşma bunu izleyebilir. Yas tutan biri olarak eski halinize dönmek ve sosyal çevrenizde olup bitenlerle eskisi gibi ilgilenmek zaman alabilir. Unutmayın ki bu aşamada cesaret verme ya da güven tazeleme gibi teselliler değil, acıya saygı ve sosyal destek yardımcı olur."
Yalnızlık; Kaybınız nedeniyle sosyal yaşamınızda oluşan değişiklikler, kendinizi yalnız ve korku içinde hissetmenize neden olabilir. İnsanlarla görüşür, yeni arkadaşlar edinirseniz, bu duygularınız zamanla azalır."
Kabullenme; Kaybı kabullenme, ondan mutluluk duymak demek değildir. Kaybedileni unutmak ya da önemsememek de değildir. Tam tersine, durumun gerçek olduğunu kabul ederek, onunla başa çıkmaya çalışırsınız."
Umut; Zamanla hatırlamanın daha az acı verdiği bir noktaya gelecek, geleceğe ve daha güzel günlere umutla bakmaya başlayacaksınız. Değiştiremeyeceğimiz gerçeklerle başa çıkmada kendinize zaman tanıyın" şeklinde konuştu.
YAS TERAPİSİ NEDİR?
Dr. Mehmet Yavuz, yas terapisini ise, "Yas süreci, sıklıkla kayıp acısını ya da bununla baş etmeyi tecrübe etmemiş kişiler tarafından anlaşılması oldukça zor, yalnız yaşanan, gizli ve mahrem kalmış bir alandır. Yas terapisi, yas sürecinin yeteri kadar uygun biçimde ve doğal akışı içinde yaşanmasını amaçlar. Bu nedenle terapide, yas sürecinin bahsettiğimiz evrelerini tanımak hastalarımıza ve aile üyelerine kayıpla baş etme konusunda yardım için atılacak ilk adımdır. Hangi süreçten geçtiklerini anlayarak
yas yaşantısı içinde olan kimseleri, daha iyi destekleyebilir ve özel ihtiyaçlarını belirleyebilirsiniz" sözleriyle tanımladı.
Kayıpla birlikte yaşamayı kolaylaştırabilen yollar ise şunlar:
- Yalnızlık, kızgınlık ve üzüntü gibi duyguları açıkça ve dürüstçe arkadaşlarınızla, ailenizle ve yakınlarınızla tartışın,
- Umudunuzu koruyun,
- Eğer dinsel inançlarınız sizin için önemliyse, bir din insanıyla inançlarınız ve duygularınızla ilgili konuşun,
- Kaybınızla ilgili yaşantılarınızı paylaşabileceğiniz bir destek grubuna katılın,
- Kendinize iyi bakın, bedeninize özen gösterin, dengeli beslenin ve iyi dinlenin,
- Kendinize sabırlı davranın, iyileşmek zaman alır, bazı günler kötü, bazıları ise iyi olacaktır.
Kayba uğramış yakınımıza yardım etmek için neler yapabiliriz?
- Kayba uğramış arkadaşınıza, yakınınıza yardımcı olmak için onun yanında olun, acısını paylaşın, saygı duyun, ancak cesaret ve güven veren telkin ve tesellilerden uzak durun. Bunlar işe yaramaz.
- Arkadaşınızı üzmemek niyetiyle kayıpla ilgili konuşmaktan kaçınmayın. Tam tersine, o istemediğini belirtmediği sürece durum hakkında konuşun. Konuşmaktan kaçınmak o duyguyu yok etmez, tersine pekiştirir.
- Konuşmada yaşananlarını kolaylaştırma amacıyla kaybı hafife almaya çalışmayın, kayıp gerçeğine uygun, onu önemseyen bir tutum gösterin.
- Arkadaşınıza verdiğiniz önemi gösterin. Dikkatli dinleyin ve onun duygularına ve inançlarına olan saygınızı belli edin. Onunkine benzer olan duygu ve deneyimlerinizi paylaşın. "Seni çok iyi anlıyorum" gibi içi boş sözlerden kaçının.
- Depresyon belirtileri çok yoğun devam ediyor ve bir sonraki kabullenme sürecine geçmesi çok uzuyorsa bir uzmandan destek almasını sağlayın.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.