DÜNYA - 30 Aralık 2011 Cuma 18:42

TÜRKİYE ELEME GRUPLARINDAN LİDER ÇIKMAK İSTİYOR

A
A
A
TÜRKİYE ELEME GRUPLARINDAN LİDER ÇIKMAK İSTİYOR

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, 2014 Dünya Kupası grup elemelerinden birinci olarak çıkmayı hedeflediklerini söyledi.
İstanbul Üniversitesi Eğitim ve Spor Kulübü tarafından 2011 yılının en başarılı teknik adamı seçilen Avcı, İktisat Fakültesi’nde gerçekleştirilen panelde öğrencilerin sorularını cevapladı.
Avcı, gruplar sonrası turnuvalara gitmek için play-off oynamanın hedef olarak gösterildiği gibi, birinciliğin de hedef olabileceğini belirtti.
Dünya Kupası elemelerinde fikstürü kendisinin çektiğine dikkati çeken teknik direktör Avcı, "İlk maçta Hollanda ile deplasmanda oynayacağız. Birincilik ulaşılabilir bir hedef. Şimdi bir eşik daha atlayacağız. Dünya Kupası’na direkt gitmek gibi bir duygu ve düşüncem var. Buna inanıyorum" dedi.
Dünya Kupası grup elemelerinde rakiplerin belli olduğunu hatırlatan Avcı, "Hollanda dünya sıralamasında 2 veya 3. sırada yer alıyor. Biz ise 28. sıralardayız. Herkes play-off’u hedef olarak söyledi. Bundan önceki Avrupa ve Dünya şampiyonalarında play-off oynayarak gittik. Artık ülke olarak bir eşik atlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Hedefimiz herkesin enerjisini kullanarak birinci olarak çıkmak. Bunun için grup enerjisi gerekiyor. İnsanların milli maçlarımıza tek bir renkle ve tek bayrakla gelmesi
gerekiyor. Enerjiyi hep birlikte oluşturarak Dünya Kupası’nda olmak tabi ki öncelikli hedefimiz" diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ SENELERİN ÇALIŞMALARINI YAPIYORUZ"
Avdullah Avcı, 16 Kasım 2011 tarihinde göreve başladıklarını hatırlatarak, gelecek yıllara yönelik çalışmaları yaptıklarını söyledi. Bu yılın son gününe kadar Türk futbolunun yapılanması ve önümüzdeki yıllarda neler yapılabileceği konusunda çalışmaları anlatan Avcı, "Özellikle eğitim ve sağlıkla ilgili projelerde yer almak istiyorum. 75 milyon nüfuslu ülkeyiz. Çok yetenekli toplumuz. Şu ana dek temel olarak neye ihtiyacımız olduğunu masaya yatırdık. Daha önce genç milli takımlarda çalışmış biri olarak
UEFA müfredatına göre antrenör eğitimine inanıyoruz. Bu eğitimin kalitesini ve standartlarını belli bir noktaya getirebiliriz. Tolunay Kafkas ile beraber çalışmalar yapıyoruz. Antrenör eğitimi için 13 bölge var. Bölge antrenör sayısını arttırmak gibi bir çalışmamız var. İspanya 45 milyon nüfuslu ve 19 bölgesi var. Biz de alanı genişletmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Almanya’nın da kendileri için bir bölge olduğunu kaydeden A Milli Takım Teknik Direktörü Avcı, "Çoğunlukla Türk milli takımını tercih etmiş arkadaşlar var. Bizi tercih edenler var. Ağı biraz daha genişletip, Türk aileleriyle ve oyuncularla iletişimi sıcak tutup, Türk milli takıma buranın katkısını sürdüreceğiz. Başka ülkeleri tercih edenler olacaktır. Saygı duymamız gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Altyapı milli takımlarında eğitime önem vereceklerini anlatan Avcı, "Özellikle oyuncuların kişilik eğitimiyle ilgili çalışmalar olacak. Kulüp, antrenör ve ailelerle ilişkiye girecek üçgeni oluşturmaya çalışıyoruz. Kulüplerin altyapısıyla ilgili düşüncelerimiz var. Kişilik, antrenör ve futbol eğitimini bir arada çözecek projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunlar kısa vadede sonuç getirecek şeyler değil. Futbol Federasyonu Başkanı Aydınlar ve yönetim kurulu destek oluyor. Desteği arkamıza aldık. Türk futbolu ve
geleceği için neler yapacağımız üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Avcı, bu kapsamda Riva’daki tesisleri sağlıklı bir hale getirmeyi düşündüklerini belirterek, "Genç milli takımları oraya toplamak gibi düşüncemiz bulunuyor. Sporcu performans merkezini orada oluşturmayı planlıyoruz" dedi.
"TAKIM HAVASINI OLUŞTURACAĞIZ"
Teknik direktör Avcı, millilerde takım havasını oluşturmanın temel düşüncelerinden biri olduğunu dile getirdi. Takım ruhunu ve coşkusunu sahanın içinde ve dışında gösterecek şekilde çalışacaklarını kaydeden başarılı çalıştırıcı, "Mayıs ayında ligler bittikten sonra Avrupa’da 2 etaplı kamp yapacağız. Burada 5 hazırlık maçı bizim için test olabilecek bir dönem olacak. 29 Şubat’ta Slovakya ile yapacağımız maça zamanımız var. Takip ettiğimiz yeni oyuncular var. Daha önce beraber çalıştığımız, milli takımın
oluşumunda beraber olduğum oyuncular var. Mayıs ayı bizim için çok önemli. Eylül öncesi rekabet ortamının olduğu bir takım yaratmaya çalışacağız" diye konuştu.
Türk toplumunun heyecanlı ve sabırsız olduğuna dikkati çeken Abdullah Avcı, "İstikrar ve sabır zaman gerektiren bir şey. Bunu uygulayacak başkanlar ve yöneticilerdir. Buna inandıklarında istikrarın önünü açacaklardır" dedi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Tayfun Korkut’un da milli takım teknik heyetinde yer alacağını, bunun resmi açıklamasının yapılacağını ve Korkut’un donanımlı biri olduğunu dile getirdi.
Çalışmalar kapsamında 20 Ocak’ta Almanya’ya gideceğini kaydeden Avcı, "Almanya’daki oyuncularla hem takım düzeyinde, hem de altyapı ile ilgili farklı bir şey mi yapıyorlar ona bakacağım" dedi.
Kapılarının herkese açık olduğunu anlatan Abdullah Avcı, milli takıma daha önceki dönemlerde davet edilen Tuncay Şanlı ile ilgili soru üzerine, "Tuncay milli takıma önemli hizmetler vermiştir. Şu an oynamıyor. Oynadıktan sonra değerlendirmesini yapmak daha doğru olur" diye konuştu.
Avcı, "Devşirme futbolcu düşünüyor musunuz?" sorusunu ise, "Ufak yaş gruplarında böyle bir oyuncu yakalarsak ve Türk örf adetlerine uygun olursa düşünüyorum. Şu an ona uygun oyuncu profili gözükmüyor" diye yanıtladı.
Bursasporlu futbolcu Serdar Aziz’in Makedonya milli takımına çağrıldığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Avcı, "A milli takımın beklenti içinde olduğu bir oyuncu. Kendisiyle iletişime geçtik. Böyle bir şey olacağını düşünmpvar. Bizi tercih edenler var. Ağı biraz daha genişletip,üyorum" dedi.
Avcı, bir öğrencinin "Hakan Balta ve Servet’i milli takımda istemiyoruz" demesi sonrası, "2014’ü hedefliyoruz. Potansiyel oyuncular var. Tecrübeli oyunculardan doğru zamanda yararlanmak gerekecek. 2008’i yaşamış genç ve tecrübeli oyuncular var. Onlardan vazgeçemezsiniz" diye konuştu.
Avcı, "Ronaldo mu, Messi mi?" sorusuna ise "Takım oyuncusu anlamında Messi’yi beğeniyorum" diye yanıt verdi.
Galatasaray ve Milli Takımı’nın eski golcüsü Hakan Şükür modelinin dünya futbolunda her zaman geçerli olacağını kaydeden teknik direktör Avcı, buna benzer oyuncuya her zaman sahip olmayı umduğunu ifade etti.
Milli takımda görev alan Şenol Güneş, Mustafa Denizli ve Fatih Terim’in başarılı olmalarıyla diğer Türk antrenörlerin önünü açtığını vurgulayarak, "Bizim bundan sonraki adımlarımız istikrar yönünde olacak. Sürekliliği ve devamlılığı sağlamaya çalışacağız" ifadesini kullandı.
Abdullah Avcı’ya bir öğrenci İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un başında olduğu dönemde İbrahim Akın ile İskender Alın ile ilgili bir durum hissedip hissetmediği de soruldu. Buna futbolun içinde kalarak yanıt veren Avcı, "Bunları konuşmak doğru olmaz. Kupa finalini ilk defa oynuyorduk. Bir spor festivali gibi baktım. O gün Kayseri’de iki güzel kulüp müsabaka yapacaktı. Dostluk çerçevesinde güzel oyunlar olması istendi. Maç böyle oldu. Keyifli bir maç oldu. Herkesin saygı gösterdiği bir maç oldu. Kulüp
olarak örnekler sergiledik. Taraftarlarımız Beşiktaş’ı kupayı almaya giderken alkışladı. Takımımızı sahanın içinde tutup Beşiktaş’ı alkışlattık. Bunu konuşmak daha doğru olur" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.