YEREL HABERLER - 23 Aralık 2011 Cuma 19:42

BESOB`DAN FRANSIZ MALLARINA BOYKOT UYARISI

A
A
A
BESOB`DAN FRANSIZ MALLARINA BOYKOT UYARISI

Bolu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Tahir Gayret, esnaf, sanatkarları ve vatandaşları Fransız mallarını boykot etmeye çağırdı.
Fransa hükümetinin sözde Ermeni soykırımı iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısını mecliste görüşerek karara bağlaması ve tasarıyı onaylaması tartışmaları da beraberinde getirdi. Alınan bu karara tepki gösteren birçok kesim Fransa mallarını boykot etme kararı aldı. Bu kararı alanlardan biri de Bolu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Tahir Gayret oldu.
BESOB Başkanı Gayret, yaptığı açıklama ile Bolu’daki esnaf, sanatkarları ve vatandaşları Fransız mallarını boykot etmeye çağırdı. Gayret açıklamasında, "Sözde ’Ermeni Soykırımı’nı reddetmenin suç sayılmasına neden olacak inkar yasasının Fransız Meclisi’nden geçmesini şiddetle kınıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihi ile geçmişi ve değerleri ile gerçek dışı senaryolarla oynamaya kalkmasınlar. Böyle bir yalan ve iftirayı ’İnkar yasası’ ile akıl dışı bir maceraya sürüklemek isteyen Fransa’nın ’düşünce
özgürlüğü’ bakımından nereden nereye geldiğini üzülerek görmekteyiz. Fransa ateşle oynamaktadır" dedi.
Esnafları, Fransız mallarını raflardan kaldırmaya davet eden Tahir Gayret, "Bu yasa kendi elinde patlayacaktır. Fransa Parlamentosu’nun tarihi yeniden yazamayacağı gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi bellidir. Zorda olan mazlum milletlere nasıl kucak açtığı ortadadır. Fransa Parlamentosu’nun yalan ve iftiralarla tarih yazması kabul edilemez. Bolu Esnaf ve Sanatkarları olarak İnkar Yasası’nın Fransız Meclisinden geçmesini şiddetle kınarken, tüm Türk Esnaf ve Sanatkarın halkımızla birlikte ortak tavır
alarak Fransız mallarını boykot etmeye davet eder, esnaflarımızın bu malları raflardan kaldırmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Tahir Gayret’in çağrısına ilk olarak Lokantacılar ve Pastacılar Odası Yönetimi destek verdi. Oda Başkanı Murat Abak, iş yerlerinde geçerli olan Fransız firmalarına ait yemek fişlerinin geçerliliğini kaldırdıklarını söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.