ASAYİŞ - 06 Ocak 2012 Cuma 11:13

VAHŞETE MÜEBBET YARGITAY`DAN DÖNDÜ

A
A
A
VAHŞETE MÜEBBET YARGITAY`DAN DÖNDÜ

Antalya’da, fidye için kaçırdığı dayısının on bir yaşındaki oğlu Ural Giray Çelikcan’ı 23 Aralık 2008 tarihinde elektrikli testere ile öldürdükten sonra cesedini sobada yaktığı gerekçesi ile müebbet hapis cezasına çarptırılan Beşir Anıl Höyük ile ilgili karar Yargıtay’dan döndü.
Baba Yusuf Ziya Çelikcan, oğlu Ural Giray Çelikcan için açtığı Facebook’ta kararın bozulduğu haberini verdi. Çelikcan, bozma kararı ile ilgili şöyle yazdı: "Üç ay öncesinden ve kesintisiz olarak planlanan bir vahşet olayında, üç yıl sabırla, Ural’a yakışır şekilde, en başından suçlunun tespitinde olmak üzere adalete yardımcı olduk ve adalet bekledik. Kamu yararı yok diye medya taleplerini geri çevirdik. Sonunda, Allah sabrımızı deniyor diye düşünürken; günü gününe ayarlanmış gibi üç yılın tam sonunda
karar Yargıtay’dan döndü. Bir sayın doktorun, cani suçüstü yakalandığında Akıl Hastanesi’ne sevk kararı ile daha sonra yerel mahkemenin Adli Tıp’a sevkiyle alınan ’cezai ehliyeti vardır’ heyet raporu arasında çelişki varmış. İki rapor değil. Bir sevk kararı ve bir Heyet Raporu. Sonuç: Aynı heyete tekrar başvurulacak. Biz Ural’ın ailesi olarak aynı raporun tekrar geleceğine eminiz."
TESTEREYLE PARÇALAYIP SOBADA YAKTI
Olay, 25 Aralık 2008’de Antalya’da meydana geldi. Fidye istemek amacıyla dayısının oğlu Uray Giray Çelikcan’ı (11) evlerinin önünde okul servisinden indikten sonra kendi otomobiline bindiren Beşir Anıl Höyük (29), Kepez İlçesine götürdüğü çocuğu yol kenarında tabancayla kafasına tek el ateş ederek öldürdü. Ardından otomobile koyarak Duacı köyündeki bağ evine götürdüğü cesedi elektrikli testere ile parçalayan Höyük, çocuğun babasını arayarak, tanımadığı bazı kişilerin fidye için kendisini ve çocuğu
kaçırdıklarını söyledi. Babanın ihbarı üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, Höyük’ü çocuğun cesedinin parçalarını sobada yakmaya çalışırken yakaladı.
Savcılıkta ifade veren Höyük, çocuğu öldürmesinin özel bir nedeni olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Giray’ı otomobile bindirip Duacı köyünde kiraladığım eve doğru yola çıktım. Yolda bana nereye gittiğimizle ilgili çok soru sordu. Huzursuz oldum ve otomobilden indirip sakin bir köşeye götürerek kafasına 1 el ateş ettim. Giray orada öldü. Cesedi otomobile taşıyıp, eve götürerek evin iç kısmındaki tuvalete koydum. Aynı gece kollarını, bacaklarını ve kafasını elektrikli testere ile kestim. Bir gün sonra
bir kısmını sobada yaktım. Çok bunalmıştım, birilerine böyle bir şey yapmak istiyordum. Giray’ı seçmenin özel bir nedeni yoktu. Beni tanıdığı için, benimle geleceğini düşündüm. Olayın ardından intihar edecektim ama yakalandım" Zanlı, ifade verirken savcının odasındaki pencereden atlamak istemiş ancak görevlilerce engellenmişti.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanmasına başlanılan Höyük, bugüne kadar yapılan duruşmaların hiçbirinde konuşmadı. Mahkeme heyetinin tüm sorularını yanıtsız bırakan Höyük’ün, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istendi. Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda Höyük’ün, işlediği suçun anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek düzeyde ve cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi.
YAKINLARI KARARI ALKIŞLADI
Son kez hakim karşısına çıkan Höyük, yine konuşmadı. Mahkeme heyeti, Beşir Anıl Höyük’e, cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu, yağmadan iki yıl ve hürriyeti tahdit uçundan da 12 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti. Mahkeme salonunda bulunan ölen çocuğun anne babası ve yakınları kararı alkışladı. Acılı anne Sedef Çelikcan, "Elbette hiçbir ceza acımızı dindirmeyecek, oğlumuzu geri getirmeyecek. Ancak, bu cezayla oğlumun ruhu huzura kavuşacak. Adalete hep güvenmiştik. Caninin hak ettiği cezayı alması tek
tesellimiz oldu" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tamer Karadağlı, Antalya’daki kültür merkezinin bakımsızlığından şikayet etti Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’daki Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek ‘Belediye bunu görmüyor mu?” diye paylaşımda bulundu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise “Rezalet dediği bina bakanlığın” cevabını verdi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’da Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek, video kaydı aldı. Karadağlı “rezalet” diye tanımladığı binanın bakımsızlığından şikayet ederek, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. Kültür merkezindeki bakımsız bölgeleri video kaydederek göstermeye devam eden Karadağlı, ‘İnanılır gibi değil. Devlet tiyatroları ve opera işte böyle bir binada olmak zorunda. Belediye hiç bir yapmamış. Korkunç bir durumda. Burası Uluslararası festivalleri yaptığımız Antalya. Belediye hiç görmüyor mu acaba bunu? Hiç bir şey yapılmamış burada. Gerçekten utanç kaynağı bu. İnanamıyorum. Sanki savaştan çıkmış gibi bu bina, ya da müteahhit bırakıp kaçmış” diyerek sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Muhittin Böcek: “Rezalet dediği bina bakanlığın” Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın Antalya Devlet Opera ve Balesi ile Antalya Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa kullandığı Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin bakımsızlığından şikayet eden açıklamalarına Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Muhittin Böcek’ten cevap geldi. Başkan Böcek söz konusu binanın belediyeye değil Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek, “Seçime 2 gün kala birilerini seçim telaşı iyice sarmış. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi” dedi. Başkan Böcek, Karadağlı’nın bakımsızlıktan şikayet ettiği ve “rezalet” diye tanımladığı binanın bakım, onarım, tamirat ve işletmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu söyledi. “Birilerini seçim telaşı sarmış” “Seçime 2 gün kala görüyorum ki birilerini seçim telaşı iyice sarmış” diyen Başkan Böcek, şunları söyledi: “Genel Müdürleri Tamer Karadağlı’yı siyaset yapsın diye Antalya’ya göndermişler. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı’na ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’ne açık çağrı yapıyorum. Belediye’nin 2006 yılında Bakanlığa tahsis ettiği Haşim İşcan Kültür Merkezi Tesislerinde, onarım, bakım ve tamirat sözleşmede de açık olarak yazılı olduğu üzere bakanlığın uhdesindedir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi”. “Antalya Şehir Tiyatroları’nın salonlarını gezsin” Tamer Karadağlı’nın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü bir devlet memuru olarak, seçim yasaklarının başladığı bir dönemde suç işlediğini ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çamur atmaya çalıştığını öne süren Başkan Böcek, ”Kendisi çok gezmek istiyorsa bizim belediyemizin Antalya Şehir Tiyatrolarının salonlarını, tesislerini, imkanlarını gezebilir. Sanata ve sanatçıya ne kadar çok önem verdiğimizi görebilir. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir” diye konuştu.