POLİTİKA - 03 Aralık 2011 Cumartesi 20:08

USLU, MUHALEFET PARTİLERİNİ ELEŞTİRDİ

A
A
A
USLU, MUHALEFET PARTİLERİNİ ELEŞTİRDİ

TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, "Delikanlı bir muhalefete ihtiyacımız var" dedi.
AK Parti Boğazkale İlçe Başkanlığı Kongresi’nde konuşan TBMM İdare Amiri Salim Uslu, muhalefete yüklendi. AK Parti kongrelerinin tartışmalar, sataşmalar, sövgüler olmadan, demokratik bir ortamda gerçekleştiğini dile getiren Uslu, bunu AK Parti’nin demokrasiye kattığı bir değer olarak nitelendirdi. Siyaseti tatlı bir sorumluluk ve rekabet olarak algıladıklarını dile getiren uslu, birbirlerine karşı olan sorumluluğu asla fırsatçılık olarak görmediklerinin altını çizdi. Nitelikli ve kaliteli bir siyaset
anlayışı ile insanların demokrasi için bir değer olduğunu anlatan Uslu, "Delikanlı bir muhalefete ihtiyacımız var. Kızılderili bir atasözü var ’vuracaksan en zayıf geyiği vur ki kalan sağlamlar nesli devam ettirsin’. Biz de zayıfa vurmuyoruz. Ama karşımızda delikanlı bir muhalefet de görmek istiyoruz. Yaptığımız çalışmalarda ’doğru yapıyorsun’ diye onaylayacak, takdir edecek. Yanlış yaptığımızda da karşımıza dikilecek ’yanlış yapıyorsunuz’ diyecek. Muhalefet bir aynadır. Baktığınızda kendinizi görürsünüz.
Doğru şeyler yaparsanız, doğru şeyler görürsünüz. Yanlış yaptığınızda ise yanlış şeyler görürsünüz. Ama bizim muhalefetin bize ayna tutma mecali yok. Muhalefet bize muhalefet edeceğine kendi içerisinde birbirlerine muhalefet ediyor. Bir çok başkan adayı çıkıyor. Kendi kendilerini tartışmaktan bugüne, yarına, geleceğe bakmaktan fırsat bulamıyorlar. Böyle olunca yani karşınızda delikanlı muhalefet bulmakta zorlanıyorsunuz. Siyasetin tıpkı terazi gibi birbirini dengeliyor olması lazım. Hele ana muhalefet bu
konuda daha dengeli aynı zamanda sorumlu olması lazım. Oysa karşınızdaki muhalefet partisinde istikrar yok. Sürekli genel başkan değiştiriyor, sürekli parti içi hiziplerle siyaset üretmekten kendini alamıyor" diye konuştu.
Avrupa Birliği’nin desteklerine mazhar olan ülkelerin iflasın eşiğinde olmasına rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğuna dikkat çeken Uslu, Ortadoğu’da artık Türkiye’siz bir denklem kurulamadığına dikkat çekti. Uslu, Türkiye’nin dış politikada artık aktör haline geldiğini kaydetti. Yoğun sorun stokları ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Uslu, sorun stoklarını eritmek için gayret gösterdiklerini belirtti. Türkiye’de toplumsal barışı sağlamak için çalıştıklarını anlatan Uslu, "Hangi etnisiteden
olursa olsun ülkede yaşayan herkese aynı heyecanı hissettirmeliyiz. Yüreklerini toplu vurdurmak gibi bir hedefimiz var. Bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Toplumsal barışı sağlayacak reformları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Suriye’ye yada Irak’a kafa tutmanız gerektiği zaman kendi içerinizde birliği, dirliği sağlamış olmanız lazım. Onun için bu ülkede yaşayan herkes milli takım maç yaparken heyecanlanırken Türkiye’nin uluslararası arenada güç kazandığında aynı heyecanı duyması lazım" ifadelerini kullandı.
Toplumsal barışa sadece hükümetin yanı sıra muhalefetin de katkı sağlamak zorunda olduğuna dikkat çeken Uslu, "Ama bakıyorsunuz toplumsal barışa katkı sağlamak yerine kendi geçmişinde yanlışlarıyla yüzleşmekten korkuyor. Geçmişteki yanlışlardan karşı karşıya gelmekten yüzleşmekten korkuyor. Başbakanımız Van depreminde ’Marmara depreminden daha iyiyiz ama eksikliklerimiz var’ diyor. Bir Başbakan bunları açık açık dile getiriyor. Bu dürüstlüğe şeffaflığı takdir etmek yerine, ’hükümet enkazın altında kaldı’
diyorlar. Bizi ’depremin altında kaldı’ diye ifade edenler, tarihin enkazı altında kaldı" diye konuştu.
TEK PARTİ DÖNEMİNE ELEŞTİRİ
Tek parti döneminde yaşanan olaylara değinen Uslu, "Çorum’da 20 tane cami yada mescit ya kapatılmış, ya bar, pavyon yapılmış, ya CHP ilçe binası yapılmış yada halk evine kiralanmış. Çakıllı Cami yıkılmış, yerine halk evi yapılmış. Ümit Halife Camii, buğday deposu yapıldı ve satıldı. Aynalı Camii satıldı. Yerinde bugün otel ve kahvehane var. Kırklar Camii ve medresesi milli eğitime verilmiş. Şuanki yeri Tanyeri ilköğretim okulu. Tatar Camii satılmış, yerinde çilingir dükkanları var. Tahtalı Cami, Küreli
Mescidi satıldı. Çakır Mahallesi’nde Yıldızlı Mescit, CHP Başkanına pek az parayla satılmış. Halk tekrar satın alıp tekrar cami yapılmış. Aynı şekilde Osmancık ve İskilip’te camilerin ibadethane dışında kullanılması söz konusu. Ama bugün bakıyorsunuz Malatya’da bir cami yıkılmış, imar planı içerisinde daha yenisi, daha moderni yapılacak. Gelmiş meclis kürsüsünde cami resmini gösteriyor. Hatamız varsa kabul ederiz. Yanlışımız varsa yanlış deriz. Eksiğimiz varsa söyleriz. Eksikler, yanlışlar yok demekle yok
olmuyor. Siz de ’geçmişte çok hata yaptık. Mabetleri farklı amaçlı kullandık. Yıktık saz evi yaptık, caz evi yaptık, pavyon yaptık, bar yaptık amaç dışında kullandık’ diye itiraf edin. Geçmişimizle yüzleşmek demek, vicdanınızla yüzleşmek demektir. Vicdanın rahatlamadan geleceği kurgulamak planlamak mümkün olmaz. Bizim farklı siyaset anlayışımız karşısında yapıcı muhalefet anlayışına ihtiyacımız var. Bize katkı versin. Yapıcı muhalefet anlayışını görebilmiş değiliz. Bizim kaderimiz bu. Bu ülkeyi seviyoruz.
Gerektiğinde bu ülke için ölüyoruz. Ülkemize son nefesimize kadar güzel işler yapmaya mecburuz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla BİLSEM Türkiye’de en çok bilimsel proje hazırlayan 2’nci okul Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nca 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de bugün sona erecek. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Bize çalışmalarımızda her zaman destek veren Valiliğimize, Muğla İl Milli Eğitim Müdürümüz Emre Çay Bey’e ve yöneticilerimize teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.