YEREL HABERLER - 29 Aralık 2011 Perşembe 16:57

SU KİRLİLİĞİNDEN 715 KİŞİ HASTENEDE TEDAVİ OLDU

A
A
A
SU KİRLİLİĞİNDEN 715 KİŞİ HASTENEDE TEDAVİ OLDU

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde düzenlenen İlçe Hıfzıssıhha Kurulu Kasım ayı toplantısında Sağlık Grup Başkanlığı, su kirliliğinin en yoğun seviyede olduğu ayda ishal ve kusma şikayeti ile 715 kişinin tedavi gördüğünü açıkladı.
Kasım ayında Gazipaşa Kaymakamı Muhittin Pamuk’un annesinin vefatı nedeniyle toplanamayan İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, kaymakamlık binasında toplandı. Sağlık Grup Başkanlığı, su kirliliğinin en yoğun seviyede olduğu Kasım ayında Gazipaşa Devlet Hastanesi’ne ishal ve kusma gibi şikayetleriyle 715 kişinin tedavi gördüğünü, bunların yüzde 43’ünün çocuk olduğunu açıkladı.
4 NUMUNEDEN 3’Ü KİRLİ ÇIKTI
Toplantıda, ilçe merkezi ve Kahyalar beldesinde alınan numunelerde çoğunlukla klor miktarının, olması gereken 0.5 PPM klor miktarının altında olduğu ve alınan 4 numuneden 3’ünde kirlilik tespit edildiği belirtildi.
UYARIDA BULUNULMUŞTU
Gazipaşa Sağlık Grup Başkanlığı, Kasım ayında aldığı iki su numunesinde de içme suyunda aşırı miktarda E.coli ve Kolibasili bakterisine rastlanmıştı. Raporlarda suyun içilemez ve kullanılamaz boyutta olduğu ortaya çıkınca, Gazipaşa Kaymakamı Muhittin Pamuk, Gazipaşa Belediyesi’ne uyarı yazısı yazarak, belediye hoparlöründen ilan edilerek suyun halk tarafından kullanımının yasaklanması istenmişti. Belediye Başkanı Cemburak Özgenç ise suyun temiz olduğunu iddia etmişti.
HIFZISSIHHA KURULU KARARLARI
Hıfzıssıhha Kurulu kararlarında, enfeksiyon hastalıklarının önemli bir bölümünün sular ve besinlerle bulaştığına dikkat çekilerek, önlem alınmadığı takdirde toplumda sık görülmeyen bu karakterdeki hastalıkların bir anda salgın boyutuna ulaşabildiği kaydedildi. Su ve besinlerle bulaşan hastalıkların başında Tifo, Kolera, Salmonella, Basili Dizanteri-Amipli Dizanterinin geldiği kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu hastalıkların önlenmesinde, tüketime sunulan içme ve kullanma sularının kontamine olmasının önlenilip, gerekli tedbirlerin alınarak tüketiciye sağlıklı bir şekilde ulaştırılması çok önemlidir. Bu amaçla ilçemiz Sağlık Grup Başkanlığı Toplum Sağlığı Merkezi tarafından rutin olarak her gün ilçe içme suyu şebekesinin altı uç noktasında günde iki kez bakiye rezidü klor miktarı ölçülmekte, yine içme suyu şebekesinin kaynak, ana su deposu ve dört uç noktalarından her yıl için önceden planlanan içme ve kullanma suları numune alma takvimine göre yılda dört kez kontrol izleme ve bir kez de denetim izleme olmak üzere beş kez numunesi alınarak kontrol izlemeler Alanya Halk Sağlığı Laboratuvarı Müdürlüğünden denetim izleme numuneleri de Antalya Bölge Hıfzısıhha Enstitüsü Müdürlüğünde gerekli analizleri yaptırılmaktadır. Bu alınan numunelerle yapılan ölçümlerde; ilçemiz ve Kahyalar beldesine ait şebeke içme ve kullanma suyunun analizinde; sularda dezenfeksiyon için zorunlu bulunması gereken, yasal asgari rezidü bakiye klor miktarı 0.5 ppm üzerinde çıkması gerekirken çoğunlukla 0.5 ppm’in altında, özellikle suların bulanık geldiği zamanlarda eser miktarda bile ölçülememektedir. Yine en son alınan 14/11/2011 tarihindeki su numuneleri bakteriyolojik analiz raporunda; kaynak su ana deposu ve uç noktalardan alınan dört numuneden üçünde kirlilik tespit edilmiş ve yine ilçemiz Gökçebelen Köyünden 23/11/2011 tarihinde alınan su numunesinde kirlilik tespit edilmiş olup, ilgili kurumlara Kaymakamlık vasıtası ile gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması için yazı yazılmıştır. Aynı zamanda Kasım 2011 ayı içinde,Gazipaşa Devlet Hastanesi’ne başvuran orjini bilinmeyen gastroenitli (ishal,kusma) hasta sayısı 715 kişi. Özellikle çocuk servisine yatırılarak tedavi gören hastaların içindeki nispi gastroenteritli vaka sayısı yüzde 43 olup; kış mevsimine göre ,her ne kadar salgın boyutunda olmasa da oldukça fazla ve dikkat çekicidir. Sağlıklı ve temiz bir içme suyu sunumu için, öncelikli olarak içme ve kullanma sularına ait kaynak, depo ve şebekelerin muhtemel kirlenmelerine karşı alınacak tedbirlerin yanı sıra; suların şebekelere verilmeden önce mutlaka koagulasyon (çöktürme), filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemlerine tabii tutulması, yapılması gereken kontrollerin de titizlikle yapılıp takip edilmesi gerekmektedir. “
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Osmanlı’ya sığınan Macar prensinin müzesine ziyarette bulunup dans ettiler Macaristan’dan gelen lise öğrencileri, Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar Prensi Rakoczi’nin Tekirdağ’daki müzesini ziyaret ederek müze önünde dans gösterisi sundu. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine gelen Macar öğrenciler, Osmanlı’ya sığınan Macar Prensi 2. Frenc Rakoczi’nin kaldığı Rakoczi Müzesi’ni gezerek Müze Müdürü Ali Kabul’den bilgi aldı. Daha sonra öğrenciler tarafından çeşitli konuşmalar yapıldı. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından kendi yörelerine ait dans gösterileri sergilendi. Macar öğrencilerin dans gösterisi alkış topladı. Tekirdağ Macar Dostluk Derneği Başkanı Adem Dalgıç gazetecilere yaptığı açıklamada, "2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı" etkinlikleri çerçevesinde kentte yıl boyunca etkinliklerin sürdüğünü ifade ederek, "Tekirdağ ve Rakoczi Müzesi Macar halkı tarafından çok iyi bilinen yerler. O yüzden buraya çok sayıda ziyaretçi geliyor. Buraya gelen Macar öğrencileri ağırlıyoruz ve onların tarihi değerlerini nasıl koruduğumuzu onlara gösteriyoruz. Yıl boyunca etkinlikler devam edecek" dedi. Tekirdağ Bilim Sanat Merkezi Öğretmeni Zübeyde Aykaç da 10 öğrencinin kentteki Macar eserlerini ziyaret ettiğini ifade ederek, “Burada keyifli bir halk dansları gösterisi yaptılar. Ayrıca öğrenciler geldikleri şehrin valisinin mesajını bizlere okudular. Yarın da öğrenciler Bilim Sanat Merkezi öğrencilerimizle Türk Macar ortak kültürü ile ilgili etkinlikler yapacak" diye konuştu.