GENEL - 25 Aralık 2011 Pazar 16:22

TÜMSİAD GENEL BAŞKANI HASAN SERT:

A
A
A
TÜMSİAD GENEL BAŞKANI HASAN SERT:

TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert, Fransa’nın sözde ermeni soykırımını reddedenlere yönelik ceza gerektiren yasayı uygulamaya koymasını eleştirdi.
İhlas Kuzuluk Termal Otel’de düzenlenen TÜMSİAD Sakarya Şubesi yıl sonu toplantısına katılan TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Fransa’nın Ermeni soykırımını reddedenlere yönelik ceza gerektiren yasayı uygulamaya koymasını eleştiren Sert, durumun Fransa açısından talihsiz bir karar olduğunu dile getirdi. TÜMSİAD olarak duruma tepkilerini gösterdiklerini dile getiren Sert, şöyle konuştu: "Fransa’da salı günü bu tepkiyi basına duyurmak için Fransız basını ve
Türk basını ile birlikte bir toplantı yaptık. Fransa da bir yasa tasarısı hazırlanıyor ve tarihsel bir süreç içerisinde yapılmış olan bir çalışmayı politikacılar değerlendirmeye çalışıyor. Bu yanlış bir şey."
SARKOZY ALİ CENGİZ OYUNU YAPIYOR
Herkesin kendi işini yapması gerektiğini anlatan Sert, şunları söyledi: "Bunun yanlış olduğunu nereden anlıyoruz, o yasa tasarısı oylandı bugün iki gün geçti ve Fransız basını çalkalanıyor. Bunu Fransa basını sorguluyor. Perşembeye kadar biz sorguluyorduk ama şimdi Fransız basını kendi kendini sorguluyor. Özetle biz yanlış yapıyoruz diyorlar. Burada içlerine sinmeyen bir durum var. Başka bir şey daha var. Bugün 550 kişilik parlamentoda sadece 54 kişi katılmış oylamaya, diğerleri yok. Güçlü bir savunulur
dalın varsa sizin bunu 500 kişiyle onaylamanız lazım bu yasayı. Ama kaçıyor herkes. Bu doğru değil. Alınan karar Türkiye’nin hiç içine sinmiyor ama Fransa’nın da içine sinmiyor. O zaman burada başka yaklaşımlar var. Sarkozy, kendi düşüncelerini yani Ermenistan Cumhurbaşkanına vermiş olduğu sözü yerine getirecek çalışmayı çıkartmak için ayak oyunları ile bir Ali Cengiz oyunları yapıyor demektir. Bunu Türk toplumu olarak kabul etmemiz mümkün değil."
Sert, soykırım yasası ile ilgili ayrıca şunları söyledi: "Başka bir şey var burada eğer siz bunu yapıyorsanız ve adilseniz doğruysanız o zaman bütün platformlarda bu adiliyeti konuşalım. bütün platformlara baktığımız vakit Fransa Cezayir’de 1,5 milyon insan öldürdü. Bunun hesabını soralım o zaman. Irak’ta 1,5 milyon insan öldürüldü, 2,5 milyon civarında çocuk telef oldu. İnsanlar evlerinden, barklarından, işlerinden yurtlarından edildi. Bunlar sorgulanacak o zaman. Dolayısıyla Fransa’nın tavrını yanlış
bir tavır olarak algılıyorum ve ümit ediyorum ki bundan sonraki süreçte yanlıştan dönerler kanunu geriye çekerler ve Türkiye’den özür dilerler."
EKONOMİK SIKINTILARDAN KORKMUYORUM
TÜMSİAD’ın 2012 yılından beklentilerini de dile getiren Sert, siyasi bir huzursuzluğun ekonomik huzursuzluğa yansıyacağını dile getirerek, "Ben, Türkiye’nin siyasi yapısı, bürokratik yapısı, hükümet yapısı, meclis yapısı aynı gücü ile devam ederse ben ekonomik sıkıntılardan korkmuyorum. Türkiye yüz yıldır ilk defa böyle güzel bir konsensus yakaladı. Devlet, bürokrasi, sendikalar, iş dünyası, üretenler, tüketenler herkes bir araya geldi ve güzel bir çalışma yapılıyor bunun sonuçlarını da görüyoruz" dedi.
Bağımsız derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye hep birinci sırada yer verdiğini anlatan Sert, şu ifadeleri kullandı: "Bir ya da ikinci sırada en hızlı kalkınan ülkeler seviyesinde oluyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşları, bütün ülkelerin kredi derecelendirme seviyelerini stabil tutarken hatta düşürürken, Türkiye dört basamak birden atlıyor. Bu Türkiye’nin güçlü bir yapısının olduğuna işarettir. Türkiye bu değerlendirmeler içerisinde eğer şu mevcut siyasi iktidarı sağlayabilirse ki benim;
sağlayacağından şüphem yok bozulacağı diye bir şey düşünemiyorum. Türkiye bu kalkınmışlık rekorlarını kırmaya devam edecek."
İş dünyasının bilinçlendiğini anlatan Sert, sözlerini şöyle sürdürdü: "devlet, hükümet, bürokrasi, STK’lar, üretenler, tüketenler hepimiz bilinçlendik ve Türkiye’yi iyi bir noktaya taşımak için fikir birliği yapıyoruz. İlk defa Türkiye 2023 vizyonu dediğimiz bir vizyon ve bir hedefler zinciri ortaya koyabildi. Bu pek olmuş bir şey değildi ilk defa uzun vadeli planda ben hedefi şuraya koyuyorum ve 12 yıl sonra buraya geleceğim diyebiliyorum. Buna sadece hükümet inanmıyor. Ben iş dünyası olarak STK’lar
olarak halk olarak inandık ve bu yükün altına girdik."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Bir babanın çocuğuna yaptığı akıl almaz görüntüler Erzurum’da bir babanın çocuğunu halı sahada feci şekilde darp etmesi saniye saniye kameralara yansıdı. Yakutiye Hilalkent semtinde meydana gelen olayda, bir şahsın küçük yaşlardaki çocuğu feci şekilde dövmesi vatandaşlardan tarafından cep telefonu ile kaydedildi. Halı sahada gerçekleşen olayda; bir adamın çocuğu tekme tokat darp ettiği görülüyor. Alınan bilgilere göre; olayın ortaya çıkmasından sonra H.K’nın darp ettiği talihsiz çocuğun oğlu H.İ.K. (9) olduğu belirlendi. Çocuğunu tekmeleyerek yere düşüren baba, oğlunun boğazına sıktıktan sonra yeniden yere fırlattı ve sonrasında tekrar sırtına tekme attığı görüldü. H.İ.K.’nin halı saha içerisinde ilerleyerek top oynamaya devam ettiği anlarda ise hıncını alamayan baba H.K.’ye yeniden saldırdı. Çocuğuna bu sefer de kafa atan baba, ardından yeniden tokat atıp tekmelemeye devam etti. Bu anları kameraya alan vatandaşın tepki dolu sözleri de gözlerden kaçmadı. Erzurum İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü ekipler ihbar üzerine harekete geçti ve yapılan çalışma sonucu babanın kimliğini belirlendi. Polis, baba hakkında ‘kasten yaralama’ suçundan işlem yaptı. Baba H.K., verdiği ilk ifadesinde oğlu H.İ.K.’nın küçük kardeşine küfür ettiği için darp ettiğini söyledi. Savcılığa sevk edilen baba hakkında soruşturma devam ediyor.
Zonguldak Polisliği bırakıp dünya turuna çıktı, Malezya’da kaçırıldı 13 saat dehşeti yaşadı Zonguldak’ta yaşayan Melih Bektaş, 5 ay önce polislik mesleğini bırakarak dünya turuna çıktı. 12 ülke gezen Bektaş, Malezya’da bıçaklı gaspa uğradı. Tapınakta 13 saat rehin tutulan gencin, kamera, dron, ehliyet ve pasaportunu çalan zanlılar, bankadan da 62 bin lirasını aldı. Malezya Polisi ile zanlılardan 2’sini yakalatan Bektaş, başlattığı hukuk mücadelesini sürdürüyor. 31 yaşındaki Melih Bektaş, dünyayı gezmek için 10 yıl boyunca görev yaptığı polislik mesleğinden 5 ay önce istifa etti. Dünya turuna çıkan Bektaş, bir taraftan da sosyal medyada içerik üretmeye başladı. Türkiye’de bulunduğu zamanda birçok gezgini evinde ağırlayan Bektaş, Güney Amerika ziyaretinin ardından Asya kıtasına ziyaretler gerçekleştirdi. Hindistan, Sri Lanka ülkelerinin ardından Malezya’ya geçen Bektaş, burada otostop çekerek yoluna devam etmek istedi. Kendisini görünce duran bir kişinin “Gideceğin yere kadar bırakırım” demesiyle aracına binen Bektaş, “On dakika arkadaşıma uğrayıp para alacağım” diyerek gittikleri yerde çetenin bulunduğu bölgeye geldiklerini fark ettiğini anlattı. Polislik mesleğinin tecrübesiyle arkadaşına konum attı Etrafını saran kişilerin “Kaçma; seni öldürürüz” diye tehditlerde bulunduğunu anlatan Melih Bektaş; “Beş ay önce istifa ettim. Asya’yı gezmeye başladım ve Asya kıtasındaki ülkeleri gezmek için yola çıktım. İlk durağım Hindistan’dı, Hindistan’dan sonra, Sri Lanka’dan Malezya’ya geçtim. Malezya’da da üçüncü günümde başıma böyle bir olay geldi. Orada kaçırıldım, gasp edildim. Ben uzun süredir gittiğim ülkelerde de otostopla seyahat ediyorum. Yine çok merkezi bir yerde bu hızlı geçiş işlemlerin altında kameraların olduğu bir yerde bir otostop çektim. Bir şahıs durdu. Arabanın içerisinde bir şahıs vardı. Ve şahıs beni gideceğim yere kadar bırakacağını söyledi. Çok otostop çektiğim için herhangi bir şüphe görmedim durumda. Sonra sadece yolda giderken on dakika arkadaşına uğramak istediğini, ondan para alacağını söyledi. Oraya gittiğimizde de artık zaten örgüt içerisindeydim. Beni gasp eden bir tane uyuşturucu karteli ve yanında bulunan beş kişi vardı. Bunlar beş kişiydi. Etrafımda, başımda bekleyenler vardı. ‘Kaçma. Bak seni öldürürüz’ diyen bazı insanlar vardı. Orada beni gasp ettiler, bıçakla gasp ettiler bu arada. Elimdeki bütün malzemeleri zorla aldılar. Olayı anladığım esnada artık tamam. Melih yani on yıllık mesleğin verdiği tecrübeyle de. Arkadaşıma konum atmıştım. Zaten o da son konum oldu” dedi. Malezya’da polislik yapıp zanlılardan ikisini yakalattı Önce bir süre Hindu tapınağında tutulduğunu, burada ensesinden bıçaklandığını, başında bıçak bilendiğini anlatan Bektaş, çetenin elinden kurtulduktan sonra Malezya Polisi ile birlikte polislik yapıp zanlılardan ikisini yakalattığını anlattı. Havanın aydınlanmasının ardından gözleri ve elleri bağlı şekilde ıssız bir yere bırakıldığını, ellerini çözdükten sonra çantasına baktığında kamera, dron, ehliyet ve pasaportunun olmadığını gören Melih Bektaş, yoldan geçen araçları durdurmaya çalıştığını anlattı. Kendisini görünce yavaşlayan bir motosiklet sürücüsünün telefonuyla Türkiye Büyükelçiliğini aradığını söyleyen Bektaş şöyle devam etti: “Havanın aydınlanmasını beklediler. Yani on üç saat. Neden on üç saat derseniz eğer, artık beni bıraktıkları zaman artık yavaş yavaş hava aydınlanma aşamasına gelmişti. Issız bir yerde bıraktılar beni. Ve ellerim, gözlerim bağlı bir şekildeydi. Ben zaten indikten sonra direkt gözümü açtım. Zaten telefon kablosuyla bağladılar bu arada elimi. Biraz boşluk bırakmıştım. Ondan rahat bir şekilde kurtulup çantamı kontrol ettim. Baktım çantada zaten pasaport falan hiçbir şey yok. Ondan sonra araç durdurmaya çalıştım. Bulunduğum yerde tek tük nadir araçlar geçiyor ve araçlar durmuyorlar korktukları için. Orada da en son bir motosiklet yavaşladı. Yavaşladığını gördüm. Üzerine önüne doğru geçip ellerimi açınca artık orada durdu ve dedim ki lütfen polisi ara. Çünkü baldırım kanıyor. Ensemde, boynumda kan lekesi var. Dedim ki soyuldum, gasp edildim, bıçaklandım, polisi ara. Bir yandan da orada çocuğun telefonundan büyükelçiliğin acil numaraları var. O numarayı bulup oradan büyükelçiliğe telefon ettim.” Samuray kılıcı ile başında bekleyen zanlıların, kendisine ait banka kartlarıyla ATM’den para çektiğini de anlatan Bektaş, Malezya Polisi’ne yaptığı ihbar sonrası tapınağın bulunduğu bölgede iki zanlıyı yakalattığını söyledi. İki haftalık soruşturma sürecinden sonra arkadaşlarının yardımıyla uçak bileti alarak Türkiye’ye gelen Bektaş, başlattığı hukuk mücadelesini sürdürüyor. Bektaş, “Polislerle önce konuma gittik. Konumda orada bir tane şahıs. Onu yakaladılar. Tapınakta. Hemen bir şahsı gördük. O şahıs da benim başımda bekleyen dediğim gibi bana saldırmayın. Ama benim başımda nöbet bekleyen, kaçmayın etmeyeyim diye. Bekleyen bir şahıstı. Ben orada olay olduktan sonra beş altı gün boyunca kaldım. Yani uçak biletini arkadaşlarım aldı. O süreyi bekliyordum. Ve buraya geldim. Ben telefonla oradaki polislerin WhatsApp telefon numarasını aldım. Telefonla iletişime geçmeye çalışıyorum. Açmıyorlar. Yoğun olduklarını söylüyorlar. Ve bu arada onlar bana diyorlardı sana ulaşabilir miyiz filan diye. Şu anda ben burada avukat tuttum. Kendi imkanlarımla iletişime geçmeye çalışıyorum. İçerik ürettiğim için enstrümanım, laptop, telefonum, pasaportum, kimlik kartlarım. Sürücü belgemi aldılar. Aslında avukat tutma sebebi de bir devlet bankasındaki hesabımdan 62 bin lira çekildi. Zarara uğradık. İstediğimiz şey tek adaletin tecelli etmesi, kanunun yürümesi. Bunun için de yetkililere sesimizi duyurmaya çalıştık. Hala bu mücadelem devam ediyor. Çünkü hala mağduriyetim devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir pasaporta sahibiz ve gittiğimiz yerlerde de başımıza böyle bir olay gelebilir. Umarım kimsenin başına gelmez. Umarım kanun işler ve bu şahıslar bulunur. Malzemelerim bulunur” dedi. Dünyayı gezmeyi sevdiğini, tanıştığı insanlarla kültür alışverişi yaptığını söyleyen Bektaş, gezilerine devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kayseri Gazete Talas yine dopdolu Talas Belediyesi tarafından 5 yıldır aralıksız olarak yayınlanan Gazete Talas’ın son sayısı okurlarıyla buluştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin ‘100 Apartmana 100 Kütüphane’ uygulamasını öven sözlerini yansıtan “Talas’ı Türkiye’ye Örnek Gösterdi” manşetiyle çıkan Gazete Talas’ta ayrıca iki sayfa bulmaca yer alıyor. Büyük yatırım ve hizmetlerin yer bulduğu gazetede ayrıca Talas Belediyesi tarafından dayanıklı konutlar temalı kentsel dönüşüm faaliyetlerine geniş olarak yer veriliyor. Tamamı renkli 16 sayfadan oluşan ve okurlara ücretsiz olarak ulaştırılan Gazete Talas’ta yatırım ve hizmetler, kültür sanat, kırsal hizmetler, yol, yeşil alan gibi konuların yanı sıra Başkan Yalçın’ın göreve geldiği 5 yıl önceki seçim vaatlerinin yer aldığı 100 Ağartan Projeleri, Türkiye’ye örnek gösterilen Şeffaf Oda’da Başkanla Başbaşa uygulamasının 100. buluşması gibi konular da işleniyor. Gazetede ayrıca Türkiye Yüzyılı bestekârı Yücel Arzen’in Talas’taki konseri kültür sanat faaliyetleri arasında yer bulurken, Başkan Yalçın’ın göreve geldiği günden bu yana ilçeye kazandırdığı “Tıpkı Basım Mushaflar ve Kur’an-ı Kerim Sergisi”, “Çanakkale’den Cumhuriyete 100. Yıl Müzesi”, “Şuşa Azerbaycan Evi”, “Su Medeniyetleri Galerisi” ve “Talas Sanat Galerisi” gibi 5 müze yer alıyor. Bunların yanı sıra kırsal mahallelere yapılan hizmet ve yatırımlar arasındaki sosyal tesislerin de bulunduğu gazetede, Başkan Yalçın’ın 5 yılda aldığı 10 ödüle yer veriliyor.