GENEL - 23 Aralık 2011 Cuma 15:12

KAMU-SEN, EMEKLİ MİLLETVEKİLLERİNİN MAAŞLARINA ZAM DÜZENLEMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ

A
A
A
KAMU-SEN, EMEKLİ MİLLETVEKİLLERİNİN MAAŞLARINA ZAM DÜZENLEMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, emekli milletvekillerinin maaşlarına artık öngören düzenlemeye tepki gösterdi.
Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada vatandaşlardan hastanelerde alınan katılım paylarının artırılmasını öngören kanun tasarısının TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştığını hatırlattı. Tasarıya son anda eklenen bir madde ile milletvekillerinin 5 bin 300 TL dolayında olan emekli maaşlarının 8 bin TL’ye çıkarıldığına işaret eden Koncuk, buna göre 2 yıl milletvekilliği yapan bir kimsenin emekli olduğunda Cumhurbaşkanına bağlanan aylığa endeksli olarak bugün için 8 bin TL tutarında bir emekli maaşına
hak kazanmış olacağını bildirdi. Koncuk şunları kaydetti:
"Milletvekiline kıyak, vatandaşa kötü haber aynı teklifte yasalaştı. Milletvekillerine müjde niteliği taşıyan kanundan, vatandaşlarımız için ise yine kötü haber geldi. Artık aile hekimliklerinde yazılan reçetelerden de her reçete için 3 TL alınması ve bir reçeteye 3’ten fazla ilaç yazılması durumunda, fazladan yazılan her ilaç için 1 TL ek katılım payı alınması da aynı teklifin içinde yasalaştı."
Koncuk, yasayı eleştirirken milletvekili maaşlarını 5 bin 300 TL’den 8 bin TL’ye çıkaran yasanın memur, işçi, emekli, dul ve yetimlerden hastanelerde alınacak katkı paylarını artıran bir teklifin arasına sıkıştırılmasının bile bu milletvekillerinin milletle alay ettiklerini ortaya koyduğunu belirtti. Koncuk, "Ülkenin kurtuluşunu 800 TL maaş alan emekli, işçi, dul ve yetimlerin hastanelerde ödediği katkı payının artırılmasında görenler, kendileri için öngördükleri 8 bin TL emekli maaşını huzur içinde
yiyebilecekler mi?" diye sordu.
Koncuk, "2,5 milyon memur tam 15 aydır, maaş artışlarının toplu sözleşme ile yapılmasını sağlayacak kanunu bekliyor. Memur maaşları son 3 ayda resmi rakamlara göre 3 puan eridi. Millet yapılan zamlar altında inim inim inlerken, vekiller milletin derdini unutmuş, kendi derdine düşmüş. 15 ayda memurlar için bir kanunu çıkartamayanların, kendileri için 15 dakikada kanun çıkartmalarını şiddetle kınıyorum" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.