GENEL - 05 Ocak 2012 Perşembe 17:33

(ÖZEL HABER) AHMET LÜTFİ AKAR, TÜRK KIZILAYI GENEL MÜDÜRÜ`NÜN "PASPAS HALİNE GELMİŞİZ" AÇIKLAMALARININ BASINDA YANLIŞ AKSETTİRİLDİĞİNİ SÖYLEDİ

A
A
A
(ÖZEL HABER) AHMET LÜTFİ AKAR, TÜRK KIZILAYI GENEL MÜDÜRÜ`NÜN "PASPAS HALİNE GELMİŞİZ" AÇIKLAMALARININ BASINDA YANLIŞ AKSETTİRİLDİĞİNİ SÖYLEDİ

Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı’nın basında yer alan "Paspas haline gelmişiz" açıklamalarına ilişkin Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, "Genel Müdürümüzün bazı konseptlerde, bazı afet müdahale çeşitlerimizde yanlış uygulamalarımız oldu. Bu sebepten dolayı da Van’daki afette alandaki saygınlığımızı yitirdiğimizi gördük diye bir ifadesi oldu. Bugünkü gazetelerden bazıları bunu alıp valilik de yapamadı, hükümeti suçlar mahiyette bir anlama büründürmeye çalıştılar. İşin esası bu
değil" dedi.
Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı’nın açıklamalarının basında yanlış aksettirildiğini söyledi. Akar, Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı’nın "Paspas haline gelmişiz" açıklamalarının basında yanlış aksettirildiğini belirtti. Akar, "O biraz maksadını aşan bir ifade olarak yansıdı. Esasında ifade öyle değildi. Biz 3-4 Ocak günleri bir afet çalıştayı yaptık. Tamamen kendi içimize dönük, Türk Kızılay’ının afetle ilgili şubelerine ve 81 il başkanımız ve afetle
ilgili diğer şubelerimizi topladığımız, afetlerle ilgili genel durumu tartıştığımız bir çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştay workshoplar şeklinde oldu. Bu tarz çalıştaylarda olduğu gibi ben de genel müdürümüz de konuşma yaptık. Genel müdürün basına yansıyan konuşmasının esası şu; ’Geçmişte bazı hatalar yapıldı. Karar mekanizması itibari ile idari olarak. Bunları tenkit etmeliyiz ki önümüzdeki günlerde yapacağımız işleri bunlara göre dizayn edelim. Bazı konsepylerde, bazı afet müdahale çeşitlerimizde yanlış
uygulamalarımız oldu. Bu sebepten dolayı da Van’da ki afette alandaki saygınlığımızı yitirdiğimizi gördük’ diye bir ifadesi oldu. Bugünkü gazetelerden bazıları bunu alıp valilik de yapamadı, hükümeti şuçlar mahiyette bir anlama büründürmeye çalıştılar. İşin esası bu değil" dedi.
Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı’nın açıklamalarında "’Valilikle omuz omuza çok güzel bir operasyon gerçekleştirdik" ifadeleri de olduğunu söyleyen Akar, "Ben de genel müdürümüz de konuşmalarımızda anlattık, oradaki ifadelerin içinde ’Valilikle omuz omuza çok güzel bir operasyon gerçekleştirdik’ de vardı. Bizim esas görüşümüz şu; biz Van’da hükümet, devlet, valilik, Türk Kızılayı olarak omuz omuza gerçekten çok büyük ve çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdik. Dünyanın hiçbir afetinde 80 bin
çadırlık bir operasyon gerçekleştirilmemiştir. Hiçbir afetinde 1 milyon kişiye yeme, içme, barınma sağlayacak ve depremden efekte olanları destekleyecek böyle bir hizmet yapılmadı. Bunun içerisinde hükümete vardır, devletin ilgili birimleri de vardır, Türk Kızılay’da vardır. Ana fikrimiz budur ama bu yanlış aksettirildi. Sabahleyin vali beyi de arayarak, genel müdürümüzün konuşmasını benim de dinlediğimi, kesinlikle çıkan mana gibi bir ifade olmadığını, geçmişe dayalı olarak özeleştiri yapmamızdan
dolayı, biz alanda inisiyatifimizi kaybetmiştik, bize yeteri kadar değer vermediler anlamında bir ifade, bizi eleştiren, karşı tarafımızdakini veya valiyi veya hükümeti eleştiren bir yaklaşım değildi bu. Bunu anlattık" şeklinde konuştu.
Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı’nın "Kızılaycı çadır getir" ifadesini örnek olarak verdiğini söyleyen Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, "Öyle bir şey de olabilir. Beş parmağın beşi bir değil. İnsanlar çeşitli görevlere gelip bu görevler de yanlış yapabiliyorlar. Yanlış hitap edebiliyorlar. Netice itibariyle bu kimseyi bağlamaz. Bu tenkit de edilebilir. Kendi adımıza ’Bize nasıl böyle davranabiliyorlar. Biz kendimize bakalım’ anlamında bu özeleştiriyi, bu kritiği yapıyoruz. Biz hep şunu
söyledik; burada devletimizde, Kızılay’da sınıfı geçmiştir. Müthiş bir operasyon gerçekleştirmiştir. Bunu altında üstünde çapanoğlu aramaya gerek yoktur. Ama biz bu çalıştayda kendimize dönük eleştiri yapmazsak yanlış yapmış oluruz. Hatta benim konuşmam da ’Şimdiki aklım olsa bu depremden çıkardığımız bir ders olarak, Van ve civarındaki illerden bir tanesinde 5 bin çadırlık bir Sibirya tipi çadır bulundururdum’ dedim" dedi.
Mevlana tipi evlerin -22 dereceye kadar dayanıklı olmadığını belirten Akar sözlerini şu şekilde tamamladı:
"İkincisi Mevlana tipi evlerimizle ilgili biz bunların -22 dereceye kadar dayanıklı yapılar olduğunu zannettik veya öyle empoze ettik. Biz öyle bilgilendik ve insanları bu şekilde bilgilendirdik ama öyle olmadığını gördük. Bu konseptten hemen vazgeçmeliydik. Bu tarz şeyler söyledik. Ama bunun dışında netice olarak kendimize ait hataları tekrar etmezsek ve kendi eleştirimizi yapmazsak hiçbir yere varamayız. Hükümetimiz eşi benzeri görülmemiş bir operasyon yapmıştır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir