GENEL - 25 Aralık 2011 Pazar 18:21

ARINÇ`TAN ESPRİLİ ANKET YORUMU

A
A
A
ARINÇ`TAN ESPRİLİ ANKET YORUMU

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, son anketlerde AK Parti’nin oy oranlarının arttığını belirterek, "Anketlerde AK Parti’nin oyu yüzde 55’i gösteriyor. Haberiniz olsun. CHP yüzde 19, MHP yüzde 16, BDP’nin ise yüzde 6. Hepsini topla, İkiyle çarp, karekökünü al, bizim yarımız bile etmiyor" dedi.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde AK Parti3. Olağan İl Gençlik Kongresi, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın katılımıyla yapıldı. Kongre merkezine gelen Arınç’ı partililer katıldı. Bu sırada elinde ’Dünyaya güneş gibi doğan en delikanlı adam geçmiş olsun sayın Recep Tayyip Erdoğan’ yazılı pankart bulunanbir vatandaş ’hoş geldiniz’ diyerek karşıladı.
Konuşması sırasında tezahüratlarla konuşması kesilen Arınç, gençlere seslenerek, "Değerli gençler meclis başkanlığından kalma huyum var. Öyle sık sık sayısı süresi belli olmayan değişik tezahürat yapmak uygun değil. En fazla 3 kere yapın. Her kelimenin arkasında alkışlamayın. O zaman konuşmanın anlamı yok. Beğendiklerinizi takdir edin. Ama 3 defa ile bunu sınırlayın" diye konuştu.
Eski Başbakan Adnan Menderes’in vefat eden oğlu Aydın Menderes’in önemli bir şahsiyet olduğunu belirten Arınç, "Aydın Menderes, çok önemli siyasetçi. Şehit başbakanın bize emanet etiği evladı, toprağa defnedildi. Türk milleti onu sevdi ve hiç unutmadı. Bundan sonra da sevgisi devam edecek. 1923’ten 1950’ye kadar tek parti vardı. Başka partiler kurdurulmadı ve yaşatılmadı. Birileri CHP’den aday olur birileri de onları aday gösterir. Halk da onları seçer. Oylar açık atılır, tasnif gizli yapılır. Ne olur ne
olmaz derlerdi. Milletin ne yapacağı belli olmaz derlerdi.1944’lerde CHP içinden seçilen Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve arkadaşları Türkiye demokrasiye dönmelidir dediler. CHP bunu hazmedemedi onlar da ayrıldılar" dedi.
"TÜRKİYE DEMOKRASİYE KOLAY GEÇMEDİ"
Adnan Menderes ve arkadaşlarının Demokrat Parti’yi kurduğunu hatırlatan Arınç, "1946 seçimlerinde pabucun pahalı olduğu gören CHP, bu seçime müdahale etti. Gücünü kullandı. 1946 seçimini CHP kazanmış gibi gösterildi. Van’da yaşananları bilirim. Türkiye’nin birçok yerinde büyük bir baskıyla CHP, o seçimleri milletin iradesini hiçe sayarak gasp etti. O zamanlarda 6 oklu prensipleri vardı. Devlet parti birlikteliği getirdiler. CHP aynı zamanda Türkiye cumhuriyeti demekti. Valilik parti il başkanlığı
noktasına gelmişti. Türkiye demokrasiye kolay geçmedi. Ama CHP 1950’de dayanamadı. Halk bendini yıkan sel gibi sandıklara koştu. DP tek başına iktidar oldu. O tarihlerde çoğunluk sistemi vardı. Bir parti bir vilayette bir oy bile fazla alsa bütün milletvekillerini alıyordu. CHP tarafında çıkartılan bu madde DP’nin işine yaradı. 1954’de ve 1957’de bu oldu. DP iktidara geldi. DP, milletin yüzünü dönen bir iktidardı. Halkın sefaletinden ve perişanlığından kurtulması için çalıştı" şeklinde konuştu.
"AYDIN MENDERES’İN HAYATI HEP ÇİLELERLE DOLU"
DP’nin iktidarından 10 sene sonra darbe olduğunu kaydeden Arınç, Darbeden sonra pek çok partili beraat ederken, Yassıada’ya götürülen 3 kişiyi idamına karar verildi. Allah onlara rahmet etsin. Onlar güzel insanlardı. Ülke için çalıştılar. Milletin iradesini öncelediler. O yüzden birileri onları affetmedi. Aydın Menderes’in hayatı hep çilelerle dolu. Hayatı hep çileyle geçti. Rahmetli Aydın Menderes çok okuyan ve gerçekleri iyi bilen bir insandı. Tekrar ona Allah’tan rahmet diliyorum" ifadelerini
kullandı.
"HER YERİ KAZIYORUZ. TÜRKİYE’Yİ TEMİZLİYORUZ"
Konuşma sırasında tezahüratta bulunan gençlere Arınç, "Coşunca sayı saymayı da unutuyorlar" dedi. İlkeli ve dürüst siyaset yapan kadro olduklarını söyleyen Arınç, ülkemizin inancından ve etnik kökeninden dolayı ikinci ve üçüncü sınıf vatandaş sayılan ve yüzüne nefret ifadesiyle bakılan toplumsal barışı bozan her şeyi ortadan kaldırdık. Hukuk devleti olmak demek devletin bir yüzü olması demekti. Devletin tek bir yüzü vardır. Hukuktan başka bir şey tanımadık. Demokratik rejimleri devirmeye çalışanların
ipliği pazara çıkarttık. Hepsi yargılanıyor. Hala Türkiye’de her şeyi kazıyoruz. Bir dönemin yüz karası faile meçhul cinayetleri ile bugün hesaplaşıyoruz. Dün konuşulamayanlar, bugün konuşuluyor. Bütün yolsuzlukların üzerine gidiyoruz. Türkiye’yi gerçek hukuk devleti haline getiriyoruz. Mazlumları koruyoruz. Türkiye temizleniyor ve hukuka dönüyor. Kapalı karanlık odalar arkasında hep yanlış işlerle uğraşanlar hesap veriyor. Bu Ak Parti döneminde oldu. Bizim 9 yıllık iktidarımızda Necip Hablemitoğlu
olayıydı. Çok karanlık bir olay ki, hala aydınlatamadık. Onun ve bütün failleri, adaletin önün çıkaracağız. Bunu dışında hangi cehennemin dibine ve arkadaşlar bile gitse bulduk yargynyn önüne çykardyk" dedi.
Maraş olayları ile ilgili AK Parti’yi suçlayanlar olduğunu ifade eden Arınç, "Maraş olayları meydana geldiğinde DP ve SP ortaklığı vardı. Biz 10 senedir Türkiye’de varız. 10 sene öncesi başkaları vardı. Türkiye’de Anavatan partisi tabelası var mı? Doğru Yol Partisi’nin tabelası var mı?" diye konuştu.
"AK PARTİ’NİN OYU YÜZDE 55"
Yapılan son anketlerde AK Parti’nin oy oranlarının arttığına dikkat çeken Arınç, "Yapılan anketlerde anketler AK Parti’nin oyu yüzde 55’igösteriyor. Haberiniz olsun. CHP yüzde 19, MHP yüzde 16, BDP’nin ki ise yüzde 6. Hepsini topla, ikiye çarp, karekökünü al, bizim yarımız bile etmiyor. Birileri de başka anketlerin peşindeler. İsmini ve cismini duymadığımız anketler. Elimden her ay 4 anket geçiyor. Bunlardan sadece birisini söyledim. Yüzde 55’i buluyor. Daha da çoğalacak. Daha güzel işler yapacağız.
Millete güveniyoruz. Milet severse biz yüzde 55’leri değil, daha yukarısını görürüz. Yanlış yaparsak ve içimizde sıkıntı olursa millet oyunu bizden esirger. Bizi dövecekse millet dövsün, Başkasının küçültücü ifadesine razı olmayız, milletimizin tokadından şeref duyarız" dedi.
"GERÇEK ZENGİNLİĞİMİZ GENÇLERİMİZDİR"
AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın, Bursa’da seçim sonuçlarında bir başarı varsa bunda gençlik kollarının büyük olduğunu belirterek, "Gençliğin kişisel ve sosyal gelişimini geliştiren politikaları ön planda tuttuk. Gençlerimizin sosyal hayatın her alanına etkin katılımın sağlamak için çalıştık. TÜİK verilerine göre toplam nüfusumuzun yüzde 42’si 24 yaşın altındadır. Bu Türkiye için büyük zenginlik. Günümüz dünyada gerçek zenginlik toprak altındaki değil, toprak üzerindeki zenginliklerdir. Bizim
yapmamız gereken sadece gençlere güvenmek ve onları desteklemektir. İyi yetişen genç bir nüfus ülkemizin her alanda rekabet gücünü artıracaktır. Gençliğimizin gelecek asrın ihtiyaçlarına cevap vermesi için yetiştirilmesine önem veriyoruz" dedi.
"HEYECANIMIZI KAYBETMEMELİYİZ"
AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, rakip diğer siyasi partilerin ana kademeleri büyük kongreleri bu kadar kalabalık olmuyor. Çünkü heyecan vermiyorlar. İnsanlar başka partilerin etkinliğine gitmiyorlar. Niçin? İnanmadıkları içindir. Bu kongremize binlerce kişi katıldı. Bu heyecanı kaybetmemeliyiz. Bu motivasyon ve heyecan Türkiye’yi 10 yıldır ayakta tutuyor" açıklamasında bulundu.
AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Kılıç, yerelde gençlik sıkıntıları ile ilgili politikaları takip ettiklerini belirterek, 40 bin olan genç üye olan 60 bine çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.