GENEL - 03 Ocak 2012 Salı 14:23

DİYARBAKIR`DA EĞİTİM ŞEHİTLERİ ANILDI

A
A
A
DİYARBAKIR`DA EĞİTİM ŞEHİTLERİ ANILDI

Diyarbakır’da 03 Ocak 2008 yılında teröristler tarafından patlayıcı yüklenerek infilak ettirilen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 6 öğrenci ile 1 veli için tören düzenlendi. Patlamanın yaşandığı yere karanfil bırakılarak başlanılan ’Diyarbakır eğitim şehitleri’ programı Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’nde devam etti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programa katılan şehit öğrenci yakınları patlama anının gösterildiği slayt ile gözyaşlarını tutamadı. Terör saldırısında oğlunu kaybeden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat da gözyaşlarına hakim olamadı. Öğrenciler tarafından hazırlanan şiirlerin okunduğu törende bir açıklama yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, kardeş kavgasının bitmesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi. Terör örgütü yandaşlarına sert tepki
gösteren Vali Toprak, anne ve babaların da çocuklarına sahip çıkarak bu kirli oyunlara alet etmemesi gerektiğini dile getirdi. Vali Toprak, "Neden bu kavga oluyor? Niye, nihayet bulmuyor? Neden insanlar acılar çekiyor? Annelerimiz, babalarımız, toplumumuz sıkıntı çekiyor, zulüm görüyor, sıkıntı içerisinde yaşıyor. Neden bir birimize güvenemiyoruz? Neden kafalarımızda problemler var. Niye bu kardeş kavgası sona ermiyor? Bunlar son bulmalıdır. Bunların son bulması için hepimizin gayret göstermesi
gerekiyor. Herkesin aklını başına alması gerekiyor. Anne ve babalar başta olmak üzere sevgiyi, şefkati, merhameti çocuklarımıza hissettirelim, onları kaybetmeyelim. Onların sonu olmayan yola gitmesine engel olalım. Anne ve babalarımızı kullananlar da akıllarını başlarına alsınlar. Gerçekleri görsünler, anne ve babalarımızın içine, yüreğine acı düşmesini engellesinler. Ama görüyorum ki bunu yapmıyorlar. Onlar geleceklerini, güzel kılmak adına o gençlerimizi kendi emellerine alet ederek, onların hazin sonunu
aileleriyle birlikte hazırlıyorlar" dedi.
OĞLUNU TERÖRE KURBAN VEREN ANNENİN FERYADI
Terör saldırısında hayatını kaybeden öğrencilerden Eren Şahin’in annesi olan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, törende yaptığı konuşmada terör örgütü ve destekçilerinin kendi çocuklarını özel okullarda okuttuğunu, gariban ailelerin çocuklarını ise olaylarda maşa olarak kullandıklarını söyledi. Eronat, "Evlatlarımızı elimizden alan bombalı terör saldırısının 4. yılı. Kim için hak aradığı belli olmayan, aslında çok da belli olan eli kanlı örgütü başta uyuşturucu ticareti olmak üzere illegal
yollardan elde ettikleri yüksek kazancı kaybetmemek uğruna bizim çocuklarımızı, yavrularımızı hiç acımadan katletmiştir. Eren Şahin ile beraber katledilen bu 7 kişi yalnız değildir. İstanbul’da bir Serap Eser var, molotof kokteyli ile yakıldı. Hikayesi Eren’e çok benziyor. O da dershaneden dönüyordu. Bu bir paylaşım hikayesi. Siirt’te 4 genç kızımız şehit edildi. Hikayeleri çok enteresan. Üniversite sınavını kazanan kızımız arkadaşlarıyla yemeğe giderken 200’den fazla kurşun sıkılarak katledildi. Bingöl’e
bakın bir Hatice anne çocuklarıyla bayram alışverişine çıkmış. Canlı bombanın üzerine atlarken ’ne olursun patlatma’ diye yalvarıyor" şeklinde konuştu.
"HEM ÖLDÜRÜYORLAR, HEM DE YAŞAM ANITI DİKİYORLAR"
Konuşmasında isim vermeden BDP’ye yüklenen Oya Eronat, daha önce yaşanan olaylardan verdiği örneklerle terör destekçilerini kınadı. Eronat, "Enterasan bir olay var. Diyarbakır’da 2006 yılında Koşuyolu’nda bir bomba patladı, 7’si çocuk 11 vatandaşımızı kaybettik. Enteresan olan; bombayı patlatan terör örgütü, fakat terör örgütünü destekleyen bir siyasi parti gidip oraya yaşam anıtı dikiyor. Hem öldürüyorlar, hem de gidip yaşam anıtı dikiyorlar" ifadelerini kullandı.
"12 YAŞINDA DAĞA ÇIKAN BİR ÇOCUĞUN RIZASI NASIL OLUR"
Terör örgütünü destekleyen siyasi oluşumların dağa çıkan çocuklar için ’kendi rızası ile çıkıyorlar’ dediğini belirten Oya Eronat, 12 yaşındaki bir çocuğun rızası mı olur diye tepki gösterdi. Eronat, "12 yaşındaki çocuklar bakan olacaksın, tim komutanı olacaksın hayalleriyle dağa çıkarıyorlar ama maalesef ziyan oluyorlar. Diyarlar ki kendi rızalarıyla çıktı. Bundan birkaç ay önce Türkiye’de bir N.Ç. davası yaşandı. Bunda içimizi en çok acıtan karar N.Ç.’ye tacizde bulunan yetişkin erkekler ceza aldı, ama
gerekçede kızın kendi rızası olduğu söylendi. Buna bütün siyasiler karşı çıktı. Terör örgütünü destekleyen siyasi oluşum da karşı çıktı ve ben onları alkışladım, çok doğru bir yaklaşımdı. 12 yaşındaki bir genç kızın tabi ki rızası olmaz. Çocuk o, genç kız bile değil. Peki 12 yaşında dağa çıkan çocuğun rızası nasıl olabilir bunu soruyorum? Onları nasıl ailelerinin yanına göndermezsiniz, nasıl kullanırsınız, nasıl sömürürsünüz?" şeklinde tepki gösterdi.
"SİVİL İTAATSİZLİK DİYENLER, SİVİL HAYATLARINDA BİLE MAKAM ARAÇLARINDAN İNMİYOR"
Sivil itaatsizlik diyenlerin sivil hayatlarında bile makam araçlarından inmediğini belirten Oya Eronat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sivil itaatsizlik diyorlar, bunu diyenler eylemlere gönderdikleri çocuklarımıza etek ve eşarp giydiriyorlar. Sivil itaatsizlik diyorlar, ama sivil hayatlarında bile makam araçlarından inmiyorlar. Eyleme gönderdikleri çocuklarla kendi çocuklarını karşılaştırın. Eyleme gönderdikleri çocuklar gariban ailelerin çocukları. Onların parmakları kopsun, kendi çocukları da özel okullarda okusun, hatta yurt dışında okusunlar. Bir araştırın kimler ziyan oluyor sokaklarda? Kendileri keyiflerini çatsınlar bakalım,
bizim çocuklarımız dağda ziyan olsun, eylemlerde ziyan olsun, molotof atarken parmakları kopsun, bombalarda parçalansınlar. Allah’ın izniyle sevgiyle bütün bu huzursuzlukların üstesinden geleceğimize inanıyorum."
Törene Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Dicle Üniversitesi Ayşegül Jale Saraç, kurum müdürleri, patlamada hayatını kaybeden öğrenci aileleri ve şehit öğrencilerin sınıf arkadaşları katıldı.
3 Ocak 2008 tarihinde Diyarbakır Final Dershanesi önünde terör örgütü PKK mensupları tarafından askeri servis aracının geçişi sırasında bomba yüklü bir araç infilak ettirilmişti. Olayda dershane öğrencileri Ferhat Mutlu, Engin Taşkaya, Eren Şahin (Milletvekili Oya Eronat’ın oğlu), Rıdvan Süer, M.Salih Ekinci, Melek İpek ve öğrenci velisi Cengiz Kaya olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetmişti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."