EKONOMİ - 04 Ocak 2012 Çarşamba 14:39

TÜRKİYE`NİN KİREMİT İHTİYACININ YÜZDE 35`İ ÇORUM`DAN KARŞILANIYOR

A
A
A
TÜRKİYE`NİN KİREMİT İHTİYACININ YÜZDE 35`İ ÇORUM`DAN KARŞILANIYOR

Türkiye’nin kiremit ihtiyacının yüzde 35’ini, tuğla üretiminin de yüzde 16’sı Çorum’dan karşılanıyor.
Çorum’da toprak sanayinin temeli 1950’li yıllarda harman tuğlası üretimiyle atıldı. 1960’lı yıllardan sonra ise kiremit ve tuğla üretimine geçildi. Gerek makine ve yan sanayinin gerekse sermaye olarak birçok sektörün gelişmesine öncülük eden tuğla ve kiremit sanayi, 60 yılı aşkın mazisi ile Çorum sanayi ve imalat kültürünün yerleşmesinde öncü ve itici bir güç oldu. Binlerce kişiye istihdam sağlayan ve Çorum sanayisinin lokomotif sektörü olma özelliğini halen devam ettiren sektörde geride 2011 yılında
merkezde 20’si kiremit, 10’u tuğla, Osmancık ilçesinde 3’ü kiremit, 6’sı da tuğla olmak üzere il genelinde toplam 39 fabrika üretim yaptı. Yaklaşık 4 bin 200 kişinin de istihdam edildiği toprak sanayi sektörü, Türkiye kiremit ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılıyor. Çorum’un ekonomisine hayat veren sektörlerin başında gelen kentin lokomotif sektörü konumundaki toprak sanayi sektörü sezon sona erdi. Çorum Toprak Sanayicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, toprak sanayi sektörünü
kiremit ve tuğla olarak iki ayrı kategoride ele alarak, sezon çalışmaları ve yeni yılda beklentileri konusunda İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu.
Tuğla sektöründe hem hava şartlarının iyi gitmesi hem de talep artışı nedeniyle yüzde 10 oranında bir kapasite artışı yaşandığını dile getiren Başaranhıncal, bu dönemde alternatif duvar malzemelerden, bulunduğu ortamdaki nem dengesini koruyan, doğal ve sağlam bir yapı malzemesi olan tuğlaya tekrar bir dönüş olduğunu söyledi. Bu algının gelecek yıllarda da artarak devam edeceğini tahmin ettiklerini dile getiren Başaranhıncal, toprak sanayi kültüründe tuğla üretiminin önümüzdeki yıllarda daha iyi
seviyelerde olacağına inandıklarını ifade etti. Başaranhıncal, "Tuğla üreticilerimizin şuanda en büyük problemi, gerek ulaşım maliyetlerinin pahalı olması gerekse araç temini konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle nakliye sorunudur. Ancak bu sorunun da aşılacağına inanmaktayız" dedi.
Kiremit üreticileri için 2011 yılının daha sıkıntılı geçtiğini açıklayan Başaranhıncal, sektörde üretimde bir sıkıntı yaşanmamasına rağmen satışlarda yüzde 20-30 oranında bir düşüş olduğuna dikkat çekti.
Bunun en belirgin nedenlerinden birisinin alternatif çatı malzemelerinin haksız bir pazar payı almasından kaynaklandığını anlatan Başaranhıncal, "Üstelik birçoğu ithal olan bu malzemelerin yangın yönetmeliğine aykırı bir şekilde kullandığı da tespit edilmiştir. Bu konuda gerek belediyelerin gerek yapı denetim firmaların kontrol ve denetim eksikliklerinin bulunması ve konuyla ilgili bilinçsizlikler, sağlıklı ve uzun ömürlü olan kiremidin pazar payını daraltmıştır. Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak
üzere belediyeler ve yapı denetim firmalarının konu üzerinde hassasiyetle durmaları gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu hassasiyet sağlanabilirse, önü açık olan bu sektörün, kaybettiği pazar payını geri kazanabileceğine inanmaktayız. İthal malzemelere göre daha pahalı olan kiremidin Avrupa’daki gibi zamanla gerçek yerini alacağını inanmaktayız" diye konuştu.
TOPRAK SANAYİ SEKTÖRÜNDEKİ TAKSİTLİ SATIŞLAR ÜRETİCİLERİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR
Toprak Sanayi sektörümüzün genel sorunu hakkında da açıklama da bulunan Başaranhıncal, şunları kaydetti:
"Sektörün genel sorunu tüm girdilerin peşine yakın, ancak satışların taksitle yapılmasıdır. Üreticilerimiz, hammadde başta olmak üzere üretim için gerekli olan hemen hemen her şeyi peşin satın alırken, satışları 12 aya varan vadelerle yapmaktadır. Bu da firmaların finans problemini artırmakta ve zor durumda bırakmaktadır. Sektör temsilcileri olarak 2012 yılından olumlu yönde bir beklentimiz vardır. İnşaat sektörüne ülkemizin hemen hemen her bölgesinde birçok projeler bulunmaktadır. Eğer krizden dolayı
inşaat sektöründe bir erteleme yaşanmaz ise, 2012 yılının sektörümüz açısından hareketli geçeceğini tahmin etmekteyiz. Ancak ne olursa olsun ithal malzemenin önüne geçilmesi için yangın yönetmeliğinin uygulanması gereklidir. Bu konuda yapı denetim firmalarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir.
SEKTÖR CARİ AÇIĞIN KAPATILMASINA BÜYÜK KATKI YAPMAKTADIR
Tüm bu sorun ve beklentilerimizin yanı sıra şunu da unutmamak gerekir ki; ilimiz toprak sanayi sektörü, hiçbir ithal girdisi olmayan ve ülkemizin en büyük sorunlarından birisi olan cari açığın kapatılmasına büyük katkı yapmaktadır. İlimizde en yüksek istihdamını sağlaması bakımından halen Çorum’un lokomotif sektörü olan toprak sanayi, sağladığı çalışma ortamı nedeniyle ilimizde ve Osmancık İlçemizde huzur ortamının sağlanmasına da katkı yapmaktadır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.