YEREL HABERLER - 02 Ocak 2012 Pazartesi 14:34

MEDYA VE İLETİŞİM AĞLARI SUÇLULARI ORTAYA ÇIKARIYOR

A
A
A
MEDYA VE İLETİŞİM AĞLARI SUÇLULARI ORTAYA ÇIKARIYOR

Zirve Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema bölümünün her hafta düzenlediği iletişim seminerlerinin 2011 yılındaki son konuğu medya ve siyaset uzmanı Doç. Dr. Önder Aytaç oldu.
Doç. Dr. Önder Aytaç, İletişim Fakültesi öğrencilerine verdiği seminerde gizli kalmış suçların medya ve iletişim ağları sayesinde ortaya çıktığını, özellikle iphone marka telefonların kullanımıyla suçluların çabuk yakalanabildiğini söyledi. Medya ve siyaset yorumlarıyla ön plana çıkan bir akademisyen olarak ilginç bir konuya parmak basan Önder Aytaç, dinleyicinin beş duyu organına hitap edilmesi gerektiğini ve bunun en güzel örneğinin Yunus Emre’nin şiirlerinde görüldüğünü ifade etti. Aktif bir sunum gerçekleştiren Aytaç, ayrıca sosyal bir varlık olarak insan ilişkileri, farkındalık, söz ve beden dilinin etkinliği gibi konular üzerinde durdu. Konuşmasına sanat, siyaset ve spor dünyasından ünlü isimlerin söz ve davranışlarına ait görsel sunumlarla destekleyen Aytaç, “İnsan diğer varlıklardan çok farklı donanımla bu hayata gönderilmiştir, vücudumuzda milyarlarca iletişim hadisesi yaşanmaktadır ama biz bunun hiç farkında bile değiliz” diyerek dikkatleri insanın çok mükemmel ve ayrıcalıklı konumu üzerine çekti.
SOSYAL VE SİYASAL ALANDA KAYNAKLAR OKUNMALI
Günlük hayatta inandırıcılık ve samimiyetin çok önemli olduğunu vurgulayan Aytaç, bir tokalaşmanın bile insanın nasıl bir karaktere sahip olduğu noktasında birçok ipucu verdiğini söyledi. Konuşmasında, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Hasan Celal Güzel, Mussolini ve Hitler gibi siyasi liderlerin konuşma ve davranışlarına dikkat çeken Aytaç, beden dilini kullanmaları sırasında nasıl bir samimiyet sergilediklerini anlamanın çok kolay olduğunu dile getirdi.
İletişim Fakültesi öğrencilerinin bu konularda kendilerini yetiştirmelerini isteyen Aytaç, “İleride meslek sahibi olduğunuzda birçok kişilikle karşılaşacaksınız, bunların sergiledikleri davranışları iyi ve doğru yorumlayabilmeniz için sosyal ve siyasal alanda birçok kaynak okumalısınız” dedi.
SUÇ VE YALAN GİZLENEMEZ
Türkiye’nin son 10 yılda içinden geçtiği sürece de değinen Aytaç, birçok gizli kalmış suçun medya ve iletişim ağları sayesinde ortaya çıktığını söyledi. İnsanların bazen teknolojiyi hoyratça ve bilinçsizce kullandığını ifade eden Aytaç, “Artık herkeste iphone marka telefonlar var, şehir merkezlerinde mobese kameralar var. Herhangi bir yerdeki hırsızlığı cep telefonuyla çeken sıradan bir adam herhangi bir ajansa bağlanarak bu haberi geçebilir ve suçluların yakalanmasına vesile olabilir” diyerek medya teknolojilerinin büyük avantajlarından birinin de suçluluk oranını azaltmakta yarar sağladığını vurguladı.
Seminer sonrası Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, Doç. Dr. Önder Aytaç’ı makamında kabul ederek üniversiteye verdiği katkılardan dolayı teşekkür etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.