YEREL HABERLER - 03 Ocak 2012 Salı 09:02

KAMU-SEN’DEN 2011 YILI DEĞERLENDİRMESİ

A
A
A
KAMU-SEN’DEN 2011 YILI DEĞERLENDİRMESİ

Erzincan Kamu-Sen İl Temsilcisi Rahmi Özden bir basın toplantısı yaparak 2011 yılını değerlendirdi. Türkiye Kamu-Sen olarak kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri doğrultusunda çalıştıklarını belirten Özden açıklamasında:”Türkiye Kamu-Sen, kurulduğu günden beri kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri doğrultusunda mücadele etmiştir. Bunu yaparken de ülkemizin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması ana hedefimiz olmuştur. Geride bırakmak üzere olduğumuz 2011 yılı da kamu çalışanlarının haklarıyla ilgili olarak verdiğimiz çetin mücadelelerle geçti. 2011 yılında, bir taraftan ülkemizi parçalamanın ve federatif bir yapılanmanın önünü açacak olan girişimler ve Anayasa değişikliğinin içine sıkıştırılmak istenilen tuzaklar hakkındaki gerçekleri kamuoyuna anlatmaya çalıştık.Bu noktada önümüzdeki dönemde milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirecek bir Anayasanın, nasıl olması gerektiği konusunda Türk Dayanışma Konseyi çatısı altında akademik bir çalışma yaparak, raporumuzu TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’e sunduk. Anayasa’nın ilk 3 maddesinin korunması, eğitim dilinin Türkçe olarak kalması, ’’Türk kimliğinin’’ üst kimlik olarak benimsenmesi, Anayasa’nın 66. maddesindeki Türklük tanımının da yeni anayasada muhafaza edilmesinin zorunlu olduğunu belirttik. Kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkıyla emeklilere sendika kurma hakkı verilmesi, Diyanet İşleri Başkanlığının yeni anayasada anayasal bir kurum olarak varlığının korunması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olması gibi konuların olmazsa olmazlarımız olduğunu güçlü bir şekilde vurguladık. Önümüzdeki dönemde de ülkemizde önemli bir gündem teşkil edecek olan Anayasa değişikliği konusundaki çalışmalarımız, aynı şekilde devam edecek; ülkemizin kuruluş senedi olan metinlerin değiştirilerek, dış güçlerin arzuladığı gevşek, çözülmeye ve parçalanmaya müsait bir devlet yapılanması karşısındaki mücadelemiz tüm kararlılığımızla sürecektir. 2011 yılında bir taraftan da kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek üzere çetin bir mücadele verdik.2011 yılı; kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının ve KHK’ların gündemi meşgul ettiği bir yıl oldu.” dedi.
2011 KAMU-SEN İÇİN MÜCADELE YILI OLDU
Kamu-Sen İl Temsilcisi Rahmi Özden milli birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, “Türkiye Kamu-Sen, Türk memurunu çepeçevre sarmakta olan bu ateş çemberini parçalamak için çok mücadele verdi. Bu açıdan bakıldığında; önümüzdeki yıl milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya çalışanlar ve memurumuzun haklarında kısıtlama yapmak isteyenler için çok daha çetin geçecek. Çünkü bu kimseler, karşısında daha önce olduğu gibi inançlı, daha güçlü ve daha kararlı bir Türkiye Kamu-Sen görecekler. Bu sene içinde yaşadığımız birçok gelişme ve milletimizin gösterdiği teveccüh, Türkiye Kamu-Sen’in ne kadar doğru yolda olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur.2011 yılında Türkiye Kamu-Sen ve etrafında kader birliği yapmış 400 bin kamu çalışanının, ülkemizin üzerinde bulunduğu hassas dengelerin korunması ve çalışma hayatının geliştirilmesi için verdiği destansı mücadele, gösterdiği kararlılık ve onurlu duruş her türlü takdire şayandır. Bu da memurlarımızın, ülkemizin geri kalmasına neden olduğu safsatasının ne denli gerçek dışı olduğunu göstermiştir. Çünkü gerek eylemlerimizle, gerekse söylemlerimizle, Türk memurunun; devletinin teminatı, Atatürk ilke ve inkılâplarının yılmaz bekçileri ve temsilcileri olduğunu ispat ettik. Ancak bizler açısından oldukça zor geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Ekonomik krizin etkilerini yavaş yavaş hissettirdiği, işsizliğin Demokrasinin kılıcı gibi çalışanların tepesinde durduğu, esnafın ayakta durmakta zorlandığı, memur, emekli, işçi, dul ve yetimlerin mali olarak geri plana atıldığı bir yılı geride bırakıyoruz. Milyonlarca işsizin iş bulmaktan ümidini kestiği, 1 milyon üniversite mezununun kapı kapı iş aradığı, yüz binlerce öğretmenin atama beklediği, memur, işçi, emekli geçim derdi içinde çırpınırken; 10 bin TL maaş alan milletvekillerinin “geçinemiyoruz” diye hayıflandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Dönüp baktığımızda ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan hatırlamak istemeyeceğimiz bir yılı geride bırakıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.