Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Türk-Musevi dostluğunun, bölünme ve kavga yerine barış ve hoşgörüye ulaşılması doğrultusunda uluslararası topluma ilham vermesini temenni ettiğini belirtti.
Bağış, Musevi vatandaşların Işık Bayramı olarak da bilinen Hanuka Bayramı’nı tebrik etti. Bağış, Hanuka Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, Bayram’ın barış ve kardeşlik için yeni ümitlere vesile olacağına samimiyetle inandığını belirtti. Musevi vatandaşların yüzyıllardan bu yana toplumun asli unsurları olduklarına işaret eden Bağış, "Türk ve Musevi halkları arasındaki ilişkiler bugün de karşılıklı anlayış, uyum ve birlikte yaşamanın en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor. Musevi toplumu,
ülkemizin ekonomik, ticari, bilimsel ve kültürel açıdan gelişmesine tarih önemli katkılarda bulunmuşlardır, bulunmaya da devam ediyorlar. Bu dostluğun, bölünme ve kavga yerine barış ve hoşgörüye ulaşılması doğrultusunda uluslararası topluma, en önemlisi de Avrupa coğrafyasını tekrar 1930’lu yılların Avrupa’sında dönüştürme çabalarında olan zehirlenmiş zihniyetlere ilham vermesini temenni ediyoruz. Maalesef bugün Avrupa Birliği’nin, kendi değerlerini özümseyemeyen, 1930’lu yılların faşist yöntemlerini
kendisine örnek alan ırkçı zihinler tarafından kuşatma altına alınma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu gidişatı tersine çevirmek yerine, daha da derinleştirmeye yönelik gayretlerde bulunan ve insanlığa nefret tohumları eken çabalar her zaman dışlanmaya ve başarısızlığa mahkum olacaktır. Türkiye, sevgi ve hoşgörü temeli üzerinde yükselmiş, "yaradılanı sev, yaradandan ötürü" şiarı ile yüzyıllar boyu insanlığa ışık tutmuş engin medeniyet birikimiyle dünyaya yeni barış tohumları ekmeye, ekilen
nefret tohumlarını etkisiz kılmak için de kararlı bir mücadele göstermeye devam edecektir. Bizlere 1492 yılında, inançları ve yaşamları arasında tercihte bulunmaya zorlanan Yahudi toplumuna kucak açtırtan da bu insan sevgisidir. Aynı şekilde Nazi Almanyası’nın insanlık dışı baskılarından kaçan, İkinci Dünya Savaşı koşullarında Türkiye’ye sığınan birçok Musevi kardeşimize milletimiz evsahipliği yapmıştır" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın antisemitizmi insanlık suçu olarak kabul eden yaklaşımının, bugün ırkçı ve hastalıklı zihinlere verilmiş en anlamlı tepki olduğunu vurgulayan Bağış, Türk toplumunun, yabancı düşmanlığı ve anti-semitizm duygularından daima uzak olduğuna dikkat çekti. Bağış, "Milletimiz, Musevi kardeşlerimize her zaman kucak açmış, Musevi toplumu da kendisini Türkiye coğrafyasının doğal bir parçası olarak görmüştür. Hanuka Bayramı vesilesiyle bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği, medeniyetler ittifakının, farklılıkların bir arada hoşgörü içerisinde yaşatılabileceğinin ve insanlığın ortak değerleri etrafında bir araya gelinebildiğinin 21. yüzyıldaki simgesel örneği olacaktır. Hannukah, kelime anlamı olarak Türkçemizde "adama" şeklinde karşılığını buluyor. Eşimle birlikte Hanuka Bayramı’nın da insanlığın kendisini barışa adadığı bir dünya idealine yeni ışıklar yakacağına inanıyor, Musevi vatandaşlarımızın Hanuka Bayramı’nı tebrik ediyoruz. Hag
Urim Sameach."