GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 15:18

BDP`Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI DİHA`YA GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDU

A
A
A
BDP`Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI DİHA`YA GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDU

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ilçe belediye başkanları ile birlikte Dicle Haber Ajansı’nı (DİHA) ziyaret ederek tutuklamalardan dolayı geçmiş olsun dileğinde bulunurken, Gazetecilerin Fransa’da Ermeni yasasının geçişi ile ilgili sorularına da "Bizim yapmadığımız her hayırlı işi başkaları başka niyetler ile kullanabilecektir" diye yanıtladı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, Yenişehir Belediye Başkanı M. Selim Kurbanoğlu, Kayapınar Belediye Başkanvekili Mahmut Dağ, Sur Belediye Başkan Yardımcısı Nakşi Sayar, DİHA’nın Diyarbakır bürosunu ziyaret ederek tutuklanan gazetecilerden dolayı geçmiş olsun dileklerini iletti. Yapılan ziyaretin ardından kısa bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ülkede büyük bir ateş topunun yandığını gazetecilerin, legal siyasetçilerin,
seçilmiş belediye başkanlarının, avukatların cezaevine konulduğunu belirterek "Muhalif olanlara yaşam hakkı tanınmıyor. Herkesi cezaevine koyarak bu ateş topu sönmez. Tam tersine o ateş topu, alev topu daha da büyür. Ve öyle büyür ki herkesi yakmaya da muktedir olur" dedi.
Bu akıl tutulmasından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Baydemir, "Aklın, vicdanın ve yönetme ahlakının gereği olan müzakere, diyalog, istişare, ortak paydalarda buluşma süreci bir an önce başlar" diye konuştu.
Ziyaret sonrası basın mensuplarının Ermeni Yasası ile ilgili sorularını yanıtlayan Baydemir "Biz Türkiyeliler olarak Türküyle, Kürdüyle, diğer bütün etnik kimlikler ile aydınlık bir gelecek arzuluyorsak, mutlaka ama mutlaka geçmişimizle yüzleşmemiz gerekir. Geçmişimizle yüzleşmeden aydınlık bir geleceği bulma şansımız zayıflayacaktır. Bu yüzleşme hem 1938 ile olmalı, hem 1925 ile olmalı, hem de 20. yüzyılın başlarındaki hadiselerle, acılarla, travmalarla olmalıdır. Bana göre geçmişimizde övünç
duyacağımız şüphesiz ki olaylar vardır. Ama geçmişimizde üzüntü duymamızı gerektiren olaylarda vardır. Benim duruşum, geçmişimizde kimi vicdansızlıkları, bugünkü nesiller olarak vicdanımızda mahkum etmemiz gerekiyor. Eğer biz geçmişin vicdansızlıkları, vicdanımızı da mahkum etmeyi başarırsak, zaten dış dinamiklerin alacağı kararlarda bu manada ülke üzerinde bir tesiri, bir manası da olmaz. Şüphesiz ki düşünceyi ifade etme bağlamında da hadiseye yaklaştığımızda, öyle sanıyorum ki Fransız Parlamentosu’nun bu
kararı Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi sürecine pozitif bir katkı sunmayacaktır. Ama keşke biz Türkiye olarak, geçmişimizle yüzleşseydik, Fransız Parlamentosu’nun veya başka parlamentoların alacağı kararların gerekçesini ortadan kaldırmış olurduk. Dolayısıyla bizim yapmadığımız her hayırlı işi başkaları başka niyetler ile kullanabilecektir" diye yanıtladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir