GENEL - 29 Aralık 2011 Perşembe 10:27

DES GENEL BAŞKANI GÜRKAN AVCI: "EĞİTİM SİSTEMİMİZİ DEMOKRATİKLEŞTİRMELİYİZ"

A
A
A
DES GENEL BAŞKANI GÜRKAN AVCI: "EĞİTİM SİSTEMİMİZİ DEMOKRATİKLEŞTİRMELİYİZ"

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Eğitim sistemimizi demokratikleştirmeliyiz" dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, eğitim sisteminin demokratikleşmesi, sivilleşmesi ve özgürleşmesi alanında halen kat edilmesi gereken önemli mesafeler bulunduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, öğretmeniyle, öğrencisiyle, velisiyle tüm eğitim bileşenleri ve çevreyle ilişkili, barışık, bilimsel ve demokratik değerlere sahip, hür düşünceye, karşılıklı yönetişime ve özgür iradeye saygılı bir sistemi amaçlaması gerektiğini kaydeden Avcı, Bakanlık ve il yöneticilerinin
referansla, yazılı sınavla tespit etmenin sağlıklı olmadığını, bilgisayar dahi kullanmasını bilmeyen, gençlerin psikolojik gelişim evrelerinden, iç dünyalarından, pedagojiden bihaber, statükocu, siyasi pazarlamacı, okulu ticarethane, öğrencileri müşteri, öğretmenleri tahsildar gibi gören tüccar okul yöneticisi fotoğrafının artık değişmesi gerektiğini ve yeniliğe açık, kendini geliştiren, vizyon sahibi, eğitim lideri, öğrencilerin ve velilerin hamisi, öğretmenlerin örnek aldığı okul yöneticilerinin iş
başına getirilmesinin artık şart olduğunu düşündüklerini kaydetti.
Avcı, geleceğimizi imar ettiğimiz okullarda gelişi güzel idareci atama lüksleri olmadığını belirterek, "Demokratik eğitim sistemi adına, katılımcı demokrasiyi daha çocukken kültürlemek ve en başta okullarımızda tesis etmek adına, okullarımızı gelişmiş, çağdaş demokrasinin talimhanesi haline getirmek adına okul idarecilerinin; öğretmenler, memur, sekreter, hizmetli gibi diğer eğitim çalışanları ve öğrenci-veli temsilcilerinden (Her 50 öğrenci ve veli için bir öğrenci ve bir veli temsilcisi) oluşan bir
komisyon tarafından demokratik bir temayülle iki yıllığına seçileceği bir yönetici atama sisteminin getirilmesini öneriyoruz. Oluşturulacak okul Yönetim Kurulu’nun üyeleri arasına öğrenci ve veli temsilcilerinin de alınması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
"VELİ VE ÖĞRENCİLER OKUL YÖNETİMİNE KATILSIN"
Bu sistemle öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin ve okulda çalışan diğer görevlilerin okulu sahipleneceğini, okulda verilen eğitimin kalitesinden, okulun ihtiyaçlarını gidermeye kadar eğitim sisteminde dile getirilen birçok sorunun kendiliğinden çözüleceğini, okul-öğrenci, okul-veli, okul-öğretmen ilişkisinin kombineli bir şekilde güçleneceğini, hesap verilebilirliğin, ekip çalışmasının ve okulun performansının gelişiminin sağlıklı bir mekanizmaya kavuşacağını düşündüklerini kaydeden Avcı, "Okullarımızı
atanan değil seçilen idareciler yönetmelidir.Öğretmenlerimiz maalesef mevcut atama ve terfi sisteminde önünü görememekte, çalışarak, üreterek, kendini geliştirerek görevde yükselmeyi bir hayal olarak düşünmektedir. Demokratik okul yönetişimi sistemiyle okullarımızda yaşanan birçok sorun ve sıkıntının, şiddet vakalarının, sınavlarda sıfır çekme ayıplarının, elektriği suyu kesilen okul manzaralarının önemli boyutlarda azalacağına inanıyoruz. Kanunları, yasakçı yönetmelikleri, disiplin maddelerini ezberlemek
yanında siyasi icazet almayı zorunlu kılarak idareci adaylarını omurgasızlaştıran mevcut sistemin değişmesi gerekmektedir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.