YEREL HABERLER - 26 Aralık 2011 Pazartesi 11:26

BAŞKAN YÜCELİK 2011’İ DEĞERLENDİRDİ

A
A
A
BAŞKAN YÜCELİK 2011’İ DEĞERLENDİRDİ

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, 2011 yılının Erzurum açısından değerlendirmesini yaptı.
2011 yılı başından itibaren ekonomik ve soysal anlamda canlılık kazandıracak önemli yatırımlara kavuşan Erzurum’un bu anlamda uluslar arası bir organizasyona da ev sahipliği yaptığını hatırlatan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik, şehrin geleceği adına umut veren bu yatırımların yerel yönetimler tarafından doğru ve akılcı bir mantıkla kullanılması gerektiğini söyledi. Kış turizminin Erzurum için “Olmazsa olmaz”ların başında geldiğini savunan Başkan Yücelik, merkezi yönetim tarafından sağlanacak daha fazla teşvikle hizmet sektörünün Erzurum ve bölge için güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Şehrin ekonomisinin tüketime dayalı olduğunu ve ticaretin de bu paralelde geliştiğini kaydeden Başkan Yücelik, hükümetlerin teşvik ve desteklerinin bölgenin gerçek anlamda kalkınması için hayati önem taşıdığını dile getirdi. Başkan Yücelik şunları söyledi;
“Daha öncede defalarca dile getirdiğimiz gibi bölgesel farklılıkların ortadan kalkması için verilen destek ve teşviklerin bu yörede pozitif ayrımcılık içermesi gerekiyor. Aksi takdirde yatırımcılarımız tercihini aynı şartları sağlayan başka iller ve bölgelerden yana kullanıyor. Şunu da söylemek gerekir; Bölge insanımız, yatırımcımız, tüccarımız bütünüyle her şeyi devletten beklemek gibi bir mantık içinde değil. Sadece kalkınma yarışında sahip olduğu olumsuzlukların bir an önce giderilmesi ve önünün açılmasını istiyor.”
“5. TEŞVİK BÖLGESİ GÜNDEMDE”
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölge için uygulanan teşviklerin günün şartları doğrultusunda güncellenmesini ve Erzurum’un da yer aldığı “5. Bölge”nin oluşturulması gerektiğini anlatan Başkan Yücelik şöyle devam etti;
“Son zamanlarda bizim bu düşüncemizin kabul gördüğünü müşahede ediyoruz. Konuyla ilgili Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakanlığı’nın ortaklaşa bir çalışma yaptığı basında da yer aldı. Buna göre, halen uygulanmakta olan ve dört ana bölgeden oluşan teşvik sisteminin ana hatları değişmeyecek. Ancak illerin bölgeleri değişecek. Teşvik bölgelerindeki iller, 2001 ve 2002 yılı ekonomik verilerine göre belirlenmişti. Geçen 8 yıllık dönemde illerin gelişmişlik endeksleri de değişti. Birçok ilde kişi başına düşen gelirler de arttı. Bu veriler dikkate alınarak, illerin bölgeleri değişiyor. Yani halen 4. bölgede bulunan bir il, gelişmişlik düzeyine göre 2. ve 3. bölgeye alınacak. 2. bölgedeki iller de 1. bölgeye alınacak. Gelişmişlik düzeyi arttıkça da yatırımcılara verilen teşviklerin tutarı değişiyor. Şu anda en fazla teşvik ağırlıklı olarak, Doğu ve Güneydoğu illerinin bulunduğu 4. bölgeye veriliyor. Ancak Karadeniz Bölgesi’nden de bazı iller bu bölgede bulunuyor. Halen 4. bölgede bulunan Trabzon ile Hakkari’nin aynı gelişmişlik endeksine sahip olmadığını göz önüne alınırsa yeni teşvik sisteminde Trabzon ile Hakkari aynı bölgede yer almayacak.”
YENİDEN YAPILANDIRMA MORAL VERDİ
2011 yılında ekonomik olarak en çok gündemde olan konuların başında, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını sağlayan 6111 sayılı kanunun geldiğini hatırlatan Başkan Yücelik, “Bu kanun, özellikle bölgemizde zor ekonomik şartlar altında ayakta durmaya çalışan ve bu sebeple devlete olan prim ve vergi borcunu ödemekte güçlük çeken işletmelerimiz ve ticaret erbabımız için büyük ödeme kolaylıkları getirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre, Erzurum’daki kamu alacakların yüzde 95’lik bölümü 6111 Sayılı kanun kapsamında yapılandırıldı. Erzurum’da yapılandırmaya; 12 bin Bağ-Kur sigortalısı, 2 bin 326 kişi emeklilik destek primi ve 3 bin 300 işveren sigorta prim borcu için başvurdu. SGK Erzurum İl Müdürlüğü, kanun kapsamında toplam 177 milyon lira tutarında borç yapılandırdı.” dedi.
Erzurum’da ayrıca, 28 bin vergi borçlusu mükellefin yapılandırma için 3 bin 800 kişinin de matrah artırımı için başvuruda bulunduğunu söyleyen Yücelik; “Böylelikle yapılandırma için toplam başvuru sayısı 31 bin 800’e ulaştı. Mükelleflerin yapılandırılmış olan toplam borçları ise, 186 milyon liraya tekabül etti. Üye aidat borcu olan odamız üyeleri de, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması kapsamındaki bu uygulamadan istifade etti. Bu kapsamda 1.825 üyemiz yapılandırma tarihinden itibaren bugüne kadar 2011 yılı aidatlarıyla birlikte affa uğrayan gecikmiş aidatlarını ödedi. Devletimizin sunduğu bu imkandan işveren ve sigortalıların azami ölçüde faydalanması bizleri de memnun etti.” Diye konuştu.
YENİ TTK’YA HAZIRLANIYORUZ
Ticaret hayatının, önümüzdeki yıl temmuz ayında yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla bir takım yeniliklere kavuşacağını anlatan Başkan Yücelik, yeni kanunun, 1957 yılından bu yana kullanımda olan mevcut Türk Ticaret Kanunu’ndan farklı olarak birçok reformu içerdiğini belirterek, bu reformlardan en önemlilerinden birisi limited ve anonim şirketlerin web sitesi kurma zorunluluğu olduğunu söyledi.
Kanunda, bir şirketin web sitesinde nelerin yer alması gerektiğinin oldukça açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edildiğinin altını çizen Başkan Yücelik, kurulacak bu web sitelerinde, şirketin bilançolarından, yönetim kurulu kararlarına kadar birçok şeyin yer alacağını vurguladı. Başkan Yücelik şunları söyledi; “Yani artık birini bulup iyi-kötü bir web sitesini bir defaya mahsus yaptırıp bir kenarda unutma dönemi kapandı. Yeni dönemde; şirket yönetici veya çalışanlarının doğrudan müdahale edebileceği, her gerektiğinde içeriğinde gerekli değişiklik ve güncellemeleri yapabilecekleri ve kanunun ön gördüğü bir takım standartlara sahip web sitelerinin yapılması gerekiyor. Ayrıca devlet, bu kriterleri karşılamayan şirketlerin yönetim kurulu üyelerine ve genel müdürlerine de hapis cezalarına varan yaptırımlar getirerek bu konuda ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor.”
Erzurum’daki ilgili kişi ve kuruluşları Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki yeniliklere hazırlamak amacıyla ETSO’nun 13 gün süren bir eğitim programı düzenlediğini ifade eden Yücelik bu eğitimlerde, “Ticari İşletme Hukuku”, “Şirketler Hukuku” ve “Ticaret ve Sanayi Odası Uygulamaları ile Ticaret Sicili İşlemleri” konularında eğitim verildiğini anlattı.
ETSO’NUN ÇALIŞMALARI
Türkiye coğrafyasında ve bölgesinde önemli bir konumda bulunan Erzurum’un ekonomik anlamda kalkınması, sosyal ve kültürel bakımdan gelişmesinin ancak bölgeler arası kalkınmışlık farkının giderilmesiyle mümkün olacağına işaret eden Başkan Yücelik şöyle konuştu; “Bu noktadan hareketle, biz Oda olarak üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çaba gösteriyoruz. Çalışmalarımızda ortaklık kültürü ve kolektif ruhla hareket etmeye özen gösteriyoruz. Erzurum Ticaret ve Sanayi olarak görevimiz; ilimizin ve bölgemizin sorunları hakkında çözüm önerileri geliştirerek, ilgili makamlara iletmek, yine aynı şekilde ilimizin tüccar ve sanayicisinin problemlerini tespit etmek ve bunları çözüme kavuşturmaktır. Bunun yanı sıra, üreticilerimizi bilinçlendirip, üretim kalitesini ve dolayısıyla refah seviyelerinin artmasına yardımcı olmaktır. Bu hedeflerimize, üyelerimizden aldığımız güç ve motivasyonla ulaşmanın çabası içerisindeyiz.”
Başkan Yücelik ETSO’nun yürüttüğü çalışmaları şöyle özetledi;
GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ İSTİYORUZ
Türkiye genelinde farklı bölgelerde kurulacak olan bu bölge müdürlüğüyle ilgili düşüncelerimizin yer aldığı bir mektubu, başta Sağlık Bakanı Recep Akdağ olmak üzere milletvekillerimize gönderdik. Ayrıca, Odamızı ziyaret eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’ya da konuyla ilgili talebimizi ilettik. Sayın Bakan’a; Erzurum’un bölgenin merkezi olduğunu, limana yakınlığı, çevre illere ve komşu ülkelere ulaşım açısından kavşak noktada bulunması ve lojistik köyün de kurulacak olmasının Erzurum’a Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün kurulmasını şart kıldığını söyledik. Gelişmeleri yakından takip eden Odamızın, konuyla ilgili çalışmaları devam ediyor.
VAKIF ÜNİVERSİTEMİZİ KURUYORUZ
Odamız, Erzurum’a katma değer sağlayacak ve ilimizdeki gençlere alternatif eğitim imkanı sunacak olan bir vakıf üniversitesi kurmanın çabası içerisinde. ETSO Vakfı adına sürdürdüğümüz bu çalışmalarda önemli mesafeler aldık. Bu konuda bizlere destek veren siyasi partilerimizin temsilcilerine, bürokratlarımıza, üyelerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Umut ediyoruz ki en kısa zamanda üniversitemizin kapılarını gençlerimize açacağız.
BÖLGE SORUNLARINI GÜNDEME GETİRİYORUZ
Geçen yıl düzenlediğimiz ve ilimizin sorunları ve çözüm önerilerinin ele alındığı 1. Erzurum çalıştayından yola çıkarak, 15 ili kapsayan Doğu Anadolu Bölge Çalıştayı’na öncülük ediyoruz. Bu çalışmada hem şehrimizin hem de bölgemizin sorunlarına çözüm arıyoruz. Bölgenin kalkınması illerin kalkınması anlamına geldiği için bu çalışmaya büyük önem veriyoruz.
STRATEJİK PLANIMIZI UYGULUYORUZ
İş ve Endüstri ilişkileri birimimiz tarafından titiz bir çalışmayla hazırlanan ve 2009-2013 yıllarını kapsayan Stratejik Plan’da yer alan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelişen ve değişen dünyada, teknoloji ile beyin gücünün hakim olduğu çağdaş düzene ayak uydurmak için hazırladığımız bu planda; durum analizinin yanı sıra geleceğe bakışımız, amaçlarımız, hedef ve faaliyetlerimiz yer alıyor.
Bu planda oda yönetimi ve çalışanlarının 2013 yılına kadar neler yapacağı, ne tür projeler uygulayacağı, kentsel ve bölgesel gelişmeye katkı sağlamak amacıyla hangi girişimlerde bulunacağı ayrıntılarıyla yer alıyor.
ÜYELERİMİZE DIŞ PAZARI TANITIYORUZ
ETSO olarak, bir taraftan üyelerimizin iç pazarda ticari faaliyetlerini sürdürmelerini yardımcı olurken, son zamanlarda dış pazar konusunda da kendilerine yeni ufuklar açmak için çaba gösteriyoruz.
Bu kapsamda son olarak Haziran ayında Rusya’nın başkenti Moskova’da ve İran’ın Tebriz şehrinde incelemelerde bulunduk. Moskova Ticaret ve Sanayi Odası ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, “Kardeş Oda” protokolü imzalanması için mutabakat sağladık. Ayrıca İran’la ticaret yapan üyelerimiz için odamız bünyesinde Tebriz Ticaret, Sanayi ve Madenler Odası’nın temsilciliğini açtık.
AB BİLGİ MERKEZİNİ KURDUK
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım süreci hakkında kamuoyunu bilgilendirmek üzere kurulan Avrupa Birliği Bilgi Merkezlerinin sonuncusu AB Türkiye Delegasyonu işbirliği ile odamız bünyesinde kurduk.
AB bilgi merkezleri, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecine destek veren ticaret ve sanayi odaları tarafından ciddi anlamda destekleniyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum çalışmalarına katkı sağlama anlamında çok önemli bir görevi yerine getiren AB Bilgi Merkezi kamuoyunu, AB’ye üyelik sürecinde doğru ve objektif bir şekilde bilgilendirilmesinin sürece olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.
ABİGEM’İN ÇALIŞMALARI
Eylül 2008’de faaliyetlerine başlayan Erzurum ABİGEM, kurulduğu tarihten itibaren 2011 Universiade eğitimleri de dahil olmak üzere toplamda 68 eğitim programı düzenlemiş ve 7369 katılımcı sayısına ulaşmıştır. Yine kurulduğu tarihten itibaren KOBİ’lere ve kurumlara yönelik olarak toplamda 219 danışmanlık gerçekleştirmiştir. İş kurmak isteyen 35 girişimciye İş Planı Hazırlama hizmeti sunan Erzurum ABİGEM, KOBİ’ler ve kurumlar adına çeşitli hibe programlarına 31 proje sunmuştur.
KREDİ GARANTİ FONU
Kredi Garanti Fonu da 2008 yılı Ağustos ayından itibaren odamız bünyesinde çalışmalarına devam ediyor.
KGF, bireysel çiftçilerin yanı sıra, süt sığırcılığı, balık üretimi, inşaat ve taahhüt, imalat, hizmet ve ticaret firmaları ile sağlık firmaları ve ihracat yapan firmalara kredi kefaleti sağlıyor.
Erzurum bölgede KGF’ye şimdiye kadar 232 firma için 44 milyon 131 bin lira talepte bulunuldu. Bunlardan 204 talebe, 18 milyon 742 bin lira tutarında kefalet sağlandı. Ayrıca, Hazine kaynaklı olarak bölgemizde KGF aracılığıyla 776 Bin lira tutarında kredi kullandırıldı.
BECERİ 10 PROJESİ’NE ÖNEM VERİYORUZ
Beceri 10 projesi: yine odamız, istihdama katkı sağlamak ve işletmelerin kalifiye eleman sıkıntısına çözüm bulmak amacıyla; Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB ve Türkiye İş Kurumu işbirliğiyle yürütülen “Beceri 10” projesiyle ilgili çalışmaları Erzurum’da başarılı bir şekilde organize ediyor. Bu kapsamda 105 işletmeyle istihdam konusunda anket yapıldı. İşletmelerden 251 eleman istihdam sözü alındı. Şu ana kadar toplam 11 kurs açıldı. Kurslara 177 kursiyer katıldı. Projede personel istihdam eden işletmelere 4 buçuk yıla kadar sigorta işveren payı desteği veriliyor. Bu projeyle ilgili diğer illerle kıyaslama yaptığımızda başarılı olduğumuzu görüyoruz.
2012’DEN BEKLENTİLERİMİZ
2012 yılının bütün ülkeye, Erzurum’a, iş dünyasına, büyük, küçük herkese hayırlı olması temennisinde bulunan Başkan Yücelik yeni yıldan beklentilerini şu ifadelerle özetledi; “Önümüzdeki yılda gerçekleşmesini en fazla arzu ettiğimiz konu; teşvik uygulamasının mevcut şartlara göre yeniden düzenlenmesi ve bölgemizin bu teşviklerden azami oranda faydalanmasıdır. Bunun yanı sıra 2012’de Erzurum’a katma değer sağlayacak devlet yatırımlarının ve özel sektör yatırımlarının tamamlanmasını temenni ediyoruz. Bunların başında lojistik köy projesi geliyor. Buna bağlı olarak Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün Erzurum’da kurulmasını çok önemsiyor ve bu konuyu yakından takip ediyoruz. Ayrıca ETSO vakfımızın son dönemde üzerinde önemle durduğu konuların başında gelen üniversite kurma çalışmalarının 2012’de farklı bir ivme kazanmasını bekliyoruz. Biz bu konuda yapmamız gereken bütün çalışmaları eksiksiz olarak yerine getirmeye çaba gösteriyoruz. ETSO olarak yeni yılda farklı projelerin ve çalışmaların içerisinde yer alacağımızın bilinmesini istiyoruz. Bizler daima Erzurum’un kalkınması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul United Colors of Benetton 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı coşku ile kutladı İSTANBUL (İHA) – 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu yıl da ülkenin pek çok noktasında renkli ve eğlenceli etkinliklerle kutlandı. İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerde çocukları ve ailelerine birçok etkinlik sunuldu. İstanbul Modern’de düzenlenen “Müzede Oyun” şenliği, 20, 21 ve 23 Nisan tarihlerinde ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Etkinliklere 2–10 yaş arası 2 bin çocuğun ve aileleri katıldı. Etkinlilerde sergi turları, “Renk Atölyesi”, drama etkinlikleri ve ebeveynlere yönelik “Üreticilik Seminerleri” ile dolu bir gün geçiren aileler, müzenin sanat alanında kolaj çalışmaları üretme fırsatı buldu. Şenlik kapsamında, İstanbul Modern Kütüphane’de oyuncularla buluşan çocuklar ve aileleri, Akasya Asıltürkmen ile Aslı Tandoğan’ın rehberliğinde masal dünyasına adım attı. Çocuklar, müzenin “Fahrelnissa Zeid” ve “Müzede Ne Var?” kitaplarını drama etkinlikleri eşliğinde dinledi. 23 Nisan günü aynı anda, Bomontiada’ nın 4. katı ve avlusunda gerçekleşen "World Çocuk Festivali" ise renkli bir karnaval havasında geçti. Benetton’un iş birliğiyle yapılan festival, 5 binin üzerinde katılımcıyı ağırladı. Saksıda yüzler, kedi evi tasarımı, rengarenk ev tasarımı, ayna tasarımı ve peg doll boyama gibi aktivitelerle çocuklar eğlenceli zaman geçirirken, sirk korteji, bubble show, örgü standı, yüz boyama standı, zumba show ve Flapper Swing konseri gibi etkinlikler de gerçekleşti. United Colors of Benetton’un destekleriyle gerçekleşen bu etkinlikler renkli ve keyifli anılarla dolu bir gün yaşattı.
İzmir İzmir’de sağlık çalışanlarına şiddette meslektaşlarından tepki İzmir Şehir Hastanesi’nde dün yaşanan şiddet girişiminin ardından, sağlık çalışanlarından şiddete karşı tepki açıklaması geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Dün bir katliam olmaması bütünüyle tesadüfidir. Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” dedi. Sağlık çalışanları, dün bir kişinin İzmir Şehir Hastanesi’ne pompalı tüfekle gelerek sağlık çalışanlarını tehdit etmesi ve ‘katliam’ yapacağını söylemesi olayının ardından sağlıkta şiddete tepki gösterdi. İzmir Şehir Hastanesi Poliklinikler-3 önünde toplanan ve Hekimsen ile birlikte birçok sendikanın da aralarında bulunduğu sağlık çalışanları şiddetin son bulması adına pankartlar eşliğinde sloganlar attı. Sağlık çalışanları adına açıklama yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Saldırgan sabah saatlerinde bir pompalı tüfekle ve bir yığın mermiyle hastaneye gelmiş, bir aile bireyinin ihbarı sayesinde güvenlik ve kolluk kuvvetleri şahsa müdahale edebilmiştir. Ancak silahı alınıp serbest bırakılan şahıs, akşam saatlerinde tekrar elini kolunu sallayarak 9. kata kadar çıkarak servise girmiş. Saldırgan klinikte görevli hekimlere yönelik şiddet uyguladı. Asistan hekim arkadaşlarımız kendilerini odaya kilitleyerek saatlerce beklemiş, ancak saldırgan etkisiz hale getirildiğinde odadan çıkabilmişlerdir. Daha bir hafta önce 17 Nisan’da sağlık terörüne kurban verdiğimiz Dr. Ersin Arslan’ı anarken yetkilileri, şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırmıştık. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. İdareciler tarafından adeta görünmez olduk” ifadelerine yer verdi. “Sağlık çalışanlarının endişeleri sürmektedir” Dün bir katliamın olmamasının, tesadüf olduğunun altını çizen Kaynak, “Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden, sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir. Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı rastlantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez” diye konuştu. Sağlık kurumlarında, sıradan bir alışveriş merkezlerindeki gibi güvenlik önlemlerinin dahi alınmadığını vurgulayan Kaynak, “Başka ülkelerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara çok ağır yaptırımlar uygulanırken ülkemizde mümkün olduğu kadar hafifletici sebepler gerekçesiyle neredeyse saldırganların arkası sıvazlanarak çoğu serbest bırakılmaktadır. Dün İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne silahla gelen şahısın silahına el konulup serbest bırakılmış olması durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Kurumlara girişte denetleme yapılmadan gerçek anlamda çalışan güvenliği sağlanabilir mi? Yetersiz ve yetkisiz güvenlik elemanları ile bu işin çözülemeyeceği ortadadır. Hastane polislerinin ve güvenlik görevlilerinin sayısı ve yetkileri mutlaka arttırılmalıdır. İşe yaramayan göstermelik X-ışın cihazları yerine her giriş noktasında denetimli geçiş kontrolü sağlayan aktif güvenlik elemanları görevlendirilmelidir. Acilen bu konuda ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler yapılmalıdır” cümlelerini aktardı. “Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” Sağlık kurumlarında, çok ciddi koruyucu ve şiddeti engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri, elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları oluşturulması gerektiğinin altını çizen Kaynak, şunları kaydetti: “Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde Sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir. Artık bir gün bile beklemeyeceğiz. Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma şartları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez. Sağlıkta şiddet varsa, hizmet yok.”