YEREL HABERLER - 09 Ocak 2012 Pazartesi 15:04

(ÖZEL HABER) 10 OCAK`TA KADININ ADI YOK

A
A
A
(ÖZEL HABER) 10 OCAK`TA KADININ ADI YOK

Kayserinin kadın gazetecileri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlama biçimini, erkek egemen yapıyı pekiştirmesi gerekçesiyle eleştirdi.
Kayserinin kadın gazetecileri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün Kayseri’de son bir kaç yıldır, ERÜ İletişim Fakültesi ve Gazeteciler Cemiyeti arasında oynanan futbol maçlarıyla kutlanmasına tepki gösterdi. Kadın gazeteciler, kendilerinin de erkek mesai arkadaşlarıyla aynı işi yapıyor olmalarına rağmen, kutlama programlarının erkeklerin eğlenebileceği biçimde yapılmasını, kadınların meslekte göz ardı edilmesi biçiminde değerlendirdiler.
Kayserinin kadın gazetecilerinden, Demet Öztürk (DHA muhabiri), Semra Acar (Yeni Haber gazetesi muhabiri), Selda Polat (E TV haber spikeri), Dilek Bolat (Olay gazetesi muhabiri) konuyla ilgili tepkilerini şu şekilde dillendirdiler:
“Kadın gazetecinin de adı yok”
Demet Öztürk (DHA muhabiri): Türk toplumu kadına nasıl bakıyorsa gazeteciler de öyle bakıyor. Dolayısıyla ’Gazeteci de olsa kadının ne yazık ki adı yok’. Bunu özeleştiri olarak da almam gerekir. Zira, 3 dönem Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulunda yer aldım, genel sekreterlik yaptım. Benim de içinde bulunduğum dönemlerde de, ’Çalışan Gazeteciler Günü’ düzenlenen futbol turnuvalarıyla geçiştirildi. İletişim Fakültesi’nin de bu anlamda katkısı olmadı. Çünkü onlar da, gazeteci deyince erkekleri algılıyor. Mesleğe başladığım yıllarda, belediye başkanları ya da oda başkanları gazetecilere ’Gazeteciler gününde’ hediye gönderirken bana da kravat gönderiyordu! O zaman başka kadın gazeteci olmadığı için bunu hoş görüyordum. Ama bunu kendi meslek örgütümüzün de benzeri şekilde sürdürmesi artık hoş görülmemeli. Artık, kadın gazeteciler, muhabirler de haberlerde boy gösteriyor, erkek meslektaşlarıyla omuz omuza çalışıyor. Cemiyet Başkanımız Veli Altınkaya ve yönetim kurulu, kadınların bu başkaldırısını dikkate alacaktır. Bundan sonra ki Çalışan Gazeteciler Günü’nde gününü geçiştirmek yerine, mesleğin gelişmesine katkı sağlayacak, en azından kadın-erkek ayrımı yapılmayan, kağıt üzerinde değil, gerçek gazetecilerin mesleklerini daha rahat koşullarda yapması dileğiyle…
“Gazeteci ağabeylerimize duyurulur!”
Semra Acar (Yeni Haber gazetesi muhabiri): Biz çalışan gazetecilerin günü bugün aslında ama baktığımızda ne çok eksik görüyoruz. İlimizde kadınının henüz basında tam olarak yerini almadığını görmekte bir o kadar üzücü. Cemiyet Başkanı Sayın Veli Altınkaya cemiyetin son seçimlerinde 100. yılda cemiyet başkanlığında bir kadın görmek istiyoruz demişti. Bu bile Kayseri basınında kadının ne kadar uzakta olduğunu gösteriyor. Çünkü cemiyet henüz 32 yaşında. Yani cemiyetin başına bir kadının geçmesi için ne yazık ki 68 yıl var. Sayın Altınkaya’nın temennisi bu yönde ama ne yazık ki bunu söyleyen Başkan’ın yönetiminde bir tek kadın dahi yok. Bugün çalışan gazeteciler için bazı programlar yapılıyor. Çelenk konuluyor, Vali Bey ziyaret ediliyor vs. Birde turnuva düzenleniyor. O turnuvada kadınlarının top koşturduğunu görmedim. Peki, kadın gazeteciler yapılan bu programların neresinde. Erkek meslektaşları sahada top koştururken kadın gazeteciler erkek meslektaşlarına tempomu tutacak. Oysa kadının olduğu yerde düzen ve nizam vardır. Bunun bilinmesine rağmen kadınların bu kadar uzak tutulması açıklanması zor bir durum. Benim de bir temennim var. O da kadınların emeklerinin karşılığını alarak iyi bir yere gelmeleri. Tüm meslektaşlarımın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.”
“Bu şehirde görev yapan gazeteciler sadece erkekler mi?”
Selda Polat (E TV haber spikeri): Topluma mesajlar veren, örnek karakterler olmayı gerektiren bu meslekte de ilimizde maalesef bir ayrımcılık yaşanıyor. Açık açık söylenmese de yapılan faaliyetler gazeteciler arasında kadın-erkek ayrımı olduğu sonucunu ortaya koyuyor. Nereden mi kapıldık bu kanıya? Cevap vereyim; yapılan mesleki işlerden ya da başarı ortalamasından falan değil, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliklerinden kapıldık, mesleki motivasyonu arttırmak, meslektaşlar arası kaynaşmayı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliklerden kapıldık. Bir futbol turnuvası ile kutlanıyor Kayseri de çalışan gazetecilerin günü… Ya hu bu şehirde görev yapan gazeteciler sadece erkekler mi? Şimdi başlasam kadın gazetecileri saymaya, hepsini, birçok erkek gazeteciden daha kolay tanıyacak okurlar. Oysa erkek meslektaşları tarafından yok sayılıp sadece erkeklerin rol alabileceği bir futbol turnuvasıyla anılıyor bu özel gün ve neden peki? Ben cinsiyet ayrımcılığından başka yanıt bulamıyorum bu soruya. Kibarlığı, son derece hassas, ince düşünceli oluşu ve naif kişiliği ile tanıyıp, çok büyük saygı ve sevgi duyduğum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı değerli ağabeyim ve hocam Sayın Veli Altınkaya’ ya sesleniyorum; sayın hocam BİZ DE VARIZ… Çalışan Kadın Gazeteciler olarak BİZ DE VARIZ… başka söze gerek yok sanırım… Kadın erkek ayrımı yapmıyorum ve bütün gazeteci arkadaşlarımın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum…
“Kadın gazeteciler bu yıl da yok sayılıyor”
Dilek Bolat (Olay gazetesi muhabiri): Ne yazık ki; kadın erkek eşitsizliği burada da hissettiriyor kendini.Gazeteciler onuruna da futbol maçı organize ediliyor. Bir kutlama programı hazırlanıyor, hazırlanmış olmasına ama... Her zaman olduğu gibi bu etkinlikte de yine kadınlar yok sayılıyor. Futbol, geniş kitlelerin ortak kanısı olarak erkek sporudur(!).Yıllardır erkek gazeteciler için, erkek sporu (!) olan futbol ile kutlama yapılıyor. Biz kadınlar ise, her fırsatta eşitliği savunan kendi meslektaşlarımızın kutlamasına bile dahil olamıyoruz. Sabah Cumhuriyet Meydanı’na çelenk koyuyoruz, Vali Beyi’i ziyaret ediyoruz, erkek arkadaşlarımızın futbol maçını izliyoruz. Ve gazeteciler günü kapsamında kutlama son buluyor. Peki kadın gazeteciler bu kutlamanın neresinde?
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.