AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, Fransa’da irade ve düşünce hürriyeti üzerine ipotek koyan bir yasanın meclisten geçtiğini belirterek, "Fransa’nın tarihine baktığımızda, ’dünya dönüyor’ diyen bir bilim adamını idam eden Ortaçağ zihniyetinin uzantılarının bir takım siyasi saiklerle bugün dahi devam ettiğini görüyoruz" dedi.
AK Parti Pursaklar İlçe Başkanlığı 2. Olağan Kongresi Saray Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kongreye, Ankara Milletvekilleri Cevdet Erdöl ve Emrullah İşler, Ankara Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, AK Parti Pursaklar İlçe Başkanı Sinan Ünver ve partililer katıldı.
Kongrenin açılışında konuşan Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, bugün AK Parti’nin başarısının tesadüf olmadığını belirterek, "Kurulduğunda halkın umudu olan, kendinden önceki tüm siyasi geleneklerini, köhnemiş yapıları, demokrasi ve siyaset üzerindeki vesayet rejimlerini elinin tersiyle iterek, ’hiçbir şey eskisi olmayacak’ diyen partimiz, bugüne kadar katıldığı tüm seçimlerde bir öncekinden çok oyla çıkmışsa bunda en büyük emek, en büyük destek sizlerindir. Allah hepinizden razı olsun" dedi.
Ancak yapılacak daha çok işleri olduğunu belirten Alparslan, "Çünkü bu ülkenin, bu milletin en iyiye layık olduğunu biliyoruz ve biliyoruz ki bunu gerçekleştirecek olanlar da bizleriz. Çünkü AK Parti’de siyaset yapmak başlı başına onur duyulması gereken bir uğraş" dedi.
AK Parti’nin siyaset yarışında birinci olmaya devam edeceğine inandığını kaydeden Alparslan, kongredeki coşku ve birliğin de bunun göstergesi olduğunu söyledi.
Bu dönemin AK Parti’nin ustalık dönemi olduğunu ve teşkilatların da bu döneme paralel olarak ustalık dönemi yaşayacaklarına inandığını ifade eden Alparslan, şöyle devam etti:
"AK Parti gücünü teşkilatlarından alıyor. Genel başkanımız her fırsatta ’Biz iddialı sözler söyleyebiliyor, dik durabiliyorsak bunu teşkilatımıza olan güvenimizden yapıyoruz’ diyor ve devamında da, ’Bugün kadar da bu güvenimiz hiçbir zaman boşa çıkmadı’ diyor. İnşallah bu güveni daim olacak, partimizin, genel başkanımızın artık değil ülkemizde, tüm dünyada ’acaba ne söyleyecek, ne yapacak’ diye ağzına bakılan, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki partimizin elini güçlü tutacak hizmetleri
layıkıyla yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar bu böyle oldu, eminim ki bundan sonra da aynısıyla ve hatta ziyadesiyle devam edecek. Çünkü biz gücümüzü birliğimizden alıyoruz. Sevdamız hizmet diyoruz ve millete yaslanıyoruz. Millet iradesini, millet egemenliğini pekiştirmek için canla başla çalışıyoruz.
Artık Türkiye içeride huzuru, istikrarı sağlamış, yurt dışında ciddi bir itibara kavuşmuştur. Bireysel hak ve özgürlükler anlamında, demokrasi anlamında güçlü bir yapıya sahiptir. Yanı başındaki ülkelerde demokrasi arayışları devam ederken, Türkiye bölgesinde ve dünyada elle işaret edilen, güçlü, kurumsallaşmış, ileri demokrasiyle yönetilen bir ülke konumundadır."
FRANSA TEPKİSİ
Dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Aydın Menderes’e de Allah’tan rahmet dileyen Alparslan, "Menderes soyismi, bu ülke için, bu millet için, demokrasi için çok acı bedeller ödemiş bir aile. Biz başta çok kıymetli başbakanımız ve babaları olmak üzere kendisine rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun diyoruz. O gün başlatılan, ’Yeter söz milletin’ düsturu, bugün AK Parti ile ’karar da, yetki de, mühür de milletindir’ diyerek devam etti ve bugünlere ulaştı. İnşallah bu bayrak, demokrasi meşalesi
çok daha yukarılara taşınacak" diye konuştu.
Konuşmasında Fransa Ulusal Meclisi’nde, sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasa tasarısının kabulüne de tepki gösteren Alparslan, şunları kaydetti:
"Fransa’da irade hürriyeti, düşünce hürriyeti üzerine ipotek koyan bir yasa meclisten geçti. Fransa’nın tarihine baktığımızda, ’dünya dönüyor’ diyen bir bilim adamını idam eden Ortaçağ zihniyetinin uzantılarının bir takım siyasi saiklerle bugün dahi devam ettiğini görüyoruz. Oysa Avrupa denildiğinde, Fransa denildiğinde, özgürlüğün, demokrasinin beşiği zannedilirdi. Fakat maalesef karşılaşılan fotoğraflar bunun hiç de böyle olmadığını, kendilerinin çok kısa süre önce Cezayir’de, Ruanda’da yaptığı ve
milyonlarca kişiyi katlettiği kendi tarihi gerçeklerini görmezden gelerek, bir tarih mühendisliğiyle milletimizi, ülkemizi töhmet altında bırakma gayretleri, ben eminim ki tarihi gerçeklikler karşısında geçersiz kalacaktır."