Adıyaman İnsani Yardım Derneği (YADER) BaŞkanı ve İHH Adıyaman Gönüllüsü Remzi Akkuş, Türkiye ile İsrail arasında Kayseri’de oynanan basketbol maçında slogan attıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan gençlere sahip çıktı.
Remzi Akkuş, Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi’nde Kayseri Kaski Spor ile, İsrail’in Maccabi Bnot takımları arasında oynanan Euro CUP kadınlar basketbol müsabakası sırasında Filistin bayrakları açtıkları ve yine hep birlikte ’Kahrolsun İsrail’ şeklinde slogan attıkları için 30 genç hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi.
Akkuş, "Din, Dil, Irk, Etnik Köken, Cinsiyet Veya Mezhep Farkı Gözeterek Hakaret" suçlamasıyla dava açıldığı ve söz konusu davada 30 gencin Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 14/2 ve TCK ’nun 53/1 maddelerinden 1 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığını belirterek, " İsrail 1948 den beri yaptığı katliamlarda binlerce sivil insanı, Aralık 2008’de ise Gazze’de yarısından fazlası kadın ve çocuk olmak üzere bin 500 kişiyi katletmiştir. Gazze’ye ölümcül bir ambargo uygulamaktadır. Utanç
duvarı, esirlere kötü muamele, kullanılması yasak silahlar kullanma vb uygulamaları, işgalle beraber yürüttüğü insanlığa karşı işlenen suçlardandır. 31 Mayıs 2010 tarihinde ise İsrail ordusu insani yardım için yola çıkan Mavi Marmara gemisi ve filodaki diğer gemilere saldırmış, 9 kişinin hayatını kaybetmesine ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Yolcuları hapsetmiş ve eşyalarını gasp etmiştir. Bütün bunlar yaşanırken İsrail yönetimine dünyanın dört bir yanında siyaset, hukuk, medya, ekonomi,
kültür, sanat ve spor alanları da dahil olmak üzere her platformda doğal olarak tepki gösterilmektedir. İnsanlığın başına bela olan İsrail’in kahrolması duası ve nidası bütün dünya halklarının vicdanının ortak ifadesidir. Çünkü İsrail kahrolursa çocuklar yaşayacak, savaş duracak, barış gelecek, dünya huzur bulacak ve gelecek nesiller güvenlik içerisinde olacaktır. Sadece İsrail ve yandaşları yani yeryüzündeki küçük, azgın, şımarık bir azınlık topluluk vicdanlardan yükselen bu sesin karşısındadır. İsrail
yönetiminin, dünyaya kendisinin efendi olduğunu ve din, ırk gözeterek tüm ’ötekilerin’ aşağı olarak kendisine köle olmasını öngören politikalarına sessiz kalmak insan olmaktan vazgeçmek anlamına gelir. İnsan onuru ve şerefi İsrail’in yaptıklarının karşısında olmayı gerektirir. Türkiye halkının İsrail’in zulmüne karşı onurlu çabaları ve duyarlılığı tüm dünyada örnek ve övgüyle anılırken açılan bu davanın neye hizmet ettiği çok net ortaya çıkmaktadır. Türkiye ve dünya kamuoyu, suçlar da suçlular da apaçık,
hiçbir şüpheye yer olmaksızın belli olduğu halde, yaklaşık bir buçuk yıldır yargıdan Mavi Marmara’da katledilen 9 insani yardım gönüllüsünün katillerinin yargılamasını beklerken savcı ve yargıçlar erdemli gençlere dava açmakla meşgul olmuş görünüyorlar. Kayseri’deki yargının göz kamaştıran hızını Mavi Marmara saldırısı failleri olan katil İsrail askerleri içinde görmek adaletin gereği olsa gerektir. İnsan onur ve haysiyetini ayakta tutan erdemli gençlerle aynı düşünceyi paylaşıyoruz ve onlarla beraber
tekrar haykırıyoruz ve ’Kahrolsun İsrail’ diyoruz" şeklinde konuştu.