GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 15:24

CHP`Lİ TOPRAK`TAN SURİYE VE FRANSA YORUMU

A
A
A
CHP`Lİ TOPRAK`TAN SURİYE VE FRANSA YORUMU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Türkiye’nin Suriye politikasının arkasında Fransa olduğunu iddia ederek, "Bize ’Gidin savaşın’ diyorlar, bir ay sonra da Ermeni tasarısını parlamentodan geçiriyorlar. Peki biz bu dış politikaya mı güveneceğiz?" dedi.
Bir süredir tedavi gördüğü hastalığına yenik düşerek hayatını kaybeden CHP Sarıçam İlçe Başkanı Öcal Özdemir’in, merkez ilçe Yüreğir’e bağlı Baklalı Köyü’nde düzenlenen cenaze törenine katılmak üzere Adana’ya gelen Toprak, cenaze ve taziye ziyaretlerinin ardından CHP İl Binası’nda partililerle bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Toprak, gazetecilerin soruları da yanıtladı.
CHP İl Başkanı Zeydan Karalar’ın yanı sıra CHP Adana Milletvekilleri Turgay Develi, Ali Demirçalı ve Ümit Özgümüş’ün de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Toprak, Özdemir’in genç, genç olmasının yanında da partisi adına mücadele eden oldukça değerli bir isim olduğunu vurguladı. Toprak, "Siyasette eğer siz, onurlu bir çizgi izlemezseniz, iktidara geldiğinizde birileri geçmişin diyetini size ödetir. Ama rahmetli Özdemir, çok zor şartlar altında ve tamamen kendi imkanlarıyla ilçesi ve partisi için mücadele
ederek, bayrağı bugünlere taşıdı. Nur içinde yatsın" dedi.
"NE OLDU DA BUGÜN SURİYE’YE SAVAŞ İLAN EDECEK NOKTAYA GELDİK?"
Adana ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Toprak, ekonomide işlerin yolunda gitmediğini ve kaynakların artık tükenme noktasına geldiğini söyleyerek, dış borcun 2002 yılında 220 milyar dolarken, bugün 600 milyar dolara ulaştığının altını çizdi. Türkiye ile Suriye arasındaki gerilime dikkat çeken Toprak, bugün gelinen noktada Türkiye’nin Suriye’ye savaş ilan etme noktasına geldiğini ve bu duruma anlam veremediklerini savundu. Toprak, "Suriye ile kol kola baraj temeli atarken,
vizeleri karşılıklı olarak kaldırırken, ’Ortak Ticaret Anlaşmaları’ imzalarken, ne oldu da bugün bu noktada geldik?" diye sordu.
"BUNLARIN GİTTİĞİ HİÇBİR YERDE ’DEMOKRASİ AĞACI’ YEŞERMEDİ"
Erdoğan Toprak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AB ve ABD, Çin’e kaptırmış oldukları üretim sanayisinin yerini silah sanayisiyle kapatmaya çalışıyor. Yani bölgedeki ülkelere savaş ilan ederek, kendi ekonomilerini canlandırmaya çalışıyorlar. Bunun adına da ’demokrasi’ diyorlar. Bunların bugüne kadar gittiği hiçbir yerde demokrasi ağıcı yeşermedi. Çünkü dışarıdan getirdikleri ağaç, orada kök salmıyor. Demokrasiyi halklar ister. Onların getirdiği ’noel ağacı’, bu ağaçta ne yazık ki orada kök salmıyor. Irak’ta, Mısır’da ve Libya’da kök salmadığı gibi.
Bakın Irak’a girdiler ve ’Bölgeye insan hakları, demokrasi gelecek’ dediler. Ama ne yazık ki bugün Irak’a üçe bölündü. Irak’ta 1.5 milyar sivil öldü, ölmemesi gereken 2 bin doktor öldü. 4 milyon insan işinden ayrıldı. İşte gelinen nokta bu. Irak’taki hareket, demokrasi değil, aksine petrolün paylaşım hareketiydi."
"TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASININ ARKASINDA FRANSA VAR"
Suriye’de buna benzer bir müdahaleye CHP olarak karşı olduklarını vurgulayan Toprak, bölgede oynanan oyunlara CHP olarak karşı duracaklarını, bu konuda parlamento ya da farklı alanlarda karar alınmasının da önüne geçeceklerini ifade etti. Toprak, "Bugün Türkiye’nin Suriye’ye uyguladığı dış politikanın arkasında Fransa var. Fransa Dışişleri Bakanı’nın dile getirdiği ’Bu iş Türkiye’ye yakışır’ sözü hala hafızalarda. Benim Suriye ile ne sorunum var? Türkiye’yi yönetenler o kadar küçük beyinlere sahip ki
Fransa Dışişleri Bakanı, ’Bu size yakışır, gidin siz savaşın’ diyor ve bir ay sonra gidip Ermeni tasarısını parlamentodan geçiriyor. Peki biz bu dış politikaya mı güveneceğiz? Yani Fransa’nın dümen suyuna giren Türk dış politikasına güvenip, Suriye’ye mi savaş açacağız? Libya konusunda olduğu gibi. ’Önce NATO ülkesi değil, orada ne işimiz var’ deyip, peşinde de Dışişleri Bakanı Libya’ya gemilerimizi gönderdi" ifadesini kullandı.
"FRANSA’YI KINIYORUZ. KONU TARİHÇİLERE BIRAKILMALI"
Fransa Parlamentosu’nun aldığı kararı kınadıklarını ve bu meselenin tarihçilere bırakılması gerektiğinin vurgulayan Toprak, "Ama bir şeyden ders almamız lazım. ’Suriye konusu Türkiye’ye yakışır diyen Fransa Dışişleri Bakanı’nın sözlerini de Türk Dışişleri Bakanı’nın masasının üzerine koyuyorum. Siz onların ipiyle bu işe sarıldınız. Bunlar bizim dostumuz değil. Komşularımızla iyi geçinmeliyiz. En uzun sınır komşumuz Suriye ile savaşa girmemize bir neden yok. CHP olarak Suriye’de demokratik bir yapıyı
savunuyoruz. Ama konuşmamın başında dediğim gibi ABD ve AB’nin ’noel ağacının’ orada yani Suriye’de kök salması zor. Oranın ağacını orada bulup, orada yeşertmeliyiz" dedi.
Bir gazetecinin Fransa’ya yönelik boykot kararını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna da Toprak, şu yanıtı verdi:
"Sanırım konuyla ilgili olarak birçok karar alınacak. Ancak tüm bunların sağduyu içerisinde sürdürülebilir olması lazım. Arkasında duracağımız kararlarla güçlü olabiliriz. Alelacele alınmış kararlar olmamalı."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Atılım Üniversitesi öğrencileri çubuk makarnadan yaptıkları köprü ile birinci olmak için yarıştı Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Kuzeyboru A.Ş iş birliğiyle "Kuzeyboru Çubuk Makarna Köprü Yarışması 2024" düzenlendi. Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Kuzeyboru A.Ş iş birliğiyle 18-19 Nisan tarihlerinde "Çubuk Makarna Köprü Yarışması 2024" düzenlendi. Yarışmaya inşaat mühendisliği bölümü öğrencilerinin yanı sıra mimarlık, tıp fakültesi, yazılım mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, havacılık ve uzay mühendisliği, makine mühendisliği bölümü öğrencilerinden oluşan takımların hazırladığı 12 makarna köprü katıldı. Atılım Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cenan Mertol, yaptıkları yarışmanın makarna köprü yarışması olduğunu hatırlatarak, "Bu yarışmada öğrenciler spagetti yani çubuk makarnaları kullanarak, derslerde öğrendiklerini ve hayal güçlerini kullanarak burada maksimum yük taşıyan bir köprü yapmaya çalışıyorlar. Toplamda 40 öğrencimiz, 12 farklı takımımız var. Bu takımlar daha çok inşaat mühendisliği öğrencileri ağırlıklı olsa da, sadece inşaat mühendisliği değil mimarlık, makine mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, havacılık ve uzay mühendisliği, tıp bölümlerinden öğrenciler de takımlarda yer almaktadır. Öğrenciler hem eğlenceli zaman geçiriyor hem de bilgilerini biraz da ortaya koyma yönünde adımlar atıyorlar. Bu sene Kuzeyboru isimli firmayla işbirliği yapıyoruz. Güzel ödüllerimiz var ve bu ödüller için öğrenciler kıyasıya yarışıyor" dedi. "Böyle etkinlikler esasında öğrencilerin hem ufkunu açıyor hem de eğitim hayatlarına büyük bir katkı sağlıyor" Yarışmanın iki gün süreceğini ifade eden Mertol, "Birinci gün 8 saat içinde köprülerini yapacaklar. Köprüler ertesi gün özgünlük, orijinallik ve yük taşıma kapasitelerine göre değerlendirmeye alınacaktır. En sonunda da katılımcılara katılım belgeleri ve kazananlara ödülleri takdim edilecektir. Çok güzel ve dolu dolu 2 gün geçireceğiz. Burada en önemlisi öğrencilerimizin gerçekten isteyerek bu iş yapmaları. Böyle etkinlikler öğrencilerimizin isteyerek iş yapma kapasitesini çok daha fazla arttırıyor. Mesela bu yarışmadan sonra derslere daha bir istekli geliyorlar. O anlattığınız statik, dinamik ve mukavemet derslerini daha eğlenceli ve daha isteyerek öğrenmeye çalışıyorlar. O yüzden böyle etkinlikler esasında öğrencilerin hem ufkunu açıyor hem de eğitim hayatlarına büyük bir katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. Yarışma jürisinde yer alan Prof. Dr. Tolga Akış, Doç. Dr. Meriç Yılmaz, Dr. Öğretim Üyesi Halit Cenan Mertol, Dr. Öğretim Üyesi Ebru Akış ve Dr. Öğretim Üyesi Saman Aminbakhsh tarafından ekiplerin hazırladığı köprüler "estetik-özgünlük" olarak değerlendirilerek, köprülerin dayanım testleri gerçekleştirildi. Değerlendirme sonucunda Egemen Erdil, Barış Ozan Bal ve Berenay Tolga Alkan’dan oluşan "Winners" grubu birinci, Zeynep Sude Daşcı, Soner Parlak, Baran Özpolat, Hüseyin Arda Özdemir ve Erdem Şahin’den oluşan "1 Çiçek 4 Böcek" grubu ikinci, Ramazan Erten, Yaren Köroğlu, Ekin Bejan Baykara, Emir Kutluhan Arslan ve Gözde Naz Aksoy’dan oluşan "Betta" grubu üçüncü oldu.
İstanbul Osmanlı Cihan Devleti’nin mirası olan eserler Londra’daki müzayede evinde Osmanlı Cihan Devleti’nin ihtişamlı eserleri, Londra merkezli Sothesb’y Müzayede Evi’nde satılıyor. Türkiye’den kaçırılan eserlerin satışa sunulduğunu iddia eden Sanat Danışmanı İbrahim Ethem Gören, “Kültür ve Turizm Bakanlığının, Savcılıklarımızın, Dış İşleri Bakanlığımızın, gerekirse de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın daha sıkı bir şekilde denetim yapması gerekiyor. Eskiler derler ki; ‘Kültür milletin yurdudur’, kültürü ve medeniyeti bu tür eserler meydana getirir. Biz Osmanlı hattatlarının eserlerini, kendi müzelerimizde, İstanbul’da, Ankara’da ve Anadolu coğrafyasındaki müzelerde görmek istiyoruz” dedi. Londra merkezli Sothesb’y Müzayede Evi’nde, Osmanlı Cihan Devleti’ne ait birçok ihtişamlı eser açık artırmayla satılıyor. Osmanlı Cihan Devleti hattatlarının, tezhipçilerinin, kağıt ve mürekkep ustalarının Mushaf-ı Şerifleri, elyazmaları ve hüsn-i hat levhaları ile İznik çinileri, Osmanlı ipek seccadeleri, çeşmeler, mermer kitabeler, hançerler, fincan setleri birbiri ardına satışa konu edildi. Söz konusu mezatta, Sultan Abdülmecid Han’ın kızı Münire Sultan’ın 1860 tarihli tezhipli Mushafı ve Sultan 2. Mahmud’un tuğrası ile havi mermer çeşme kitabesi de satışa çıkarılıyor. Onlarca Osmanlı Cihan Devleti eseri satışta İddiaya göre, Türkiye’den kaçırılarak, İslam Dünyası ve Hindistan’ın Sanat Eserleri Müzayedesi’nde yeni sahiplerine servis edilen eserler, ‘Mehmed Şefik Bey’in ‘Nad-ı Ali’ duası, Kanuni Sultan Süleyman dönemi 1539 tarihli şamdanı (tombak), Sadrazam Sinan Paşa için yapılmış deniz feneri(tombak), Hattat İbrahim Rodosi’nin talebesi Hafız Yusuf ketebeli 1712 tarihli Delail’ül-Hayrat’ı, 17’inci yüzyıl hattatlarından Hüsameddin Bur(u)sevi’nin Mir’atü-l-Kainat isimli yazma risalesi, 17. yüzyıla ait altın kakmalı, gümüş savatlı Osmanlı hançeri, Seyyid Ahmed bin Musa’nın 1682-1683 tarihli nesih Mushafı, hattat Mehmed Emin Efendi’nin 1796-97 tarihli nesih Mushafı, 17’inci yüzyıla tarihlenen yakut ve zümrüt taşlarıyla bezeli Osmanlı akik fincan seti, 1900’lü yılların başına tarihlenen Osmanlı ipek halısı, 1590 yılına tarihlenen İznik çini bardağı, Lale Devri’ne ait mermer çeşme, 19’uncu yüzyıl Konya seccadesi, 18’inci yüzyıla tarihlenen Batı Anadolu işi seccade, 18’inci yüzyıl Osmanlı gümüş tabakları, Osmanlı şehzadesi Musa Çelebi’nin yağlı boya portresi, Hattat Mustafa Rakım ketebeli, Hattat Ubeydullah Zihni Efendi’nin 1804 tarihli, nesih hatlı Mushafı ve Hattat Mehmed Şehri’nin 1730’lu yıllara tarihlenen müfredat meşk murakkaı’ oldu. “Amerika ve İngiltere işgal ettikleri devletlerin önce hazinelerini ardından müzelerini yağmalıyor” Londra’da satışa çıkarılan Osmanlı Cihan Devleti eserlerine ilişkin konuşan Sanat Danışmanı, İttifak Gazetesi Yazarı İbrahim Ethem Gören, “İngiltere’de Sothesb’y Müzayede Şirketi’nde Osmanlı Cihan Devleti’nin en ünlü sanatkarlarının eserleri satışa arz edildi. Bu durum kamuoyunun gönlünü hun ediyor. Şöyle ki; emperyalist devletler, özellikle Amerika ve İngiltere işgal ettikleri devletlerin önce hazinelerini, merkez bankalarını ardından da müzelerini yağmalıyor. Bugün Londra’da birbiri ardına sıralanan onlarca müzede neredeyse topyekün İslam Devletleri’nin müzelerinde bulunan eser sayısından daha fazla ese yer alıyor. Konumuzla ilgili olarak, Londra merkezli müzayede şirketinde bugün, öğleden sonra bir canlı yayında düzenlenecek olan bir mezat var. Bu mezatta onlarca Osmanlı Cihan Devleti sanatkarının eserleri satışa arz ediliyor. Bunların arasında birbirinden güzel, kıymetli Mushaf-ı Şerifler, el yazmaları, cüzler, İznik çinileri, Osmanlı killeri, ipek seccadeler, Sultan 2. Mahmud’a ait çeşme kitabesi göze çarpıyor. Yine bunların arasında 31. Osmanlı Padişahı 110. İslam Halifesi Abdülmecid Han’ın kızı Münire Sultan için hicri 1270, miladi 1860 tarihinde Hattat İbrahim Hakkı tarafından ketebe konulmuş bir Mushaf-ı Şerif var. Maalesef bu Mushaf-ı Şerif’te satışa konu edilen eserler arasında yer alıyor. Bu Mushaf bir taraftan neşriyatının güzelliğinin yanında diğer taraftan da 18. yüzyıl ve özellikle 19. yüzyıla damga vurmuş olan Türk rokokosunun en güzel örneklerinden biri. 2 haftalık hilal parlaklığında bezeme unsurlarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Eskiler derler ki; ‘Kültür milletin yurdudur’” Tarihi eserlerimizin daha fazla korunması gerektiğini dile getiren Gören, “Biz eserlerimize maalesef sahip çıkamıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığının, Savcılıklarımızın, Dış İşleri Bakanlığımızın, gerekirse de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın daha sıkı bir şekilde denetim yapması gerekiyor. Eskiler derler ki; ‘Kültür milletin yurdudur’, kültürü ve medeniyeti bu tür eserler meydana getirir. Biz Osmanlı hattatlarının eserlerini, kendi müzelerimizde, İstanbul’da, Ankara’da ve Anadolu coğrafyasındaki müzelerde görmek istiyoruz. Daha dikkatli bir şekilde davranılması gerekiyor. Bugünkü müzayede özelinde de Kültür ve Turizm Bakanlığının hemen devreye girerek bu satışın iptal edilmesini talep ediyoruz. Bu eserler, illegal yolarla Türkiye’den çıkarıldıysa, bunların Kültür Bakanlığına, ait oldukları yere, Anadolu toraklarına iade edilmesini bekliyoruz. Bunun dışında sadece yazma eserler değil, hemen hemen her alanda İznik çinilerimize de sahip çıkamıyoruz. Çeşme kitabeleri var. Devasa kitabeler, nasıl oluyor da bizim sınırlarımızdan çıkartılıyor? Gümrük kapılarındaki görevlilerin bu konuda eğitilmesi gerekiyor. Havalimanı’nda özellikle yurt dışı çıkışlarında sanat eseri kaçakçılığı konusunda oradaki görevlilerin daha dikkatli olması gerekiyor. Onlara özel eğitimler verilmesi gerekiyor. Tarihimize, medeniyetimize ve eserlerimize sahip çıkmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’da 170 şüpheli tutuklandı Antalya’da son bir haftada 293 bin 777 şahıs hakkında sorgulama yapıldı. 906’sı aranan şahıs olmak üzere 2 bin 246 şahıs yakalandı, adli makamlara sevk edilen 170 şahıs tutuklandı. 255 bin 679 araç ve 10 bin 069 motosiklet incelendi; çalıntı 4 otomobil, 7 motosiklet ele geçirildi. Emniyet Müdürlüğü asayiş birimlerince son 1 haftada; “kasten yaralama, taksirle öldürme, kasten yaralama, hırsızlık ve cinsel suçlar” başta olmak üzere meydana gelen asayiş olayları, günübirlik konaklama yerleri uygulaması ve aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmaların sonucu açıklandı. 293 bin 777 şahıs hakkında sorgulama yapıldı. 906’sı aranan şahıs olmak üzere 2 bin 246 şahıs yakalandı, adli makamlara sevk edilen 170 şahıs tutuklandı. 255 bin 679 araç ve 10 bin 069 motosiklet incelendi, çalıntı 4 otomobil, 7 motosiklet ele geçirildi. Günübirlik konaklama yerleri uygulamasında; 332 kayıtlı günübirlik tesisi ve 81 kayıtsız günübirlik tesisi ile toplam 708 günübirlik konaklama yeri kontrol edildi. Anlık veri göndermediği tespit edilen 15 işletmeye "konaklayan kaydı yapmamaktan", 3 şahsa "kayıt dışı günübirlik kiralama yaptırmak" suçundan cezai işlem uygulandı. Yapılan çalışmalar neticesinde; 41 adet ateşli silah, 200 adet fişek ve 4 adet kesici alet, hırsızlık malzemesi 2 adet bisiklet, 2 adet cep telefonu ile çok sayıda gıda, giyim eşyası ve para ele geçirildi.
Kayseri Kocasinan’da 3 gün sürecek olan Çocuk Şenlikleri başladı Kocasinan Belediyesi, Kocasinan Kaymakamlığı ve Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hazırlanan ve 3 gün sürecek olan ‘Çocuk Şenliği’ başladı. Tüm dünya çocuklarının bayramını kutlayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “Bütün gayretimiz, vatandaşlarımızı daha mutlu etmek içindir” dedi. Kocasinan Belediyesi’nin ev sahipliğinde Sümer Yenimahalle’deki Sümer Parkı’nda düzenlenen Çocuk Şenliğine; Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay, Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan Göllüoğlu, Kocasinan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Rabiye Özlem Ulutabanca, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, vatandaşlar, öğrenciler ve aileleri katıldı. Tüm dünya çocuklarının bayramını kutlayan Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan Belediyesi olarak hayatın her alanında yer aldıklarını vurgulayarak, “Bütün çocuklarımız, daha güzel Türkiye ve Kayseri’de yaşama imkanı bulsunlar diye yoğun gayret sarf ediyoruz. Özgür bir şekilde bu topraklarda yaşamamıza vesile olan ve çocuklarımıza bu bayramı armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anıyorum. Ebediyete intikal eden bütün şehitlerimize rahmet diliyoruz. Dünya üzerinde hiçbir toplumda çocuklarının bayramı olan ikinci bir millet ve ülke daha yoktur. Sadece Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne özgü, çocuklarımızın bayramı olan milletiz ve devletiz. Bizim evlatlarımız, bu noktada şanslılar. Bütün dünya çocukları da bu bayram vesilesiyle bir çatı altında sevgi, barış ve kardeşliği buradan bütün dünyaya haykırıyor. Bundan dolayı çocuklarımızın gözlerinden öpüyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak vatandaşlarımıza daha huzur içerisinde yaşamalarına imkan sağlamak ve onların hayatlarını kolaylaştırmak ve refahını artırmak bizim çalışmalarımız öncelikleridir. Ama yeni dönemin mottosunda insanların yaşadığı ortamda daha mutlu yaşamalarına imkan sağlayacak her işte biz varız. Gerek milli gerek manevi bayramlarımızda gerekse farklı etkinliklerle 7’den 70’e herkesle bir arada olup, güzellikler yaşatıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Geleceğin Türkiye’sini inşa etmek noktasında her zaman desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay ise Kocasinan Belediyesi’nin hizmetlerinden dolayı Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, “Öncelikle tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Bu güzel festivalde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. İlçede okullar arasında kültür ve sosyal alanında dereceye girenlere ödülleri verildikten sonra folklor gösterileri, müzik-koro, çocuk tiyatrosu, Hacivat - Karagöz, palyaço, oyun grupları olmak üzere çeşitli gösterilerin yer aldığı etkinlikte çocuklar, keyifli vakit geçirdi. Çocukların yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinlik, renkli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu. Kocasinanlı çocukların doyasıya eğlendiği etkinlikte, Kayserililer gün boyu bayram coşkusu yaşadı.
Sivas Bülent Uygun: “Konyaspor’u yenmek istiyoruz” Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Süper Lig’in 34. haftasında konuk edecekleri Konyaspor’u mağlup etmek istediklerini dile getirdi. Sivasspor, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında 27 Nisan Cumartesi günü sahasında Konyaspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Vali Lütfullah Bilgin Tesisleri’nde, Teknik Direktör Bülent Uygun yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan antrenman, denge çalışmalarıyla devam etti. Ardından pas çalışmaları yapan Yiğidolar, son bölümde ise çift kale maç oynadı. Antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Teknik Direktör Bülent Uygun, hafta sonu Konyaspor ile oynayacakları maça ilişkin, “Şimdi birbirinden zorlu maçlar var. Bu ligin efsaneleri, olmazsa olmazı dediğimiz, her zaman olması gerektiğini düşündüğümüz il takımlarımız var. Gerçekten takımı izlemek ayrı bir keyifti ama seyircisini izlemek daha da büyük bir keyifti. Bursaspor’umuzu, Eskişehirspor’umuzu, Zonguldakspor’umuz gibi şehirlerin ve spor camiasının önemli takımlarının düşmüş olması gerçekten üzüntü verici. Bununla beraber de bu lige renk katacak Sakaryaspor gibi, Kocaelispor gibi Erzurumspor gibi birçok güzel şehir takımlarımız var. Onların da bir an önce bu düşen takımlarla beraber tekrar Süper Lig’e gelmesini istiyoruz. Konyaspor da zorlu bir süreç” dedi. “Avrupa kupalarına gitmek için gerçekten şansımız çok yüksek” Takım olarak hedeflerinin Avrupa’ya gitmek olduğunu söyleyen Uygun, “Bizim de Avrupa kupalarına gitmek için gerçekten şansımız çok yüksek. Evimizdeki maçları kazandığımızda deplasmandan da puanlarla döndüğümüzde bu zorlu süreci atlatacağız. Yani bu kadar ekonomik anlamda bir bütçesi diğerlerine göre düşük olan bir takımın yaş ortalamasına da baktığımızda gerçekten imkansızı başarmış olacak benim futbolcu kardeşlerim. O yüzden de onlara teşekkür ediyorum. Tecrübe bazen yaşanarak elde edildiği için onların o kalitesi, insanlığı, çalışkanlığı ve bireysel yetenekleriyle bu süreci başardılar. Şimdi kalan bu 5 haftada da onlardan o performansı bekliyoruz. Konyaspor gibi iyi bir takımı kendi evimizle, seyircimizle birlikte yenerek o sürecin kalan bölümünde en güzel şekilde tamamlamak istiyoruz” diye konuştu.