GENEL - 08 Aralık 2011 Perşembe 13:35

DİZİLERDEKİ CİNSELLİK

A
A
A
DİZİLERDEKİ CİNSELLİK

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, dizilerde, cinsel sorunların kader olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Canatar, "Bu sorunları yaşayanların çaresiz olmadığı, kadınların ve erkeklerin terapistlerin yardımı ile cinsel sorunlarının ve buna bağlı travmalarının üstesinden gelebilecekleri mesajını vermemiz şart" dedi
Canatar, yaptığı açıklamada, dizilerde "tecavüz, taciz, çocuk yaşta yapılan evlilikler" gibi travmalara maruz kalan kadınların, senaryo gereği dizideki rollerinde bu travmalardan sonra profesyonel yardım alması gerektiğini, bundan dolayı topluma "yaşanılan çaresizliği kabullenen ve yaşadıkların psikolojik tedavi gerektirmez" gibi çok yanlış mesajlar verdiğini savundu. Canatar, "TV’de, dizilerde rol gereği de olsa Kadın tecavüze uğruyor ve ağır bir travma içine giriyor. Buraya kadar her şey gayet çarpıcı
işleniyor. Ancak gerektiği gibi psikolojik destek görmüyor. Tecavüze uğruyor, bir psikoterapistten profesyonel destek almıyor. Peki, kadınların suçu ne? Kadın, uğradığı tecavüzle kalıyor ve senaryo izleyiciye, "Kadınlar, travmaları ile baş başa kalır ve çaresizlikle durumlarını kabullenirler" mesajı vermeye mi çabalıyor?" dedi.
Dizilerin aslında izleyici tarafından gerçek hayatın bir parçası olarak algılandığını ifade eden CİSED Şube Başkanı Dr. Canatar, şöyle devam etti:
"İçinde doğru cinsel bilgileri barındıran, yol gösterici ve bilimsel yaklaşımlarla desteklenmiş bir dizinin izlenmemesine imkan yok. Eğer senaryolar tutarlı olursa, cinsel terapistler, aile ve evlilik terapistleri, uzman psikologlar veya pedagogların rehberliği ile hazırlanırsa, bu diziler çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkilemez, çoluk çocuk ailece bir arada izlenebilir.
Diziler eğlence amaçlı olsa da toplum tarafından hayatın bir parçası olarak görülmekte ve birçok kişi senaryodaki karakterlerle özdeşleşmektedir. İşte bu kadar önemli bir görsel gücün mutlaka toplumun büyük bir kısmını ilgilendiren cinsel sorunların kader olmadığına ve tedavi edilebilir olduğuna dair olumlu mesajlar vermesi şarttır. İnsanlara cinsel terapi, psikoterapi, aile ve evlilik terapileri gibi psikolojik yardım alma seçeneklerinin varlığının anlatması lazım. Senaryolarda cinsel sorunların kader
olmadığına, cinsel travmalar sonrası yaşananların tedavisinin olabileceğine ve gerçek cinsel eğitime yönelik olumlu mesajlar verilmelidir. Mademki cinsel travmalar ve cinsellik bu kadar etkileyici dramlar içeriyor, o zaman tedavisinin olduğunun da topluma anlatılması gerekiyor."
Bugüne kadar cinsel işlev bozukluklarının tam anlamıyla ele alındığı bir dizi olmadığını söyleyen Canatar, "Mesela ülkemizde her evli on kadından birinde görülen vajinismuslu bir çiftin dramını ve tedavi süreçlerini işleyen veya erken boşalması ve iktidarsızlığı nedeniyle cinsel terapi alan bir adamın acılarını konu alan bir dizimiz şu ana kadar olmalıydı. Dizilerimizde, cinsel sorunların kader olarak algılanmaması gerektiği, bu sorunları yaşayanların çaresiz olmadığı, kadınların ve erkeklerin
terapistlerin yardımı ile cinsel sorunlarının ve buna bağlı travmalarının üstesinden gelebilecekleri mesajını vermemiz şart" diye konuştu.
Dr. Canatar, Dünya Cinsel Sağlık Birliği, Avrupa Seksoloji Federasyonu, Uluslararası Aile Terapileri Örgütü ve Almanya Sosyal Bilimsel Seks Araştırmaları üyesi olan CİSED; olarak senaristlere her türlü katkıyı ve desteği vermeye hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.