GENEL - 10 Ağustos 2018 Cuma 14:27

Donanmanın gurur günü

A
A
A
Donanmanın gurur günü

Yalova Karamürsel Deniz Eğitim Merkezi Komutanlığında 22 haftalık eğitimlerini tamamlayan Deniz Astsubaylar, düzenlenen törenle mezun oldu.

Yalova Karamürsel Deniz Eğitim Merkezi Komutanlığında 22 haftalık eğitimlerini tamamlayan Deniz Astsubaylar, düzenlenen törenle mezun oldu. Törene Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal da katıldı. Özbal, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız bugün sadece çevre denizlerimizde değil aynı zamanda Dünya denizlerinde söz sahibi olan ihtiyaç duyduğu teknolojiyi geliştirebilecek, etkin, caydırıcı ve saygın bir kuvvet olarak öne çıkmaktadır” dedi.


Türk Deniz Kuvvetleri 750 astsubaya daha kavuştu. 22 haftadır Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan Karamürselbey Deniz Eğitim Merkezi Komutanlığında eğitim alan 737 Muvazzaf ve 13 uzman erbaş olmak üzere toplamda 750 astsubay mezun oldu. Astsubayların mezuniyetleri sebebiyle eğitim merkezinde bir tören düzenlendi. Törene Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Karamürselbey Deniz Eğitim Merkezi Komutanı Tuğamiral Ayhan Gedik, Çiftlikköy Kaymakamı Cengiz Karabulut ile çok sayıda davetli de katıldı. Astsubayları törenin yapıldığı Şehit Dz.Kur.Kd. Alb. B.Hüsnü Dizdar Tören Alanı’na girişlerinde tribünleri dolduran yakınları alkışlarla karşıladı. Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrasında mezun olan Astsubaylar, adına konuşmayı Astsubay Çavuş Ali Samet Ünal yaptı. Diplomasını Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal’dan alan dönem birincisi, daha sonra dönem kütüğüne bröve çaktı. Mezun olan astsubayların diplomaları ise tek verildi. Diploma töreni sonrasında kürsüye gelen Törene Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal da komutanlar, askerler ve ailelerine hitap etti. Türk Deniz Kuvvetlerinin sadece çevre denizlerde değil tüm Dünya Denizlerinde caydırıcı bir güç olduğunu dile getiren Özbal, "Bugün 22 haftalık zorlu eğitimlerini başarıyla tamamlayarak donanma saflarına katılan 750 genç astsubayımızın diploma töreni için bir aradayız. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız bugün sadece çevre denizlerimizde değil aynı zamanda Dünya denizlerinde söz sahibi olan ihtiyaç duyduğu teknolojiyi geliştirebilecek, etkin, caydırıcı ve saygın bir kuvvet olarak öne çıkmaktadır. Deniz Kuvvetler Komutanlığının bu üstün vasıflarının temelinde güçlü tarihinden aldığı güçle yetiştirdiği nitelikli ve donanımlı personelidir. Türk Silahlı Kuvvetleriyle onun ayrılmaz bir parçası olan Türk Deniz Kuvvetleri her geçen gün güçlenen Türkiye’nin beka ve çıkarlarının yılmaz bekçisi konumundadır. Bu nedenle de kuvvetimizi hızla değişen ve belirsizleşen güvenlik ortamında verilecek her türlü göreve hazır bulundurmak en temel görevimizdir. Deniz Kuvvetlerin sahip olduğu her türlü modern sistem ve teçhizat sizlere emanet edilecektir. Bu ülkenin değerli kaynakları ile temin edilen ve size emanet edilecek sistem ve silahları en etkili şekilde kullanmak bu millete olan borcunuzdur. Unutmayınız ki Milgem gibi dünyanın en modern harp gemisi ve sistemlerinin dizayn ve inşasında Deniz Kuvvetlerimizin üstlendiği rolün temelinde yüce Atatürk’ün gösterdiği rol ve yüce tarihimizden aldığımız engin güç yatmaktadır” sözlerine yer verdi.


Tören, mezun olan 750 askerin geçiş töreni ile son buldu. Askerler daha sonra aileleri ile buluştular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Vatandaşlar tarafından beslenen deniz kaplumbağaları balıkçı barınağını mesken edindi Mersin’de uzun yıllar boyunca vatandaşlar tarafından beslendiği için balıkçı barınağını mesken edinen deniz kaplumbağalarının yeniden normal beslenme alanlarına dönmesi için bilinçlendirme çalışması yapılıyor. Üreme döneminde Çamlıbel Balıkçı Barınağı’na gelen deniz kaplumbağaları, gerek restoran teknelerden atılan yiyecekler, gerek küçük ölçekli balıkçıların ıskartaları denize atması, gerekse vatandaşların attığı yiyecekler nedeniyle barınağı mesken edindi. Süreç devam edince barınaktaki deniz kaplumbağalarının sayısı zamanla 100’ü geçti. Kolay şekilde beslenebildikleri için barınağı mesken edinen deniz kaplumbağalarının doğal hayat dengesi de bozuldu. Bu durum üzerine Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile Biyosfer Doğa Araştırmaları Derneği iş birliğinde deniz kaplumbağalarının vatandaşlarca beslenmesinin önüne geçilmesi ve onların doğal hayatlarına geri dönebilmelerini sağlamak amacıyla yaklaşık 7 ay önce bilinçlendirme çalışması başlatıldı. Bu kapsamda da barınak civarındaki restoran tekneler, balıkçılar ve çevredeki vatandaşlara yönelik broşür dağıtılarak, çeşitli yerlere afişler asıldı. Belirli aralıklarla gerçekleştirilen çalışmalara gönüllüler de destek vermeye başladı. "Kaplumbağaların sayısı son 10 yılda giderek artıyor" Çalışmayı yürüten MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, yaklaşık 1,5 yıldır Çamlıbel Balıkçı Barınağı’ndaki kaplumbağaları izlediklerini söyledi. Deniz kaplumbağalarının ’kaç yıldır barınakta olduklarını ve yıldan yıla artıp artmadıklarını öğrenebilmek için’ bir anket çalışması da yaptıklarını anlatan Ayas, "Mersin Üniversitesi ve Biyosfer Derneği olarak çalışma yürüttüğümüz bu çalışmada gördük ki; Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda hem yeşil kaplumbağalar, hem de caretta caretta türü kaplumbağaların sayısı son 10 yılda giderek artıyor. Aslında biz tüm Akdeniz’deki balıkçı barınaklarını geziyoruz. Buralarda birer ikişer tane görülmesi normal ama Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda geçen kasım-aralık ayında yürüttüğümüz çalışmalarda 100’ün üzerinde hem yeşil hem de caretta caretta kaplumbağası olduğunu gördük. Bu aslında çok büyük bir sayı" dedi. Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda yıldan yıla artan bir deniz kaplumbağası popülasyonu olduğunu belirten Ayas, "Bunlar sürekli buradalar. Normalde ekim ayında kışlama göçüne gitmesi gereken kaplumbağalar burada kalıyorlar. Bunun temel sebebi buradaki restoran teknelerin balık atıklarını atması, onun dışında küçük ölçekli balıkçıların ıskarta dediğimiz yenilebilir malzemelerini denize bırakması. Aslında bunlar iyi niyetle yapılan davranışlar fakat bu ciddi anlamda bu hayvanların davranış değişikliğine sebep oluyor" diye konuştu. Barınağa gelen deniz kaplumbağalarına insanların evcil hayvan gibi davranmasının barınaktaki kalıcılıklarını artırdığına işaret eden Ayas, şöyle devam etti: "Burada deniz kaplumbağalarının kalıcılığının önüne geçebilmek için restoran tekne işletmecileriyle de konuşuyoruz, küçük ölçekli balıkçılarla da konuşuyoruz. Bunların neden beslenmemesi gerekiyor? Bunların evcil hayvanları olmadığı, bu yapılan faaliyetin onlar için bir iyilik değil, bunların korunma çalışmalarına dahi zarar verecek boyutlu bir süreç olduğunu anlatıyoruz. Eğer bu kaplumbağaları balık atıklarıyla, ıskartalarla beslemezsek, normal beslenme alanlarına geri dönerler ve normal habitatlarında yaşamaya devam ederler." Çalışmalara gönüllüler de destek veriyor Çalışmalara destek veren Biyosfer Derneği gönüllüsü avukat Azize Altıok Özmen de deniz kaplumbağalarının yaban hayvanları olmasına rağmen, iyi niyetli olarak beslendikleri için üremek için barınaktan ayrılmadıklarını söyledi. Bunun doğayı ve ekosistemi etkileyen bir durum olduğunu vurgulayan Özmen, "Biz de bunların beslenmemesi için hep birlikte konuşmaya geldik. Umarım herkes bu konuda bilinçlenir ve carettaların buradan üremek için gitmesini sağlayabiliriz" dedi. Gönüllülerden ODTÜ Deniz Bilimleri’nde yüksek lisans yapan Aybüke Uysal ise deniz kaplumbağalarının beslenmesinin onların ekosisteme davranışlarını ve diğer popülasyonları olumsuz etkilediğini ifade ederek, "Bu yüzden de balıkçıları bilinçlendirmek için buraya geldik. Normalde burada kışlama yapan deniz kaplumbağaları üremek için başka sahillere gider. Çünkü yazları buraya gelir üremek için. Fakat burada balıklarla beslendikleri zaman hem beslenme davranışları hem de üreme davranışları değişiyor. Ve bütün kış burada kalıyorlar. Biz de bunları balıkçılara anlatıp, onları beslenme konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz" diye konuştu. Barınakta yaklaşık 17 yıldır restoran tekne işleten Ayhan Alıçlı da yürütülen çalışmaları desteklediklerini söyledi. Çalışma kapsamında deniz kaplumbağalarının neden beslenmemesi gerektiğinin kendilerine anlatıldığını ifade eden Alıçlı, "Biz de burada vatandaşları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. ’Bunun doğasıyla oynamayın, beslerseniz buralardan bu hayvanlar ayrılmaz’ diyoruz" şeklinde konuştu.
Mersin Dünya çocukları Mersin’deki festivalde buluştu Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bu yıl ilki gerçekleştirilen ‘Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’ ile kentteki bayram coşkusu dört bir yanı sardı. Festival kapsamında Mersin’e gelen 14 ülkeden 350 çocuk, kendi ülkelerine ait gösterilerle izleyenlere unutulmaz bir bayram yaşatarak izleyenleri adeta büyüledi. Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde düzenlenen ve 21-22-23 Nisan tarihleri boyunca devam eden festivalde dünya çocukları unutulmaz bir bayram neşesine şahit oldu. ‘Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’, Mersinli çocuklara ve dünyanın dört bir yanından gelen çocuklara unutulmaz anlar yaşattı. Festival sayesinde kentte adeta bir kültür mozaiği oluştu ve dünya çocukları bu festivalde buluştu. Dünya ülkelerinden çocukların bir araya gelerek kaynaşmalarına, barış ve kardeşlik ortamının oluşmasına vesile olan festival, kentte büyük bir memnuniyet ortamı oluşturdu. Farklı ülkelerden Mersin’e gelerek festival coşkusuna ortak olan çocuklar da gördükleri en güzel festivallerden biri olduğunu vurgularken, Mersin’e hayran kaldıklarını ve tekrar gelmek istediklerini de ifade ettiler. Mersin sahili bu festivalle rengarenk Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda dünyanın dört bir yanından gelen halk dansları toplulukları gösterilerini sergilerken, izleyenler de adeta büyülendi. Halk dansları toplulukları ayrıca üstü açık otobüs ile kent turu attı ve festival coşkusu tüm şehri sardı. Festival için Litvanya, Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan, Rusya, Moldova, Romanya, Kuzey Makedonya, Polonya, Bulgaristan, İran, Bosna Hersek, Almanya ve Kosova’dan gelen 350 çocuk kendi ülkelerine ait danslarını yaptı. Yetişkinler özledikleri bayram günlerine geri döndü Kentte 7’den 70’e herkesin bayram coşkusuna büründüğü festival sayesinde yetişkinler çocukluklarına dönerek eski bayramları hatırlarken, çocuklar da çocuk kalbini dolduran bu büyük bayram sayesinde neşe ve sevinç içinde bayram coşkusuna doydu. Büyükşehir Belediyesi sayesinde dopdolu geçen etkinliklerle Mersin unutulmaz bir 23 Nisan kutlamasına sahne oldu. Halk dansları gösterileri öncesinde de Mersin Büyükşehir Belediye Bandosu tarafından birbirinden güzel marşlar çalındı, ebeveynler ve çocuklar doyasıya eğlendi. Çocuklar bayram sevinciyle koştu Çocuklara ‘Çocuk Koşusu’ için göğüs numaraları, tişört ve şapkaları Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından verildi. Renkli görüntülere sahne olan Çocuk Koşusu sahilde gerçekleşti. Koşuyu tamamlayan tüm çocuklara madalyaları hediye edildi. Bütün daire başkanlıkları kolektif çalıştı Sahilde Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından açılan Üretici Kadın Stantlarına da vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ayrıca çocuk deneyim alanında da çocuklara yüz boyama, resim yapma gibi etkinlikler yapılırken, patlamış mısır, pamuk şeker ve balon hediye edildi. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı çocuklara çiçek hediye ederken, çocuklara kendi elleri ile saksılara diktikleri begonyalar hediye edildi. Ayrıca ‘Satın Alma Sahiplen’ temasıyla barınaktaki sahipsiz hayvanlar alana getirilerek sahiplendirme yapıldı. İtfaiye Dairesi Başkanlığı da hazırladıkları gösteriler ile etkinliğe ayrı bir renk kattı. Çocuklar için hazırlanan parkurda minikler itfaiyeci kostümü giyerek hem eğlendi hem yarıştı. Kurulan zipline ile çocukların eğlence ve coşkusu ikiye katladı. Mini zodyak gösterisi etkinliğe ayrı bir renk katarken, yüksekten ip ile iniş-çıkış gösterisi de izleyenlere adrenalin dolu anlar yaşattı. Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi tarafından alana getirilen güneş teleskobu ile güneş gözleminde güneş patlamaları ve lekeleri ayrıntılı bir şekilde incelenirken, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı tarafından kurulan sahnede çocuklara ‘Sanal Gerçeklik Yöntemi ile Bilim Tabanlı Mersin’ tanıtımı yapıldı. Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şubesi EMO Çocuk Kulübü tarafından kurulan alanda da güneş enerjili araba yarışı yapıldı. Çocuklar son ışık bükücü yarışması yaptı. İlk kez Mersin’e geldiğini söyleyen ve çok eğlendiğini vurgulayan Kosovalı Melisa Kasumllari, “Mersin’in eski evlerini gezdik ve çok beğendik. Çok iyi hissediyorum çünkü çocuklara değer veriyorlar” ifadelerine yer verdi. Mersin’e hayran kaldığını söyleyen Kazakistanlı Asinur Nurlankızı, “Birçok ülkeden çocuklar gelmiş, kendi kültürlerini tanıtıyorlar ve çok keyifli. Herkesin 23 Nisan’ı kutlu olsun” şeklinde konuştu. 6 Şubat depremini yaşayan illerden olan Hatay ve Adıyaman’dan da halk dansları toplulukları Mersin’deydi. Deprem bölgesi Hatay’dan Mersin’e ilk defa gelen ve kenti çok seven Aliye İnan Bolat da “Burada kültürleri tanıdık, yeni arkadaşlarla tanıştık” dedi. Danslarının da çok beğeni aldığını belirten Bolat, “Ekip olarak buraya yeniden gelmek isteriz” diye konuştu. Adıyaman’dan gelen Edanur Sincan ise “Mersin çok güzel bir yer. İlk kez geldim. Bayram çok güzel geçiyor ve çok eğleniyoruz. Kazakistan’dan gelenlerle arkadaş oldum. Burası çok güzel bir yer. Mersin’e 23 Nisan için yeniden gelmek isterim” diye konuştu.
Artvin 700 kilogramlık boğasının doğum gününü kutladı Artvin’de ‘Ateş’ isimli boğasıyla çektiği videolarla milyonlarca sosyal medya kullanıcısının beğenisini kazanan Özlem Öztürk, her yıl olduğu gibi boğasına bu yıl da ahırda doğum günü sürprizi yaptı. Artvin merkeze bağlı Taşlıca köyünde çiftçilik yapan ve ailesine yardım eden 38 yaşındaki Özlem Öztürk, köy yaşantısıyla ilgili çektiği videolarla sosyal medyada fenomen oldu. İnek sağan, odun kıran, tarla süren, Öztürk, çektiği videoları sosyal medya hesabında paylaşınca büyük ilgi gördü. Öztürk’ün, takipçi kazanmasında en büyük pay sahibi olan ‘Ateş’ isimli 700 kilogramlık boğası 8. yaşına girince her yıl olduğu gibi sürpriz bir doğum günü hediyesi verdi. Mum üzerinde pasta ile ahırda giren Öztürk, “İyi ki doğdun Ateş" diyerek boğasının doğum gününü kutladı. Öztürk, görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşınca büyük ilgi gördü. Öztürk, Ateş’in doğum günü kutlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Her yıl imkanlarımız doğrultusunda Ateş’in doğum gününü kutlamayı düşünüyoruz. Bu yıl 8 yaşına girdi. 23 Nisan günü doğdu, Türkiye’nin dört bir yanında çocuk bayramı kutlanırken, biz de Ateş isimli boğamızın doğum gününü kutluyoruz. Amacımız hayvan sevgisini çocuklara aşılamak, hayvan şiddetine karşı farkındalık oluşturmak” ifadelerini kullandı.