GENEL - 18 Mayıs 2017 Perşembe 13:53

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:

A
A
A
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele konusunda bilgi vererek, “Sadece bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı ve onların sığınaklarını etkisiz hale getirdik.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele konusunda bilgi vererek, “Sadece bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı ve onların sığınaklarını etkisiz hale getirdik. ’Dağlar bizimdir’ diyorlardı. Dağlar sizin değil. Dağlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bu güzel milletin” dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Altınova Belediyesi’nin hizmet binasının açılışına katıldı. Yeni bir yolculuğun başladığını ifade eden Soylu, “4-5 yıldan beri Türkiye’nin büyük yolculuğunu duraksatmaya çalıştılar. Buna hepimiz şahidiz; neden 25 bin dolara gelmeyelim diye. Geçen İstanbul’da savunma sanayi fuarındaydım. O bizim mühendislerimizin, evlatlarımızın yaptıklarını görmenizi isterdim. Bir taraftan üzerinde ay yıldızlı damganın olduğu insansız hava araçları... Ne günlerden geldiğimizi biliyoruz. Bu ülkede terörle mücadele etmek için İHA’ları İsrail’den aldığımızı hatırlıyoruz. Terörün en mücadeleli zaman dilimi içerisinde bozuldular. Geri gönderdik, tamir edin, tekrar getirin diye. Bize vermedikleri günleri biliyoruz. Ama bugün eski Türkiye değil. Bugün, Allah’a şükürler olsun, bizim evlatlarımız, bizim mühendislerimiz, bizim gençlerimiz kendi insansız hava uçaklarımızı üretiyor. Kimseye de ihtiyaç duymuyoruz. Bu insansız hava uçaklarıyla bu sabah 04.30’da bir mağaraya saklanmış 6 teröristi etkisiz hale getirdik. Referandumdan bir gün önce Muradiye’de ilçe başkan yardımcımız, gecesinin 02.00’da evine giderken, teröristler yolunu kesmiş, onun amcasının oğlunu orada şehit etmişlerdi. Bir duvara yazdık, ’bu iş karşılıksız kalmayacak’ diye. Bu gece o evladımızı şehit edenlerin 3’üne gerekli cezayı güvenlik kuvvetlerimiz verdi. Türkiye’yi eski Türkiye ile karıştıranlara hem büyüyerek, hem ekonomimizi zenginleştirerek, hem de geleceğe doğru güvenli adımları atarak cevaplarımızı veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.



“Bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı etkisiz hale getirdik”


Geçen hafta Şırnak’ta olduğunu anlatan Soylu, “Kato dağında, İncebel’de korucularımız, polis özel harekatımız, jandarma özel harekatımız, askerlerimiz hep birlikte bir mücadele ortaya koyuyorlar. Şu ana kadar 53 mağaraya girildi. Sadece bir çerçevede söylüyorum. Buralardan yaklaşık 533 tane kalaşnikof çıktı. Orayı bir lojistik merkezi haline getirmişler. Yani bir mağara düşünün, uzun yıllardan beri girilmeyen, 300 metre. Altında 10 metre ip merdivenle inilen bir mağara daha, o da 300 metre. Altında yine ip merdivenle 200 metre bir mağara daha. Altında kendilerine ait, kışın istedikleri gibi kalabilecek bir yer oluşturdular. Sadece bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı ve onların sığınaklarını etkisiz hale getirdik. ’Dağlar bizimdir’ diyorlardı. Dağlar sizin değil. Dağlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bu güzel milletin. Hiç kimseye buralarda bizim dışımızda hareket kabiliyeti koymayacağımızı bilmenizi istiyorum. Güçlü bir milletimiz, güçlü bir devletimiz ve güzel bir ülkemiz var. Bunu hiç kimseye zayıflatma kabiliyeti ortaya koydurmayız. 150 bin silah ve mühimmatı, 3.5 ton patlayıcı madde, yaklaşık 276 el bombası, yaklaşık 5 ton undan tonlarca erzağa kadar, depolarını orada yapıyorlar. Oradan Türkiye’nin her tarafına bir şekilde göndermeye çalışıyorlar. Şaşkınlık içerisindeler. Telsiz konuşmalarından bunu net bir şekilde görüyoruz. ‘Bunu nasıl buldular. Nasıl bu olayı gerçekleştirdiler...’ Hâlâ daha oradalar. Bu, bizim bu konudaki kararlığımızdır. Bu kararlılığımızı aynı şekilde devam ettireceğiz. Bunları Atak helikopterlerimizle, insansız hava uçaklarımızla, savunma sanayiinde ortaya koyduğumuz bu adımlarla birlikte yapıyoruz. Güçlü bir şekilde bunu devam ettireceğiz. Güvenlik kuvvetlerimizin morali en üst seviyededir. Jandarmamız, polisimiz, askerimiz, korucularımız birlik içerisinde, beraberlik içerisinde büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar” diye konuştu.



“Dün 2 bin 11 dilenciyi sokaktan topladık”


Dün şehirlerde huzurlu sokaklar operasyonu gerçekleştirdiklerini belirten Soylu, şöyle devam etti:


“10 bini aşkın polisimizle bunu yaptık. Bir taraftan Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, diğer taraftan Göç Genel Müdürlüğü ile hep beraber gerçekleştirdik. Ramazan öncesi sokaklarda birileri taraftan koordine edilen dilencilere yönelik operasyondu. 2 bin 11 dilenciyi sokaktan topladık. Biz kendi insanımıza bakabilme kabiliyetine sahibiz. Bir takım şebekeler bunları ellerine geçiriyor, bunları dilendiriyor ve bizim gönlümüzün yumuşaklığından istifade ederek onlardan ekonomik rant elde ediyorlar. 2 bin 11 kişinin 156’sı Suriyeliydi. Onları topladık, gereğini yerine getiriyoruz. Ama diğerlerine de Suriyeli görünümünde dilencilik yaptırıyorlar. Arkadaşlarımız operasyonların gereğini yerine getiriyor.”



“İki gücü bir araya getirmekte zorlandık”


Türkiye’nin iki gücü bir araya getirmekte zorlandığını dile getiren Soylu, "Birinci güç devlet, ikincisi ise siyaset gücü. Darbe oldu, siyaset gücünden yoksun, devlet gücüyle bir iş yapılamadı. Siyaset adım atmaya çalıştı, şu anayasalar yüzünden acaba devlet kimdir diye onlarca yıldır sormaya başladı. Sanki devlet ve millet başka birisi. Ne zaman biz devlet gücü ile siyaset gücünü bir araya getirdik, Türkiye eksikliklerini gidermeye çalıştı. Türkiye boşluklar üzerinden yönetilme kabiliyetini ortadan kaldırdı ve kendi iradesini ortaya koydu. Bu birçok dönemde böyle oldu. Menderes döneminde, rahmetli Özal ve bizim özellikle AK Parti iktidarının ilk 13 yılında devlet gücüyle siyaset gücü bir araya geldi. Ama boşluk bulmak isteyenler bazen siyaseti, bazen de devleti donuk hale getirmeye çalıştılar. Bu yeni sistem Türkiye’nin en önemli adımlarından bir tanesi olarak iki gücü bir araya getiriyor. Biz büyük ülke olacaksak, etrafımızdaki coğrafyaya kendi anlayışımızı ve yolculuğumuzu ifade etmeye çalışacaksak, bu ülke üzerinde oyun oynamaya çalışanlara karşı, durun bakalım, biz varız ve kuvvetliyiz diyebileceksek, bu iki gücü bir araya getirmek durumundayız. Ana muhalefet partisi dahil olmak üzere herkes 2019’un hesabını yapıyor. Artık bu sistem sözün değil, işin ve icraatın sistemidir. Çünkü yüzde 50’nin üzerinde bir oy alırsanız iktidara gelirsin. Yüzde 30’lar, 20’ler yetmiyor. Bunun için insanları ayırmamak, çalışmak, proje ortaya koymak lazım. Türkiye’de hiçbir zaman iktidar problemi olmamıştır. Türkiye nazara gelir diye söylemek istemiyorum. 16 Nisan’da büyük adam attık" şeklinde konuştu.



“Biz hangi topraklarda yaşadığımızı biliyoruz”


Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ortaya koyarlarsa koysunlar, hangi süreci gerçekleştirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, biz neyin temsilcisi olduğumuzu biliyoruz. Biz hangi topraklarda yaşadığımızı biliyoruz. Biz köksüz ülkenin temsilcileri falan değiliz. Bu toprakları bize kime emanet ettiğini biliyoruz. Biz hangi emaneti aldığımızı ve hangi bayrağı dalgalandırdığımızı biliyoruz. Bu toprakları bize Ertuğrul Gazi’nin, Osman Gazi’nin, Orhan Gazi’nin, Fatih’in ve Kanuni’nin emanet ettiğini biliyoruz. Biz hangi sorumluluk içerisinde olduğumuzu biliyoruz. Ne söylerlerse söylesinler, ister FETÖ, ister DEAŞ, ister PKK olsun, isterse onların uzantısı PYD olsun, YPG olsun, ne yaparsa yapsınlar, biz dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olacağız. Kendi arabamızı da, uçağımızı da yapacağız. Batı’nın bugün zenginliğine söyleyecek sözümüz var. Biz Mevlana, Hacı Bayramı Veli nedir biliyoruz. Şu denizin öbür tarafından bakan Eyüp Sultan Hazretlerinin bize hangi emaneti bıraktığını bilen milletiz. Bir endişemiz yok. Özgüven içerisinde yarınlara gidiyoruz. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz.”


Konuşmaların ardından Soylu ve protokol mensupları yeni belediye binasının açılış kurdelesini kesti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.