GENEL - 17 Ağustos 2018 Cuma 03:39

Yalova depreminin 19’uncu yıl dönümü dualar ile anıldı

A
A
A
Yalova depreminin 19’uncu yıl dönümü dualar ile anıldı

17 Ağustos 1999’da Yalova’da meydana gelen depremin 19’uncu yıl dönümünde, Yalovalılar depremde yaşamlarını yitirenleri anmak için Deprem Anıtında buluştu, depremde hayatını kaybeden 2 bin 504 Yalovalı vatandaş için anıt çiçeklerle donatıldı.

17 Ağustos 1999’da Yalova’da meydana gelen depremin 19’uncu yıl dönümünde, Yalovalılar depremde yaşamlarını yitirenleri anmak için Deprem Anıtında buluştu, depremde hayatını kaybeden 2 bin 504 Yalovalı vatandaş için anıt çiçeklerle donatıldı. Aradan geçen 19 yıla rağmen silinmeyen acı yeniden yürekleri dağladı. Depremde hayatını kaybedenler dualarla anıldı.


Yalova’da da büyük hasara neden olan Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 depreminde yaşamlarını yitirenler felaketin 19’uncu yıl dönümünde anıldı. Yalova’da depremde ölenler için 17 Ağustos Parkı’nda bulunan Deprem Anıtı’nda anma töreni düzenlendi. 2 bin 504 kişinin yaşamını yitirdiği 10 bin 201 bina ve iş yerinin yıkıldığı Yalova’da bu yıl düzenlenen törene siyasi partiler ve, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaşlar katıldı. Aradan geçen 19 yıla rağmen acılar yürekleri dağlarken kent sakinleri büyük afetin simgesi olan Deprem Anıtına gelerek anıtı çiçeklerle donattı.


Anıtta yakınlarını kaybedenler dualar okudu. Büyük felakette hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu mermer bloklara çiçek koyan Yalovalılar, deprem döneminde çekilmiş fotoğrafların yer aldığı sergiyi gezdi. Anma programında İl Müftülüğü görevlileri Kuran-ı Kerim ve ilahiler okurken saatler 03.02’yi gösterdiğinde depremde yaşamlarını yitirenler için dua okudu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.