GENEL - 19 Ekim 2016 Çarşamba 15:29

Muhtarlar toplantısına ‘terör’ damga vurdu

A
A
A
Muhtarlar toplantısına ‘terör’ damga vurdu

Hakkari Valiliği tarafından onurlarına verilen yemekte, güvenlik gerekçesiyle yolların kapatılmasından dert yanan muhtarlara komutandan farklı bir cevap geldi.
19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle bir otelde düzenlenen yemeğe Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Hakkâri Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Vali Yardımcısı Cüneyt Epcim, Vali Yardımcısı Mehmet Emin Taşçı, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, İl Emniyet Müdürü Resul Holoğlu, köy ve mahalle muhtarları ile bazı kurum amirleri katıldı.
Yemek sonrası Vali Toprak, muhtarların sorun ve sıkıntılarını dinledi. Bazı köy muhtarları güvenlik gerekçesiyle yollarının kapalı olmasından dolayı ulaşımda büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Muhtarlar, “Sayın Valim, Sayın Paşam, yollarımız güvenlik nedeni ile kapalı. Ambulans istiyoruz, gelmiyor. Hastalarımızı katırlarla yola taşıyoruz. Çocuklar bu yüzden zor şartlar altında okula gidiyor. Kış için biçilen otlar taşınamıyor. Bazen atılan toplar köyün yakınına düşüyor. Halk bu yüzden tedirginlik yaşıyor. Yollarımızın açılmasını istiyoruz” şeklinde dert yandılar.
Vali Orhan Toprak ise yolların açılması için köyde yaşayanların kendilerine yardımcı olmasını istedi. Vali Toprak, “Önce şunu bilmeniz gerekir, acaba yollar neden kapalı. Orada olaylar yaşanıyor, bu yüzden kapalı olduğunu bilmeniz lazım. Güvenlik gerekçesi ile bazı köy yollar kapalı, ancak bunun bir de güvenlik boyutu var. Yolların kapalı olması en çok bizi üzüyor. Burada hizmet için neler yapmamız gerekir konusunda sohbet etmemiz gerekirken, konu yolların kapanmasına geliyor. Devletimiz bu bölge için elinden gelini yapıyor ve yatırımlar yapmaya devam ediyor. Milyarlarca yardım yapılmış ve yapılmaya da devam ediyor. Halkın mağdur olmaması için büyük bir gayret sarf ediliyor. Kapalı yolların yeniden açılması içinde komutanlarımızla bir durum değerlendirmesi yapacağız” dedi.
İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz ise top atışlarının durduk yere olmadığını belirterek, “Yapılsa da orada teröristler var. Köylünün bulunduğu alana atılmaz. Burada büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Siz biliyorsanız kodları bize söyleyin, biz topları oraya atalım. Ben de diyorum sizin canınız bize emanet merak etmeyin. Biz gözetleyerek ondan sonra topları atıyoruz. Köy muhtarları ‘terörist yok’ diyor ama biz olduğunu biliyoruz. Bakın herkes kendi köyüne sahip çıkıp oradaki terör tehdidini ortadan kaldırırsa, yollarınızda kapanmaz, hiçbir sorunda kalmaz. Muhtar haklı, ben de muhtar olsam yolum kapalı olsa derim yolum kapalı ama orada terör tehdidi var” dedi.
Şemdinli ilçesindeki Durak Karakoluna yönelik intihar saldırına da değinen Korkmaz, “Durak Yol Kontrol Noktasında patlayan canlı bomba, oradan hemen üç kilometre mesafedeki köyün içerisinde yüklendi. Köyün içinde geçti geldi patladı. Köyden bir kişi bile burada araç var, teröristler aracın içinde bomba yüklüyorlar, eylem olabilir diye bize ihbar etmedi. Burada birde gerçekler var. Bu hepimizin sorunu, yolun kapalı olması benim de sorunum. Eğer hep beraber bu terör tehdidini ortadan kaldırırsak, inşallah bütün yolları açacağız” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.