YEREL HABERLER - 19 Ekim 2016 Çarşamba 16:52

SAÜ’de Milletvekili Metin Külünk’ün katılımıyla konferans düzenlendi

A
A
A
SAÜ’de Milletvekili Metin Külünk’ün katılımıyla konferans düzenlendi

Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Serdivan Belediyesi, Türkiye Gençlik Vakfı ve Yeniler Kulübü tarafından ortaklaşa olarak “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Devletin Yeniden Yapılanma İhtiyacı” konferansı düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak İstanbul Milletvekili Metin Külünk katıldı. 1960’lı yıllardan sonra Anadolu’nun dışarıdan tanımlanmaya ve şekil verilmeye çalışıldığını belirten Külünk, “’Ne olacak bu gençliğin hali?’, ‘Bu gençlik nereye gidiyor?’, ‘Acaba bu gençlikle Türkiye gelecekte nasıl vücut bulacak?’ soruları soruluyordu. Bu sorular aslında kasıtlı sorulardı. Bu soruları sordurtan akıl da 15 Temmuz’un arkasındaki kirli akıldı. Çünkü bu toprakları değersiz kılmak, medeniyet değerlerimizden teslim almak istiyorlardı. 15 Temmuz gecesi aslında bu ülkede o kadar çok şey değişti ki. Ümit ediyorum ki üniversitelerimiz, 15 Temmuz’un siyasal, iktisadi, küresel bağlamda nice doktora çalışmalarının önünü açacaklar. Sakarya Üniversitesi’nin de Sosyoloji bölümünün son derece iyi bölümlerden birisi olduğunu biliyorum. Özellikle sosyal boyutunun üzerinde ciddi anlamda yüksek lisans ve doktora çalışmalarını yaptıracaklarını düşünüyorum” dedi.
15 Temmuz’un asıl konuşulması gereken noktalarından birinin 17-25 yaş neslinin ayağa kalkışı olduğunu ifade eden Külünk, “Üniversitelerde üzerinde çokça tartışma yapılan, bugünümüz ve geleceğimiz olan gençlerimizin 15 Temmuz gecesi durdukları yerdir. Siz o gece ezber bozdunuz. O gece neoliberalizmin küreselleşme başlığı altında yeryüzündeki yok etmeye çalıştığı yerli ne kadar değer varsa; ülke, devlet, millet, yerel kültür temelli milli ve yerli olmak temelli ne kadar değer varsa, bu değerlerin cümlesi Berlin Duvarı’nın yıkılışı ardından dünyanın tek tipleştirmek isteyen, tek kutuplu dünya ve tek tipli dünya haline getirmek isteyen küresel paraizm aklının kültürel kodlarda da insanlığı tek tipleştirmesine karşı o gece aslında siz bir Anadolu duruşu ortaya koyarak dediniz ki ’biz yerli ve milli olan ne varsa hepsine sahip çıkacağız. FETÖ taşeron bir örgüttür. Dün Ergenekoncular vardı, bugün Ergenekoncularıın dindar türevi var, farkı yok. Dün 27 Mayısçılar vardı, bugün bu taşeron örgüt var. Ama 27 Mayısçıların arkasındaki aklın ne istediğini anlamazsak, 27 Mayıs’ın ne yapmak istediğini anlayamayız. Terör eylemlerinin sahnede görünen silüeti sizi asla kandırmasın. Hep şuna bakın, bu terör eylemi hangi sonuçlara hizmet ediyor, bu terör eyleminden kim nasıl besleniyor, bu terör eylemi hangi sembolleri ihtiva ediyor. Dünyada kurulacak yeni düzenin sancılarıdır bu yaşadıklarımız. Çünkü artık çok kutuplu bir dünya düzeni ortaya çıkacak. Ama nasıl? İşte Suriye’de olup biten bunun hesaplaşmasıdır. Musul’da olup biten de bu hesaplaşmayla beraber bir başka hesaplaşmadır. Bir güç merkezinin dengesini inşa etmesidir” diye konuştu.
Külünk sözlerinin devamında, “Bu dünyanın jeopolitik merkezinde Türkiye’yi kontrol etmek istiyorlar. Türkiye’yi kontrol etmenin yolu ne? Türkiye’nin başına bir terör belasını sardılar. Ardından Suriye üzerinden Türkiye’yi savaşa sokmak istediler. O da olmadı. Türk-Rus savaşını istediler. Anadolu topraklarının sınırları Musul’dan başlar, Kerkük’ten başlar. Halep’te güvenlik sağlanmazsa Antep güvenlikte değildir. Eğer Musul’da güvenlik sağlanmazsa Diyarbakır’da güvenlik yoktur. Musul’u konuşmazsak, Halep’i konuşmazsak Antep’i konuşturmazlar. İstedikleri şu, Lozan’da başaramadıklarını şimdi İran’la ittifak ederek Musul’da başarmak istiyorlar. Musul’a yönelik operasyonda Türkiye’yi oyunun dışında bırakmak istiyorlar. Hedef, Musul’un demografik yapısını değiştirmek. Musul Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla ümmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Şimdi Musul’da bir mezhep savaşı çıkartmak istiyorlar. Musul, Musullulara aittir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye pamuk tohumu dağıtıldı Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye 21.3 milyon TL değerinde sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Asrın felaketinin yıkıma uğrattığı Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremzede çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için başlatılan devlet destekleri devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’ın Amik Ovası’nın bereketli topraklarında üretim yapan 3 bin çiftçiye “Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor” projesi çerçevesinde 21.3 milyon liralık sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın katılımıyla Kırıkhan ilçesinde gerçekleştirilen tohum desteğinin bölge çiftçisine bir nebze de nefes olması bekleniyor. Depremin yaralarını sarmak için yapılan desteklerin devam ettiğini belirten Vali Masatlı, "Türkiye’nin en önemli ve en verimli ovalarından biri olan Amik Ovası’nda başta pamuk tarımı olmak üzere sertifikalı tohum dağıtımlarını gerçekleştirdik. Burada da yaklaşık 21.3 milyon TL’lik tohumu bugün vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. 3 bin vatandaşımıza sertifikalı tohum dağıtımı yaptık. Asrın felaketiyle beraber tarım sektörümüz de ciddi hasar aldı ama bu süreçte 1.1 milyar TL’lik destek yapıldı. Bugünkü projemiz sertifikalı pamuk tohumunun dağıtımı da buradaki vatandaşlarımızın üretimine güç katacaktır. Buradaki üretim kabiliyetimizi ve üretim miktarımızı arttırmasına ve kaliteli ürün elde etmemize ciddi katkı sunacak" dedi. 3 bin üreticiye sertifikalı tohum dağıttıklarını söyleyen Hatay İl Tarım Müdürü Abdurrahman Türkmen ise, "Yıllardır temel kaynaklardan biri olan tarım sektörü önemini her gün arttırmaktadır. 180 bin ton pamuk üretimiyle ilimiz Türkiye pamuk üretimi konusunda 4’üncü sırada yer almaktadır. 6 Şubat asrın felaketi sonrasında pamuk üretiminin devamlılığının sağlanması amacıyla birçok proje hayata geçirilmiştir. ’Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor’ projesi ile Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Hassa, Belen, Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 3 bin üreticimize sertifikalı tohum dağıttık" diye konuştu.
İstanbul Dilan ve Engin Polat, iş yeri kurşunlama davasında hakim karşısına çıkacak Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 11 sanık bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde hakim karşısına çıkacak. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlanacak. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı. İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti. Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde, tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu. Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı. İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise "silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit", "mala zarar verme" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İstanbul MediaMarkt’ta 1 yılda 700’den fazla akıllı telefon kiralandı MediaMarkt, tüketicilerin akıllı telefonlara kolaylıkla ulaşabilmesi için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında Akıllı Telefon Kiralama hizmeti veriyor. 2023 yılının Mart ayından bugüne dek 700’den fazla akıllı telefonun kiralandığı markaların mağazalarında adet bazında en çok kiralama ile Kayseri ili başı çekiyor. Avrupa’nın önde gelen elektronik perakendecilerinden MediaMarkt, 2023 yılından bu yana Akıllı Telefon Kiralama hizmetiyle tüketicilere son teknoloji ürünleri daha erişilebilir kılıyor. Tüketicilere daha sürdürülebilir bir teknoloji deneyimi yaşatmayı hedefleyen markanın İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında verilen Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamında, hizmetin başladığı 2023 yılının mart ayından bugüne 700 adetten fazla akıllı telefon kiralandı. Elde edilen rakamlara göre en çok akıllı telefonun kiralandığı il Kayseri oldu. Kayseri’yi Mersin ve Adana takip etti. Kiralanan akıllı telefonlar sıfır üretici garantili olup kutu açılımı kiralama esnasında gerçekleşiyor. Smart Kirala ödeme uygulaması başladı Yapılan açıklamaya göre, tüketiciler MediaMarkt’tan halihazırda bulunan kredi kartlarıyla 6-12 taksitle ödeme yapabiliyor. Akıllı telefon kiralamalarında ödeme konusunda esnekliği daha da artıran marka, yakın zamanda Smart Kirala ödeme yöntemini de müşterilerine sunmaya başladı. Smart Kirala yöntemiyle kiralama yapmak isteyen ve Findeks puan kriterini karşılayan markanın müşterileri, 6 veya 12 aylık taksit seçenekleriyle kredi kartı limitinin tamamını kullanmadan aylık sabit tutarda ödeme yapabiliyor. 24 aylık Akıllı Telefon Kiralama hizmetinden yararlanan müşterilere kiralamanın 12’nci ayında üç seçenek sunuluyor. İlk seçenek kiralanan cihazla aynı marka aynı model yenilenmiş telefon alma fırsatı olurken diğer seçenek kiralama sonunda ürünlerini sözleşmeye uygun olarak teslim eden müşterilere güncel bedel üzerinden nakit olarak teslimat bonusu verilmesi. Üçüncü seçenek olarak ise teslimat bonusunun, bir üst model kiralanacak akıllı telefona geçişlerde indirim olarak kullanma fırsatı sunuluyor. Hediye çekleri ürün kiralamada da kullanılabilecek Marka, müşterilerin mağazalarda sunulan geri alım hizmetiyle elde ettikleri hediye çeki tutarlarını çok yakında kiralama hizmetinde indirim olarak kullanabileceğini duyurdu. Ayrıca kiralanan ürünün yanında sunulan ömür boyu ekran koruma ve kılıfa ek olarak, powerbank ve şarj adaptörü gibi ürünlerin ekleneceği ürün paketleri de Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamına dahil edilecek.