SAĞLIK - 19 Ekim 2016 Çarşamba 20:27

‘İnme’ hastalığında erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor

A
A
A
‘İnme’ hastalığında erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor

Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi (ERÜ) ortaklığında nöroloji, acil tıp uzmanları ve İl Sağlık Müdürlüğü 112 elemanlarına ‘inme’ hastalığı hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Kentte bulunan bir otelde inme hastalığında güncel tanı ve kentteki inme hastalarının tedavi sayılarını artırmak amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir,inme hastalığının sadece felçle gelmediğini, kol ve bacak tutmaması, konuşma bozukluğu, görme kaybıyla gelen bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalıkta erken tedavinin ilerleyen dönemlerde özürlü olarak hayata devam etmesinin önüne geçmesinde etkili olduğunu ifade ederek, “İskemi beyin damarlarından biri ya da bir kaçında oluşan tıkanması sonucu oluşan bir tablo. Bu tablo sonucu halkta en çok bilinen şey felç ama yalnızca felçle gelmiyor bu hastalar. Ani gelişen sağ kol ve bacakta tutmama, sol kol ve bacakta tutmama, konuşma bozukluğu ve görme kaybıyla gelen bir hastalık. Saniyeler içinde oluşuyor. Tabi ki burada en önemli sorun hastanın özürlü olarak yaşama devam etmesi. Bu açıdan inme sonradan oluşan özrün birinci nedeni. Ölümler için de en önemli dördüncü neden hastalıkları içinde. Bu açıdan bu hastalıkla mücadele çok önemli. bu hastalıkla mücadelede en önemli nokta, kapalı damarın ilk 4 buçuk saat içinde damardan verilen ilaçla açılması veya ilk 6 saat dilimi içinde beyin damarlarına girip pıhtının alınmasıyla hastanın gelecekteki hayatına etki etmek” diye konuştu.
“Konuşmada bozukluk, kol ve bacaklarda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka 112’yi arayın”
Hastalığın belirtilerini gösterdiği anda mutlaka 112’nin aranması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdemir, “Ciddi bir organizasyon gerekiyor. Bu tür organizasyon için gerek ekibin hazır olması, gerek 112’nin bu hastayı uygun inme merkezine taşıması gerekse sonrasındaki rehabilitasyon süreci ve yoğun bakım süreciyle bir organizasyon aslında bu. İvme organizasyonu kurmak op kadar kolay değil tabi ki. Halkın bilinçlenmesi gerekiyor, 112’nin bilinçlenmesi gerekiyor. Kayseri’de de böyle bir oluşum var. O açıdan biz de Kayseri’deki doktor arkadaşlarımızla bu konuda bilgilendirilmek için buradayız. Ama burada en önemli vurgulamak istediğimiz şey inmenin tanınması. O yüzden mutlaka herhangi ani gelişen konuşmamızda bozukluk, kol ve bacaklarımızda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka hemen 112’yi aramamız gerekiyor. Çünkü 112 hastalığı tanıdığı için uygun merkeze götürecektir. Bu açıdan halkın en fazla dikkat etmesi gereken şey böyle bir durum oluştuğu zaman 112’nin aranmasının teşvik edilmesi. Kendimiz bu tedavinin uygulanamayacağı bir yere gidersek tedavi şansını yitiriyoruz. Bu şansı yitirirsek de gelecekte maalesef özürlü olma durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Tedavilerle artık bu hastalıkla yüzde 50 civarında bağımsız veya hafif bağımlı yaşama ihtimalimiz var. Son yıllarda yapılan çalışmalarda çok iyi sonuçlar alındığı gözlendi” ifadelerini kullandı.
“Beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında”
Erciyes Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı doktorlarından Uzm. Dr. Recep Baydemir ise beyin-damar hastalığının dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında olduğunu dile getirerek, “Toplantımızın amacı beyin-damar hastalıklarında akut inme tedavisindeki güncel yaklaşımlar konusunda bilinci artırmak. Bilindiği üzere beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubunda. Ölüm oranı yüksek sıralamaya sahip hastalık grubu. Bunun yanında hastayı özürlü bırakma noktasında da ciddi bir hastalık grubu arasında sayılıyor. Bu açıdan bunların tedavisi önem arz etmekte. Yakın zamana kadar akut inmelerde, yani erken dönemlerde karşılaşılan inme tedavilerinde dünyada önemli gelişmeler kaydedildi. Bunun yanında damardan verilen tedaviler ayrıca mekanik olarak pıhtının alınması gibi tedavi yöntemleri hala dünyada kullanılmakta ve ülkemizde de yaygınlaşmakta. Burada yola çıkarak biz de Kayseri ilimizdeki bu akut inme tedavisindeki hastaların bu tedavilerden faydalanma sıklığını artırmak amacıyla böyle bir çalışma başlattık. Kayseri’deki erken dönem inme geçiren hastaların tedavi almalarını sağlamak amacıyla bir farkındalık ortaya çıkarmak için ilimizde bu işlerle ilgilenen tüm arkadaşlarımızla irtibata geçerek bu işin sayısını artırmayı hedefledik” şeklinde konuştu.
“Erken müdahaleler hastaların geç dönemdeki komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır”
Erken tedavilerin hastalarda ilerleyen dönemlerde oluşacak olumsuzlukların önlenmesinde etkili olduğunu kaydeden Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Özcan, “Bugün burada tromboembolit olaylarda yani inmelerde acil tedavi olarak tromboliz denilen pıhtının eritilmesi ile ilgili yeni bir tedavi metodunun Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği ve Nöroloji Kliniği doktorları ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ve acil tıp kliniği anabilim dalının hoca asistan ve uzmanlarının eğitimleri için bulunmaktayız. İnme dediğimiz hastalık özellikle yaşlılarda, tansiyon hastalığı olanlarda, şeker hastalığı olanlarda sıklıkla tek taraflı olarak kendini gösteren bir olay. İnmenin esas sıkıntısı hastanın bir tarafının tutmaması, işlev görmemesi, konuşma, işitme, beyin faaliyetleri gibi bir sürü kişinin sosyal hayatını etkileyecek sonuçlara yol açması sebebiyledir. Özellikle kısa süreli müdahalelerle bu pıhtının eritilmesi, hastaların geç dönemdeki bahsettiğim komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır. Bu konuda Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Erciyes Üniversitesi olarak birlikte tüm Kayseri ve civarına daha iyi koşullarda daha iyi hizmet edebilmek amacıyla burada bulunmaktayız” dedi.
Toplantıda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, katılımcılara hastalığa yaklaşım şaması sunarak hastalıkla ilgili yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.