ÇEVRE - 30 Kasım 2016 Çarşamba 13:47

“Karbon ayak izimizi azaltıyoruz”

A
A
A
“Karbon ayak izimizi azaltıyoruz”

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği (SKB), çevreye verilen zararlara dikkat çekmek için ‘Karbon ayak izimizi azaltıyoruz” konulu toplantı düzenledi.
Merinos’taki GölPark Sosyal Tesisleri’nde SKB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin başkanlık ettiği toplantıya SKB Müdürü Murat Ar ve SKB Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr. Cengiz Türe’nin yanı sıra basın mensupları katıldı. Başkan Recep Altepe, ‘üretirken, tüketirken ve yaşarken’ çevreye verilen zararın ölçüsü olan karbon ayak izi konusunda SKB ile Bursa’nın karnesine işaret etti. 2014 yılında yapılan çalışma neticesinde Bursa’nın toplam karbon ayak izinin 12 milyon ton olarak belirlendiğini kaydeden Recep Altepe, kentin toplam karbon ayak izi salınımlarının yüzde 62,5’inin konut, ticari bina, endüstriyel tesislerde kullanılan yakıtlar, şehir içi araç trafiği, endüstriyel proses, enerji üretimleri, katı atık ve atık su ile tarım ve hayvancılık gibi salınımlardan, yüzde 37’sinin de elektrik tüketiminden oluştuğunu ifade etti.
Başkan Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak mevcut durumun ortaya konulmasını hedefleyen bu çalışmanın geçen ay Mersin’de düzenlenen ‘Sağlıklı kentler için yenilenebilir enerji’ konulu konferansta sertifika ile belgelendiğini hatırlattı. Karbon ayak izi konusunda yapılanları teşvik etmek ve örnek olmalarını sağlamak amacıyla konuya ilişkin eylem planı hazırlayan belediyelere verilen sertifikayı önemsediklerini vurgulayan Başkan Altepe, “Bursa olarak bu sertifikaya layık görülmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Karbon ayak izimizi daha da azaltarak, daha yaşanılabilir bir Bursa için elimizden geleni yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
Başkan Altepe, SKB’nin kurumsal karbon ayak izinin ise Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengiz Türe liderliğindeki ekip tarafından 2015 yılında hesaplandığını söyledi. Yapılan çalışmaların toplam 41 ton karbondiokside muadil karbon ayak izi üretildiğini gösterdiğini vurgulayan Başkan Altepe, bu boyuttaki karbon ayak izi içerisindeki en büyük payın toplam 28.2 ton co2-eşdeğer ile kara ve hava yoluyla gerçekleşen yurt içi ile yurt dışı ulaşım faaliyetlerine ait olduğunu ifade etti.
SKB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, bazı alışkanlıklardan vazgeçerek karbon ayak izinin azaltılabileceğini hatta yok edilebileceğini vurguladı. Kullanılan ürünler ile yapılan etkinliklerin dünyayı adım adım temiz çevreye taşıyabileceğine değinen Başkan Altepe, “Yaşadığımız binaların, kullandığımız elektronik eşyaların, arabalarımızın verimliliğini arttırarak, karbon salınımını azaltabiliriz. Kullanmadığımız ışığı, motoru, bilgisayarı, suyu kapatmak en önemli adımlar olabilir. Bilhassa toplu ulaşım araçlarını kullanmak ciddi katkı sağlar. Kısa mesafelerde yürümek, bisiklet kullanmak sağlıklı kentler için küçük ama bir o kadar da etkili yöntemlerdir. Geri dönüşümlü ürünleri tercih ederek, kurumlar için yenilenebilir doğal enerji kaynakları üreterek, daha az seyahat ederek ve daha çok ağaç dikerek karbon ayak izimizi azaltabiliriz” diye konuştu.
SKB Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe de, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık Yüzde 75’i, küresel sera gazı salımlarının da yüzde 80’inden şehirlerin sorumlu olduğunu söyledi. Türe, “Karbon ayak izi bilim kurgu değildir. Bilimsel bir gerçektir. Tedbir almadığımız takdirde üzülerek söylüyorum ki bunun sonuçlarını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.