GENEL - 30 Kasım 2016 Çarşamba 13:53

TBMM’de “Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi” sergisi

A
A
A
TBMM’de “Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi” sergisi

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Sultan 2. Abdülhamid örnek bir şahsiyettir ve böyle bir şahsiyete sahibiz, neden tanımayalım. Kökü olmayan bir ağacın meyve vermesi mümkün değil, köklerimizi neden tanımayalım” dedi.
TBMM Mustafa Necati Kültür Evi’nde doğumunun 174’üncü yılında Sultan 2. Abdülhamid ve dönemini konu alan bir sergi düzenlendi. TBMM Milli Saraylar Genel Sekreter Yardımcısı, Müzecilik ve Tanıtım Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Erbay ev sahipliğinde düzenlenen sergide açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve MHP Milletvekili Ekmeddin İhsanoğlu, açılış kurdelesini keserek sergiyi gezdi. Açılış konuşmasında Sultan Abdülhamid’in hayatına ve döneminin konularına değinen TBMM Başkanı Kahraman, “Bu sene tarihimizde büyük izleri bırakmış örnek bir devlet adamımızı İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda andık. Milletler, devletler tarihi şahsiyetlerine iz bırakanları doğumlarında anarlar. İyi ki doğmuştu derler. Mesela Amerika’da George Washington her yıl şubat ayının üçüncü pazartesi günü anılır ve o güne Washington Günü denir. Küba’da Jose Marti, Simon Bolivar, eski komünist Josip Broz Tito gibi isimler de var. UNESCO yine tarihi şahısları ölüm yıl dönümünde anar ve o yıla onun adını verir, mesela 2006 Anderson yılıydı. Biz peygamber efendimizi kutlu doğum diye anarız. Bu gelenek inşallah yerleşir ve bütün tarihi şahıslarımızı, önderlerimizi, iz bırakanlarımızı doğumlarında anarız. Sultan Abdülhamid Han doğumunun 174’üncü yılında anıldı. 33 yıl tahtta kaldı bildiğiniz gibi ve dönemi sulh ve sükun dönemiydi. 33 yılda hiçbir enflasyon yoktu, halk huzurluydu, büyük bir dış borç yükü altında tahta oturdu ama bunun 3’te 2’sini sildirdi. Ekonomi düzeliyordu, komşularla ilişki iyiye gidiyordu. Sultan Abdülhamid hayatı incelenmesi gereken insanlardan biridir, örnek alınması gereken insanlardan biridir. Bir zamanlar kötü diye vasıflandırılmak istendi. Oysa döneminde idam edilen kişi sayısı 5 kişiydi 33 senede ve hepsi adilce ölümlerdi, kan dökmeyen, sulh seven çok kibar ölümlerdi. Hiç kimseyi oturarak karşılamaz ve yabancı elçiler geldiğinde elinde toz beziyle ’kitapları temizliyorum’ derdi elçi için ayağa kalktı denmesin diye. Kendi çocuklarına da siz diye hitap eden fevkalade kibar bir insan. Edebiyata düşkün, musikiye düşkün, Batı’da çıkan bir kitabı derhal tercüme ettirir, bir operayı, tiyatroyu salonda sergilettirirdi. Ağzına hiç içki koymamış örnek bir şahsiyettir ve böyle bir şahsiyete sahibiz, neden tanımayalım. Kökü olmayan bir ağacın meyve vermesi mümkün değil, köklerimizi neden tanımayalım” şeklinde konuştu.

“Ders almamız gereken çok değerli bir devlet adamımız”
Abdülhamit döneminin getirdiği yeniliklere dair bilgi veren Kahraman, "Bu sergiyi hazırlarken İstanbul’daki arkadaşlarım çok güzel çalışmalar yaptılar, çok güzel bir sempozyum oldu. 12’si yabancı ülkelerden 62 akademisyen tebliğ etti sempozyumda. İstanbul Üniversitesi’nden, Meksika’dan, kendi kaynaklarımızdan resimler toplandı. Bunlar fevkalade bir hazine. Ne kadar kapsamlı olursa olsun onun yaptıklarının dökümünün olması lazım. Büyük bir milli eğitim seferberliği yaptı, eski idari taksimatta sancaklar, kazalar ve nahiyeler vardı. Her sancakta bir idadi lise, her kazada bir rüştiye, her nahiyede bir ilkokul, sayamayacağınız kadar ilkokul ve kızlara beş yıl eğitimi mecbur kılan bir sistem getirildi. Ve üniversiteler, topraklarımızın her yerinde, Bağdat’ından Selanik’ine birçok üniversiteler, fakülteler. Hastaneler, bakınız Ankara’daki Numune Hastanesi Sultan Abdülhamit’in eseri. Demiryolu, Şam’dan Medine’ye bin 72 kilometre, yani eklentileriyle bin 471 kilometre. Hicaz demir yolu muhteşem bir çalışma, 9 senede bitti. Tüneller, istasyonlar ve her istasyonda su depoları yapıldı. 21 günde yürünen yolu 20 saatte aldı askerlerimiz. Çok yönlü bir insan. Bütün bu eserler millet için, herkes gider. Ve o da vefat etti. Ders almamız gereken çok değerli bir devlet adamımız. Biz bu noktada bir görev yaptığımıza inanıyoruz ve inşallah buna benzer şekilde tarihimizi, şahıslarımızı ele alacağız. Şuan yerleşmiş bir demokratik cumhuriyetimiz var, yeniden bir saltanat mevzu bahis değil. Ve Türkiye çok daha ötelere gidecek, bu sistemin değişmesi mümkün değil. 15 Temmuz da bunun bir ispatıdır. 15 Temmuz’daki bütün şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sergideki eserlerin tarihe ışık tutan çok önemli bir koleksiyon olduğunu dile getiren İhsanoğlu ise şunları söyledi:
"Bu sergi 19. yüzyılın sonuna doğru bir hükümdarın, dünyadaki tüm hükümdarların içerisinde 30 bini aşkın fotoğrafın bulunduğu bir koleksiyonu açmasıdır. Ve bu koleksiyon içerisinde kendi döneminde yapılan önemli faaliyetlerin kaydı bulunmaktadır. Yemen’e, Trablusgarp’a, Hicaz’a kadar olan eserlerin hepsi burada yer almıştır ve muhteşem bir koleksiyon meydana gelmiştir. Aynı zamanda Avrupa hükümdarlarının ve Japon İmparatoru’nun gönderdiği resimler var. Bunlar dünyayı şaşırtan eserler olmuştur. Bu serginin açılması gerçekten mühim bir hadisedir. Bu sergiyi görmenizi temenni ediyorum."
Doğumunun 174’üncü yılında “Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi” sergisinde 2. Abdülhamid dönemini konu alan Lüleburgaz kasabası, çarşısı ve belediye dairesi, Eminönü Yeni Camii, Topkapı Sarayı Alay Köşkü, “Özgürlük, Düzen ve Adalet” yazılı 2. Meşruiyet kartpostalı karesi gibi çeşitli fotoğraflar gezilerek, tanıtıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş VEDAŞ ekiplerinin kış mesaisi sürüyor Muş’ta kışın sert ve zorlu iklim şartlarına rağmen gece gündüz demeden elektrik arızalarını gidermek için çalışan Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ekipleri, Ramazan ayında sahur ve iftarda vatandaşların karanlıkta kalmaması için çaba sarf ediyor. Karlı yolları aşarak sarp yamaçlarda çalışan ekipler, donatılmış araçlar ve özel ekipmanlarla arızalı bölgelere ulaşıyor. Gecenin karanlığında, soğukta ve zorlu doğa şartlarına rağmen hızlı hareket ederek enerji kesintilerini zamanında gideren ekipleri, etkili olan yağışlar nedeniyle yıldırımın düştüğü elektrik direklerinin yerine yenisini dikmek için karlı yolları aşarak arızayı onardı. İhbar üzerine kent merkezinden 18 kilometre mesafedeki Derecik köyüne bağlı Emek mezrasının 2 bin 500 rakımlı kırsalında yıldırım düşmesi sonucunda yanan elektrik direğini değiştirerek yerine yenisini dikmek için harekete geçen ekipler, kar kalınlığının yer yer 2 metreyi bulduğu bölgede araçlarla ilerleyemeyince yola yürüyerek devam etti. Ekipler, her türlü zorluğa rağmen kesintisiz enerji sağlama hedefi doğrultusunda kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Bölgeye giderek çalışmaları yerinde inceleyen VEDAŞ Muş İl Müdürü Suat Coşar, zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görev yaptıklarını ifade ederek, “Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (VEDAŞ) olarak zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görevi ifa etmekteyiz. Bölgemizde etkili olan yağışlar nedeniyle dün meydana gelen fırtınada iki tane yüksek gerilim direğimize yıldırım isabet etmesi sonucu elektrik dağıtım şebekemizde hasarlar meydana gelmiştir. Derecik köyüne bağlı mezralarımıza ait elektrik dağıtım şebekesinde meydana gelen bu arızalar ekiplerimizce giderilmektedir. Zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görevi ifa etmekteyiz. Bölgemizde olan etkili yağışlar zaman zaman şebekemize zarar vermektedir. Vatandaşlarımızın bu Ramazan ayında sahur ve iftarda karanlıkta kalmaması için ekiplerimiz canla başla çalışmakta” dedi.
Kastamonu Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” Kastamonu’nun Ağlı ilçesinde vatandaşlara seslenen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Doğalgazın sadece Ağlı’ya değil, olmayan diğer ilçelere de gelmesini ben yakından takip ediyorum. İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Ağlı ilçesinde AK Parti tarafından düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri için vatandaşlardan destek isteyen Bakan Yumaklı, Kastamonu’nun doğalgaz olmayan ilçelerinde çalışmaların başlatılması için sürecin takipçisi olacağını belirtti. 28 Mart 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yerel seçimlere hazırlanmak için çalışmalara başladıklarını belirten Bakan Yumaklı, “İlk günden itibaren, 28 Mayıs’ın bir sonraki gününden itibaren 31 Mart’a, Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etme adına, yerel yönetimleri de buna dahil etmek üzere çalışmalara başladık. Çok kıymetli yol arkadaşlarımız, dava arkadaşlarımız bununla ilgili gece gündüz çalıştınız. Özellikle hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kadın kolları her yerde bizim partimizin mutlak surette en sağlam gücü olmuştur. Yine gençlik kollarımız enerjileriyle destek vermiştir. Ana kademede görev yapan kardeşlerimiz, gönül verenlerimiz hep birlikte gerçek belediyeciliğin AK Parti belediyeciliği olduğunun da şuurunda. Bu toprakların bakanı olarak da benim bununla alakalı tahayyüllerimi de gözeterek inşallah birkaç gün sonra sandığa gidecekler. Burada önemli olan şey ne? Önemli olan Kastamonu’nun 19 ilçesinin ve merkez ilçenin benim mensubu partinin adayları tarafından kazanılması. Bu hakikaten son derece önemli. Kastamonu’nun bundan sonraki gelecek tahayyülü ile alakalı, yapacağı projelerle alakalı önemli” dedi. “İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” Kastamonu’da yapılması gereken tüm projeleri takip edeceğini belirten Yumaklı, “Doğalgaz artık bir lüks değil, olması gereken bir husus. Özellikle hanımefendilerin bunu beklediğini biliyoruz. Doğalgazın sadece Ağlı’ya değil, olmayan diğer ilçelere de gelmesini ben yakından takip ediyorum. İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek. Çok önemli, çünkü bildiğim kadarıyla burada altyapı çalışması hiç yok. Bununla alakalı da ben kendim Kastamonu’nun diğer konuları olduğu gibi bunları da takip edeceğim. Başka bir takibim daha var. Şimdiden söyleyeyim. Siz Bülent Başkanı seçtiğiniz andan itibaren onları da takip etmeye başlayacağım” diye konuştu. “Ağlıdan öyle ses gelsin ki İstanbul bile duysun” Vatandaşlardan İstanbul’daki yakınlarını AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’a oy vermeleri için ikna etmelerini isteyen Bakan Kurum, “Benim bir istirhamım da şu olacak. İstanbul’da ikinci nüfusuz. Bütün ilçelere hemen hemen gitmeye çalıştım, oradaki derneklerimizle bir araya geldim, Kastamonulu kardeşlerimizle hemhal olduk. Onlara dedim ki ‘Kastamonu’da eşinizi, dostunuzu arayın, benim mensup olduğum partinin adaylarının bu seçimden en iyi oyla çıkması için onlara mutlak suretle bunu yapmaları gerektiğini söyleyin’ dedim. Onlar da bunu kabul ettiler. Şimdi tersini söyleyeceğim. İstanbul’da eşimizi, dostumuzu arayarak orada yine benim mensup olduğum partinin adayı olan Murat Kurum’a oylarını vermelerini, onun da aynı şekilde Bülent Başkan gibi İstanbul’a hizmet etmesi için, o icazeti vermeleri için söz istiyorum. Sizlerden de bununla ilgili söz istiyorum. Biz gittikten sonra telefonlara sarılıp İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun eşinizi, dostunuzu, çoluğunuzu, çocuğunuzu arayıp Murat Kurum’a oy vermeleri için söz veriyor musunuz? Ağlıdan öyle ses gelsin ki İstanbul bile duysun” şeklinde konuştu.
Tokat Bakan Işıkhan: "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tokat’ta yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye ekonomisin yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olduğunu söyledi. Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Tokat’a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Belediye Nikah Salonu Kültür Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısına katıldı. “Son 5 yılda yaşadığımız afete rağmen vatandaşımızın yanındayız” Burada konuşan Bakan Işıkhan, “Biliyorsunuz bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azaldı. Hem kadın hem genç hem de toplam istihdam oranı ve iş gücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Artık bu güçte bir devletiz. Dolayısıyla; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız. Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icra atlarımızın de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar” dedi. "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi" SGK’ya en fazla borcu olan 5 belediyenin 5’inin de CHP Belediyesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Her geçen gün CHP’li belediyelerin borçları giderek artıyor. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borç durumu o kadar vahim hale geldi ki, toplam borcu son 5 yılda 20 katına çıkmış. Ankara büyükşehir iflasa sürükleniyor. Biz bu gerçeği ortaya koyunca, 30 büyükşehir belediyesinin borcunu açıklamamız yönünde bir talep geldi. Ben de şimdi, büyükşehir borçları ile ilgili bilgileri vermek istiyorum. Aziz milletimiz, görsün, takdir etsin. Ankara, İzmir, İstanbul, Adana Büyükşehir Belediyelerinin borcu tüm büyükşehirleri aşmış. Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi var. Bu 30 belediyenin toplam borcu 20 milyar lira. 30 Büyükşehir’den 11’i CHP’li ve bu 11 CHP’li belediyenin toplam borcu 15 Milyar lira. Yani; 30 Büyükşehir’den yalnızca 11’i CHP’li olmasına rağmen, 30 Büyükşehir Belediyesinin toplam borcunun yüzde 75’i tek başına CHP’ye ait. Ankara için durum daha da vahim. 30 Büyükşehir’in toplam borcunun yüzde 25’i tek başına Ankara Büyükşehir Belediyesine ait. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcu 4,5 milyar lira ve CHP’li olmayan 19 büyükşehir belediyesinin tamamının borcu toplamına eşit düzeyde. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de yaşayan vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Ortada borcunu 20 kata kadar artıran bu belediyelerin yaptıkları elle tutulur bir hizmet de yok, yatırım da yok. Peki bu kadar parayı nereye harcıyorlar? Bu çok haklı ve yerinde bir soru. Bu kritik sorunun cevabını da ben aziz milletimizin takdirine bırakıyorum” diye konuştu.