YEREL HABERLER - 01 Aralık 2016 Perşembe 13:00

Eğitim Bir Sen belirsizliğin giderilmesini istedi

A
A
A
Eğitim Bir Sen belirsizliğin giderilmesini istedi

FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alınarak haklarında işlem yapılmadan uzun süre bekletilen kamu görevlileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, ”Aylarca açıkta bekletilen, hakkında hiçbir işlem tesis edilmeyen, sonunun ne olacağı belli olmayan kişilerin durumu netleştirilmeli, varsa suçları cezasını mutlaka çekmeli, suça konu teşkil edecek bir durumu yoksa hemen görevine iade edilmelidir.” dedi.
Açığa alınan kamu görevlilerinin durumu hakkında açıklamalarda bulunan Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, ”15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki FETÖ/PDY mensuplarının kamu görevinden uzaklaştırılması sürecinde Bakanlık, valilik veya kaymakamlıklarca eğitim çalışanları hakkında tedbiren açığa alma işlemi uygulanmıştır. Kişi hakkında tahkikat yapmak, suça mesnet olabilecek bir delil varsa, bunu ortaya çıkarmak, suç unsuru yok ise de kişinin görevine iadesini sağlamak üzere izlenmesi gereken bu idari yol süreç olmaktan çıkmış, sürüncemeye dönüşmüştür." dedi.
Özellikle valilik veya kaymakamlıklar tarafından yapılan bu işlemlerde birbirinden çok farklı uygulamaların olması, farklı farklı kıstasların esas alınması, iller arasında bir uygulama birliğinin bulunmaması, süreç yönetiminde sıkıntılara sebep olduğuna dikkat çeken Öner, "Mağduriyet oluşturmama noktasında da gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmediği, yaşanan örneklere yansımaktadır. Bu belirsiz durum haksızlıklara, keyfi tutumlarla hukuksuz işlemlere ve sebepsiz mağduriyetlere yol açmaktadır. Devletin bir daha böylesi alçakça bir girişime uğramaması, milletimizin geleceğinin organize edilmiş kuklaların elinde başka tehditlere maruz kalmaması için yasal çerçevede her türlü önlem mutlaka alınmalıdır. Çok gizli ve çok yüzlü bu yapının deşifre edilmesi, FETÖ üyesi olan her kim varsa tespit edilmesi ne kadar büyük bir önemi haiz ise bunlarla aynı muameleye maruz kalmış masumların bir an önce görevlerine iade edilmesi de o kadar önemlidir. Masum bir kişinin hainlerle aynı kategoride değerlendirilmesi, bu derekede geçen her bir gününün kişisel olarak ağır bir yük olduğu bilinmelidir. Bu durumun, toplumsal olarak da uzun vadede çeşitli sıkıntılara kaynaklık edebileceği öngörülmelidir. Açığa alınan kamu görevlilerinin açıkta kalma süresinin belirsiz bir şekilde uzaması, haklarında yapılan iş ve işlemlere yönelik hiçbir dönütün olmaması sorunun çözümüne dayanak değil, bu durumu fırsat için kullanmak isteyenlere ayak oluşturmaktadır. Bazı valilik ve kaymakamlıkların ayıklama yapmak yerine sağlam durmak adına hiç adım atmamaları sağlamlık değil, hantallık getirmektedir. Suçluları tespit edip cezalandırmayan, herkesi aynı havuzda depolayan bir anlayış, hizmet üretmek yerine yaşı kurunun yanına katık etmektir. Özellikle valilik veya kaymakamlıklar tarafından yapılan bu işlemlerde bir standardın olmayışı, kişisel kararların hâkim olduğu algısı birbirinden farklı uygulamalarla çok farklı sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
Öner açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bazı valiliklerin ve kaymakamlıkların bu çoklu uygulama ortamının farklı fırsatlara kapı aralayabileceğini görmeleri, sağlam iş yapmak adına süreçte hantallık göstermeleri, yetkilerini kullanmak yerine, kişisel limanlarından gelişmeleri izlemeleri, hain ile masumu uzun süre aynı kamarada bekletmeleri sorumlulukları boyutuyla uygun değildir. Bu süreç bir kariyer yolculuğu olarak değil, bir temizlik operasyonu olarak ilerlemelidir. Aylarca açıkta bekletilen, hakkında hiçbir işlem tesis edilmeyen, sonunun ne olacağı belli olmayan kişilerin durumu netleştirilmeli, varsa suçları cezasını mutlaka çekmeli, suça konu teşkil edecek bir durumu yoksa hemen görevine iade edilmelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçmeli, inisiyatifi ele almalı; açığa alınan tüm Bakanlık çalışanları hakkında gerekli incelemeleri süratle sonuçlandırarak, masum olduğu ortaya çıkan personelin hızla görevinin başına dönmesini sağlamalıdır. Bakanlık, merkezde icra ettiği açığa alma işlemleri kadar valilik veya kaymakamlıklarca yapılan işlemleri de aynı hassasiyetle takip etmelidir. Valilik veya kaymakamlıklarca açığa alınanlardan masum olduğu anlaşılan personel hakkındaki göreve başlatılma işlemlerinin mülki idare amirlerince hızla yerine getirilmesi konusunda da gerekli tedbirler alınmalıdır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 20 ilde FETÖ’ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen “Kıskaç-11” operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde FETÖ’ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen “Kıskaç-11” operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 20 ilde FETÖ’ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen “Kıskaç-11” operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını belirterek,"FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" ifadesini kullandı. Yerlikaya operasyonlarla ilgili şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa’da FETÖ’ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen ’Kıskaç-11’ operasyonlarında şüphelilerin: Örgütün sözde ’Emniyet Mahrem Yapılanması’ içerisinde faaliyette bulundukları, örgütün kripto haberleşme programı “ByLock” kullanıcısı oldukları, ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları, örgütün ’Gaybubet Evi’ olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları, ifade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu, çok sayıda dijital materyale el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Balıkesir 3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde Galatasaraylı taraftarlar bu yıl da iftar geleneği bozmadı. Pandemi nedeniyle Sındırgı Belediyesi tarafından evlere dağıtılan iftar yemeklerinin bir gününü üstlenen taraftarlar bu yıl Cumhuriyet Meydanı’nda toplu iftar yemeği düzenledi. Düzenlenen yemeğe yalnızca Galatasaray taraftarları değil tüm taraftarlar kendi takımlarının formalarıyla birlikte katılarak dostluk sergiledi. Galatasaray taraftarı Serkan Çakmak, “Bugün Sındırgılı Galatasaraylılar olarak iftar yemeği düzenledik. İftar yemeğimize sadece Galatasaraylılar değil, Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılar bütün taraftarlar burada birlik ve beraberlik içinde çok güzel bir organizasyon oldu. Herkese teşekkür ediyorum. Emeği geçenlerden Allah razı olsun sağ olun var olun“ şeklinde konuşurken Sındırgı’nın Aziz Yıldırım’ı Arif Gezgin, “Galatasaraylıların yaptığı bir iftar programına bir Fenerbahçeli olarak katılmaktan şeref ve mutluluk duyarım. Allah kabul etsin. Futbol sahada, dostluk her yerde.” dedi. Galatasaraylılar Derneği üyesi ve Milliyetçi Hareket Partisi Sındırgı İlçe Başkanı Hasan Aslan, “Sındırgı Galatasaraylılar Derneği üyesiyim. Bugün dernek olarak bir iftar programı düzenledik. Ama program sadece bize değil. Tüm diğer takımları da davet ettik. Gayet de güzel kardeşlik ortamının olduğu herkesin katılım sağladığı bol katılımlı bir iftar programı oldu. Katılan herkese teşekkür ediyoruz. Herkesin Ramazan ayını kutluyoruz. Şimdiden herkesin Ramazan Bayramı da kutlu olsun. Teşekkür ediyorum“ dedi. Fenerbahçe forması ile dostluk örneğine ortak olan Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “İşte güzellik bu. Herkes formasını giyip buraya iftara katıldı. Bizler de buradayız. Ebedi dostluk, ezeli rekabet her zaman bu ülkede kazanan olacaktır” şeklinde konuştu.