YEREL HABERLER - 01 Aralık 2016 Perşembe 14:52

Başkan Türel KONYSİAD üyelerine seslendi

A
A
A
Başkan Türel KONYSİAD üyelerine seslendi

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, vizyon projelerle Antalya’nın katma değerini yükselteceklerini belirterek işadamlarından, Büyükşehir’in yatırımlarına gelen eleştirilere sessiz kalmamaları gerektiğini vurguladı. Türel; " Antalya’ya çakılan her çivinin arkasında durmanız gerekir” diye seslendi. Türel, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın teklif ettiği 40 bin ortaklı Konyaaltı sahil projesi için de ciddi adım beklediğini hatırlattı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği toplantıda göreve geldiği günden bu yana yaptığı ve yapacağı hizmet ve yatırımları anlattı. Projelerin tanıtım filminin izlendiği ve çok sayıda işadamının katıldığı toplantıda, eleştiriler doğrultusunda yol haritası belirlediklerini vurgulayan Başkan Türel, Antalya ile ilgili bir vizyon belirlediklerini ve bunun için geceli gündüzlü çok çalışmak gerektiğini kaydetti.
Sosyal belediyecilik
Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal belediyeciliğe büyük önem verdiklerini belirten Başkan Türel, özellikle engellilere yönelik hizmetlere büyük önem verdiklerini vurguladı. Türel, “Bir engelli bireyin evinin önünde rampa yoksa rampa yapıyoruz. Evinin içindeki düzenlemeleri gerçekleştiriyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız engelli bireyin kira veya kendi mülkü hiç fark etmez. İçindeki düzenlemeleri yapan bir belediyecilik anlayışına sahibiz” dedi.
Yatırım ekonomiyi büyütür
Sanayici ve İşadamları olarak ekonominin nasıl geliştiğini ve büyüdüğünü iyi bildiğini belirten Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomi yatırımla büyür. Eğer bir şehirde bir ülkede yatırım yapılmıyorsa orada ne ekonomi büyür ne de istihdama katkısı olur. Bu büyük projeleri Antalya’ya getirdiğimizde bundan kazanan herkes olacak. 1 milyarlık bir yatırımdan bahsediyoruz. Boğaçayı aşağı yukarı bu kadardır. Zaman zaman bazı eleştiriler oluyor. İnsan odaklı değil yapılan projeler diyorlar. Beton projeler yapılıyor diye eleştiriyorlar. Kavşaklar beton projedir insanların faydasına olmayan projelerdir diye de eleştiriler oluyor. Biraz üzüldüm sinirlendim de. Bu projeleri insan odaklı olarak görmeyenler kendileri o kavşaklardan geçiyor iken kendilerini insan görmüyorlarsa sorun yok. Ama onun üstünden binlerce milyonlarca Antalyalıyı insan yerine koymuyorsa o zaman kusura bakmayacaklar. Benden de en ağır cevabı alırlar. Antalyalıları insan yerine koymayan her kim olursa karşısında beni bulur. Memleketimizin, milletimizin hayrına yaptığımız bu projelerde iyi bir yatırım olması sebebiyle ekonomiye de katkı sağlıyor.”
Belediye başkanlığının ilk döneminde Dünya’nın küresel ekonomik krizle meşgul olduğunu hatırlatan Başkan Türel, “Bizi teğet geçecek dediğimiz zamanlardı. Şükürler olsun teğet geçtiği sonra teyit edildi. O dönem ben 1’nci Etap Raylı Sistem aşamasını yürütüyordum ve sanayide bir esnaf gezisindeydik. Bir esnaf kardeşimizin dükkânındaydık. Şöyle dedi; ‘ Başkanım sizden Allah razı olsun. İşlerin kesat gittiği bu dönem iyiki raylı sistem etabına başlamışsın. Bak şurada 11 tane motor var, bunlar hep raylı sistem inşaatında bozulan motorlar tamir için bana getirdiler. Sen bu yatırımı yapmasaydın ben dükkanı kapatırdım. Ben siftah etmeden dükkan kapatacaktı’. Çok basit bir örnek ama bu bir sanayideki tamircinin dahi ekonomide yatırım yapılırsa onların nasıl istifade edeceğinin en güzel örneği” şeklinde konuştu.
Ekonomiyi kalkındırmak zornudayız
Başkan Türel, geçen hafta sonu Esnaf Çalıştayı’nda Antalyalı esnaf oda başkanları ile bir araya geldiğini belirterek. ”Senede bir kere hem esnaf odalarımızla hem de ticaret odamızla hem de muhtarlarımızla bu toplantıları yapıyoruz. Adeta kampa giriyoruz, ders çalışıyoruz. Onların taleplerini alıyoruz, dinliyoruz, yatırımlarımızdan bahsediyoruz” dedi.
Bir şehrin kalkınmışlığını o şehirdeki gayrimenkul fiyatları ile ölçüldüğünü belirten Başkan Türel, “Yani, bir şehirdeki lüks konut fiyatlarının metrekaresi ne ise, aslında o şehrin marka değerinin de bir karşılığıdır. Antalya’da bugünlerde lüks konut fiyatları, metrekare fiyatı itibariyle 1000 dolar civarında. Yani 500 metrekarelik bir lüks konut almaya kalksanız, bu 500 bin dolar civarında. Antalya’da 1000 dolar civarında olan metrekare fiyatı, bugün İstanbul’da 15 bin dolarlara geldi. 2002 yılında bu 2-3 bin dolardı İstanbul’da, şimdi 15 bin dolar. Paris’e gittiğinizde bu 45 bin dolar. Monaco’ya gittiğinizde 55 bin dolar, New York’a gittiğinizde 90 bin dolar. Toprak aynı toprak, üstündeki bina da aynı, kullandığınız inşaat malzemeniz de aynı, ne değişiyor, şehrin adı değişiyor. Aynı Eskişehir’de dikilen bir takım elbiseye ‘Sarar’ yazdığınızda 2 bin TL, aynı fabrikada aynı kumaş, aynı işçilik, aynı kalitede ‘Boss’ yazdığınızda 5 bin TL. Hiçbir değişiklik yok sadece etkilet değişiyor. Bizler şehrimizin katma değerini yükseltmek zorundayız. Ben göreve başladığımda 1000 dolar civarında olan konut fiyatları bugün şükürler olsun 2 bin dolarlara gelmeye başladı. Çok değil Antalya’da bu vizyon projeleri yaptığımızda göreceksiniz bakacaksınız, Antalya’da 8-9 bin dolar da konuşulmaya başlanabilir. Ve tabi bir şehir zenginleşirse en alt kademesinden en üst kademesine kadar her şey zenginleşir” diye konuştu.
Boğaçayı Projesi’nin Antalya’ya katkısı konusunda eleştirildiğini hatırlatan Başkan Türel, “ Yani gerçekten garipsiyorum. El insaf ya, hem bu kadar ucuz nasıl konuşabiliyorlar bazen hayret ediyorum. 10 bin kişi ekmek yiyecek o projeden. 10 bin kişinin ekmek yiyeceği bir projenin Antalya’ya ne faydası var deme cüretini gösteriyorsanız. Allah sizi ıslah etsin demekten başka bana bir söz düşmüyor. Dolayısıyla 10 bin kişinin iş sahibi olacağı bir proje 1 milyar dolarlık bir proje veya 1 milyar Türk Liralık bir proje, bunun Antalya’ya yatırımından Antalyalılar istifade edecek. İşte bakın EXPO 2016, Antalya’ya faydası var mı yok mu tartışıldı. Şu kriz döneminde EXPO 2016’ya, Antalya’ya toplamda 6 milyon 6 buçuk milyon turist geliyorken 4 buçuk milyon gurbetçi geldi. Ya olmasaydı. Bunu düşünmüyoruz. Sadece proje alanının içerisine hükümetin yatırımı devletin yatırımı olarak 2 katrilyon eski para ile 1.8 milyar bir yatırım yapıldı. Türkiye’nin en büyük projesidir. Mersin’deki Akdeniz Olimpiyatları, Trabzon’daki Üniversite Oyunları, Erzurum’daki Kış Olimpiyatları bunların hepsini koyun, en yükseği 8 yüz milyon civarındadır. Ve bir hafta kullanıldı, 10 gün kullanıldı ve daha sonra aynı yüksek seviyede kullanılamadı. Çünkü olimpiyatlar bitti. Ama EXPO 2016 öyle değil işte bitti. Şimdi kapısı yine ziyaretçilere açık. Ve çok ciddi bir şekilde Antalya’nın turizminin en önemli merhemlerinden yaraya merhem olabilecek projelerinden birisi olacak. EXPO 2016 havalar ısınmaya başladığında aynı hizmeti vermeye devam edecek. Ve EXPO’yu şöyle bir düşündüğünüzde etrafındaki destekleyen unsurlarla beraber 10 milyarlık bir yatırım geldi Antalya’ya raylı sistemden kavşaklara kadar. Küçük Aksu Barajı’ndan Aksu deresi taşkın önleme projesine kadar. Kötü mü oldu. EXPO 2016 olmasaydı bu yatırımlar gelmeyecekti. Ve şimdi EXPO sayesinde Antalya bunları kazandı “dedi.
Antalyalıların projesi
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, sanayici ve iş adamları derneklerinin yatırımla ile ilgili gelen eleştirilere hassasiyet göstermelerinin de en büyük beklentisi olduğunu dikkat çekti. Türel sözlerini şöyle sürdürdü “Bunu açık söyleyeyim. Benim de sizden beklentilerim var. Antalya’ya çakılacak bir çivinin arkasında durmanız lazım, durmazsanız çakacak o çiviyi bulamazsınız. O çivi sizler tarafından çakılıyor bizler tarafından değil, biz vesile oluyoruz. Bu projelerin hiçbiri Menderes Türel projesi değil. AK parti projesi değil. Bir siyasi partinin ya da muhalefet partisinin projesi hiç değil. Bu projelerin hepsi Antalya’nın ve Antalyalıların projesi. Ben ilk dönemde kavşak inşaatlarına başladığımda, trafiği sıkıştıracak dediler. Trafiğe katkısı olmayacak dediler. 2005’te, 5 tane kavşağı ilk kez açıyorken bunları duyduk. Ve bunları ciddiye alanlar oldu. Bugün o kavşaklar yapılmasaydı; Antalya’nın durumu ne olurdu.”
Sanayici ve işadamlarına Büyükşehir Belediyesi’nin projelerini anlatan Başkan Türel:“Projelerimizin her biri birbirinden değerli projeler. Bunların hepsi, göreceksiniz ciddi uluslararası alanda ödül alacak projeler olacak. Ben yurtdışında yapılan projeleri de takip ediyorum. Uluslararası fuarlara katılıyorum. Birçoğu bizim yapmış olduğumuz projelerle eş değer nitelikte değildir. O kalitede değildir. Bu kadar net söylüyorum. Bunların hepsi, bir daha söylüyorum; uluslararası nitelikte platformlarda ödüller alacak projeler. Boğaçayı Projesi, artık tamamladık. Biz elimizden geldiğince bu projeleri sivil toplum örgütleriyle, meslek odalarıyla, derneklerle, sanayici iş adamı dernekleriyle, herkesle, Antalyalılarla, muhtarlarla paylaşmaya çalışıyoruz. Ben ilk kez Boğaçayı Projesi’ni Antalya’da 100’e yakın sivil toplum örgütü meslek odasını toplayarak daha ilk yola koyuluyorken başlangıç aşamasında paylaştım. Mutlaka akıl akıldan üstündür. İnşaat Mühendisleri odamızla paylaştık. Mimarlar Odamızla paylaştık. Meslek odalarıyla paylaştık. Onların eleştirileri oldu. Haklı bulduk. Bazı yerleri değiştirdik. Bizim paylaşmaktan dolayı fırsat bulamadığımız, yetiştiremediğimiz anlarda hep bize gelen talepleri de en iyi şekilde değerlendirmekten bir adım geri durmadık. Sizden de akıl almak isteriz. Bizler de akıl almak isteriz, bu konuda açık ve net konuşuyoruz; dükkan sizin” şeklinde konuştu.
Ciddi adım bekliyorum
Geçtiğimiz günlerde Antalya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’in, Konyaaltı Sahil Projesi ile ilgili bir fikir ortaya attığını hatırlatan Başkan Türel, “ATSO Başkanı dedi ki; bu projeyi bütün Antalyalıya açık, 40 bin kişinin ortak olduğu bir şirket ile gerçekleştirin dedi. Mutlu olduk, memnun da olduk. Buyrun dedik; zaten ihaleye katılımcı da olmadı, Ticaret Odası olarak bunu yapın; çok memnun oluruz, konuşmak değil icraat gerekiyor. Dedim ki 40 bin kişiye yeni açık bir şirket oluşturmaya gerek yok. Çünkü 40 binin üzerinde aktif olan Ticaret ve Sanayi Odası kurumsal yapısı ile bunu yapabilir. Antalya Ticaret Sanayi Odası öyle 40 bin ortaklı şirket falan oluşturmasına da gerek yok; yani kurumsal yapısı ile gelsin. Konyaaltı Projesi’ne sahip çıksın; fikir güzel, lafta güzel, sözde güzel ama şimdi icraat zamanı. Hafta sonu Ticaret ve Sanayi Odası ile buluşacağız bütün Meslek Odası Başkanları Meslek konut Komitelerin başkanlıkları başkanlığı ve yönetim kurulundaki arkadaşlar ile buluşacağız. Somut bir teklif bekliyorum, buradan da söylüyorum. Daha iki gün var. Bu projeyi nasıl gerçekleştireceklerine dair somut bir teklif bekliyorum. İnşallah Ticaret Odası olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Konyaaltı Sahil Projesi’ne talibiz, İhaleye de gireceğiz bununla ilgili adımları da atacağız derler. Sözler ile bir takım teklifleri getirmenin yarın sıkıntısı ile herkes karşı karşıya kalabilir. Ben umutluyum arkadaşlarımızdan. Ciddi bir adım atmalarını bekliyorum. Dolayısı ile KONYSİAD olarak projeyle ilgili fikirlerinizi düşüncelerinizi söyleyin biz de istifade edelim” dedi.
Boğaçayı’nda son rütuşlar
Boğaçayı Projesi’nde son rötuşların yapıldığını belirten Başkan Türel, İnşaat Mühendisleri Odası ve profesörlerin önerileri doğrultusunda yat limanı ağzındaki projeyi büyük limanın sırtına dayadıklarını anlattı. Başkan Türel, dere içindeki yat limanından da vazgeçildiğini belirterek “Dereye tuzlu su alınması hususundan da vazgeçildi. Tüm bunlar meslek odalarımız, STK’ların eleştirileri ve önerileri dikkate alınmak suretiyle yapıldı. Böylelikle yat limanından itibaren dere ağzı düzenlememizi yine yapıyoruz. İkinci köprüyü de geçtikten sonra 2 kilometre içeri kadar 1 etap olarak düzenliyoruz. Ve çatal olan Boğaçayı’nın 2. Köprüden sonraki bölümünü de dağın arkasına dönerek, dağın arkasında da film platosu, film stüdyolarını en iyi şekilde projelendirdik. Tabi bu projeler yap işlet devret ya da yap işlet sistemiyle şeffaf ihaleler ile gerçekleştirilecek. Bu ihaleleri internet sitemizden canlı yayınlıyoruz. Konyaaltı Sahil Projemizi yayınladık, bunların ihalesini en şeffaf şekilde gerçekleştireceğiz. Zaman zaman başka eleştiriler de söz konusu oluyor. Bunları belediye yapsın diyorlar. Bir milyarlık projeden bahsediyoruz” dedi.
1 milyarın üzerinde yatırım bütçesi
Büyükşehir Belediyesi, bütçesini 1 milyarın üstünde bir yatırım bütçesine taşıdıklarına dikkat çeken Başkan Türel, “Katlanarak yatırım bütçesi artıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin toplam bütçesi içerisinde 2013 senesinde oransal olarak söyleyeyim %13 iken yatırım bütçesi 2017 bütçemizde %51 oldu. Geçen sene aşağı yukarı %40’lar civarı gerçekleşti. Kaynaklarımızı yatırıma en iyi şekilde yönlendiriyoruz. Ama bu büyük projeleri biliyorsunuz dünyanın her yerinde aynı sistemle gerçekleştiriliyor. Havaalanları, köprüler, otoyollar, Amerika’da da böyle yapılıyor. Devletin kaynağı ile yapacaksın diyorsan, kaynağı göstereceksin. Ama sen kaynağı göstermeden geçerli bütçesi ile yapsın diyorsan bunun açıkça tarifi bu iş yapılmasın demektir. Yapılmasın demeye cüretleri ve cesaretleri olmadığı için bahaneler ortaya koyuyorlar. Konyaaltı Sahilinden örnek verdim, Konyaaltı sahili 15 sene bir özel firma tarafından CHP’li belediye marifeti ile yönetildi. Bence iyi de yaptılar, belediyeyi eleştirmek için söylemiyorum. Bizim yaptığımız da tıpkısının aynısı. Diyorlar ki özel sektöre peşkeş çekilemez. Biz sizden öğrendik diyorum, cevap veremiyorlar. Özel sektör marifetiyle işletilen yerlerde işletme kalitesi yüksek olur bunu hepimiz biliyoruz. Devlet işletmecilik yapamaz, biz halka daha iyi daha kaliteli hizmet verebilmek için bu yoldan gidiyoruz ve Konyaaltı’nı kimse halka kapatamaz. Aynı eski sistem devam edecek. İstenilen yerde proje gerçekleştiğinde vatandaşlar ücretsiz olarak yine istifade edebilecekler, ücretle hizmet almak isteyenler de istediği plajda gidecek istifade edecek. Sistem aynı sistem. Yapan değişince aman yapmasınlar diyemedikleri için farklı kulplar bulmaya çalışıyorlar. Hikaye bu kadar basit. Hani derdiniz Antalya’ydı? O yüzden gelin hep beraber yapalım diyorum. Bu projeler Menderes Türel’in projesi değil, bu makamlar görevler bize baki değil. Biz de günümüz geldiğinde tamamlayıp gideceğiz ama bunlar kalıyor Antalya’da. Kavşaklar sıkıştırır dediler, yaptırmak istemediler, yaptık biz görevden ayrıldık en çok o yapılmasın diyenler o kavşaklardan geçti. “ dedi.
Antalya’ya hizmet etme kararlılığını göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Başkan Türel, “ Bundan kimse en ufak endişe etmesin. Burada en büyük gücümüz, halkımızın bize verdiği destektir. Şükürler olsun orada da en ufak bir sıkıntı söz konusu değil. İşte hiç bilmediğimiz ortamlarda hiç bilmediğimiz firmalar tarafından yapılan anketler de bunu teyit ediyor. Türkiye’de Büyükşehir Belediyeleri arasında binde 4 bir farkla ikinciyiz. Biz halktan aldığımız mesaja bakarız. Biz Antalya’nın önüne engel olmak isteyenlerle vakit de kaybetmeyiz. Derdimiz de, hedefimiz de Antalya’ya güzel şeyler yapmak. Dün Ankara’da Kadın Dostu İşyeri olarak Türkiye birinciliğine sendika üyelerinin oylarıyla seçildik. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’den ödülü aldım. Orada da söyledim, Kadınlar Plajı’nı yaptığımızda Konyaaltı’nda eleştirildik. Türkiye’de hep bu kadınlar plajı ayrıştırır dediler. Hep bunlar üzerinden toplumun sinir uçlarına dokundular. Ne oldu açtık. İktidarı- Muhalefeti orada AK Partilisi MHP’lisi CHP’lisi orada. İşte önemde kendi yazdıkları Müslümanı gayrimüslimi orada ve toplumun bütün kesimleri orada. Dolayısıyla kadınlar toplumun çimentosudur toplumu ayrıştırmaz birleştirir dedim. Alkışı da aldık tabi. Dolayısıyla buralarda artık takılmayacağız. Bu meseleler Türkiye’nin önünde hep zamanına oynamak için gereksiz tartışmalarla zaman kaybettirmek için hazırlanmış senaryolardır” şeklinde konuştu.
Başkan Türel, konuşmasının ardından işadamlarının sorularını yanıtladı.
Ulaşım Master Planı ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Başkan Türel, son rötuşların yapıldığını ve Bakanlığın iznine sunulacağını belirtti. Başkan Türel, Konyaaltı-Lara arasında bir metro ihtimalinin Ulaşım Master Planlamasında ortaya çıktığına dikkat çekti. Başkan Türel planlama içerisinde düzenli bisiklet yollarının da bulunduğunu belirtti. Başkan Türel, Antalyaspor Tesisi’ne devre arasında bir açılış yapmayı planladıklarını belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Marmarabirlik’ten ortaklarına 630 milyon liralık ödeme Marmarabirlik, 26 Nisan Cuma günü ortaklarına 630 milyon lira ödeme yapacak. Marmarabirlik, 2023-2024 iş yılı ürün alım kampanyasında ürün bedellerinin yüzde 50’sini kampanya içinde peşin olarak öderken, geri kalan ödemenin ise yüzde 50’sini 26 Ocak 2024 tarihinde ödemişti. Kampanya başında tüm kooperatif ortaklarına duyurulan ödeme planı çerçevesinde, Marmarabirlik 600 milyon TL tutarındaki son dilim ödemeyi 26 Nisan Cuma günü yapacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ödemelerini alabilecek. 30 milyon TL tutarındaki ana taahhüt aşımı ve beyan fazlası alacaklar ise 10 Mayıs tarihinde ödenecek. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Zor şartlarda üreticisine sahip çıkan Marmarabirlik, bu kampanya döneminde de üzerine düşeni yapmıştır. Piyasa şartlarına göre ürün alım fiyatları açıklanırken, üreticimizin hakkı korunmuş, gübre ve zirai ilaç desteği ile de üretim maliyetleri aşağı çekilmiştir. Marmarabirlik kampanya başında açıkladığı ürün ödeme takvimi çerçevesinde ortaklarına günü gününe ürün bedellerini ödemiştir. Ürün alım döneminde son dilim ödeme tarihi Nisan sonu olarak açıklanmıştı. Ödemelerin 1 gün bile geçtiğinin örneği yoktur. İmkanlar ölçüsünde çoğu zamanda ödemeler öne çekilmiştir” diye konuştu. Ortaklara önemli mesaj veren Başkan Asa, “Önceliğimiz aldığımız ürünü piyasa şartlarında satıp, paraya çevirmektir. Aksi takdirde 2024/25 ürün alım kampanyasında sıkıntı yaşanır. Fedakarlık yalnızca Marmarabirlik’ten beklenmemelidir. 2024 yılında yüksek rekolte beklentisi sebebi ile zor bir yıl olacak, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerekir. Marmarabirlik asla zarar etmemelidir. Zarar ederse üreticisini destekleyemez. Bir yılı değil, geleceği düşünelim” diyerek sözlerini tamamladı.
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekleniyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihî olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden MS 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Gaziantep "Gazi’m Antep” konseri izleyicileri büyüledi Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konserini katılımcılar beğeniyle izledi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan ve Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde yapılması planlan ancak 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edilen "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konseri gerçekleştirdi. Konserde, Gaziantep savunmasıyla özdeşlemiş kahramanlık türkülerin söylenmesinin yanı sıra Şehitkamil’in şehit edilişi, Gaziantep savunmasındaki yerel halkın Fransız askerleri karşısındaki direnişi gibi birçok olay yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu tarafından canlandırıldı. GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mensubu olmasından dolayı gurur duyduğunu ifade ederek, konserde emeği geçenlere teşekkür etti. Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz ise konserin ciddi emekler sonrası gerçekleştirdiğini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Konser sonunda Müzik ve Genel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur’a, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul da Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz’e çiçek takdim etti.
Antalya Korkuteli’ne 60 öğrenci kapasiteli yeni kreş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatlarıyla 19 ilçeye yayılan Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevlerine bir yenisi daha eklendi. Büyükşehir Belediyesi’nin Korkuteli’de açtığı Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi ilçenin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. 4-6 yaş aralığındaki çocukları okul öncesi eğitime hazırlayan Korkuteli Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi’nde çocuklar hafta içi günlerde öğretmenler eşliğinde hem öğreniyor hem de oyunlar oynayarak eğlencenin tadını çıkarıyor. Çeşitli etkinliklerle çocukların oyun becerileri gelişiyor, sosyalleşmeleri sağlanıyor. 60 öğrenci kapasiteli kreş, Korkuteli’nin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Korkuteliler, güvenilir kreş hizmetine uygun fiyata ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklar için hazırlanan günlük program ve faaliyetler ile ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni ve kreş sorumlusu Burcu Kızıloğlu, “Kreşimiz sabah 08.30’da başlayıp akşam 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. Kayıtlarımız devam ediyor. Çocuklarımız çeşitli etkinlikler ve oyun saatleri ile güne başlıyorlar. Çocuklarımızın gelişimine katkı sunacak besleyici öğün programlarımızı uyguluyoruz” dedi. Kreşte çocuklar için özenle hazırlanan programlarla onların sıkılmadan eğlenerek keyifli vakit geçirmeleri sağlanıyor. Lego, çeşitli oyuncaklar, drama ritim çalışmaları, bahçe etkinlikleri, oyunlar şarkılar ve danslarla hem zihin dünyalarını besleyecek hem de fizyolojik gelişimlerini sağlayacak aktiviteler gerçekleştiriliyor. Çocuklara farklı çocuklarla arkadaşlıklar kurarak paylaşmaları ve birlikte yaşamaları da öğretiliyor. Gün içerisindeki uyku saatleri ile çocuklar dinlendiriliyor.