GENEL - 02 Aralık 2016 Cuma 10:38

Ali Kuzu: “Aladağ faciası kaza değil sorumluları belli cinayet”

A
A
A
Ali Kuzu: “Aladağ faciası kaza değil sorumluları belli cinayet”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ali Kuzu, Adana’nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangınının kaza değil, sorumluları belli olan bir cinayet olduğunu söyledi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Kuzu, “Öncelikle çocuklarını kaybeden ailelere başsağlığı, yaralı çocuklarımıza da acil şifa diliyoruz. Bu facia bir kaza ya da kader değildir. Bu, denetimsizliğin yol açtığı, sorumlusu belli olan bir cinayettir” dedi.
Toplantıda yangının elektrik panosundan kaynaklandığını söyleyen Kuzu, “Basına yansıyan bilirkişi ön inceleme raporuna göre; bina yapısı itibariyle yapı işleri yönetmeliklerine uygun yapılmamış ve binanın iç yapısı itibariyle yangının hızlı bir şekilde yayılmasına müsait olduğu anlaşılmıştır. Yurtta çıkan yangının elektrik panosundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Binanın elektrik sisteminde herhangi bir elektrik kaçağı olması durumunda binanın elektriğini kesecek ‘kaçak akım röle’sinin olmadığı belirlenmiştir. Binanın birinci katındaki yangın merdiveni kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveninin kapı kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa doğru açılır şekilde yapıldığı ancak kapı kolları olmadığından ve açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı belirlenmiştir. Can kayıplarının da yangın merdivenleri önünde yaşandığı açıklanmıştır” diye konuştu.

"Elektrik kontağı önlenebilir felakettir"
Yangının elektrik sayacından çıktığı ya da elektrik kontağı olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını ancak yangının nedeninden daha önce gerekli önlemlerin alınmamış olmasına bakmak gerektiğini ifade eden Kuzu, “Elektrik kontağı önlenemez bir felaket kaynağı değildir. Elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir. Çıkış sebebi ne olursa olsun, günümüz teknolojisi yangın felaketlerinin önlenmesine ve büyümesine engel olacak olanaklara sahiptir ancak ülkedeki uygulamalar, denetim eksikliği ve yetersiz mevzuat düzenlemeleri yangınların katliamlara dönüşmesine yol açmaktadır” dedi.

"Kaçış yolu yok"
Yangın çıktığında binadan hızla uzaklaşmayı sağlayacak kaçış yollarının ve sistemlerin açık, kullanılabilir durumda olmasının önemine işaret eden Kuzu, şunları söyledi:
"Yangın felaketlerinde sıklıkla yaşanan yangın merdiveninin kapalı tutulması, yangın tüplerinin boş olması veya yangın dolaplarının kilitli tutulması gibi ihmalkarlıklar can kayıplarının artmasına neden olmaktadır. Çocuklarımızın, gençlerimizin kaldıkları yurtların büyük bir kısmı, Aladağ örneğinde olduğu gibi projelendirme ve imalat sırasında yurt olarak tasarlanmamış ve kullanım izni alırken de uygunluk kriterleri aranmamıştır. Öğrencilerin eğitimi ve barınmaları için yapılması gerekeni yapmayan, sorumluluğunu yerine getirmeyen devlet, küçücük çocukları barınma yeri bulamadıkları için dini vakıf ve cemaatlerin inisiyatifine bırakmıştır. Eğitimde bu denli zafiyet taşıyan uygulamasıyla bu yaşanan olayın temel sorumlusu bu durumu oluşturanlardır. Bu ülkenin çocuklarını dini vakıf ve cemaat yurtlarına, cemaat evlerine mahkum edenler sadece bu yangının değil çocukların yaşadığı tüm sorunların, tüm kayıpların, tüm acıların suçlusudur."

"Yangın güvenliği zafiyeti giderilmeli"
Bu olayın Aladağ’da bir ilk olmadığını ve bu zihniyetle devam edilirse son da olmayacağını ifade eden Kuzu, "Adana’da yaşanan felaket denetimsizliğin, vurdumduymazlığın bir sonucudur. Özel ve kamuya ait tüm yurtlar acilen uygunluk kriterleri açısından denetlenmeli, amaca uygun olmayanlar işletme dışı bırakılmalı, eksiklikleri tespit edilen yurtların iyileştirme çalışmaları planlı bir şekilde ve süratle yerine getirilmelidir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin kapsamının genişletilmesi ve periyodik kontrollerin yapılabilmesi, kontrolleri için gerekli mevzuat değişikliklerinin acilen yapılması gerekmektedir. Büyükşehir yasasının uygulamaya başlanmasından sonra itfaiye kullanımı ile ilgili taşralarda, köylerde ilçelerde meydana gelen yangın güvenliği zafiyeti giderilmelidir. TMMOB’ye bağlı odaların Adana bileşenleri de inceleme yapmak üzere olay yerine gitmiş ve TMMOB heyetinin teknik incelemeleri devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.