ASAYİŞ - 21 Nisan 2017 Cuma 14:33

Kemiklerin bulunduğu cinayetin davasına devam edildi

A
A
A
Kemiklerin bulunduğu cinayetin davasına devam edildi

İzmir’de, kaybolduktan 3 ay sonra Güzelbahçe’de kemikleri bulunan Salim Dönmez’i öldürdükleri iddiasıyla haklarında müebbet hapis istemiyle dava açılan biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İzmir’de, kaybolduktan 3 ay sonra Güzelbahçe’de kemikleri bulunan Salim Dönmez’i öldürdükleri iddiasıyla haklarında müebbet hapis istemiyle dava açılan biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi. Müştekilerin avukatı Gökhan Oğuz, "Olay taammüden (tasarlayarak) adam öldürme suçunu oluşturmaktadır" dedi.


İzmir’de, 9 Temmuz 2015 tarihinde kaybolduktan 3 ay sonra Güzelbahçe’de kemikleri bulunan Salim Dönmez’in cinayet zanlısı olarak tutuklanan arkadaşı Savaş C., adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Kıymet K. ve Tarık D.’nin yargılanmasına devam edildi. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık Savaş C., tutuksuz sanıklar Tarık D., Kıymet K., sanıkların avukatları, müştekiler Çilem Orhan, Salih Dönmez, Şükriye Dönmez ve müştekilerin avukatı Gökhan Oğuz katıldı.



"Savaş uyuşturucu almış bir şekilde geldi"


Tutuksuz yargılanan Tarık D., "Sanık Kıymet eşim olur. Diğer sanık Savaş ise arkadaşım olur. Sanık Savaş uyuşturucu almış bir şekilde olay gecesi 01.00 sıralarında evime geldi. Birlikte oturduk, sohbet ettik. Bir ara sigaramız bitmişti, Savaş dışarı çıkıp sigara aldı geldi. Daha sonra biz yattık, Savaş’ta terasta yattı. Ertesi gün Savaş 14.00 gibi uyandı. Birlikte kahvaltı yaptık. Biz o gün Çanakkale’ye gideceğimiz için 16.00 gibi evden ayrıldık. Savaş’ta çıktı. Bir gün sonra polisler bizi aradı bizde Çanakkale’den dönüp İzmir’e geldik. Sanık Savaş bize olaydan önceden de sık sık gelirdi" diye konuştu.



"Olay taammüden adam öldürme suçu oluşturmaktadır"


Müştekilerin avukatı Gökhan Oğuz ise "Olay taammüden (tasarlayarak) adam öldürme suçunu oluşturmaktadır. Bu konuda her iki sanığın ek savunmasının alınmasını talep ediyorum; ayrıca sanık Tarık’ta atılı suçu birlikte işlemiştir. Beyanları çelişkilidir. Maktul ile en son görüşen odur. Olay gecesi 01.00’dan ertesi gün 16.00’ya kadar telefon kendisinin ve eşinin telefonlarının kapalı olması da oluğun değildir. Ayrıca maktulün bulunan cep telefonundan iki hattın olması ve bu hatlardan özellikle iş yeri hattının çıkartılıp alınması, diğer hattının üzerinde bırakılması hususları özellik arz etmektedir. Bunu sanıkların dışında birinin yapması, bilmesi de mümkün değildir. Bunların dikkate alınmasını istiyoruz. Ayrıca Sanık Tarık’ın da tutuklanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.



Mayıs ayına ertelendi


Duruşma savcısı, sanık Tarık’ın dosya kapsamı ve mevcut duruma göre tutuklama talebinin reddine, eksikliklerin giderilmesine, tutuklu sanık Savaş’ın tutukluluk halinin devam edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Tarık’ın tutuklama talebinin reddedilmesine, bir sonraki celsede belirtilen tanıkların hazır olmasına, müşteki vekili Gökhan Oğuz’un dilekçesinde talep ettiği sanık Savaş’ın bankalardaki hesap dökümü ve ekstrelerinin istenmesine, sanık Savaş C.’nin tutukluluk halinin devamına karar verip eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı mayıs ayına erteledi.



Olayın geçmişi


Güzelbahçe ilçesi, Çamlı Mahallesi Dadaşkent Sitesinde oturan bir kişi geçen 26 Ekim’de jandarmayı arayıp, köpeğinin insana ait kafatası bulduğunu söyledi. Güzelbahçe İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler bölgede arama çalışması başlattı. Çalışmalarda, siteye 200 metre uzaklıkta molozların döküldüğü dere yatağında insana ait kafatası yerinde olmayan iskelet bulundu. İş makinesiyle yapılan kazıda da, cesede ait olabileceği düşünülen bir pantolona ulaşıldı. Pantolonun arka cebindeki cüzdanda Salim Dönmez’e ait kimlik ve kredi kartlarıyla bir miktar para bulundu. Jandarma ekipleri, kimlik üzerinden polisle irtibat kurdu. Bir spor mağazasına teknik servis hizmeti veren firmanın sahibi Salim Dönmez’in ailesinin geçen 9 Temmuz’da polise giderek kayıp başvurusunda bulunduğu belirlendi. Bunun üzerine Dönmez’in ailesinden DNA testi için örnek alındı ve yapılan incelemede kemiklerin Dönmez’e ait olduğu netlik kazandı. Jandarma ve polis ekipleri, Dönmez’in yakın çevresini mercek altına aldı. İncelemelerde Dönmez’in en son arkadaşları Savaş C., Tarık D. ve Kıymet K. ile görüldüğü tespit edildi. Bunun üzerine 3 kişi gözaltına alındı. Plaka Tanıma Sistemi kayıtlarından, Dönmez’in en son görüştüğü Savaş C.’ın kullandığı ortaya çıktı. İfadesine başvurulan Savaş C. ile Tarık D. ve Kıymet K.’nın çelişkili anlatımlarda bulunduğu, olay günü de nerede olduklarını açıklayamadıkları; ayrıca ’kasten adam öldürme" suçlamasını da kabul etmedikleri bildirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Tarık D. ile Kıymet K., adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Savaş C. ise, tutuklandı. Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamede ‘Kasten adam öldürmek’ suçlamasıyla sanıklar hakkında müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-
İstanbul İstanbul’da 50 milyon liralık kaçak ve sahte ilaç operasyonu: 16 gözaltı İstanbul’da ilaç kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 16 şüpheli yakalandı, piyasa değeri 50 milyon lirayı bulan yüklü miktarda sahte, kaçak ve bozuk ilaç ele geçirildi. Alerji testi, botoks, dolgu malzemesi, kanser ve diyabet hastalıklarında kullanılan ilaçlarının da aralarında bulunduğu tıbbi ürünler emniyette sergilenirken, yakalanan şüphelilerin 9’u tutuklandı. Alınan bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç sektöründeki sahtecilik faaliyetlerinin önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik 15 ve 25 Nisan tarihleri arasında bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Teknik ve fiziki takibin devamında belirtilen tarihler arasında yetkisiz alanda depolanmış sahte, kaçak ve yasadışı ilaçların, tıbbi cihaz ve materyallerin bulunduğu tespit edilen 16 ikamet, 20 iş yeri olmak üzere toplam 36 adrese operasyon düzenleyen polis, baskınlarda 16 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lirayı bulan, soğuk zincire tabi olan ve bozulan, alerji testi, botoks ilacı, dolgu malzemesi, kanser, diyabet, enfeksiyon, tansiyon ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal malzeme ele geçirildi. Yakalanan şüpheliler İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürülerek ifadeleri alındı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan ilaç kaçakçısı 16 kişinin 7’si adli makamlarca serbest bırakıldı. Geri kalan 9 şüphelinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği açıklandı. Diğer yandan yapılan operasyonlarda ele geçirilen sahte, bozuk ve kaçak ilaçlar, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.