GENEL - 19 Haziran 2017 Pazartesi 16:02

Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Rogoza:

A
A
A
Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Rogoza:

Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Rogoza, bu yıl Rus turist sayısında ciddi bir yükselme olduğunu belirterek, "Sadece Mayıs ayı içinde 500 bin turist geldi.

Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Rogoza, bu yıl Rus turist sayısında ciddi bir yükselme olduğunu belirterek, "Sadece Mayıs ayı içinde 500 bin turist geldi. Bu gelen sayı geçen yıl gelen tüm turist sayısını kapattı" dedi. Kazakistan Antalya Başkonsolosu Baurzhan Abdrakhmanov ise 450 bin Kazak vatandaşının Antalya’ya tatile geleceğini belirterek, boğulma vakalarına karşı cankurtaran sayısının arttırılmasını istedi.


Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Rogoza, Kazakistan Antalya Başkonsolosu Baurzhan Abdrakhmanov’u makamında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren görüşmede her iki ülkenin konsolosu, vatandaşlarının Antalya’da, huzur ve güven içinde bir tatil geçirmeleri ve yaşanabilecek bir olumsuzluk karşısında neler yapabileceklerini masaya yatırdı.


Oleg Rogoza, geçen yıl Antalya’da turizm sezonunun zor geçtiğini hatırlatarak, bu yıl ise sayıların sevindirici olduğunu vurguladı.



“Geçen yılın sayısı 1 ayda geldi”


Bu yıl Rus turist sayısında ciddi bir yükselme olduğunu kaydeden Rogoza, “Sadece Mayıs ayı içinde 500 bin turist geldi. Bu gelen sayı geçen yıl gelen tüm turist sayısını kapattı. Geçen yıl toplan 480 bin Rus turist gelmişti. Rusya-Kazakistan işbirliğimiz turizmin gelişmesinde önemli bir unsur. Bizim en önemli hedefimiz vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamaktır. Türkiye de bu konuyu çok önemsiyor. Turizmin yoğun olduğu bölgelerde güvenlik had safhada” diye konuştu.



“Vatandaşlarımız bazen kendi güvenliklerini hiçe sayıyorlar”


Türkiye’nin güvenlik konusunu ciddiye aldığını kaydeden Rogoza, “Ama maalesef turistler buraya geldiklerinde rahata düşüyorlar. Ve kendi güvenliklerini sağlayamıyorlar. Alkollü şekilde denize giriyorlar, boğulma vakaları oluyor, sağlık sorunları olanlar dikkat etmiyor. Geçen ay çok sayıda Rus vatandaşı vefat etti. Biz de hem sosyal medya üzerinden hem de Rusya Dışişleri Bakanlığı web sayfası üzerinden vatandaşlarımıza uyarılarda bulunuyoruz. Mutlaka sağlık sigortalarını yaptırmalarını istiyoruz. Çok zor durumlarda birbirimize destek verelim. Rus konsolosluğu olarak size destek vermeye hazırız” dedi.



“Türkiye ile siyasi diyaloğumuz çok iyi”


Antalya’da vatandaşlarının güvenliği konusunu sürekli valilik ve emniyet birimleriyle görüştüklerini aktaran Rogoza, “Turizmde birlikte ekonominin diğer sektörleri de gelişiyor. Farklı sektörlerin gelişimi ve ülkeler arasındaki ilişkilerin daha gelişmesi adına çaba sarf ediyoruz. Şu an Türkiye ile siyasi diyaloğumuz çok çok iyi. Antalya’da ayrıca Rus yatırımların artmasını hedefliyoruz. Ama aynı zamanda biz konsolosluğumuza düşen görevleri de unutmamalıyız. En önemli görevimiz buradaki vatandaşlarımızın haklarını korumaktır” şeklinde konuştu.



“Yerleşik Rus sayısı 15 bini geçiyor”


Antalya’da 15 bin Rus’un yerleşik olarak yaşadığını kaydeden Rogoza, “Rusça konuşan milletler açısından bakıldığında bu sayı 100 bini aşıyor. Bizim buradaki görevimiz sadece turizme yönelik çalışmalar değil, aynı zamanda Antalya’da yerleşik olarak yaşayan Rusların, evlilik, doğum, boşanma, noterlik gibi işlemlerini de yürütmek bizim görevimiz. İkili ilişkilerin düzelmesinden sonra Rusya’ya giden Türk vatandaşı sayısı da arttı” ifadelerine yer verdi.



Abdrakhmanov’dan açıklama


Kazakistan Antalya Başkonsolosu Baurzhan Abdrakhmanov da turizm sezonunun açılmasıyla birlikte Rusya ve Kazakistan’dan yoğun şekilde Antalya’ya turist geldiğini söyledi. Antalya’ya gelen turistlerin güvenliğinin önemli olduğunun altını çizen Abdrakhmanov, “Oleg Rogoza ile Antalya’ya gelen turistlerin güvenliğinin nasıl sağlanabileceği yönünde emniyet görevlileriyle görüşmeler yaptık. Herhangi bir olumsuzluk karşısında nasıl davranılması yönünde stratejik planların nasıl olması gerektiğini konuştuk” dedi.



“Türkiye’de rahatlıkla tatil yapabilirler”


Geçen yılki çok sayıdaki terör olayından Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri, Rusya başta olmak üzere Kazakistan’ın da etkilendiğini aktaran Abdrakhmanov, “Bize en çok güvenlik sorusu soruluyor. Antalya’nın güvenlik açısından önlemlerin alındığını, kendi ve Rus vatandaşlarımıza, aileleri ile rahatlıkla tatil yapabileceklerini bildiriyoruz” diye konuştu.



Rezervasyon sayısı 450 bine ulaştı


Ramazan ayı dolayısıyla Antalya’ya bu ay çok az Kazak turist geldiğini bildiren Abdrakhmanov, bayramdan sonra ekim ayına kadar gerçekleştirilen rezervasyon sayısının 450 bine ulaştığını bildirdi.



Boğulma vakalarına dikkat çekti


Turistlerin tatil yaptığı tesisteki güvenliği de önemsediklerini vurgulayan Abdrakhmanov, “Otel içinde cankurtaran sayısının az olmasından dolayı boğulma vakaları gerçekleşiyor. Bunların da büyük bir kısmı çocuk. Vatandaşlarım adına havuz ve sahil boyunda cankurtaran sayısının arttırılmasını istiyoruz” dedi.


Konuşmaların ardından Abdrakhmanov, ziyaretin anısına Rogoza’ya çeşitli hediyeler takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.