GENEL - 16 Temmuz 2017 Pazar 14:37

Şehit öğretmen son yolculuğuna uğurlandı

A
A
A
Şehit öğretmen son yolculuğuna uğurlandı

Görev yaptığı Şanlıurfa’dan memleketi Gümüşhane’ye dönerken Tunceli’nin Pülümür ilçesinde terör örgütü mensupları tarafından yolu kesilerek aracı yakılan ve şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz, olaydan bir ay sonra memleketinde son yolculuğuna uğurlandı.

Görev yaptığı Şanlıurfa’dan memleketi Gümüşhane’ye dönerken Tunceli’nin Pülümür ilçesinde terör örgütü mensupları tarafından yolu kesilerek aracı yakılan ve şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz, olaydan bir ay sonra memleketinde son yolculuğuna uğurlandı.


Okulların kapanmasının ardından 16 Haziran’da baba ocağı Gümüşhane’nin Torul ilçesine gitmek üzere yola çıkan ve Tunceli-Pülümür karayolunda bölücü terör örgütü mensupları tarafından yolu kesilen Necmettin Yılmaz’ın (23) aracı yakılmış ve kendisinden haber alınamamıştı. Geçtiğimiz günlerde Pülümür Deresi’nde bulunan erkek cesedinin DNA testi ve otopsi sonucu Yılmaz’a ait olduğunun ortaya çıkmasının ardından hüzünlü bekleyiş sona erdi. Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz için memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesinde resmi tören düzenlendi. Torul Hükümet Konağı önünde düzenlenen törene Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Ankara Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ahmet Gündoğdu, Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş, Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül, Torul Kaymakamı Mustafa Karali, Kelkit Kaymakamı Naif Yavuz, Şiran Kaymakamı Murat Özdemir, Kürtün Kaymakamı Mehmet Durgut, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Trabzon Belediye Başkan Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, Torul Belediye Başkanı Nidai Köroğlu, Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Celalettin Köse, sendika temsilcileri, eğitim camiasının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.



“Milli eğitim meşalesi sönmeyecek, bayrağı düşmeyecek, elden ele aktarılacak ve ülkemizin aydınlık yarınlarına olan inancımız hiçbir zaman eksilmeyecek”


Törende konuşan Bakan İsmet Yılmaz, milletin birliğini ve geleceğini hedef alan bu alçakça saldırıların asla amacına ulaşamayacağını, terörün döktüğü kanda boğulacağını ve Necmettin Yılmaz’ın hesabının mutlaka sorulacağını söyledi. Terörün Türkiye’de hiçbir zaman kazanamayacağını ve kaybetmeye mahkum olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Ülkemizi bölemeyecekler, bayrağımızı indiremeyecekler. Eğitim ailemizi milletine hizmet yolundan bir adım geriye adım attıramayacaklar. Hepimizi derin bir acıya boğan, eğitime ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine yapılan bu terör saldırısını lanetliyor, şehit öğretmenimize Allah’tan rahmet, ailesi ve Milli Eğitim camiasına başsağlığı diliyorum. Bu millet kendisi için çalışanları unutmaz. Eksik bıraktıklarını yeni öğretmenler de yapmaya devam edecek. Milli eğitim meşalesi sönmeyecek, bayrağı düşmeyecek, elden ele aktarılacak ve ülkemizin aydınlık yarınlarına olan inancımız hiçbir zaman eksilmeyecek. 80 milyon birlik ve kardeşlik içerisinde ülkemizin yarını daha iyi daha güzel yapmak adına durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edecek. Bizim şehitlerimize olan borcumuz da budur. Öğretmenimizin anısını yaşatacağız. Ruhu şad, mekanı cennet olsun” dedi.



“Teröristler tek suçu o gün o yoldan geçmek olan öğretmenimizin dahi canına kast etme alçaklığını gösterdi”


Gümüşhane Valisi Okay Memiş ise tam da 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde vatan ve millet aşkıyla ülkesi için çırpınan genç öğretmeni henüz mesleğine doyamadan ebediyete uğurladıklarını belirterek, “Teröristler, tek suçu o gün o yoldan geçmekte olan öğretmenimizin dahi canına kast etme alçaklığını gösterdiler. Bu alçak saldırı eli kanlı terör örgütünün hiçbir insanlık değerine sahip olmadığını bir kez daha ispat etmiştir. Bilinmelidir ki bu tür hain saldırılar ülkemizin yarınlarını daha iyi yapmak adına fedakar ve kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, tüm kamu görevlilerimizi asla yıldıramayacaktır. Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir azim ve kararlılıkla sürdürülecektir” diye konuştu.


Tören sırasında şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın annesi Gülay ve kız kardeşi Yasemin Yılmaz tabutuna ve fotoğrafına sarılarak ağıtlar yakarken, fenalık geçiren akrabalarına alanda bulunan sağlık görevlileri müdahale etti. Baba Hamit ve ağabey Ahmet Yılmaz’ın da hazır bulunduğu törenin ardından Yılmaz için Merkez Yeni Camii’nde cenaze namazı kılındı. İl Müftüsü Ercan Aksu’nun kıldırdığı cenaze namazı ve helallik alınmasının ardından Yılmaz’ın naaşı, toprağa verilmek üzere doğduğu yer olan Demirkapı köyü Merkez Mahallesi’ne götürüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doç. Dr. Savaş Eğilmez; “Türk Devleti birçok bölgede barışı tesis ediyor” Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletinin bir çok bölgede barışı tesis ettiğini söyledi. Türklerin tarihleri boyunca coğrafi olarak çok geniş, ekonomik olarak zengin, nüfus olarak kalabalık ve çok uluslu, askeri olarak da çok güçlü devletler kurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Türk kültürünün ve Türk iktidarının en önemli unsurları adalet ve hoşgörüdür. Dolayısıyla kurdukları devletlerle hakim oldukları coğrafyalarda ve yönettikleri kavimler üzerinde adaleti, hoşgörüyü ve dolayısıyla da barışı tesis etmeyi başarmışlardır. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi olarak Türk tarihinin küçük diyebileceğimiz devletlerinden biridir. Türk Devleti yüz ölçümü olarak seleflerine nazaran küçük olsa da kültürel mirasının ortaya çıkardığı etki oldukça büyüktür. Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Nitekim son yıllarda Türk Devleti’nin çeşitli alanlarda mesafe kat edip oldukça güçlenmesi, bahsettiğimiz güçlü mirastan gelen sorumlulukla birleşince, bulunduğu her bölgede barışı tesis eden Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır” diye konuştu. Türk Devletinin; KKTC, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Libya, Suriye, Irak, Katar, Somali’de barışı koruma adına askeri varlığını sürdürmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Aynı zamanda Türk donanması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ile artan gerginliklerin tam da merkezinde, enerji ve bölgesel çıkarlar üzerinde çok önemli bir güç odağı olarak Akdeniz ve Ege denizlerinde devriye gezip, bölgenin tamamına güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor” diye konuştu. Libya Doç. Dr. Savaş Eğilmez, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülke içinde daha fazla bölgeyi silah zoruyla kontrolü altına alırken, darbeci lidere bazı Avrupa ve bölge ülkeleri de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, ve Fransa gibi ülkelerin desteğini alan Hafter’in, Nisan 2019’da milislerine Trablus’u ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, zaten uzun süredir istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeni bir şiddet sarmalına sürüklendi. Hafter, bölgesel destekçilerinden tedarik ettiği mali kaynak, ağır silah, paralı asker, silahlı insansız hava araçları (SİHA), savaş uçakları ve bunları kullanacak askeri danışmanlık desteğiyle Trablus’un kapılarına kadar dayandı. Başından beri Hafter ve bölgesel destekçilerinin, başkenti ve ülkeyi silah zoruyla kontrol altına alma niyetindeki bu darbe girişimine karşı çıkan Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Libya hükümetine desteğini açıkladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti desteklemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya’ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Türkiye’nin destekleri neticesinde Libya’da Başbakan Fayez al-Sarraj hükümeti Hafter’e karşı üstünlüğü ele geçirdi. Suriye Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilen en büyük dış operasyonlardan biri. Türk devleti, 2016 yılında hem DEAŞ hem de ABD destekli PKK/PYD terör örgütüne karşı Suriye’nin kuzeyine yönelik barış harekâtları düzenlemeye başladı. Türk Devleti, Mart 2017 tarihinde Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Barış Pınarı harekâtları ile Suriye’deki yerleşim yerlerine barış ve huzur getirdi. Türk birlikleri ayrıca, Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi evlerine dönmeye teşvik etmek ve yeni bir mülteci dalgasını önlemek ayrıca bölgede bir terör koridoru oluşmasını engellemek amacıyla Kuzey Suriye’nin önemli bir kısmını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Irak Kuzey Irak bölgesi PKK terör örgütünün yapılanması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Uzun yıllardır bölgeye yerleşen ve yayılan terör örgütü Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. İrili ufaklı birçok kamp bölgeye yayılmış durumdadır. Terör örgütü Türkiye, İran ve Suriye sınırlarının sağladığı avantajları kullanmaktadır. Her üç sınıra yakın olmak örgüte uygun coğrafya, maddi imkân ve silah temini açısından güvenli bir ortam sağlamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden silah ve insan kaçakçılığına kadar birçok alanda önemli gelirler elde edilmektedir. Suriye ve Lübnan’dan Kandil bölgesine geçişle beraber Türkiye’yi hedef alan birçok terör eylemi bu bölgeden yönetilmiştir. Türkiye içine rahatlıkla geçilerek terör faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Kandil bölgesi sahip olduğu zorlu coğrafi şartlar ve İran-Irak sınırlarını kapsayan konumuyla PKK terör örgütünün rahatlıkla hareket edebildiği bir bölge konumundadır. Türkiye’nin bu bölge üzerinde direkt bir kontrolünün olmaması terör örgütünün kendini güvende hissetmesine yol açmaktadır. 1980’lerden itibaren TSK gerçekleştirdiği başarılı sınır ötesi operasyonlarla PKK’yı birçok kez dağılma noktasına getirdiyse de bu bölgenin sahip olduğu konum sayesinde örgüt yeniden toparlanabilme imkânı yakalamıştır. Bu durum karşısında terörle mücadeleyi daha etkin kılabilmek için Türkiye bölgede askeri üsler kurma yoluna gitmiştir. Katar Türkiye ile Katar arasında varılan anlaşma gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan El Rayyan Üssü’nde bulunması kararlaştırıldı. Katar’da açılan askeri üsse izin veren ilk adım olan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” 2015’in Mart ayında Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmişti. Resmi kaynaklara göre Katar’da bulunacak Türk birliğinin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesi, her iki tarafın da diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesi, terörizmle mücadele ile uluslararası barışa katkı sağlamak” şeklinde belirlenmiştir. Somali Türkiye, 2017 yılında en büyük denizaşırı üssünü Mogadişu’da açtı; burada Türk askerleri, onlarca yıldır süren iç çatışmalarla harap olmuş bir ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak amacıyla Somalili askerlere eğitim veriyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın 2011’deki ziyaretinden bu yana Afrika Boynuzu’ndaki yerini güçlendirerek eğitim, sağlık ve güvenlik gibi hizmetlerin canlandırılmasına yardımcı oluyor. Türkiye 2015 yılında Somali ile savunma ve sanayi anlaşmaları da imzalandı. Azerbaycan Türkiye silahlı kuvvetlerinin ayrıca Kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, işgalci Ermenistan ile mücadelesinde ortak askeri eğitim ve tatbikatların yanı sıra başta Türk yapımı insansız hava araçları, füzeler ve elektronik savaş cihazlarının da bulunduğu yeni savunma sistemleri sağlama noktasında Azerbaycan’ı bir çok alanda desteklemektedir.”