EKONOMİ - 17 Temmuz 2017 Pazartesi 14:49

Bakan Ağbal’dan istihdam açıklaması

A
A
A
Bakan Ağbal’dan istihdam açıklaması

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Şubat, Mart, Nisan aylarında işsizlik oranlarında düşme olduğunu kaydederek, “Önümüzdeki dönemde işsizliğin azaltılması, istihdamın arttırılması hükümetimizin en önemli önceliklerinden bir tanesi olmaya devam edecek” dedi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Şubat, Mart, Nisan aylarında işsizlik oranlarında düşme olduğunu kaydederek, “Önümüzdeki dönemde işsizliğin azaltılması, istihdamın arttırılması hükümetimizin en önemli önceliklerinden bir tanesi olmaya devam edecek” dedi.


Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2017 dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” konulu basın toplantısı düzenledi. Bakan Ağbal, alınan tedbirlerin 2017 yılına etkisinin 11.9 milyar lira olduğunu kaydederek, bu maliyetin gelecek yıllarda azalacağını söyledi.


Ağbal, alınan tedbirlerin kamu maliyesine etkisinin 2018 yılında 7.4 milyar liraya düşeceğini belirterek, “2019 yılında ise bu maliyet etkisi 6.9 milyar liraya doğru azalacak” şeklinde konuştu.



“Türkiye yeniden pozitif bir büyüme döngüsüne girmiş oldu”


15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında ekonomide canlanmayı sağlamak üzere birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini aktaran Ağbal, “15 Temmuz sonrası ekonomide oluşan belirsizlik ve olumsuzlukları çok hızlı bir şekilde hükümet olarak arka arkaya değiştirdik ve beklentileri olumlu yönde etkiledik. Hükümetimizin aldığı bu tedbirler ve ekonomimizin sağlam temelleri sayesinde 2016 yılının son çeyreğinden itibaren Türkiye yeniden pozitif bir büyüme döngüsüne girmiş oldu” ifadelerini kullandı.


Ağbal, Türkiye ekonomisinin 2016 yılının 3. çeyreğinde 1.3 daralmış olmasına rağmen alınan tedbirler ile son çeyrekte güçlü bir toparlanma yakaladığını ve yüzde 5 oranında büyüdüğünü kaydetti.


Sektörel birçok düzenlemenin yapıldığını ifade eden Ağbal, mobilya sektöründe 2016 yılında satışların yüzde 9 azaldığını, 2017 yılı Şubat-Mayıs aylarında ise mobilya sektöründe satışların yüzde 23 oranında arttığını söyledi. Ağbal, “Sektörel vergi indirimlerinin çok net olumlu gelişmelerini yaşıyoruz. Temmuz 2016’da yüzde 6.7 daralan beyaz eşya sektöründe satışlar Şubat-Mayıs döneminde yüzde 35 oranında arttı. Bu son sektörel anlamda yaptığımız düzenlemelerin doğru olduğunu gösteriyor” dedi.



“Önümüzdeki dönemde işsizliğin azaltılması, istihdamın arttırılması hükümetimizin en önemli önceliklerinden bir tanesi olmaya devam edecek”


İssizlik oranlarıyla ilgili olumlu gelişmelerin yaşandığına değinen Ağbal, “Sevindiren bir istihdam verisini almış olduk. Ocak ayında işsizlik oranı yüzde 13’e kadar çıktıktan sonra Şubat, Mart ve Nisan’da işsizlik oranlarının aşağıya geldiğini görüyoruz. Ekonomiyle ilgili almış olduğumuz tüm kararlar istihdam artışını destekleyen önemli faktörler. Önümüzdeki dönemde işsizliğin azaltılması, istihdamın arttırılması hükümetimizin en önemli önceliklerinden bir tanesi olmaya devam edecek” diye konuştu.


Ağbal, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 0.5 büyüyen yatırım harcamalarının, 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2.2 arttığını vurguladı.



“SGK primi etkileri olmasaydı o zaman bizim bütçe açığımız 16 milyar lira civarında olacaktı”


Türkiye ekonomisinin beklentilerin üzerinde bir büyüme sergilediğine dikkat çeken Ağbal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:


“Ekonomide canlanmaya destek olmak amacıyla hükümet olarak bir karar almıştık. SGK’nın Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin vatandaşlarımızın ödemesi gereken SGK primlerini yılın son çeyreğine ertelemiştik. Yaklaşık 9 milyar liralık bir alacaktan Ocak, Şubat ve Mart aylarında vazgeçtik. Bunları Eylül Ekim ve Kasım aylarında tahsil edeceğiz. O yüzden ilk 6 ayda ortaya çıkan 25.2 milyar liralık bütçe açığını bu etki ile düşündüğümüzde bu düzenlemeyi yapmasaydık. Bu SGK primi etkileri olmasaydı o zaman bizim bütçe açığımız 16 milyar lira civarında olacaktı.”


Öte yandan özelleştirme gelirleri hakkında da bilgi veren Ağbal, bu yıl itibarıyla 13 milyar TL olarak belirledikleri özelleştirme geliri hedefine baktıklarında, yılın ilk 6 ayında 5,8 milyar TL özelleştirme geliri elde ettiklerini söyledi.


Ağbal, Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ne (KİT) ilişkin ise şunları kaydetti:


“Varlık Fonu’na devredilen KİT’lerin 2016 yılına ilişkin temettü ödemelerinin merkezi yönetim bütçesi geliri olarak Hazine’ye aktarılmasına karar verdik. Bugüne kadar 567 milyon TL Hazine gelir kaydetti. Böylece temettü geliri merkezi bütçe geliri olarak bir katkı yapmış olacak.”


Yeniden Yapılandırma Kanunu ile toplam 23,2 milyar TL tahsilat yapıldığını bildiren Ağbal, toplamda 96,2 milyar TL bir kamu alacağını yapılandırmış olduklarını ve yıl sonuna kadar vergi artışı yapmayacaklarını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Seçim güvenliği toplantısı Vali Köşger’in başkanlığında yapıldı 31 Mart 2024 Pazar günü gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik alınacak tedbirlerin değerlendirildiği İl Seçim Güvenliği Toplantısı, Vali Yavuz Selim Köşger’in başkanlığında yapıldı. 15 ilçe kaymakamı ile İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan ve İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Coşkun Sel’in katıldığı toplantıda; il genelinde tüm vatandaşların herhangi bir olumsuzluk yaşamadan oy kullanmalarını sağlamak; seçim öncesinde, seçim anında ve sonrasında herhangi bir aksaklığa mahal vermemek için alınması gereken önlemler tüm detaylarıyla ele alındı. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Vali Köşger, 31 Mart 2024 Pazar günü gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Seçimlerinde kentimizde 15 ilçede toplam 5 bin 164 sandık kurulacağı ve toplam seçmen sayısının 1 milyon 629 bin 959 kişi olduğu bilgisini verdi. Vatandaşların oylarının sandığa sağlıklı bir şekilde yansıması ve seçimin demokratik bir olgunlukla geçmesi temennisinde bulunan Vali Köşger, “Demokrasinin en güzel şekilde tezahür ettiği, birlikte yaşama kültürünün en güzel örneklerinin sergilendiği ilimizde bu seçim dönemini de güven ve huzur ortamı içinde geçirmemiz için gerekli tüm tedbirler Valiliğimizce alınmıştır. Aldığımız tedbirler kapsamında seçim günü 6 bin 184 polis, bin 800 jandarma olmak üzere ilimiz genelinde 7 bin 984 güvenlik personeli, 13 TOMA, 8 zırhlı otobüs, 7 otobüs, 2 minibüs, 2 kirpi aracı görevlendirilmiştir” dedi. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de herkesin görevini layıkıyla yerine getireceğine inandığını ifade eden Vali Köşger, yapılacak seçimin ülkemize ve milletimize hayırlı olması dileğinde bulundu. Yapılan değerlendirmelerin ardından toplantı sona erdi.
İstanbul İstanbul’un 5 yılda yaşadığı ulaşım kaosu gözler önüne serildi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şehri ulaşım kaosuna nasıl sürüklediğini anlatan durumunu Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “İETT yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor kırdı, ’65 kilometre yaptım’ dediğin metronun 45 kilometresi AK Parti döneminde yapıldı” dedi. Megakent İstanbul’da yaşayanların en büyük sorunlarının başında gelen ulaşım meselesinin 5 yıl içerisinde nasıl duruma geldiğini Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir veriler ışığında gözler önüne serdi. Ortaya koyulan verilerin en dikkat çekeni ise 5 yıl içerisinde İETT’de araçlarda yaşanan arıza verileri oldu. Verilere göre 2019 yılında 140 bin araç arıza kaydı yapıldı, 2020 yılında ise 133 bin aracın arıza kaydı tutuldu, 2021 yılında 157 bin aracın arıza kaydı; 2022’de ise 247 bin aracın arıza kaydıyla tüm zamanların araza rekoru kırıldı, 2023’te 144 bin arızası kaydı tutulduğu ifade edildi. Metro yapımı konusunda Mevcut İBB yönetiminin "65 kilometre yaptım" dediği metronun 45 kilometresinin AK Parti döneminde yapıldığı belirtildi. “İETT yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor kırdı” İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı en büyük kuruluşlardan olan İETT geldiği vahim duruma ışık tutan Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Araçların 5 buçuk yaş ortalaması ile görevi devrettiğimizde İETT Avrupa’nın en genç filolarından birisine sahipti. 5 yıllık süreç içerisinde sadece 252 yeni araç filolarına dahil etti. AK Parti döneminde 2013-2017 yılları arasında yılda ortalama 400 üzerinde araç İETT’ye kazandırıldı. Dört senede 2250 araç filoya dahil edilmişti. Bu dönemde, eski dönemin İETT bünyesine alınan araç sayısının neredeyse yarısı alınabildi. Bakım onarım işleriyle ilgili çok büyük sıkıntılar var. Araçlar kaza yaptı, frenleri boşaldı, bir yandan yangın çıkmasına sebep verebilecek arızalar meydana geldi. Dönem dönem 20 saate yakın çalışan şoförler oldu. Bu yanlış bakım onarımlardan dolayı bir günde 2007 araç arızalarının olduğunu tespit ettik. Yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor bir sayıya bu dönemde ulaşıldı. 2019’da 140 bin arıza kaydı yapılmış, 2020’de 133 bin 2021’de 157 bin, 2022’de 247 bin , 2023’te 144 bin sayıları ile çok büyük bir araç arıza sayısına ulaşılmıştır. IETT ile ilgili bir diğer problem ise sefer aralıkları çok fazla artmaya başladı vatandaşlarımız 15-20 dakikada gelen otobüsleri artık yarım saatte hatta 1 saatte geldiğini ifade ediyorlar. Bu seçimde bir yönetim değişikliği olmaz ise artık İETT otobüslerinin iflas ettiğini görebiliriz. O yüzden İstanbul hakkında tercih yaparken doğru bir tercih yapması gerektiğini öneriyoruz” dedi. “65 kilometre yaptım dediğim metronun 45 kilometresi AK Parti döneminde yapıldı” Mevcut olan metrolar maalesef bakım ve onarım noktasında gereği yapılamadığını ifade eden Özdemir, “Metroda birçok sefer arızası olduğunu görüyorsunuz. Yakın zamanda birçok durakta çok ciddi birikmeler söz konusu oldu. Fiber altyapıya gerekli özenin gösterilmediği için bazı servisler merkezden görülmüyor. Bu nedenle sefer iptalleri fazlasıyla gerçekleşiyor. İETT kendi otonom aracını üreten Metro A.Ş. ise kendi metro aracını üreten bir kurum konumdayken maalesef var olan metroları bile yürütmeyen bir sisteme doğru gidilmiş durumda. Sistem yavaş yavaş bozulmaya başladı. Bir taraftan metroki yürüyen merdivenleri asansörler çalışmıyor, vatandaşlar mağdur olurken diğer taraftan da metro imalat süreçleri doğru yürütülmüyor. 65 kilometre yaptım dediğin metronun neredeyse 45 kilometreden fazlasını AK Parti döneminde yapılmıştı. Bağcılar’ı ilgilendiren iki önemli metro var. Bunlardan bir tanesi Kirazlı Halkalı metrosu başladığı gibi duruyor yüzde 4’te teslim ettik yüzde 8’de gelebildi. Şuanda tek bir çivi dahi metroya çıkılmıyor” dedi. “233 kilometre metro hattını açacağım diye vadetti, 18 kilometresini imal etti” Mahmutbey Esenyurt metrosu bu metro İstanbul batıya bağlayan tek metro olma özelliğini taşıdığını ifade eden Özdemir, “Esenyurt’taki vatandaşımız bugün bu metroyla şehre bağlanamıyorsa, bu metronun bir yıl önce bitmiş olması gerekiyordu. Bunun sebebi mevcut yönetimdir. Yüzde 1 ile teslim aldıkları metroyu şu anda yüzde 23 getirebildiler. Hızlı giderse bu metro hattı 25 senede zor biter. Metro hattını da şu anda bitmiş oldu vatandaşlarımızın kullanması gerekiyordu. 18 kilometrelik metro hattı performansı şu anda Ekrem beyden biz görüyoruz 233 kilometre metro hattını açacağım diye vadetti ama açılmış olan metroların sadece 18 kilometresi Ekrem bey döneminde imal edilebildi. Maalesef çok kötü bir durum” dedi. “Hatay’a İBB 350, Bağcılar Belediyesi 505 konteyner kurdu” Asrın felaketinin yaşandığı ve büyük bir yıkıma uğrayan Hatay’da altyapıyı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığını ifade eden Özdemir, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Bağcılar Belediyesi olarak yüzde 1 bütçesine sahibiz deprem bölgesine 505 konteynerlik bir konteynır kent kurduk. Çocuk oyun grubuyla mescit ana okuluyla yürüyüş yollarıyla fakat İstanbul Büyükşehir belediyesi bizim yüz katımız bütçeye sahip ve sadece 350 konteynır yaptı. İBB’nin yüzde 1 bütçesi olan Bağcılar Belediyesi bile 505 konteynerlik bir kent kurdu” diye konuştu.
Ankara ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi Ankara Sanayi Odası’nda (ASO), alanında birçok uzman ismin de katıldığı “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi. Ankara Sanayi Odası’nda Zafer Çağlayan Meclis Salonu “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneline ev sahipliği yaptı. Alanında birçok isimin de katıldığı panelde, “Yazılım” ve “Endüstri 4.0” gibi konu başlıkları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yapay zekanın insan hayatını nasıl kolaylaştırabileceği ve hukuk alanındaki entegrasyonu da panelde tartışıldı. Panele; ASO Meclis Üyesi Oğuz Yılmaz, Prof. Dr. Olgun Değirmenci, Dr. Cenk Deniz Mendi, Dr. Zümrüt Müftüoğlu, özel bir firmada teknik müdür pozisyonunda çalışan Serkan Kalınöz ve söz konusu alanlarda çalışmalarda bulunan öğrenciler ile akademisyenler katıldı. ASO Yazılım Sanayi Komitesi Başkanı Nuray Başar, burada yaptığı konuşmada, “Yapmış olduğumuz etkinlikler, ziyaretler sonucu üye sayımızı tamamlayarak Nace kodu 62.01.01 olan meslek mensupları için ‘35-Bilgisayar Sanayi Yazılım Meslek Komitesinin’ kuruluşunu 5 yıl önce gerçekleştirdik. Bugün 600’e yaklaşan üye sayımızla Ankara Sanayi Odasının en büyük komitelerinden birisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Komitenin, sektörel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da öncülük oluşturduğunu belirten Başar, şunları kaydetti: “Bu bağlamda; toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikleri arasına aldı. Birleşmiş Milletler Kadın Erkek Fırsat Eşitliği sözleşmesinin imzalanması için bir ön çalışma yapıp yönetim kurulumuza sundu. Yönetim Kurulumuzun desteği ve çalışmaları ile birlikte Weps sözleşmesini imzaladık. Türkiye’de ilk kez bir Oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile birlikte projeler üretmeye çalışıyoruz. Weps sözleşmesi Komitemizin gurur kaynağıdır.” Dijitalleşmenin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Başar, yenilikçi teknolojiler çağında olduklarını aktardı. “Yapay zeka iş hayatında ciddi bir gündem olarak yerini aldı” Endüstri 4.0 ile birlikte sanayide, üretimde dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını söyleyen Başar, “Yapay zeka artık gerek günlük yaşamımızda gerekse iş hayatımızda ciddi bir gündem olarak yerini aldı. Geleceği yakalayabilen, çağın teknolojisini kendine uyarlayabilen, ülkemiz için üretebilen insanlar için bizler de kendimize vazife çıkarıp çalışmalara başladık” diye konuştu. “Yapay zekayı hayatımızın her alanında hisseder olduk” Yapay zekanın önemine işaret eden Başar, “Beğenelim, beğenmeyelim ya da kabul edelim, etmeyelim güvenlik, sağlık, tarım, enerji, madencilik, ulaşım, sanayi, ürün pazarlama gibi yaşamın bütün alanlarını temelden değiştirme gücüne sahip olmasıdır. İnsanlık tarihindeki en önemli bilimsel gelişme olarak nitelendirilen yapay zekanın her geçen gün hayatımızdaki yerini daha fazla hisseder olduk” açıklamasında bulundu. Türkiye’de yapay zeka yol haritası ile ilgili çalışmalarında başlatıldığına dikkati çeken Başar, şöyle konuştu: “Bu çalışmaların hedefi gerçekleştirmeye yönelik olması için beraberinde işgücü, eğitim ve teknoloji ayaklarında yapılması gerekenler vardır. Yaşam boyu öğrenme, firmaların endüstri 4.0’a uygunluğu, üniversite - sanayi işbirliği, okullarda müfredatın güncel tutulması, finansmana kolay erişim gibi birçok konu başlığını burada sayabiliriz.” Prof. Dr. Olgun Değirmenci ise yaptığı konuşmada, “Sanayi devriminden sonra ABD ve İngiltere’de yönlendirilmesinde farklılıklar vardır. Sanayi devriminden sonra İngiltere’de işçi ücretleri düştü. ABD’de arttı. Aynı devrim. Niye bir yerde düşürdü diğer yerde arttırdı? Yaklaşım farklılığından dolayı” dedi. Dr. Cenk Mendi ise “Biz yapay zeka enstitüsü olarak Ar-Ge koordinasyonu yapmak, yapay zeka ekosistemini katalizasyon görevi görmek üzerine kurulmuş bir enstitüyüz. Cumhurbaşkanlığı yapay zeka stratejilerinde de esasında tanımlanmıştır. Bu görevlerin bir kısmı da yapay zeka enstitüsüne verilmiş durumdadır” diye konuştu. Dr. Zümrüt Müftüoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda yapay zekayı deneyimledikçe maalesef zorlukları o kadar tartışıyoruz ki hemen hemen her platformda fırsatlarını gölgede bırakıyor oldu. Aslında fırsatlarına baktığımız zaman özellikle pandemi süreci ile birlikte biliyorsunuz birçok ülke dijitalleşme takvimini öne almak durumunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti de aynı aksiyonu almak zorunda kaldı. Dijitalleşme dediğimiz zaman da en önemli unsurlardan bir tanesi yapay zeka teknolojilerinin artık rutin hayatımıza entegre olmasıydı.” Serkan Kalınöz ise, “Teknolojiye karşı bir direnç ve teknolojiye adapte olamama gibi bir korku. Dolayısıyla bu gibi durumla sıkça karşılaşıyoruz. En altta çalışan işçi tabakasından herkesle konuşarak bu projelerin sizlerle bir zoru yok. Önemli olan süreçleri iyileştirmek. Sizin işinizi kolaylaştırmak. Nerede kullanılacağını çok öngöremiyorlar” dedi. Oğuz Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği müktesebatına vurgu yaptı. Dünyadaki yapay zeka alanındaki gelişmeleri işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önemli işlere imza attığını söyledi.