GENEL - 12 Ağustos 2017 Cumartesi 09:34

(Özel haber) Helikopter pilotu olamadı ama helikopter tamircisi oldu

A
A
A
(Özel haber) Helikopter pilotu olamadı ama helikopter tamircisi oldu

Diyarbakır’da yaşayan 40 yaşındaki Nesih Cengiz küçüklükten beri uçma merakı yüzünden pilot olma hayaliyle yaşadı.

Diyarbakır’da yaşayan 40 yaşındaki Nesih Cengiz küçüklükten beri uçma merakı yüzünden pilot olma hayaliyle yaşadı. 4 çocuk babası Cengiz, helikopter pilotu olamadı ama şimdi oyuncak helikopterleri tamir ederek çocukların mutlu olmasını sağlıyor.


Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tarihi Japon Pasajı içerisinde oyuncak helikopter tamiri yapan 40 yaşındaki Nesih Cengiz, çocukluktan beri pilot olma hayaliyle yaşadı. Bütün çabalarına rağmen bir türlü pilot olma hayalini gerçekleştiremeyen Cengiz, bu sevdasının peşini bırakmadı. Yıllar sonra küçük bir atölye açıp oyuncak helikopter tamirciliğine başlayan Cengiz, kendi hayalini gerçekleştiremediğini, tek isteğinin çocuklarının hayallerinin gerçekleşmesi olduğunu, çocukların yüzündeki mutluluk ifadesinin kendisi için dünyadaki en güzel mutluluk olduğunu söyledi.



"Pilot olma hayalimizi gerçekleştiremedik hiç olmazsa çocuklar mutlu olsun"


Helikopter ve uçaklara ilgisinin çocuk yaşlarda geliştiğini belirten Cengiz, “Bu hobiye küçüklükten beri başladım. Tabi her şey merakla başlıyor, merakla gelişti. Uçma hayali var. Pilot olma, uçakları inceleme. Böyle hayallerimiz vardı küçüklükten beri. Hatta bunun dergilerini aldım. Bilim teknik kitapları vardı o zaman kartal uçuşu, maket uçağı yapma, planörlerle ilgili. Zamanla bunu geliştirdik, peşini bırakmadık. Devam etti bu merak. Zevk alıyordum, mutlu oluyordum uğraşırken. Tabi zamanla bu hobi dünyada da gelişti. Bu uçağın motorlusu, kumandalısı falan çıkınca tabi bende daha da merak uyandı. Onlarla uğraşmaya başlayınca bu sefer tamire döktük. Tabi biz hayalimizi gerçekleştiremedik. Bir pilot olamadık. Pilot olma hayalimiz vardı gerçekleştiremedik. Sonra dedik hiç olmazsa bu küçük çocuklar mutlu olsun. Biz yapamadık onların kırılan oyuncaklarını tamir ederek mutlu olsunlar. Biz de ufak tefek tamir ediyoruz” dedi.



"Büyük sıkıntılar yaşadık ama pes etmedik"


Geçtiğimiz yıl Sur’da yaşanan olaylar sırasında çok zor günler yaşadıklarını hatta bir kısım malzemelerini kaybettiğini vurgulayan Cengiz, sözlerine şöyle devam etti:


“Tabi Sur’da büyük sıkıntılar yaşadık ama yine pes etmedik. Şuanda yavaş yavaş yine devam ediyoruz. Bozulan oyuncakları bize getiriyorlar biz de ufak tefek tamir etmeye çalışıyoruz. Buna geçim olarak bakmıyoruz tabi zaten öyle kazançlı bir şey de değil. Yaptığımız işlerin yanında bunu da devam ettiriyoruz Sur’da. Yalnız burada hep para değil de biraz da hobi tarzında şeyler teşvik edilmeli gençlere, insanlara. Mesela Sur turistik bir bölge, Diyarbakır turistik bir bölge. Kapadokya’da sıcak hava balonlarıyla insanları, turistleri uçuruyorlar. Burada da yapabilir bu, neden olmasın? Bunun yanında yamaç paraşütü, planörler, uçurtmalar olur. Biraz artık kabımızı kırmamız lazım. Sıkıntı olmaz yani biraz da insanların, gençlerin, çocukların mutlu olması lazım. Buna öncülük etmemiz, bir yerden muhakkak başlamamız lazım. Biz hayallerimizi gerçekleştiremedik bari bizden sonrakiler hayallerini gerçekleştirsin. En azından uçabilsinler rahat rahat. Bunu yapabilsinler, bu güzel bir şey. Hobi bir insanı mutlu eder. Dileğimiz bu; bizden sonrakiler bari mutlu olsunlar. Biz de kah mutlu kah hüzünlü geçiriyoruz ama olsun artık mutluluk olsun.”



"En değerli an çocuğun mutlu olduğu andır"


Oyuncak tamirciliğinin bütün tamirciliklerden önde geldiğini belirten Cengiz, “Oyuncak geliyor mesela en mutlu olduğum an o oyuncağı tamir edip çocuğa verdiğim zaman yüzündeki ifadedir. Mutluluk odur. En güzel mutluluk odur. Bu uçak olur, kamyon olur veyahut başka bir şey olur bozuk halde tamir edip verdiğin zaman çok mutlu oluyor çocuk. En değerli an o andır. Her gelen muhakkak söylemiştir ‘Bunun tamircisi de mi var?’ Bence oyuncak tamirciliği bütün tamircilikten daha önde geliyor. Buzdolabın bozulduğu zaman gidip onu tamir ediyorsun ama çocuğu düşünmüyorsun. Çocuğun parası yok çünkü. Çocuk gidip tamir edemez ancak sen tamir edersin. Düşünsenize çocuğun parası yok ama oyuncağı bozulmuş ne kadar üzüntülü bir halde. Buzdolabın, bilgisayarın, cep telefonun bozulduğu zaman cebinde paran var gidip yapıyorsun ama çocuğun yok" diye konuştu.



"Çocuklar tamir edilmiş oyuncağı görünce adeta uçuyor"


Oyuncakları tamir ettikten sonra çocukların çok farklı sevinç tepkileri verdiğini belirten Cengiz, “‘Oley’ diyen var. ‘Teşekkür ederim’ diyen var. Demese bile belli ediyor zaten tüm her şeyiyle. Geldiği zaman farklıdır, tamir edip uçurduğun zaman eline verdiğin zaman, kullandığı zaman uçuyor adeta. Sanki sıfırdan tekrar bir oyuncak almış gibi” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Hastanede tedavi altına alındılar Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı. "Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi" Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi. Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
İstanbul Ersin Destanoğlu: “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Beşiktaş’ın tecrübeli kalecisi Ersin Destanoğlu, daha iyi sonuçlar almak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Siyah-beyazlılarda sakatlığı bulunan Mert Günok’un yerine 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi bir futbolla galip geldikleri için mutlu olduğunu dile getiren Destanoğlu, “Bizim için güzel bir akşamdı. Tempolu, coşkulu güzel bir maç oynadık. Kazandığımız için mutluyuz. Önümüzde önemli bir kupa maçı var. Bugünkü maç bizi o maça da bira hazırladı. Rakibimizi de daha iyi tanıdık. Moral motivasyonumuzu yukarı çekerek daha iyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Uzun süre sonra kazandıklarına değinen siyah-beyazlı takımın kalecisi, “Taraftarlarımız 5 maçlık serüvende bizden galibiyet bekliyordu. Biz de Serdar Hoca’yla birlikte içerideki moral ve motivasyonu sahaya yansıtıp taraftarlarımızı galibiyetle buradan uğurladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Serdar Topraktepe’nin takımla bağını hiç kopartmadığını vurgulayan Ersin Destanoğlu, "Öncelikle Santos Hoca’ya teşekkür ederim. Buraya geldi ve takımı yukarı çıkartabilmek için elinden geleni yaptı. Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi bilen, oyuncularla iyi diyaloğu olan bir hocaydı. Bizimle hep irtibat halindeydi. Bugün için sahada neler yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çıkıp oynadık” diyerek sözlerini tamamladı.