GENEL - 13 Ağustos 2017 Pazar 12:19

Eşinden ayrılan Rus kadın, işitme engelli üvey oğlunu bırakmadı

A
A
A
Eşinden ayrılan Rus kadın, işitme engelli üvey oğlunu bırakmadı

Rusya’dan 15 yıl önce turist olarak geldiği Türkiye’de kendisi gibi işitme engelli olan Türk vatandaşıyla evlenen Marina Tiyatina, eşinden ayrıldıktan sonra biri işitme engelli ve üvey olmak üzere 4 çocuğuna hem annelik hem de babalık yapmaya başladı.

Rusya’dan 15 yıl önce turist olarak geldiği Türkiye’de kendisi gibi işitme engelli olan Türk vatandaşıyla evlenen Marina Tiyatina, eşinden ayrıldıktan sonra biri işitme engelli ve üvey olmak üzere 4 çocuğuna hem annelik hem de babalık yapmaya başladı.


Tiyatina’nın eşine bırakmadığı üvey oğlu Kasım Kılıç, annesinin yönlendirmesiyle başladığı futbolda İşitme Engelliler Milli Futbol Takımına seçildi. Temizlik personeli olarak çalıştığı iş yeri kapanan Tiyatina, 4 çocuğuyla birlikte zor günler geçiriyor.


İşitme engelli Rus vatandaşı Marina Tiyatina, 15 yıl önce turist olarak geldiği Türkiye’de kendisi gibi işitme engelli olan bir Türk vatandaşıyla tanışıp, kısa sürede evlendi. Bu evlilikten üç çocuğu olan Tiyatina, eşinin önceki evliliğinden olan oğlu Kasım Kılıç’a da 4 yaşından beri annelik yaptı. 3 yıl önce eşiyle anlaşmazlıklar yaşayınca ayrılan Tiyatina, 3 çocuğu ve üvey oğlunun da velayetini alarak, Bağlar ilçesinde tuttuğu bir evde yaşam mücadelesi vermeye başladı. Hiçbir maddi destek almayan Tiyatina, komşuların verdiği eşyalarla evi donatıp bir iş yerinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladı. Eşinden nafaka da almayan Tiyatina, kendisi gibi işitme engelli olan üvey oğlu Kasım’ın futbola tutkusunu görünce onu futbola teşvik etti. Her konuda ona destek olan Tiyatina, bu desteği sayesinde oğlunun milli takıma seçilmesini sağladı. 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyatları için İşitme Engelliler Milli Futbol Takımına seçilen Kasım, annesinin çabalarını boşa çıkarmayarak, eve altın madalya ile döndü. Çalıştığı iş yeri iflas edince bir anda işsiz kalan Tiyatina, 4 çocuğuyla birlikte zor günler geçirmeye başladı. İşitme engelli oldukları için iş bulmakta zorlanan Tiyatina ve Kasım’ın kötü günler için biriktirdikleri para da bitince aile kiralarını ödeyemez duruma geldi.



“Üvey oğlum demek istemiyorum”


Kasım Kılıç’ı üvey oğlu olarak görmediğini ifade eden Tiyatina, “Boşandıktan sonra eşimin oğlunu da yanıma aldım. 16 yıldır bizimle beraber. Ben çocuklarıma bakıyorum. Maddi desteğim yok eşimden de herhangi bir nafaka almadım. Benim üç çocuğum konuşabiliyor ama Kasım da benim gibi işitme engelli. Kasım’ı abileri olarak görüyorlar. Öz üvey ayrımı bizde yok. Biz onu öz olarak görüyoruz. Kasım onlara abilik yapıyor. Çok destek çıkıyor. Ben çalışıyor olduğum zamanlar Kasım başlarında durur ilgilenirdi. Biz tamamen bir aileyiz. Kasım için de birçok yere iş başvurusunda bulunduk. İşitme engelli olduğu için birçok alanda iş imkanı olmadı. Lise mezunu. Çok zeki ve çalışkan bir çocuk. Aileye ben bakıyorum. Bir mühendislik firmasında temizlik yapıyordum. Son 3,5 ayda firma sıkıntı yaşadığı için işsiz kaldım. O günden bu yana maddi sorunlar yaşıyorum. Son iki yıldır düzenli olarak çalışıyordum ama işyeri iflas edince bırakmak zorunda kaldım. Vakıf ve birçok yardım kuruluşuna başvurdum ama bir sonuç alamadık henüz. Arkadaşlar, eş, dost aile biraz destek oluyorlar o şekilde geçiniyoruz. 15 yıldır Türk vatandaşıyım. Kiracıyız ve ev sahibi haklı olarak sorun çıkarıyor ama yine de bir yerde bizi idare ediyor” dedi.



“Maçlarını izlerken ağladım”


Kendisinin de spora ilgisinin olduğunu ve Rusya’da atletizmle uğraştığını dile getiren Tiyatina, “Yarışmalara katıldım, ilerledim. Okuldaki yarışmalarda hep birincilik aldım. Spora merakım da buradan geliyor. Oğlum Kasım da benim gibi işitme engelli ve kaliteli bir yaşamı olsun istedim. Eğitimi çok iyi olsun istedim. Spora da ben yönlendirdim. Futbolu da çok seviyor zaten. ‘Ödül alacaksın’ diye sürekli telkinlerde bulundum. Ahlaklı, saygılı, temiz bir insan olması için uğraştım. Kendisi de beni dinledi. Sonunda başarıyı elde etti. Biz de rahatladık. Ben bile hala şokundayım. Sporda şuan çok iyi bir yerde. Futbolda altın madalya aldı. Olimpiyatlarda maçlarını televizyonda izliyordum. Maçlarını izlerken oturup ağladım. Çok duygulandım. Benim annem babam da işitme engelli ve babam üvey. Çocukluğumdan beri çok iyi baktılar bana. Ben onlardan öyle gördüm. Babam öz kızı gibi büyüttü beni. Kasım da üvey oğlum ama ben üvey kelimesini kullanmak istemiyorum. Kesinlikle o benim oğlum. Sanki aynı kandan candan olmuş gibi birbirimize değer verdik. Zaten çocuklarımdan da ayırmadım hiçbir zaman” diye konuştu.



“Ya Kasım ya ben iş bulabilirsek geçineceğiz”


Kasım ya da kendisi iş bulunca geçinebileceklerini aktaran Tiyatina, şunları kaydetti:


“425 TL kira veriyorum. Diyarbakır’ın sıcağı malum. Elektrikler de gidip geliyor. Bu yüzden buzdolabımız da bozuldu. Tamirci getirdik buzdolabı artık olmuyormuş. Biz de attık buzdolabını. Yeni dolap alacak para da yok. Komşular buz getiriyor. O şekil su ihtiyacımızı gideriyoruz. Zaten küçük piknik tüpüyle yemeğimizi yapıyoruz. Büyük tüp alacak paramız da yok. Dolap olmadığı için yemekleri ufak ufak günlük yapıyoruz. Birikmiş paramız da kalmadı. Eş dost sayesinde geçiniyoruz. Ben bu durumdan rahatız oluyorum. Onlara da yük olmak istemiyorum. 4 çocuğum var ve ben sabrediyorum. İş arıyorum. Devletin resmi kurumlarından destek bekliyorum. Başvurulara yine devam edeceğim. Koltuk takımlarını iş yerinden arkadaşlar vermişti. Halıları, televizyonu hep bir yerden destekle aldık. Boşandığım zaman hiçbir şeyimiz yoktu. 4 çocuğumla bir başımıza ayakta durmaya çalışıyoruz. Ben çocuklarıma sahip çıkacağım ama bunun için bir iş imkanı lazım bana. 51 yaşındayım ama çalışabilirim. Çocuklarım okusun istiyorum. İş olmadığı zaman onları okula da gönderemeyeceğim. Maddi manevi sıkıntıdayım. İş imkanı olmasa belki Rusya’ya bile geri dönebilirim. Devletimiz, iş adamları, artık kim bize destek sunarsa. Kasım da işsiz o da kendine iş bulabilseydi kendi hayatını idame ettirebilseydi . Evde ev işlerinde bana hep yardımcı olur. Hasta olduğumda günü geldi bulaşık yıkadı, yemek yaptı. Kardeşlerine baktı. Oğlumdan memnunum.”



"Öz annem bakmadı"


Annesinin desteğiyle spora yöneldiğini ve böylece Milli Takıma seçildiğini anlatan Kasım Kılıç ise, “Akşam idmana giderdim sabah okula giderdim. 8 yaşından beri futbolla uğraşıyorum. Devamlı maç yapıyorduk. Annem hep destekliyordu beni. Babam desteklemiyordu. Hep kızıyordu. Öz annem bakmadı bize üvey annem beni büyüttü. Birkaç kulüpte oynadım. 2016’da da Polonya’ya gittik. Orada ikincilik elde ettik. Bu yıl da Samsun’da düzenlenen 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyatlarına milli sporcu olarak katıldım. Finalde Ukrayna’yı 4-3 yenerek kazandık. Geçen yıl Manavgat Spor Kulübündeydim. Son zamanlarda bana çok destekleri oldu. Kardeşlerimle aram çok iyi. Maçlara gittiğim zaman aklım onlarda kalıyordu. Onları çok seviyorum. Abilik yapıyorum onlara. Erkek kardeşim futbolla çok ilgili. Onla da ilgileniyorum. Onu da yetiştirmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.



“Evin büyüğü olarak aileme bakmak istiyorum”


İş için birçok başvuruda bulunduğunu söyleyen Kılıç, şunları kaydetti:


“Hep olumsuz sonuç aldım. İdmana yöneldim o yüzden. Annem çalışırken kardeşlerimle ilgilendim. Annem şimdi işsiz, çalışıp annem ve kardeşlerime destek olmak istiyorum. Bir şekilde çalışmam, iş bulmam lazım. Annem çok çalıştı, çabaladı. Ben istiyorum ki o sorumluluğu artık ben alayım. Ben çalışıp onlara bakmak istiyorum. Genelde işitme engelli olduğumuz için işe alınmıyoruz. Meslek lisesi mezunuyum, staj yaptım. Bunun dışında evrak işleri, masa başı işleri, yazışma işleri yapabiliyoruz. İşsizlik sorunu biz işitme engellilerde çok var. Çoğumuz işsiziz. Bu konuda destek istiyorum. Devletimizden de destek istiyorum. Evin bir büyüğü olarak aileme bakmak, kardeşlerime sahip çıkmak istiyorum. Annem çalışıp hep bize bakıyordu. Çok çok zorluklara göğüs gerdi. Ben istiyorum ki kendisi otursun. Maddi manevi başlarında olmak istiyorum. Bunun için iş imkanı istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu komisyon başkanlığına seçildi. Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda komisyonun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu seçildi. Komisyon başkanvekilliğine AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, komisyon sözcülüğüne MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, katip üyeliğe ise CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül seçildi. Uslu, komisyon başkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, İliç’te yaşanan kazanın Türk milletini derinden üzdüğünü, halen toprak altında bulunan 8 işçiye bir an önce ulaşılmasını temenni ettiklerini söyledi. Kaza anında 10 milyon metreküpten fazla toprak kütlesinin kaydığına dikkati çeken Uslu, işçilerin kurtarılması için olayın ilk anından itibaren tüm kurum ve kuruluşların çalışmaya başladığını, heyelan riski nedeniyle bir süre ara verilen arama kurtarma çalışmalarının halihazırda 24 saat boyunca sürdürüldüğünü belirtti. Uslu, kaza sonrası toprakta, havada, suda kirlenme konusunda spekülasyonlar olduğunu ancak ilgili bakanlıkların gerekli kontrollerde şu ana kadar bir olumsuzluğa rastlanmadığını açıkladığını vurguladı. "Bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz" Araştırma komisyonunun Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulduğunun altını çizen Uslu, şunları kaydetti: "Bu komisyonu birlikte kurduk, birlikte çalışacağız. Başkanlığı ben üstlendim ama buradaki her bir arkadaşımız başkandır. Herkes fikrini, talebini, düşüncesini rahatlıkla dile getirebilir. Hep birlikte bu sürecin onarılması ve bundan sonra bu tür kazaların önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa çalışacağız. Milletimizin bize verdiği yükümlülüğü sonuna kadar yerine getireceğiz. Çalışacağız, dinleyeceğiz, yerinde incelemeler yapacağız ve hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz."
Bolu Gölcük’te bungalovların kiralanması krizi belediye meclisine yansıdı: Gölcük Platformu meclisi bastı Bolu’da Gölcük Tabiat Parkı sınırları içerisinde Bolu Belediyesi tarafından yaptırılan 25 adet bungalovun kiraya verilmesi kararının çıkmasının beklenildiği Bolu Belediyesi Meclisi toplantısına Gölcük Platformu Üyeleri damga vurdu. Şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Gölcük Tabiat Parkı’na 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi için 19 Aralık 2017’de Bolu Belediyesi Meclis Salonu’nda ihale yapıldı. Bolu Belediyesi tarafından 2018 yılında 7 milyon TL harcanarak, 25 bungalov ev yapıldı. Gölcük Platformu, doğanın yapısının bozulacağı gerekçesiyle dava açtı. 2019 yılında Bolu İdare Mahkemesi projeyi iptal etti. Danıştay, Şubat ayında, proje için verilen iptal kararını bozdu. Projenin tekrar onaylanmasıyla, bungalovların kiralama hakkı Bolu Belediyesine geçti. Bolu Belediye Meclisi Nisan Ayı 2’nci birleşiminde, bungalovların 17 yıllığına kiralanması için hazırlanan gündem maddesi görüşüldü. Tanju Özcan’ı protesto etmeye eşi de geldi Meclis toplantısı öncesinde bungalov evlerin kullanılmasına karşı çıkan Gölcük Platformu, Bolu Belediyesi önünde eylem yaptı. Belediye meclisi başlamadan önce Gölcük Platformu üyeleri meclis salonunu bastı. Oturumun başlamasıyla birlikte Gölcük Platformu üyelerinin slogan ve alkışlı protestoları devam etti. Protesto edenlerin arasından Tanju Özcan’ın eşi Meral Özcan da yer aldı. Gölcük Platformu üyeleri meclis salonundayken gündem maddesi oylamaya sunuldu. Oy birliği ile kararın yeniden Komisyona havale edilmesine karar verildi. "Ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim" Eşinin kendisini protesto etmesi hakkında konuşan Tanju Özcan, “Bir Belediye Başkanının eşi tarafından protesto edildiği bir olay yaşadık. Bir taraftan demokrasi açısından mutlu oldum. Karı koca aynı düşünmek zorunda değil. Gerçi ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim. O nasıl demokratik hakkını kullanıyorsa, ben de demokratik hakkımı kullanacağım” sözlerini kullanarak salonda gülüşmelere neden oldu.
Aydın Başkan Tetik şehit yakınları ile bir araya geldi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik Şehitler Haftası’nda şehit yakınlarıyla buluştu. Tetik; Vatanın bütünlüğü ve milletimizin birliği uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimize ve yakınlarına şükran ve minnetlerini sundu. Günün erken saatlerinde Eğriboyun Mezarlığında Şehitlik ziyaretinde bulunan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Şehitleri kabirleri başında dualarla andı. Şehitlik ziyareti ardından Şehit Aileleri Derneği Nazilli Şubesi’nde, Dernek Başkanı Jale Keskin ve Şehit yakınları ile birlikte olan Başkan Tetik, son olarak Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk ‘un ailesini evinde ziyaret etti. Nazilli’de ikamet eden Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk‘un ailesini ziyaret eden Başkan Ertuğrul Tetik Şehitlerimizin geride bıraktığı emanetlerin çok değerli olduğunun altını çizdi. Canoluk‘un Ailesine ve tüm şehit ailelerine tekrardan sabır ve başsağlığı dileklerinde bulunan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Tetik, “Şehitlerimizin aziz hatıraları için ne yapsak azdır, minnettarız. Bizler bu güzel vatan için canlarıyla ve kanlarıyla destanlar yazan bir milletin evladıyız. Tarihi şan ve şerefle dolu bir milletiz. Atalarımız vatan, millet ve inançları uğruna her türlü zorluğa göğüs germiş, gerektiğinde canlarını vermek için bir an bile düşünmemişlerdir. Ölümün üzerine gözlerini kırpmadan giden, kanlarıyla bayrağımıza al rengini veren şehitlerimiz, geride bize bu cennet vatanı bıraktılar. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. 14-20 Nisan Şehitler Haftasında başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz Aziz Şehitlerimizi minnetle anıyor, ebediyete intikal eden gazilerimize rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize sağlıklı bir ömür temenni ederek, en içten şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun" ifadelerini kullandı.