GENEL - 13 Ağustos 2017 Pazar 15:47

15 Temmuz gazileri piknikte buluştu

A
A
A
15 Temmuz gazileri piknikte buluştu

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında yaralanan 15 Temmuz gazileri, Ankara’da düzenlenen piknikte bir araya geldi.

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında yaralanan 15 Temmuz gazileri, Ankara’da düzenlenen piknikte bir araya geldi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara çıkarak hain darbe girişiminin başarısız olmasında kilit rol üstlenen 15 Temmuz gazileri, Ankara Çayyolu’ndaki bir piknik alanında düzenlenen organizasyonda bir araya geldi. 15 Temmuz Derneği tarafından düzenlenen etkinliğe binlerce gazi ve gazi yakını katıldı. Aileleriyle birlikte piknik alanına gelen gaziler, kahvaltı yapmalarının ardından gönüllerince eğlendi. Masa tenisi, dart ve langırt oynayan gaziler, birbirleriyle kaynaşma fırsatı yakaladı. Çocukların unutulmadığı etkinlikte, Osmanlı macunu, pamuk şeker ve dondurma ikram edildi.


15 Temmuz Derneği Başkanı Abdurrahman Tarık Şebik, yaptığı konuşmada 15 Temmuz gününün Türkiye için karanlık bir gün olduğunu belirterek, “Biz 16 Temmuz sabahı, 15 Temmuz sabahından daha güçlü bir şekilde kalktık. Bir olarak kalktık, beraber olarak kalktık. O gün İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeydim. Kısıklı’dan köprüye doğru yürürken işçisinden köylüsüne, patronundan çalışanına, 7’den 70’e dil, din, mezhep farkı gözetmeksizin herkes oradaydı. Hepimiz meydanlardaydık, vatanımıza kalkışılan bu işgal girişimine karşı bir olduk” diye konuştu.



“Şükürler olsun vatan, millet kurtuldu”


Genelkurmay Başkanlığı önünde dizinden yaralanan gazi Tacettin Evcil, “Güzel bir organizasyon olmuş. Bizim için değişik oldu, çocuklarımızla geldik. Cumhurbaşkanının çağrısıyla sokağa çıktık. Orada olmamız gerekirdi ve olduk. Şükürler olsun vatan, millet kurtuldu” ifadelerini kullandı.


Gazi Hüsnü Doygunbaş ise, organizasyonun kendileri için değişik olduğunu belirterek, diğer 15 Temmuz gazileri ile tanışma fırsatı yakaladıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıktığını ifade eden Doygunbaş, darbeci askerler tarafından sıkılan kurşunlarla iki bacağından yaralandığını kaydetti.



“Mutlu bir pazar günü yaşıyoruz”


Darbeci askerlerle çıkan çatışma sırasında bacağından yaralandığını, asker elbiseli oldukları için darbecilerle çatışmadan önce konuşmaya çalıştıklarını anlatan gazi polis memuru Emin Bayar, darbeci askerlerin hiç konuşmadan silahla taramaya başladıklarını kaydetti. 15 Temmuz gazileriyle bir aile olduklarını ifade eden Bayar, “Biz aileyiz, hiç yabancı gibi değiliz. Çok güzel bir etkinlik, devletimiz bizi hiç yalnız bırakmıyor. Çocuklarımızla birlikte böyle bir etkinliğe katılmamız da çok güzel oldu. Ben istesem böyle bir yere gidemiyorum, bugün de nasip oldu. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Bize o günden beri hep sahip çıktı. Mutlu bir pazar günü yaşıyoruz” şeklinde konuştu.


15 Temmuz’un bir gün değil, her gün olduğunu vurgulayan gazi Enes Alacayaka, "15 Temmuz bir Çanakkale destanıdır, milletin zaferidir. Çanakkale destanını okuduğumuz kitaplardan öğrendik ama 15 Temmuz’u yaşayarak öğrenmenin haklı gururunu yaşıyoruz. 15 Temmuz’da çok vahim bir gece yaşadık ama o gece bizi birleştirdi. Cumhurbaşkanlığında bacağımdan yaralanarak gazi oldum. Gökten yağmur gibi yağan bir mermi vardı. Işıltılar vardı ama o gelen ışıklar insanları katlediyor, canından, kanından vuruyordu. En kötüsü de bizi vuran mermilerden daha çok canımızı acıtan o korkunç şey bizi yabancıların, bu vatanı sevmeyen insanlardan değil, bizim üniformamıza bürünmüş, bizim vergilerimizle alınmış teknolojilerle bizleri vuran hain zihniyetten gerçekten bu vatan çok çekti. Bundan sonra da bu vatan asla çekmeyecek, çektirmeyeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Afet Merkezi envanterini güçlendirdi Nilüfer Belediyesi’nin kente kazandırdığı Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, envanterine 22 adet son teknoloji kentsel arama ve kurtarma malzemeleri daha ekledi. Hayat kurtaran malzemeler hakkında bilgi alan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Deprem, her zaman gündemimizde ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında kente kazandırdığı, bünyesindeki simülasyon odaları ve envanteriyle Türkiye’de ilklere sahip olan Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, bir yandan çalışmalarını titizlikle sürdürürken, bir yandan da envanterine son teknolojiye sahip, hayat kurtaran yeni malzemeler ekliyor. Kentte yaşanan afet ve acil durum niteliği taşıyan tüm olayların 7 gün 24 saat takip edildiği merkez, yeni kentsel arama ve kurtarma malzemelerini bünyesine katarak daha donanımlı hale geldi. Sismik enkaz altı dinleme cihazı, havalı enkaz kaldırma seti, enkaz altı görüntüleme kamerası, termal kameralı drone, spiral hortumlu duman tahliye fanı, aydınlatma, taşlama, kesme, kırma aletleri gibi 22 adet malzemeyi envanterine ekleyen merkez, afet ve acil durum anlarında artık daha nitelikli hizmet verecek. Başkan Şadi Özdemir: "Halkın bilinçlenmesi önemli" Deprem başta olmak üzere her türlü afetle mücadeleye büyük önem veren, deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi projeler hayata geçirmeyi planlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne giderek, kentsel arama ve kurtarma malzemelerini yerinde inceledi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve İş Güvenliği Uzmanı Fatih Işık’tan malzemeler hakkında detaylı bilgi alan Başkan Şadi Özdemir, halkın afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında bilinçlenmesinin önemine değindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ndeki kullanım ömrünü tamamlamış aletleri yenilediklerini, ayrıca envantere yeni malzemeler de kazandırdıklarını belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durum konusundaki bilincinin yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu merkezde hem afetle mücadelede halkın her an hazır olması için eğitimler veriliyor hem de kentteki afet ve acil durum niteliğindeki durumlar 7 gün 24 saat takip ediliyor. Halkın bu merkezde verilen eğitimlere katılarak, bilinçlenmesi çok önemli” dedi. Deprem parkları ve lojistik merkezi Muhtemel bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi önemli projeleri kente kazandırmayı hedeflediklerini de ifade eden Başkan Özdemir, “Deprem sonrası, en az iki günlük acil ihtiyacın içinde olduğu, temel yaşam malzemelerinin yer aldığı mekanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Deprem sonrası alet ve edevat ihtiyacı da çok yüksek oluyor. Basit aletlerle birçok insanın hayatını kurtarmak mümkünken, eksiklerden dolayı birçok insan yaşamını yitiriyor. Bu nedenle deprem lojistik merkezi yapma hedefimiz var. Deprem anında ihtiyaç duyulabilecek her türlü alet ve edevata sahip bir mekan oluşturmayı, afet sonrası ihtiyaç bölgelerine hızlıca eriştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu, Nilüfer’de alüvyonlu toprakların yer aldığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, depremin her zaman gündemlerinde olduğunun altını çizdi. Başkan Şadi Özdemir, “Çalışmalarımızı, bu bilinçle yapacak, tedbirlerimizi alacağız. Yeni planlamalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında fay hatlarını dikkate alacağız. Önemli olan Nilüferliler’in deprem konusunda bilinçli olması. Biz, her zaman onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’da ’21. Yüzyılda Öğretmen Olmak’ konulu panel düzenlendi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Öğretmen Olmak" konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonunda gerçekleştirildi. Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Panelin açılışında konuşma yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu şunları söyledi: "20. yüzyılın başında Cumhuriyetin temel dinamiğini, temel enerjisini sağlamış olan öğretmenlerdi. Bunu eğitim tarihi okumalarımızdan biliyoruz. Yeni bir yüzyılın başındayız, coğrafyada yalnızız ve güçlü olmak zorundayız. Çocuklarımızı daha iyi ve nitelikli yetiştirmek zorundayız. Aramızdaki iletişimi ve anlaşma şekillerini güçlendirmek durumundayız. Okullarımızda, çalışma iklimlerimizde, iyi bir iletişim platformu içerisinde çocuklarımıza güçlü bir değeri ulaştırmak zorundayız. Bunun için güçlü olmak ve kendimizi yenilemek durumundayız. Ülkemizdeki çalışma sektörleri arasında kendini sürekli geliştiren, kararlılık, istek ve heves içerisinde olan en fazla kitlenin öğretmenlerimizin olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda gerçekten diğer çalışma alanlarından farklıyız, daha istekliyiz, daha hevesliyiz. Dolayısıyla ciddi anlamda kültürel dönüşüm, insanların şehre ayak uydurmaları, yeni çocukların, yeni insanların sürekli içerisinde varoluşlarını tamamlamak bunların tamamı bizlerden geçiyor. Bu anlamda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinden, önemli kurucu başkentlerinden birindeyiz. Dolayısıyla bu etkinlik çok değerli. İnanıyorum ki yapılacak tüm çalışmalar, Bursa’mızın eğitiminin daha nitelikli, daha güzel, öğretmeninin daha mutlu olmasına katkı sunacak. Bugün burada panelist olarak aramızda bulunan değerli üniversite hocalarımıza ve çalışmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, "Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün kurmuş olduğu Öğretmen Akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen Akademisi kapsamında yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde yürüterek Bursa’mızın öğretmenlerine bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız. Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Alireisoğlu başta olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Panelde "Geçmişten Günümüze Geleceğe Öğretmen Olmak" konusu üzerine konuşma yapan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan 20. ve 21 yüzyılında eğitim, öğretim ve öğretmenliğin gelişim süreçlerinden, Prof. Dr. Şeref Tan ise Türk Milli Eğitim Sisteminde Gelişimsel Ölçme ve değerlendirmeden bahsetti. Panel, etkinliğin düzenlenmesinde vermiş olduğu desteklerden dolayı ‘Özel Arena Eğitim Kurumları ve Kurucusu Celal Arslan ‘a teşekkür edilmesi, konuşmacılara çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.