SPOR - 14 Ağustos 2017 Pazartesi 00:44

Gaziantepspor - Ümraniyespor maçının ardından

A
A
A
Gaziantepspor - Ümraniyespor maçının ardından

TFF 1.

TFF 1. Lig’in ilk haftasında Gaziantepspor, sahasında Ümraniyespor’a 3-0 mağlup oldu. Maçın ardından iki takımın teknik direktörü açıklamalarda bulundu.


Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında maçı değerlendiren Ümraniyespor Teknik Direktörü Bayram Kadir Bektaş, Gaziantepspor’u mücadelesinden dolayı kutladığını söyledi. Yapılan mücadelede kendi takımlarını da görme imkanı gördüklerini aktaran Bektaş, "Bizim için güzel bir mücadele oldu, 3 golümüz oldu. Karşımızda genç ve dinamik bir takımla mücadele ettik. Bizler de kendi oyuncularımızı görmüş olduk. Genç ve dinamik bir takım vardı onlarda. Oyunun başında bizi biraz zorladılar. Oyunun sonuna doğru bizim de kalitemiz ön palana çıktı. Bu kadar olumsuzluklara rağmen Gaziantepspor’a teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Yeni sezonda başarılar diliyorum” dedi.



Gaziantepspor cephesi


Gaziantepspor teknik Direktörü Bünyamin Süral ise maça 16-17 yaşındaki çocuklarla çıktıklarını belirtti. Kendi oyuncularını kutladığını aktaran Süral, "Oyuncularım ezilmediler, inandılar ve kendilerine güvendiler. Çok güzel bir şekilde mücadele ettiler. Kendilerini kutluyorum. Bazı olumsuz durumlar oldu. İki yabancı oyuncumuz son anda oynamayacaklarını belirterek gittiler. Takımı sattılar, alacaklarını istediler. Buna rağmen bu çocuklar, takımlarına sahip çıktı. Hepsinin yanaklarından öpüyorum. Gaziantepspor’a sahip çıkılmasını istiyorum. Gaziantepspor’u, eski yıllarına getirmek istiyoruz. Bazı goller yedik, bu goller acemi olduklarından dolayı oldu. Hakem hataları oldu. Bu çocukların güven ve itibarını kırmasınlar" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.