GENEL - 10 Eylül 2017 Pazar 10:48

Pet diye alınıp, pat diye atıldılar

A
A
A
Pet diye alınıp, pat diye atıldılar

Diyarbakır’da pet shop yani evcil hayvan dükkanlarından yüzlerce lira verilerek alınan hayvanlar, barınağa terk edildi.

Diyarbakır’da pet shop yani evcil hayvan dükkanlarından yüzlerce lira verilerek alınan hayvanlar, barınağa terk edildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, terk edilen evcil hayvanlarla doldu. Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Veteriner Hekim Kader İçen, terk edilme duygusunun tüm canlılar gibi hayvanları da üzdüğünü belirterek, para verilerek alınan hayvanların terk edildiğini ifade etti. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Ekmekçiler, pet shoplarda hayvan satışının ve merdiven altı hayvan üretiminin yasaklanmasını istedi.


Diyarbakır’da, Türkçe karşılığı evcil hayvan dükkanı olan pet shoplardan, başta sevgililer günü, yılbaşı, doğum günü ve karne hediyesi olmak üzere çeşitli nedenlerle para karşılığı alınan yüzlerce hayvan barınağa terk edildi. Diyarbakır-Elazığ yolu üzerinde bulunan Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi başta köpekler olmak üzere terk edilen evcil hayvanlarla doldu. Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Veteriner Hekim Kader İçen, hayvanlar da dahil olmak üzere hiçbir canlının sevgililer günü, yılbaşı ve karne hediyesi olmadığını belirterek, "İnsanlar bir canlı sahiplenirken veya alırken kesinlikle karar vermeleri gerekiyor. Küçükken çok tatlı gelebiliyor ve hediye ediyorlar sevdikleri insanlara. Sonradan bakamayacaklarına karar verip hayvan barınağına terk ediyorlar. Hayvan bakım evlerinde bununla alakalı yüzlerce hayvanın hikayesi vardır. Unutulmamalıdır ki, terk edilme duygusu tüm canlıları üzer" dedi.



“Terk edilen hayvanlar travma yaşıyor”


Bu hayvanların eve alıştıkları için barınağa geldiklerinde ciddi bir travma yaşadıklarını vurgulayan İçen, "Biz bunları doğaya da bırakamayacağımız için burada bir aile de bulamadıkları zaman ömür boyu dört tel örgü arasında kalmak zorunda kalıyorlar ve mutsuz oluyorlar. Pet diye alıp pat diye atıyorlar. Dünya para vererek alıyorlar bunları. Bir iki ay veya bir iki yıl baktıktan sonra hepsinin de bir bahanesi oluyor. Ya tüy döker, ya astımı vardır vesaire bahanelerle hayvan bakım evine terk ediliyor bu hayvanlar. Terrier, Kaniş, Chihuahua, İngiliz Setter, Cruzar, Pitbull, Dogo Argentino, Labrador, Golden Rotweiler gibi sayabileceğim onlarca cins köpek var burada" diye konuştu.



“Hayvanların satışı yasaklanmalı”


En büyük sorunun bu tür cins hayvanların parayla satılıyor olması olduğunu belirten HAYTAP Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Ekmekçiler ise, şunları kaydetti:


"Aslında en büyük sorun pet shoplarda bu hayvanların parayla satılıyor olması ya da merdiven altı üretim çiftliklerinde üretilmesi ve sonra da parayla satılması. Biz buna çok karşıyız. Bizim isteğimiz pet shoplarda hayvan satışının ve merdiven altı üretimlerin tamamen yasaklanması. İnsanlar özellikle yaz tatillerinde çocuklarına karne hediyesi olarak bu zavallıları alıyorlar. Küçükken çok güzel bu hayvanlar, büyüdükten sonra evine götürmeye tenezzül etmiyor. Yazlıkta özellikle sahil kasabalarında terk edip gidiyorlar."



“İnsanlar elbise alır gibi hayvan alıyorlar”


İnsanların elbise alır gibi hayvan aldığına dikkat çeken Ekmekçiler, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Her sene bir hayvan moda oluyor. Bir sene Golden cinsi moda oluyor. Herkes Golden alıyor çocuğuna, sevgilisine hediye ediyor. Bıktıkça atıyorlar sokaklara. Golden cinsi köpekler sokak köpeği oldu. Bir sene Terrier moda oluyor. Bir sene Cocker cinsi moda oluyor. Bu sene Pomeranian cinsi moda olmuş. Dizilerde, filmlerde gördükleri, işte bir ara 101 Dalmaçyalı vardı. Herkes Dalmaçyalı aldı. Moda gibi yani insanlar elbise alır gibi hayvan alıyorlar. İnsanlara seslenmek istiyorum, gidip pet shoplardan, üretim çiftliklerinden hayvan almayın. Hayvanlar mal değil can. Sahiplenmek istiyorsanız mutlaka gidin barınakları gezin, barınaklardan sahiplenin hayvanları. O kadar çok sahiplenmeyi bekleyen canlı var ki mutlaka gitsinler barınaklardan alsınlar ve canlılarına lütfen sahip çıksınlar."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.