POLİTİKA - 13 Eylül 2017 Çarşamba 17:47

İçişleri Bakanı Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na sert eleştiri

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na sert eleştiri

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu SİHA’lar konusunda yaptıkları açıklamalar nedeniyle sert bir dille eleştirerek, “CHP Genel Başkanı daha sonra çıkacak, diyecek ki bunlar terörist olabilir ama silahları yok, kamera şakası mısın nesin ya, kamera şakası mısın sen?" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu SİHA’lar konusunda yaptıkları açıklamalar nedeniyle sert bir dille eleştirerek, “CHP Genel Başkanı daha sonra çıkacak, diyecek ki bunlar terörist olabilir ama silahları yok, kamera şakası mısın nesin ya, kamera şakası mısın sen?" dedi.


Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, ATO Congresium’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de katılımıyla gerçekleştirildi. AK Parti’nin bir istişare ve ortak akıl partisi olduğunu belirten Bakan Soylu, “İlçelerimizde, mahallelerimizde, belediyelerimizde bunu gerçekleştirerek ortak aklın bir yöneticiliği, ilçeyi, ülkeyi, ne noktaya getireceğinin en iyi örneğini vermeye çalıyoruz. Ancak, belediye başkanlarımızla istişarenin bu toplantılar içerisinde bana göre biraz daha farklı bir yeri ve anlamı var. Temsil ettiğiniz makamların, millet nezdindeki itibarının ne kadar büyük olduğunu ve ne kadar önemli olduğunu işaret etmektir” ifadelerini kullandı.


“2019 sadece bir seçimin adı değildir” diyen Soylu, “2019 bir milletin tercihinin adıdır. Bu çok açıktır. Bulunduğunuz makamların birisinin, İçişleri Bakanlığının, oradaki arkadaşlarımızın makamlarının hiçbirisinin ehemmiyeti ve önemi yoktur. Bu hareket medeniyetimizin tüm değerlerini içinde taşır. Sorumluluğumuz bizim belediye başkanlığımız, İçişleri Bakanlığımız değildir. 2019 seçimlerine sadece bir seçimi kazanmak adıyla da bakmamak lazım. Siz, halkı, hizmeti en iyi bilenlersiniz” açıklamasında bulundu.


Terörle mücadele konusuna değinen Soylu, “Özellikle PKK’nın temsilcisi konumuna gelen siyasi parti tarafından yönetilen belediyeler, vatandaşa hizmet etmek şöyle dursun terör örgütüne eleman ve lojistik desteği sağlayan 12-13 yaşındaki çocukların veya gençlerin Kandil’e yollandığı toplanma merkezi haline getirilmiş. Bir belediye binası düşünün ki yapılan aramada içinde roketatar, mühimmat ele geçiriliyor. Hem terörle mücadelemizi engelliyor hem vatandaşın evladına dokunuyor hem de belediyecilik hizmetlerinin kasıtlı olarak aksamasına sebep oluyor. PKK ile iltisaklı olduğu tespit edilen 93, FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen 8 belediyeye görevlendirme yapıldı” şeklinde konuştu.


Soylu, “Yaklaşık bir haftadır bizim terörle mücadelemizde kullandığımız İnsansız Silahlı Hava Araçlarının (SİHA) operasyonuna ilişkin CHP’li bir genel başkan yardımcısının haddini aşan, orada mücadele eden güvenlik güçlerimizi inciten bir ifadesi olmuştur. CHP Genel Başkanı da bu ifadelere koro halinde katılmıştır. CHP’li vekil bunu anlattı ve söyledi. Bizler de gerekli açıklamaları ortaya koyduk. Bir yıldır bu görevi yapıyoruz ve terörle mücadelede çok önemli bir noktaya geldik. Ama şuna dikkat ettik, Cumhurbaşkanımızın talimatı var, artık terörü yerinde ve bulunduğu noktada ortadan kaldırmaya yönelik bir strateji geliştirdik. Bir taraftan da teknolojik kabiliyetimizi yükseltmek zorundaydık. Türkiye, ne günlerden ne günlere geldi. İnsansız hava araçlarını İsrail’den istediğimiz günleri hatırlıyoruz. Bu milletin bir evladı olarak gurur duyabilirsiniz, geçen yıl bu zamanda iç güvenlik birimleri olarak söylüyorum, havada ancak yüz saatlik bir keşif yapabiliyorduk. Şimdi, jandarma, polis her birimimizi 24 saat çalıştıracak bir noktaya getirdik. O yüz saati bir yıl içerisinde 2 bin 600 saate çıkardık” şeklinde konuştu.


“Kötü komşu ev sahibi yaparmış” diyen Soylu, “Bu zorluk bize evlatlarımıza hem teknik kabiliyet hem de teknik donanım açısından önemli bir avantaj sağladı. Daha işin başındayız. TSK, sınırımızın her bir tarafını insansız hava araçlarıyla gözetleyebilecek. Biz, iç güvenlik sistemimizdeki mekanizmalarımızı devam ettireceğiz ve bu operasyonları birlikte yöneteceğiz. Orada bir sivil kayıp söz konusu değildir. Etkisiz hale getirilen kişilerin terörist olduğunu, ortada piknik falan olmadığını, yakalanan diğer teröristin kendi ifadesinde de bunu doğruladığını kamuoyuna anlattım. Adam diyor ki, biz 4 tane teröristle beraber orada buluşmaya gittik. Burada soruyorum, yani şehir içerisinde bir sivil vatandaşı infaz etmenin keşfini kim veriyor bu teröristlere? Onlar sivil falan değil, onlar keşif yapıyorlar. Kaymakam şu saatte çıkıyor, belediye başkanı şu saatte gidiyor. Halk tarafından sevilen öğretmen bu saatte evine giriyor. CHP Genel Başkanı daha sonra çıkacak, diyecek ki bunlar terörist olabilir ama silahları yok, kamera şakası mısın nesin ya, kamera şakası mısın sen? Sonra söylediği şu; ’Efendim bu teröristin belgesi olur mu?’ Gideceğim Kandil’den teröristin belgesini alacağım. Bizde teröristin belgesi var Kılıçdaroğlu, senin dediğin gibi değil, bizdeki teröristin belgesi şurada. Onyıllardan beri şehit cenazesine gittiğinde, her jandarmanın, her askerin tabutunun altına şu omzunu verdiğinde La İlaheillah, bizde teröristin belgesi o şehitlerin cenazeleridir” açıklamasında bulundu.


Soylu, konuşmasında şunları kaydetti:


“Bir tezgah var, tezgah çok net. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, iki ayrı beyanatta bulunuyor. Birincisinde biz 2019’da HDP ile birlikte olmalıyız diyor. İki başka bir şey daha söylüyor ki çok daha tehlikeli bir şey. Güneydoğu’da kayyumlara alınan belediyeler var ya zaten onu HDP tarumar eder, bu demokratik bir ayıptır ama orada nelerin döndüğünü de biliyoruz. Dün belli medya organizasyonlarına temizlettirmeye çalıştıkları HDP’yi ve PKK’yı bu sefer bir projeyle beraber CHP’ye temizletmeye çalışıyorlar. Türkiye terörle mücadelede çok önemli bir kabiliyet kazandı. Bu kabiliyeti hem ülke içinde hem uluslararası alanda zaafiyet vermeye çalışıyorlar. Üç, önemlilerden bir tanesi. 2019’da birlik olacakları, HDP ile birlikte onların Güneydoğu’daki oy tabanlarının kaybolduğunu görünce onları bir başka mağduriyet üzerinden tabanla bütünleştirmeye çalışıyorlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’TAYK-CarrefourSA Kupası’ ile TAYK 2024 Trofesi başladı Türk yatçılığını uluslararası platformlara taşıyan Türkiye Açık Deniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), 2024 Trofesi’ne 20-21 Nisan 2024 tarihlerinde CarrefourSA sponsorluğunda "TAYK-CarrefourSA Kupası" adı altında düzenlediği yat yarışı ile başladı. TAYK tarafından, CarrefourSA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen TAYK - CarrefourSA Kupası yarışında bu yıl denizlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekmek için kaptanlar dümene geçti. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış IRC sınıfı tek gövdeli yelkenli tekneler için açık olurken, yat yarışına alt bölümlerde; IRC O, IRC 1, IRC 2, IRC 3 ve IRC 4 divizyonlardan oluşan 41 yat katıldı. 20 Nisan Cumartesi günü Caddebostan açıklarından verilen start ile Türkiye’nin önemli yelken filosunu oluşturan deneyimli yelkenciler, Trofe’nin ilk ayağında birinci gelmek için kıyasıya yarıştılar. 2024 Trofesi’nde ilk defa uzaktan kumandalı robotik şamandıra kullanan TAYK ekibi, Türkiye’nin önemli yat trofesinin ilk ayağında yarışlarda yer alan ekiplere yenilikçi yaklaşımın avantajlarını yaşatabilmek için dünyada meydana gelen yeniliklere hızla uyum sağlamayı amaçlıyor. “Denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı destekliyoruz” Etkinliğin ana destekçisi olan CarrefourSA da uzun yıllardır denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı gelecek nesillere miras bırakma vizyonuyla, bu yıl ana teması ‘Sürdürülebilirlik’ olan TAYK- CarrefourSA Kupası Yarışı’nda denizlerin geleceği için yerini aldı. CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Yarışı ana destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Organize gıda perakende sektörünün bir oyuncusu olarak deniz ve deniz canlılarının korunmasını sağlayan çalışmalara destek vermek sorumluluklarımızdan biri. Bu doğrultuda denizlerin temizliği için hayata geçirilen farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını da destekliyoruz. Sürdürülebilir balıkçılığı teşvik eden ve deniz ürünlerini korumaya yardımcı olan sertifikalı balık ürünlerini satmaya odaklanıyoruz. Su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılanlarla çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde doğa ve deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. TAYK - CarrefourSA Kupası Yat Yarışı görülmeye değer performanslar ve özel görüntülerle gerçekleşti. TAYK- CarrrefourSA Kupası’nın sahipleri IRC-O ‘da Atabay - Orient Express 6, IRC 1’da Akpa Chemicals, IRC 2’de ANT Yapı Team Sensei - Baby Dracula, IRC 3’de Yılkar Sailing Team Alchera ve IRC4’te Sebago Alize G 28 takımı oldu. Yat yarışında dereceye girenlerin ödülleri ise 21 Nisan 2024 tarihinde Kalamış Marina’da düzenlenen törenle takdim edildi.
Samsun Genç motokuryenin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücüye verilen ’ev hapsi’ne motosikletlilerden tepki Samsun’da 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün çarptığı 23 yaşındaki motokurye hayatını kaybetti. Olaydan sonra ehliyetsiz sürüye verilen ev hapsi cezasına onlarca motosiklet sürücüsü tepki gösterdi. Kaza, 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde meydana geldi. 55 AAH 229 plakalı otomobili kullanan ehliyetsiz sürücü 17 yaşındaki M.B., kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete, ardından da elektrik direğine çarptı. Kaza sonrası Sefa Şerif Efe kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kaza sonrası ehliyetsiz sürücü ev hapsine çarptırıldı. İlkadım ilçesinde bulunan Batıpark etkinlik alanında toplanan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri ve diğer motosiklet sürücülerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup bu duruma tepki gösterdi. "Bu olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi" Açıklama yapan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Yönetim Başkanı Aydın Artan, "Sefa Şerif Efe kardeşimizin kaybetmemize yol açan trafik kazasıyla ilgili derin üzüntümüzü ve öfkemizi dile getirmek istiyoruz. Kardeşimiz Sefa Şerif Efe, paket teslimatı sırasında, ehliyetsiz ve aşırı hızla hatalı sollama yapan bir sürücünün aracıyla kafa kafaya çarpışarak hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Pandemi döneminde kahramanca çalışarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan, fakat ne yazık ki birçok defa görmezden gelinen ve saygısızlık gören motosikletli kuryelerimiz, her geçen gün artan trafik kazalarının kurbanı olmaktadır. Sefa Şerif Efe’nin ölümü, sadece bir kazadan öte, bir mesleğin yok sayılmasının ve ihmalkarlığın sonucudur. Bizler, her daim çok tehlikeli bir meslek yaptığımızın bilinciyle, trafikte daha dikkatli ve bilinçli olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, ne kadar dikkatli olursak olalım, trafik magandaları ve ehliyetsiz sürücüler gibi sorumsuzlar, canlarımızı tehlikeye atmaya devam ediyor. Sefa Şerif Efe’yi bizlerden ve acılı ailesinden ayıran elim kazanın davasında, adaletin sağlanacağına inanıyor ve adaletin gerçekleşen tecellisini görmek istiyoruz Bu vesileyle yetkilileri, motosikletli kuryelerin trafikte daha güvenli şekilde seyahat edebilmeleri için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Trafikte motosikletli sürücülere karşı daha dikkatli ve saygılı olunmasını istiyoruz. Motosikletli kurye mesleğinin önemini anlamalarını ve saygı göstermelerini bekliyoruz. Sefa Şerif Efe’yi unutmayacağız ve adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. "Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Avukatı Arslan Bolat, "Bir kurye dostumuz, kardeşimiz Sefa Şerif Efe, 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından katledildi. 142 günde neler oldu-neler olmadı dostlar hatırlatmak isterim. Tespit edebildiğimiz 9 kurye dostumuz iş-trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarcası ise bu kazalar neticesinde bir aydan fazla rapor almak zorunda kaldılar ve bazıları bu kazalardan sonra eski sağlıklarına kavuşamadılar ve hiç kavuşamayacaklar. Kaza ve ölümler yetmezmiş gibi her birinizin cep telefonlarında bulunan yemek sipariş ve market uygulamalarındaki milyon dolarlık firmalar kuryelerin kazandığı iki kuruşu çok görerek bir nevi yarış sistemi olan paket başı sistemine geçerek kuryelerin hayatlarını daha büyük tehlikelere atmaya karar verdiler. Yine bu uygulamalarda binlerce ’siparişim soğuk geldi’ ’hızlı olmazsa ödeme yapmam’ ’15 dakikaya gelirse bahşiş hazır’ yorumları yapıldı. Sefa bir kazaya kurban gitmemiş canice katledilmiştir. Bu cinayetin sorumluları başta 17 yaşında ehil olmayan bir sürücüye araç teslim eden ebeveynler ardından ise eyleminin sonuçlarını gayet net şekilde anlayabilecek olan ehliyetsiz araç sürücüsüdür. Ehliyetsiz bir şekilde trafik kurallarını hiçe sayarak birisinin evladının, kardeşinin ölümüne sebep olduğunuzda size hiçbir şey olmayacak, göstermelik de olsa bir ay dahi cezaevinde kalmayacaksınız. Tutuklanmayacaksınız. Karşınıza çıkacak tek şey anne babanızın yanında, tüm sevdikleriniz ile sıcak yuvanızda bir ’ev hapsi.’ Ölümüne sebep olduğunuz çocuk soğuk mezarda toprak altında, abisi kardeşsiz, anne-babası evlatsız. Artık Gazi Meclisimiz gerekeni yapmalı öncelikle bu ve benzeri olaylar için öngörülen cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcı olabilsin ve gün kaybedilmeden kuryelik tehlikeli iş statüsüne alınmalı. Allah Aşkına bir işin tehlikeli olması için daha ne olması gerekiyor? Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor. Her hafta biri sakat kalıyor sürekli bir kurye dostumuzun ölüm haberi ile uyanıyoruz. Bir iş daha ne kadar tehlikeli olabilir. Biliyoruz Sefa son olmayacak ama İnanıyoruz ki değişimin başlangıcı olacak" diye konuştu. Olayı gören bir kişi ise şok yaşadığını ve bu durumu karşısında çok üzüldüğünü söyledi.
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.